juvenin haksız bir penaltıyla geriye düşüp turdan olması üzdü. Zaten herhangi bir saha avantajı yok. Seyirci yok. hala deplasman golü kuralını nasıl uygulatıyorsun sen. Lyon kendı sahasında seyircisiyle 1 0 kazanıyor. juve sahasında seyirci yok. Burada çok net bir haksızlık var.
bunu biraz olsun faydalı olabilir diye yazmak istedim. öncelikle saç dökülmesi yaşayan arkadaşlar buna genetik diyerek basite alıp, sanki çözüm imkansız gibi bakmamalılar.
bir çok vakada bu durumun genetikle bir alakası yok. bu durumun genel sebebi kişinin b12 seviyesinde düşüş olduğu içindir. bu durumu 6 ay önce yaşadım. saçlarım çok gürken incelmeye başladı.
gözle farkediliyordu. daha sonra b12 tedavisi ile 3 4 ayda eski haline geldi. hatta daha iyi seviyeye geldi. öncelikle tavsiyem kan tahlili yapmanız gerekir. değerlerinizi öğrenmelisiniz. doktorunuz b12 değerlerinizi değerlendirip tedaviyi verecektir.
diğer konu bu durumu doğrudan genetik olarak bakıp umutsuzluğa kapılan insanlar için.
öncelikle insanlar bedenlerinde bir çok değişiklik yapabilmekteler. insanların genlerine etkide bulunabildiği kanıtlanmıştır. araştırmanızı öneriyorum. umutsuz olmaya gerek yok. bu bedeni bir araç olarak görürseniz onda bir çok etki yapabilirsiniz.
Bundan binlerce yıl önce bile söylenen bir bilgidir kendileri. Tabi o zamanlarda fazla ciddiye alındığını söyleyemem. Çünkü bu bilgi ilk olarak, insanların yaşadığı mistik deneyimlerin (trip) bir sonucu olarak açığa çıktı. Fakat bizim beynimizdeki 3 boyutlu gerçeklik algısına çok ters vaziyetteydiler. bu yüzden dile dökülmesi için sembolik anlatımlar gerekiyordu. Bunun sonucunda semboller kullanılarak insanlara aktarıldı. örneğin isa göklerin krallığı derken, yukarda bir yer anlatmıyordu. kendi bilincinde gördüğü, algıladığı bir üst boyutun tasvirini anlatıyordu. Bunun dışında miraç diye geçen hadisede aynı şekilde boyutsal bir farkındalıktan bahsediyor. yani materyalist anlatımlar gibi gelsede, genel tema insanın bilincinde yaşadığı deneyim. Yanı her şey insanın içinde, dışsal materyalist anlam yok. Ancak tabiki bu bilgiler neredeyse hep yanlış yorumlandı. bunun nedeni temel mesajın yerine tam oturmamaş olması denebilir. Peki temel mesaj nedir derseniz o da şu ; "bu evren bir ilüzyon". yıllardır gelen mesaj hep buydu. neredeyse tüm dinler ve mistik ögretiler bu bilginin açıga çıkması üzerine kuruludur.
Günümüze dönüp devam edersek, bu bilgi şu an daha anlaşılır, yani taşlar rayına oturdu. bilimsel gelişmeler ve teoriler evrenin holografik bir gerçeklik içerdiğini kanıtlar nitelikte. Tabi ben şimdi uzun uzun onu yazmayacağım. sadece bir kaç entry altta, daha öncede bu konuda yazdım. Evrenin bir ilüzyon olduğunun, her şeyin bir bütünlük içerip ayrı olmadığı bilgisi, bu dünyada, üstüne düşünülürse, tam olarak rüya kavramıyla örtüşmekte. Bir çok önemli soruya cevap olurlar kendileri. Ben 4 dk lık bir videoda konuşup anlatmaya çalıştım bunu. göz atabilirsiniz. https://youtu.be/D8JDb_Uvy0s
yeni ve ilgi çekici konularla ilgili konuştuğum videolar yükleyeceğim, ayrıca kanalı takip ederseniz destek olmuş olursunuz. Yararlı olabilir. iyi eğlenceler.
Bundan binlerce yıl önce bile söylenen bir bilgidir kendileri. Tabi o zamanlarda fazla ciddiye alındığını söyleyemem. Çünkü bu bilgi ilk olarak, insanların yaşadığı mistik deneyimlerin (trip) bir sonucu olarak açığa çıktı. Fakat bizim beynimizdeki 3 boyutlu gerçeklik algısına çok ters vaziyetteydiler. bu yüzden dile dökülmesi için sembolik anlatımlar gerekiyordu. Bunun sonucunda semboller kullanılarak insanlara aktarıldı. örneğin isa göklerin krallığı derken, yukarda bir yer anlatmıyordu. kendi bilincinde gördüğü, algıladığı bir üst boyutun tasvirini anlatıyordu. Bunun dışında miraç diye geçen hadisede aynı şekilde boyutsal bir farkındalıktan bahsediyor. yani materyalist anlatımlar gibi gelsede, genel tema insanın bilincinde yaşadığı deneyim. Yanı her şey insanın içinde, dışsal materyalist anlam yok. Ancak tabiki bu bilgiler neredeyse hep yanlış yorumlandı. bunun nedeni temel mesajın yerine tam oturmamaş olması denebilir. Peki temel mesaj nedir derseniz o da şu ; "bu evren bir ilüzyon". yıllardır gelen mesaj hep buydu. neredeyse tüm dinler ve mistik ögretiler bu bilginin açıga çıkması üzerine kuruludur.
Günümüze dönüp devam edersek, bu bilgi şu an daha anlaşılır, yani taşlar rayına oturdu. bilimsel gelişmeler ve teoriler evrenin holografik bir gerçeklik içerdiğini kanıtlar nitelikte. Tabi ben şimdi uzun uzun onu yazmayacağım. sadece bir kaç entry altta, daha öncede bu konuda yazdım. Evrenin bir ilüzyon olduğunun, her şeyin bir bütünlük içerip ayrı olmadığı bilgisi, bu dünyada, üstüne düşünülürse, tam olarak rüya kavramıyla örtüşmekte. Bir çok önemli soruya cevap olurlar kendileri. Ben 4 dk lık bir videoda konuşup anlatmaya çalıştım bunu. göz atabilirsiniz. https://youtu.be/D8JDb_Uvy0s
yeni ve ilgi çekici konularla ilgili konuştuğum videolar yükleyeceğim, ayrıca kanalı takip ederseniz destek olmuş olursunuz. Yararlı olabilir. iyi eğlenceler.
çok klasik olacak, fakat gözlemlediğim kadarıyla, din olgusu bir çok kavramın önüne geçiyor bu ülkede. sürekli din denilerek bakılıyor. youtube da ki bir çok videonun yorum bölümünden belli oluyor bu. Diğer gelişmiş ülkeler dini farklı bir yerde alıyor ve bırakıyor. Bir kategori oluyor o devletler için. fakat bizde anayasaya dönüşüyor. bu bir sorun. Biraz daha özgürce yaklaşmalıyız
Bundan binlerce yıl önce bile söylenen bir bilgidir kendileri. Tabi o zamanlarda fazla ciddiye alındığını söyleyemem. Çünkü bu bilgi ilk olarak, insanların yaşadığı mistik deneyimlerin (trip) bir sonucu olarak açığa çıktı. Fakat bizim beynimizdeki 3 boyutlu gerçeklik algısına çok ters vaziyetteydiler. bu yüzden dile dökülmesi için sembolik anlatımlar gerekiyordu. Bunun sonucunda semboller kullanılarak insanlara aktarıldı. örneğin isa göklerin krallığı derken, yukarda bir yer anlatmıyordu. kendi bilincinde gördüğü, algıladığı bir üst boyutun tasvirini anlatıyordu. Bunun dışında miraç diye geçen hadisede aynı şekilde boyutsal bir farkındalıktan bahsediyor. yani materyalist anlatımlar gibi gelsede, genel tema insanın bilincinde yaşadığı deneyim. Yanı her şey insanın içinde, dışsal materyalist anlam yok. Ancak tabiki bu bilgiler neredeyse hep yanlış yorumlandı. bunun nedeni temel mesajın yerine tam oturmamaş olması denebilir. Peki temel mesaj nedir derseniz o da şu ; "bu evren bir ilüzyon". yıllardır gelen mesaj hep buydu. neredeyse tüm dinler ve mistik ögretiler bu bilginin açıga çıkması üzerine kuruludur.
Günümüze dönüp devam edersek, bu bilgi şu an daha anlaşılır, yani taşlar rayına oturdu. bilimsel gelişmeler ve teoriler evrenin holografik bir gerçeklik içerdiğini kanıtlar nitelikte. Tabi ben şimdi uzun uzun onu yazmayacağım. sadece bir kaç entry altta, daha öncede bu konuda yazdım. Evrenin bir ilüzyon olduğunun, her şeyin bir bütünlük içerip ayrı olmadığı bilgisi, bu dünyada, üstüne düşünülürse, tam olarak rüya kavramıyla örtüşmekte. Bir çok önemli soruya cevap olurlar kendileri. Ben 4 dk lık bir videoda konuşup anlatmaya çalıştım bunu. göz atabilirsiniz. https://youtu.be/D8JDb_Uvy0s
yeni ve ilgi çekici konularla ilgili konuştuğum videolar yükleyeceğim, ayrıca kanalı takip ederseniz destek olmuş olursunuz. Yararlı olabilir. iyi eğlenceler.
hologramla bir ilgisi olduğu sanılır. Çünkü ilgisi vardır. ancak tabiki evren bizim bildiğimiz şekliyle hologram değildir . Sadece aynı mantıkla çalışır. Örneğin hologram gördüğünüz zaman, o size gerçek gibi gözükür.
Asıl bilgi o ve onu görüyorum dersiniz. Ancak ona gidip dokunmaya çalışırsanız asıl olanın o olmadığını anlarsınız. Eliniz içinden geçip gider. Çünkü ana bilgi, hologramın tutulduğu cihaza bağlı durumdadır. Evren içinde aynı şey geçerli fakat kavramlar farklıdır.
Bundan binlerce yıl önce bile söylenen bir bilgidir kendileri. Tabi o zamanlarda fazla ciddiye alındığını söyleyemem. Çünkü bu bilgi ilk olarak, insanların yaşadığı mistik deneyimlerin (trip) bir sonucu olarak açığa çıktı. Fakat bizim beynimizdeki 3 boyutlu gerçeklik algısına çok ters vaziyetteydiler. bu yüzden dile dökülmesi için sembolik anlatımlar gerekiyordu. Bunun sonucunda semboller kullanılarak insanlara aktarıldı. örneğin isa göklerin krallığı derken, yukarda bir yer anlatmıyordu. kendi bilincinde gördüğü, algıladığı bir üst boyutun tasvirini anlatıyordu. Bunun dışında miraç diye geçen hadisede aynı şekilde boyutsal bir farkındalıktan bahsediyor. yani materyalist anlatımlar gibi gelsede, genel tema insanın bilincinde yaşadığı deneyim. Yanı her şey insanın içinde, dışsal materyalist anlam yok. Ancak tabiki bu bilgiler neredeyse hep yanlış yorumlandı. bunun nedeni temel mesajın yerine tam oturmamaş olması denebilir. Peki temel mesaj nedir derseniz o da şu ; "bu evren bir ilüzyon". yıllardır gelen mesaj hep buydu. neredeyse tüm dinler ve mistik ögretiler bu bilginin açıga çıkması üzerine kuruludur.
Günümüze dönüp devam edersek, bu bilgi şu an daha anlaşılır, yani taşlar rayına oturdu. bilimsel gelişmeler ve teoriler evrenin holografik bir gerçeklik içerdiğini kanıtlar nitelikte. Tabi ben şimdi uzun uzun onu yazmayacağım. sadece bir kaç entry altta, daha öncede bu konuda yazdım. Evrenin bir ilüzyon olduğunun, her şeyin bir bütünlük içerip ayrı olmadığı bilgisi, bu dünyada, üstüne düşünülürse, tam olarak rüya kavramıyla örtüşmekte. Bir çok önemli soruya cevap olurlar kendileri. Ben 4 dk lık bir videoda konuşup anlatmaya çalıştım bunu. göz atabilirsiniz. https://youtu.be/D8JDb_Uvy0s
yeni ve ilgi çekici konularla ilgili konuştuğum videolar yükleyeceğim, ayrıca kanalı takip ederseniz destek olmuş olursunuz. Yararlı olabilir. iyi eğlenceler.
delilik görecelidir. insanlar aynı evreni görmezler. algılarımız benzerdir ama aynı değildir. bu yüzden bir kişi genelden farklı diye deli damgası yememelidir. sadece farklı bir gözlem yaptığı bilinmelidir.
bir çok insan fiziksel düşünme eğiliminde. Bu yüzden dini öğretilerdeki metaforları materyal şekilde algılıyorlar. oysa bir çok kavram sembolizm barındırıyor. Örneğin nirvana, cennet , cehennem, göklerin krallığı vb gibi sözler ayrı mekanı değil, sizin ulaşabileceğiniz bilinç seviyesinin bir sözlük formudur. Yani aslında dini kavramların büyük kısmı insanın içindeki dünyayı anlatır. bu kavramlar şu an sizinle birliktedir.
Çünkü dışarıda bir şey yoktur. dışarısı bir yansımadır. Yani çok materyal düşünmeye gerek yoktur. ben bu hatayı yaptım, materyal düşündüğüm için dine çok ön yargı duymuştum. Şu an kendimi serbest bıraktım. yani ben şuyum buyum yok, sadece dini bir araç olarak görüp hayatımı geliştirmeye çalışıyorum. hepinize önerim biraz daha derine bakın. yüzey teizmle dolu.
matematik evrenin kodudur. bu noktada daha ağır basar. lakin edebiyatta bir insanı hayata döndürebilecek derinliğe sahiptir. bu arada tabiki okul matematiğinden yada edebiyatından bahsetmiyorum. onlar çok sığ kalıyor.
prensipte evrenimizdeki 3 boyutlu bilgi aslında karadeliklerin yüzeyindeki 2 boyutlu bilgi den ortaya çıkmaktadır. 2 boyutlu bilgi, bizim tanımlayabileceğimiz bir küme olmadığı için gelen bilgiyi 3 boyutlu şekilde convert ediyoruz.
bu durum bize algılama yeteneği ve farklı bir realite kazandırmasının yanında, bilginin asıl kaynağından gözlemlemizi imkansız kılıyor. bir duvar olusturuyor. asıl bilgi ve bizim gerçekte olduğumuz nokta, saf ve hareketsiz. her şey orada oldu ve bitti. aslında biz burada oranın ölü bir yansımasını seyrediyoruz.
bu durum rüyalarla benzer diyebiliriz çünkü rüyalar aslında bilinçaltındaki bilginin dışa vuran hologramıdır. bütün bilgi toplu halde burada olmasına karşın orada farklı bir realiteyi deneyimleriz. bununla ilgili kısaca anlattım. ilginç oldu. göz atabilirsiniz.
selamlar herkese, ben bir futbol topu almayı düşünüyorum. daha çok asfalt üzerinde oynayacağız. kolay kolay patlamayacak, sağlam ve sert zemine uygun bir top modeli yazar mısınız
zihnimizin bir yansımasıdır. bizden bağımsız değildir. bunu anlayabilmek için rüyaları düşünebiliriz. rüyanın içinde yaşadığımız dış dünya aslında icerideki tek ve 2 boyutlu bilginin dışa vuran 3 boyutlu sanal iluzyonudur ve bize ayrı kopuk olduğumuz bir realite verir. bunun ben bu konuda bir şeyler anlatmaya çalıştıgım bir video cektim göz atabilirsiniz. https://youtu.be/D8JDb_Uvy0s
ben uzun uğraş sonucunda bir şeyler çıkardım. savas müziği gibi oldu. özellikle son kısım bence dinlemeye değer. göz atıp fikirlerinizi yazmanız çok yardımcı olur. https://youtu.be/4-5-TsLkc-k
Aslında bir çok şeye cevap veriyorlar diye düşünüyorum. rüyalarda bilginin dışa vuran hologramını yaşıyoruz. daha doğrusu zannediyoruz. bu konsept buradan bağımsız değil.
hastalik boyutundansa onlara bakış açımızın yanlış veya doğruluğu üzerinde durmak daha mantıklı. o insanlar deli değil. eğer deli deniyorsa , o zaman delilik evrensel bir olgu
şizofreni çok genel bir konu ve alt kategorileri var. insanlara zarar noktasına gelmiş ve hastalık diyebileceğimiz türleri bulunuyor. lakin bu yazımda ben genel şizofreni tanımı üzerine yazmak istiyorum.
çoğunlukla şizofreni denildiğinde diğerlerinin algılamadıklarını algılama hastalığı olarak bakılır.
oysa bu tanım bile onun hastalıktan öt e farklı bir gözlem noktası olduğunun kanıtıdır. bütün mesela algılamada ve bu algılamanın nesnel olduğunu düşündüren şey olan beyinde. kısaca şöyle ;
onların çoğu bu evreni bizim algıladığımız gibi algılamaz. çünkü beyin yapıları değişmiştir. vücutlarında yüksek oranda dmt gözlemlenir. dmt güçlü psikodelik etkiye sahip bir moleküldür.
dmt her canlıda bulunmasına rağmen o insanlarda daha fazla salgılanır ve farklı bir kafada yaşarlar. kısacası nöral yapıları farklıdır. bu onların algıladıkları bilginin değişimine yol açar.
mesela bakan insana göre rengi değiştiren elbise. bakan insanlar birbirlerinden zıt şeyler görüyorlar. aynı bilgiyi almıyorlar. yani biz genel olarak aynı şeyleri görüp duyduğumuzu söylesekte bu aynı frekansta ve türe olduğumuz için.
lakin bu durum nesnel degil. mesela bizim beynimizdeki bir nöral sıvı miktarında bir artış olsa bu sefer biz de mi delirecektik, şizofren olacaktık ?
yani nesnel bir dünyadan ziyade, herkes kendi dünyasında, mevcut algısıyla yaşıyor.
bilimsel temel almak isteyen biri rahatlıkla araştırabilir. holografik prensip yazarsa çok şey çıkacaktır. burada basit bir tanım yaptım ve biraz yorumladım. uzun uzun yazıp bilimsel bir konuyu anlatmak zor.
prensipte evrenimizdeki 3 boyutlu bilgi aslında karadeliklerin yüzeyindeki 2 boyutlu bilgi den ortaya çıkmaktadır. 2 boyutlu bilgi, bizim tanımlayabileceğimiz bir küme olmadığı için gelen bilgiyi 3 boyutlu şekilde convert ediyoruz.
lakin bu durum bize algılama yeteneği ve bir realite kazandırsada bilginin asıl kaynağından gözlemlemizin önünde bir perde gibi. asıl bilgi ve bizim gerçekte olduğumuz nokta saf ve hareketsiz, her şey orada oldu ve bitti. aslında biz burada oranın ölü bir yansımasını seyrediyoruz.
bu durum rüyalarla benzer diyebiliriz çünkü rüyalar aslında bilinçaltındaki bilginin dışa vuran hologramıdır. bütün bilgi toplu halde burada olmasına karşın orada farklı bir realiteyi deneyimleriz. bununla ilgili kısaca anlattım. ilginç oldu. göz atabilirsiniz.
tamam cevap belli. Lakin bir soru için karşıdakini küçümseme çabası çok boş bir çaba. kendini yüceltip karşıdakini düşürmeye gerek yok. bilmemek olası bir şey.