halit kakınç'ın doktara tezi olarak başlayıp daha sonra geniş çapta bir araştırma kitabı olarak kaleme aldığı eseri. hem türkiye'de devrimci olmayı vatan hainliği ile eş tutanlara hem de sol ideolojiye sahip olduğunu sanıp toplumun milli değerlerine uzak durmayı marifet sayanlara karşı sultan galiyev'i, görüşleri ve fikri mücadelesi çerçevesindeki anlatımıyla cevap niteliği taşır..
tüm hatalarına, feodal çağı'dan bu yana değişememiş, kimisi vahşi çağdışı geleneklerine rağmen kürtlere ırklarından dolayı bir ayrımcılık yapılmamasını arzulayan kişinin kaş yapayım derken göz çıkartan söylemi. bu lafı eden kişi hümanist olmakla birlikte biliçaltın da kürtlere karşı gizli bir ön yargı da taşır. cevap verilmesi gereken soru; hatanın sadece kürtler de mi yoksa yaşadıkları bölgedeki feodal yapıyı yıllardır yıkamamış olan devletin ve kurumlarının yeterli çabayı gösteremiş olmasın da mı yattığını anlamaktır.
gerçekten yaşanmış bir aşk hikayesini içeren 1820'li yıllarda teşekkül etmiş bir kırgız destanı.
türkiye türkçesi ile ak mühür..
ak möör destanı 19. yüzyılda bolat(polat), cantay ve ak möör üçlüsü arasındaki aşk üzerine kurulmuştur. ancak epik geleneğin etkisi ile olayın geçtiği dönemin tarihi izlerini de taşıdığı için önemlidir.
destan ruslar'ın türkistan türklerine karşı yürüttüğü "ruslaştırma" politikası gereğince almaatı'nın, başında cantay'ın olduğu kuvvetler tarafından ele geçirilmesi dönemini anlatır.kahramanlarının gerçek kişiler olması ve 1901 yılında destan kahramanlarından bolat'ın ağzından dinlenerek derlenmesi açısından da ilgi çekicidir.
3 ile 8. yüzyıllar arası ortaya çıkmış mitik dönem türk destanı. tabiat ile insanoğlunun mücadelesini anlatan destanda tabiat destan kahramanlarından sur eçki, insanoğlu ise kocacaş tarafından temsil edilir. avcı kocacaş ile istediği şekle giribilen mistik bir canlı olan sur eçki'nin mücadelesinde insanoğlu tabiat karşısında yenik düşer.
türklerin islamiyet öncesi yaşayışlarını ve inançlarını konu alması bakımından önemli bir kaynaktır.
bolşevik devrimin stalin, lenin ve troçki ile birlikte dört büyük isminden biri olan sultan galiyev'in ileri sürdüğü akım. savunduğu bu ideoloji nedeniyle sultan galiyev 1920'lerde stalin ile çatışmaya girmiş ve sibirya sürgününde kurşuna dizilerek öldürülmüştür.
galiyev'e göre avrupa işçi sınıfı kendi sömürgeci burjuvasıyla işbirliği yapıp sömürge kaynaklarını onunla ortaklaşa paylaşma yoluna gittiği için dünya sosyalizmine öncülük edebilme niteliğini kaybetmiştir. bu durum sovvet rusya için de geçerlidir. doğu halklarında sanayi devrim tamamlanmamış ve proleter bir sınıf bilinci tam anlamıyla doğmamıştır. bu nedenle doğu halklarının ve özellinde türklerin sosyalist devriminin inşası gücünü proleter sınıftan değil, kurulacak ortak bir devletten, bağımsızlık arzusundan ve milli ve manevi değerlerinin korunmasından alacaktır. zira klasik marksit yöntemin doğu halkları üzerinde tutunabileceği bir dayanak noktası bulunmadığından bunu inşa etmekte ısrarlı davranmak emperyalizmin çıkarları doğrultusunda doğu halklarının tek dayanağı olan ulusal kimlikleri ve milli değerlerini yok etmekle eşdeğer nitelik taşır. bu sömürgeci ülkelerin ekmeğine yağ sürmekten başka bir anlam ifade etmez.
galiyev'in kendinisi ateist olduğu halde teorisinde islamın, emperyalizm karşıtı bir din olarak denge unsuru görevi üstlenebileceğini ifade etmesi milli komunizmin en ayırt edici özelliklerinden biridir..
14. asır harezm bölgesi şairi. daha çok fars edebiyatını örnek alsa da şiirlerini türkçe yazmıştır. ünlü iran şairi nizami'nin mahzenü'l esrar adlı mesnevisini türkçeye tercüme etmiştir.
türk dilinin en az farsça kadar üstün bir edebiyat dili olduğunu savunmuştur..
Türk parlaklığıdır dünyada bugün,
Başla yüce yer arası Türklere ün.
Türk şarkısını doğrulukla düz,
Güzel sözlerle çal kopuz.
Benim yazdığım hat ile yont kalem,
Benim yürüdüğüm yol ile at adım
1430'da herat'da doğan şair ve devlet adamı, horasan hükümdarı. farsca ve türkçe şiirleri vardır. Baykara meclislerini düzenlemiş bu meclicte akademik tartışmalar yapılmıştır. Orta asya sahasının sanatını, kültürünü yansıtan herak mektebini kurdu. kurduğu herak mektebi ve baykara meclisi ile şairlere destek olmuştur..
üniversiteler arası yüksek kurul başkanı mustafa akaydın'ın akp hükümeti'nin son uygulamalarının 1930'lu yılların nazi almanyası'ndaki uygulamalarla benzerlikler taşıdığını söydeği açıklama.
akp'ye muhalif ne kadar kişi varsa ergenekon soruşturması ile bağlantısı buldurtuluyorsa, medyadaki akp taşeronu kuklalar, gizli kalması şart olan operasyonun yapılacağını, köşelerinden birkaç gün önce bangır bangır haber verebiliyorlarsa, polis 83 yaşındaki saygın bir gazeteciyi, türkiye'nin en önemli üniversitelerinin birinde rektörlük yapmış 70 yaşındaki eski bir profesörü, silahlı çete üyesi olma suçundan gecenin dört buçuğunda evlerine baskın düzenleyerek alabiliyorsa, soruşturmayı açan savcı iddianameyi dahi hazırlamadan tutuklattığı pekçok kişiyi sekiz aydan beri hiçbir suçlama belirtmeden hapis tutabiliyorsa durum hitler almanyası'nı da aşmış demektir.
bu düpedüz bir sindirme hareketidir.
tabi ilhan selçuk' yapılan suçlamalar göz önüne alınırsa, kendi gazetesine bomba attırmış biri olduğu da anlaşılıyor savcıya göre.
sonuçta iddianın ne kadar akıl dışı olduğu önemli değil. ne de olsa idrakını şeyhlerine satmış tarikat gülleri ile güdülmeye alışmış yüzde 47'ye tekabül eden koyunları kafalamaktan kolay hiçbir şey yoktur bu dünyada..
sol framede şu an itibariyle açılmış 1645 adet reis başlığını gördükten sonra yaşanabilme ihtimalinden korkmaya başladığım hadise. yarın ilk iş gidip bir kask almak gerek.
artık savaşların er meydanlarında değil, sanal ortamda yapıldığı bir dünyada bundan bir kaç on yıl sonra her türk asker doğarın yerini alabilecek söylem..
sen herşeyi göze alarak bağımsız bir kürt devleti kurmak için dağa çık, "kürtleri asimile ediyorlar, bizi eziyorlar" propagandasına kanarak savunduğun kürt kimliği uğruna asker,sivil, kadın, çocuk, demeden sadece türk vatandaşı olduğu için bir insanın
canını almaya bu kadar istekli ol, sonra bir gün aslında kürtlerce asimile edilmiş bir türk olduğunu öğren.
günümüz türkçesiyle "türklerin soy kütüğü" . hive hakanı ebülgazi bahadır han'ın 1650- 1655 yılları arasında yazdığı oğuz destanı'nın uygur versiyonunu da içeren eseri.
ilhanlı tarihçilerden Reşidüddin Fazlullah'ın 1310 yılında yazdığı camiü't tevarih adlı eserinin ikinci cildinde yer alan ve dönemin türk boyları hakkındaki bilgileri içeren bölümü. özellikle oğuz destanı ve dede korkut hikayelerine ait bölümlere geniş bir biçimde yer vermesi bakımından türkolojinin en önemli kaynak kitaplarından birisidir..