kendim; klavye delikanlısı olup, reelle yüzleşmekten çekinen biri olarak yine utanarak sıkılarak katılmak istediğim zirvedir lakin çekine çekine bende katılıyorum dicem.
beni de aranıza alın ya, bende nişantaşı çocuğuyum.
uzun bir süredir yönetmenlikle uğraşan arandığında kısa filmleri, bir uzun belgeseli olan ve son olarakta beşiktaş belgeseli olan, çarşı için yapılan * "asi ruh" için ter döken, hafızalar kurcalandığında da belki grup yorumdan hatırlanalası kişi.
jeremy küçük yaşta ağlar oldumtribinde emrahın yanda yemişidir.
okulda sürekli ezilendir.
okeye 4. arandığında 4.bile olamayandır, başvuralmayandır.
sınıfın en sünepesidir.
dalga geçilendir.
aile tarafından ilgi görmemenin en güzel örneğidir.
jeremy bir iç çatışmadır ve biz
hepimiz dönem dönem jeremy liği yaşamışızdır, kurgulayıpta yapamadıklarımızın tercümesidir ve
eddie alnından öpülesidir.
cep shoplar bir günde vodafone tabeleları ile süslendi ardından telsim denen bir kelime kalmadı, anladık ki telsim yalan olmuş, vodafone onu satın almış * sonradan vodafone'nin reklamları dönmeye başlamış; tv'lerde dönmeye başlayan tarife reklamları insanları bu anlaşılmazlığın içine iyice sokmuş, ay sonu faturalarını kara kara beklemeye başlamışlardır.
türkiye eski güzeli olmasına rağmen eğitimine önem veren ama birtakım nedenlerden dolayı içine kapanıp bir süre sonrada intihar eden, kaan tangöze'nin balı, kırmıs kalbinisi, ojesi..
uzun süre yurtdışında yaşamış ama türkçeyi çok iyi bilen nedense türklerin yanında konuştuğunda ikide birde yabancı sözcükler katıp "mmm nasıl denir" şeklinde etrafta ilgi çekmeye çalışan tiplerdir.