dil ve tarih coğrafya fakültesi'nin tiyatro mezunlarındandır. bir tarihçi olmamasına rağmen bir tarihçi titizliğiyle -hatta çoğu tarihçiden daha titiz- tarih yazan turgut özakman'dan yazarlık dersler alması milli kahramanlarımızdan olan karayılan'ın romanını yazması için bir neden olmuştur kendisine.
ayrıca bkz: (#15192651)
türkiye cumhuruyeti tarihinin kaynakları gibi muazzam bir esere imza atmış akademisyen. cumhuriyet tarihi kaynakları için başucu kitabıdır. kanaatimce her tarihçinin elinin altında olması elzemdir. ayrıca* mhp genel başkan yardımcısı ve 24. dönem mhp gaziantep milletvekilidir.
osmanlı devleti'nde kadıların tuttuğu kayıtlardır. osmanlı mahkemeleri sadece adli vakalara değil, noterlik, evlenme-boşanma, ölüm, tereke (miras) merkezden atanan beylerbeyi, sancak beyi, müftü gibi idari ve dini görevlilerin görevlerine başlayabilmesi için kendileri için yazılmış ferman veya beratların kaydedildiği defterlerdir. merkezden gelen bütün emirler, kanunlar, atamalar şeriye sicillerine kaydediltikten sonra geçerlilik kazanırdı. merkez kararları defterin bir tarafına, adli vaka ve kararlar da diğer yüzüne yazılırdı. şeriye sicilleri, barındırdığı konu çeşitliliği, spesifik olaylar yönünden osmanlı sosyal hayatının aydınlatılmasında son derece önemli bir yere sahiptir. ayrıca edebi yönü olan bazı kadılar şeriye sicillerinin kıyısına köşesine şiirler de yazmışlardır ki oldukça ilginç bir durumdur. kadı başka bir bölgeye atandığında defteri yeni kadıya verirdi.
vanyüzüncü yıl üniversitesi öğretim üyelerinden van prof dr veli sevin'in yazdığı tarih bölümlerinin çoğunun 1. sınıflarında eskiçağ derslerinde okutulan temel kaynaklardan. Ilk basımı 1996 yılında der yayınları tarafından yapılmış bugün piyasada bulunan baskı 3. baskıdır ve yine der yayınlarınca basılmıştır. eski çağlar kronolojik olarak arkeolojik verilerin ışığında anlatılırken anadolu'nun ve anadolu insanının günümüze neler bıraktığını açıklar. kitap bir el kitabı olma özelliğini taşımakla birlikte yazarın bu konudaki duayenlerden olması kitabın değerini bir kat daha arttırır. prof dr ekrem memiş'in eskiçağ türkiye tarihi ile prof dr recep yıldırım'ın uygarlık tarihine giriş kitaplarıyla birlikte okunduğunda anadolu ve medeniyeti* hakkında birkaç söz söyleme hakkına sahip olunabileceğini -ancak bu birkaç sözü söyleme hakkı bir tarafları kaldırmamalı, zira asla yeterli değildir- düşünüyorum.
bir olayın öncesini bilmeden olayın tam olarak anlaşılamayacağı bu yüzden yapılacak bütün değerlendirmelerin yanlış olacağı gerçeğidir.
(bkz: tarih felsefesi)