Program başına aldığı paralar son zamanlarda tartışma konusu olsa da kendisini dinletmeyi beceren sevecen yüzlü bir proftur. Oğlu var bir tane, zamanda yolculuk yaptım zannettim adamın kopyası resmen, ses bile aynı. Bakmak isteyenler atv'yi bi açıversin.
Şampiyonu turabi olmuştur. Hadi merve'yi itici buluyosunuz bilmem ne hilmicem ile hasan ne güne duruyodu en azından başarının yanında karakter olarak da düzgün biri kazanmış olurdu. Neyse fakir edebiyatı kazandı yine.
Çocukken oruç tutmaya niyetlenirdim sözlük Her defasında unutup bir şeyler yerdim sonra da oruç olduğum aklıma gelince sürekli unutuyorum diye oturup ağlardım. insan buna ağlar mı? Küçükken ağlanıyo işte lan. Şimdi hatırladıkça gülüyorum durmadan.
insan hep kendinde olmayanı ister ya bu da öyle bir durum. Bana kalırsa çoğunun kıvırcık saçlı hali düz saçlı halinden daha hoş ama sıkılıyosun işte değişiklik arıyorsun kadın milleti lan.
aradaki mesafe 1 metre var yok ve karşımızda hiç tanımadığımız birisi oturuyor üstelik bir iki dakika da değil yarım saati bulabiliyor bu süre (kartal-kadıköy metro hattı) ve doğal olarak insan rahatsız oluyor sürekli göz göze gelmekten. artık okumadığım reklam panosu inceleyip hesaplamadığım durak mesafesi kalmıyor. onlar da bitince telefon ve müzik faslı başlıyor uykum da yoksa oyun oynuyorum. uyku varsa en rahatı zaten yum gözleri uyu. uyumak derken bi de uyuklayıp yanındakinin omzuna başı düşenler var ki en sinir olduğum tiplerden. yan tarafa kaya kaya bi süre sonra orada da yer bitiyor. biraz sahip çık başına değil mi...
Penceri derken? Geceleri pencerenin açık bırakılarak uyunduğu günler vardı, sıcak yaz geceleri... Perde kıpırdamazdı yine de bir umut serinlesin oda diye açık bırakılırdı pencereler. Hani nerede şimdi o sıcaklar?
Daha geçen gün watsonsta gezerken pantolonu götünden düşen ergen bir genç erkek ağda soruyordu çalışanlardan birine, kız ağdaları gösterip tek tek anlattı nasıl yapacağını. Yanına da ağda bezi verdi, yeter mi bu kadar diye soruyor bir de artık neresini alacaksa ahaha.. Hayır çelimsiz de bir şeydi sporcu tipi de yok. Baktım kollarda da çok tüy yok bir erkeğe göre normaldi. Neresini alacak bu çocuk anlamadım. Neyse sadede gelelim muhtemelen kadınların verdiği tepkinin on katını falan vereceklerdir bu konuda canları daha tatlı onların.
Kitabın adını her duyduğumda aklımda aynı manzara beliriverir. Hikayenin, her şeyin, başladığı o ilk ev. Okuyanlar ne demek istediğimi büyük ihtimal anlamıştır. Sayfalar birbirini izlerken sizi etkisi altına alacak hiç sıkmayacak güzel bir roman. Tavsiye ederim.
Bursa taraflarında çokça yaşayan ve geneli sıcak kanlı olan insanlardır. Bu zamana kadar tanıdığım bütün bulgar göçmenleri renkli kişilikte insanlardı ve hepsi birbirinden iyiydi.
Çünkü birbirinin aynısı olan iki bölümden oluşmaktadır. Bir diğeri olmadan parçaların hiçbir anlamı yokken ikisi bir araya geldiğinde oluşan bütün parçalardan başka bir anlama sahip olmaktadır. Felsefede buna bir şey deniyordu ama hatırlayamadım şimdi, felsefede mi geçiyodu o terim onu da hatırlayamadım. Neyse ne diyoduk kısaca meme candır.
Eğer dünyada isem muhtemelen ben de o an yanıyor olduğum için ne yapardım hiç bilmiyorum tövbe bismillah. Ne biçim şeyler soruyorsunuz gece gece. Yok eğer uzaylıysam da oturup izlerim lan banane.
O kızın 9 sene sonra cevap verme ihtimali ile şöyle bir mesajla size geri dönme ihtimali aynıdır.
"günaydın, kusura bakma cevap yazmayı unutmuşum geçen eski telefonumu kurcalayıp hatıralara bakayım derken gördüm mesajını. Sen bana o mesajı attığında çocuk denecek yaştaydık henüz sevgili değildik, arkadaşça mesajlaşıyorduk... Şimdi ise ben evli bir kadınım sense evli ve iki çocuk babası bir adamsın. Neyse lafı daha fazla uzatmayayım gelirken iki ekmek al hayatım:)." yazsa ve bu mesajı size gönderse daha ne ister insan dimi lan?
--spoiler--
Sosyal medya kullanmama ihtimali yüksektir. Ne yediysem sosyal medyadan yedim bu zamana kadar. Çok değil daha birkaç saat önce jon snowun kırkı etkinliğine davet edildim lan?! Ya izlememiş olsaydım finali?!
--spoiler--