insanı zor durumlarda bırakabilen durumdur. Bir başvuru sırasında CV im ektedir ibaresini de ekleyip maili attım. Bir iki gün sonra baktım mail atmışlar hangi ekte diye? Özür dileyip CV mi tekrar gönderdim. Sonuç ne oldu derseniz olumlu.
(bkz: açlık)
işin gerçeğini öğrenmek istiyorsan eğer arap baharına bak. Mısırda ki isyan ateşini yakan şey demokrasi özlemi değildir, küresel ısınmadan dolayı buğday üretimi azalmış ve ekmek fiyatları artmıştır. aç kalan halk ise uyanmıştır.
bütün uğraşlarına rağmen uyandıramadıysan, bir de farklı yönden bak belki de rüyada olan sensindir. hep halkın uyuduğunu , yanlış tercihler yaptığını iddia eden, halkın onayını bile almadan ona öncü olmaya soyunan sensindir belki uyuyan .
bir bok olduğu yok, ben ne ölüyorum, ne aşığım ne de yukarıdakilerin yazdığı onca duyguya sahibim şuan . yattım yatağıma elimde telefon mal mal takılıyorum. bunun bir. itiraf olmadığınıda biliyorum sadece herkes şey edince ben de şey ediyim dedim.
acaba millet olara ne zaman aya gidebilecegimiz, ya da ayın yörüngesine ne zaman bir uydu gönderebileceğimiz. Bir de Jules Verne üstadın aya yolculuk kitabı geliyor.
ne olur unut artık demiştin ya
söz unutacağım,
her sabah bahçeme gelen saka senden ötmediğinde,
şu bahar çiçeklerine kokunu ödünç vermediğinde
unutacağım
unutacağım
boğazın iki yakası bir araya geldiğinde,
kız kulesi bile galataya kavuştuğunda
söz unutacağım
unutacağım
yeni doğmuş bir bebek ağlamasında,
onun hayata merhaba diyen ilk nefesi gibi acılı olacak belki,
ama bir o kadar da umutlu,
belki de milyonlarca yapraklı bir çınarın rüzgarlara söylediği şarkılar da unutucağım
ama elbet unutacağım
unutmak da kolay elbet bir kadın gülüşünde
ya da masum bir sokak çocuğunun ihtiyar bakışında ,
unutulursun anlık heyecanlarla
gurbet ellerde bir memleket türküsünde unutulursun elbet
ama ya hatırlamak ? onu nasıl unutacağım ?
1.71 boyunda erkek için kısa sayılacak ben için pek de yadırganmaycak durumdur. yabancı biriyle evlenmeyecek çoğu sözlük erkeğinin de başına gelecek durumdur.
eleştirmeyi bok atmak sanan, bağnaz zihinlerin kendince karaladığı büyük şair ve yazardır. dini örneklerle bakarsak bu zihniyet islamın tövbe dini olduğunu bilmez . Hz peygamberin her zaman koruyucusu olan amcası aslan yürekli Hz Hamza yı şehit eden Vahşinin bile bu dine kabul edildiğini bilmez. Fikirlerin değişebileceğini kabul etmez , herkesi kendi bağnaz düşünce yapısında sanır. bu yüzden bu büyük adama hakaret eder durur, aslında eksilen üstadın şanı değil kendi onurudur onu da düşünemez. Felsefecilerin gözünden bakarsak ise Herakleitos değişmeyen tek şey değişimin kendisidir ya da aynı nehirde iki kere yıkanılmaz sözleriyle herşeyin değiştiğini vurgulamıştır. Bunca örneğe rağmen sırf fikirleri değişti diye üstadı yalakalık, döneklikle suçlarda durur. hem şairlerin şiirleri değerli olmasaydı kominizimi islam düşmanlığı olarak bilen bu millet nazım hikmeti sever miydi ? karlı kayın ormanında , ya da Ceviz ağacı şiirlerine ve ezgilerine hayatında yer verir miydi ?
yüzde otuzu obez diğer yüzde otuzu da obezite sınırındadır. Güney bölgelerinde çoğu ispanik kökenlidir yani filmlerde görüp ayy ne yakışıklı diye hayal ettiğiniz gibi değildir bu erkekler.nereden biliyorsun derseniz hiç uğraşmama rağmen ben bile baya prim yaptım güney kızlarının gözünde oradan biliyorum. aynı zamanda güneyin kızlarıda ispanik kökenli olduğu için annesinin dizinin dibinde pembe dizi izleyerek büyümüş türk erkeklerinde esmeralda ismi çok şey ifade eder ama o da hiç umulan gibi değildir. Kuzey bölgelerinde ise kısa süreli yaşadığım için bir şey diyemem ama pek de farklı olduklarını sanmıyorum. uzun lafın kısası amerikanın güneyinden o ergen hayallerinizi süsleyecek pek malzeme çıkmaz.
artık bitsede gitsek dediğim dizidir. sırf lan bu kadar izledim bari sonunu getireyim diye 3 sezon daha izledim. herkes de sırayla öldü öldü dirildi yeter artık dedirtir adama.
bu işi yapmadan önce evleneceğiz vb herhangi bir söz vermediyse namussuzun biri değildir kimse kusura bakmasın. bu iş karşılıklı yapılan bir iş. kız da erkek kadar bu işin sonunda ne olacağını gayet iyi biliyor. Bekaret kız için gerçekten önemli ise zaten böyle toplara hiç girmez. kimse kimseyi kandırıp madur edebiyatı yapmasın.
arkadaşınız kendine yiyecek birşey alırken size de alayım mı diye sorunca nezaketen naz yapmak, o da yersin yersin deyince sulh olmaktır. Örnek verirsem yabancı bir arkadaşla yürüyoruz şu kerhane tatlılarından gördü ister misin dedi . bende nezaketen yok deme gafletinde bulundum.ikinciyi sormadı bile . bu gitti aldı bir tane ucundan böleyim bile demedi. inat yaparcasına tadına vara vara yedi. arkadaş bu kadar güzel yenilmez. adama bu kadar zulüm yapılmaz. canım çekiyor ama başta istemediğim dediğim için alamıyorum sadece gizlice yutkunuyorum. Bu olay daha sonra başıma bir kere daha geldi kısacası akıllanmamışım.
(bkz: koşu)
Havalar da iyileştikten sonra yeniköy sahilinden sarıyere kadar ya da emirgandan bebeğe kadar gidip gelirseniz ne yağ ne göbek kalır. boru gibi de bacaklara sahip olabilirsiniz .
kendisinden başka sorumluluğu olmayan yazardır. Hasta olduğunda bir çorba yapanı da olmayan yazardır. iyi geceler ve günaydın mesajı atma ihtiyacı duymayan yazardır. Artık süleymaniyen de ya da emirganda kendi başına oturup, boğazı yalnız başına izleyen yazardır. Geceleri canı sıkılan yazardır.
melih gökçek her zamanki gibi yanlış ata oynamıştır. ilkokul öğrencisi düzeyinde yazı kabiliyetince kendince laf yetiştirmeye çalışmış ve bu sefer fışkiyeyi değil çanağı kırdırmıştır. biraz siyasetle alakalı olan bir insan parti içinden erdoğanı eleştirebilecek ve gerektiğinde eleştiren tek insanın bülent arınç olduğunu bilir. dikkatle eski tartışmalara bakarsak erdoğan hiçbir zaman bülent arınca karşı zıt gitmemiş ufak tartışmalarda da orta yol bulunmuştur. bunun sebebi hem erdoğan ve arınç arasındaki dostlukdur hem de kim ne derse desin bülent arıncın parti içindeki yeridir. cemaat ak parti ayrışmasında , parti içinde cemaatin en üst düzey adamıydı. bu ayrışmada cemaate rest çekip, içinden yetişip geldiği, sürekli destek verdiği cemaate hop yanlış yapıyorsun demiştir. tahmin edersiniz ki hamurunuzun yoğurulduğu, yıllardır doğru olduğuna inanıp onun için çalıştığınız bir yapıyı , bir ideali terk etmek, onun destekçisi iken birden karşıtı olmak kolay değildir. bülent arınç bu çekismede vicdan olarak ak partiyi desteklemiş ve paralel yapıya savaş başlatan partiden yana tavır almıştır. Şüphesiz ki arıncın bu tavrı cemaatçilerin bir kısmı bakımından hainlik olarak algılanırken bir kısmı tarafından da arınç bile safını değistirdiyse bir düşünelim ve cemaatin yapılanmalarını inceleyelim kararımızı ona göre verelim dedirtmiş ve sorgulatmıştır. bağnaz davranmayıp peşinden de birçok cemaatçiyi ak parti saflarına kazandırmıştır. eğer paralel yapıyla bir savaş varsa bu savaşın simgesi arınçtır. bilirsiniz ki savaşları başlatan ve cephedekilere moral ve inanç veren bu simgelerdir. melih gökçek bu sefer sağlam fışkiyeye toslamıştır. gökçeğin azalarak bitmesi umuduyla yazımızı bitirelim.
soğuk algınlığı ya da grip başlangıcı nedeniyle her yerin koparcasına ağrımasıdır. ağrı kesici kullanmayan ben için uykusuz ve bir gece olacak gibi duruyor. can sıkıntısını sözlükte geçirmek için çabalayayım bari.
Uykusuzlukdur. Gecenin kasvetinden mi ? Yoksa bilmediğim bir nedenden midir ?bilinmez ama kaç gündür gece 4 ten önce uyuyamıyorum. Sabah 8de de ayaktayım ona rağmen ertesi gün yine uykusuzum gece 4 e kadar . Var mı ki bir hal çaresi bilmiyorum.
yalnız kaplumbağa George kadar yalnızım. belki ben de onun gibi türümün tek örneğiyim bilmiyorum. George da ben de zaman dedenin ak sakalından kayarken göreceğiz gerçeği. Ama ikimiz de üzgün değiliz, zaten biliyoruz yolun sonunu. sadece biraz bıkkınız çünkü sonunu bildiğimiz bir oyunu yalnız oynamak daha sıkıcı.
Tuhaf bir insanım vesselam, acizim de aynı zaman da. Zamana hükmetmeyi arzularken, anı kaçırıyorum hep. Ay benim olsa güneşi istiyorum, güneşe sahip olsam ayı özlüyorum. Doyumsuz muyum ? Yoksa kararsız mı ? Bilmiyorum , cevabını da pek merak etmiyorum. Tek şeyden eminim şuan, kimse okumasa bile sadece, sadece sana birşeyler yazmak istiyorum.gecenin sabaha hasret kaldığı şu zamanda birşeyler de yazdım ama şiir diyemiyorum üstadlar incinmesin.
Hangi dilde anlatsam ki seni,
Hangi kelimeye karşılık gelir tenin
Aşktan gayrı bulmuş mudur insan denen mahlukat,
Gönül dilinden bir ad ?
Mesela bütün dünya dillerini öğrensem ,
Hatta bildiğim bütün güzel kelimeleri sersem önüne,
nafile ,
Hayalini bile veremez ki ,
Biraz mürekkep lekesi.
Belki bir resim yeter seni anlatmaya ?
En sevdiğin çiçeklerle boyasam ellerini
Gökkuşağını bağlasam tuvalin beline ,
nafile,
Masumiyetinin tonlarını bile veremez
Bir kaç fırça darbesi.
erkek başına 300 gram kemikli kız düşüyor muhabbetini geçersek, sağlam bir arkadaş çevresi yapabilmeniz dahilinde zevkle okunacak bölümdür. Kendinizi geliştirmek istediğiniz sürece imkanlarını sonuna kadar kullanabilirsiniz. Özellikle ısıtma soğutma ve iklimlendirme alanında çok iyidir. Piyasayla sürekli iş yapan, hocalar sayesinde staj, teknik eğitim gibi şeyleri istediğiniz zaman bulabilirsiniz. Siz öğrenmek istiyorum dedikten sonra, size imkan vermeyecek bir hoca tanımıyorum. Bölümü ve bölümün memur zihniyetinden şikayet etsenizde, yıldızın o küçük ama samimi havasını bir kere içinize çektiniz mi bütün dertlerinizi unutursunuz.