iyi ki olmamış ...bana başka biriyle görüşmeye başladığını soyledi...anladım ki tek derdi geçmişinde yaşadığı kötü anları unutacak biri olması. ..ben ousum ali olmuş veli olmuş farkı yok
..ailemi üzdüğüm değmedi. .cidden aileden ötesi yalanmış..ne diyim
Vahyedilen dinler aracılığıyla tanrı söyleyeceklerini kitaplarla anlatmıştır. ..Dinlerin ilk ortaya çıktığı anlarda okur yazar oranının az olmasına rağmen bu yolun seçilmesi enteresan...yazının bulunusundan önce yöntem nasıldı acaba?
En kolay sevgi için sevgisidir.yakışıklı olduğu için, zengin olduğu için ,kariyerlı olduğu için...eğer sevgisi vardır bir de kilo verirsen eğer,ev alırsan eğer ,balayimizi portekiz de yaparsak eğer. ..en zor ve en kıymetli olanı ise rağmen sevgisidir...çok zengin olmamamisana rağmen, hasta olmasına rağmen, tipi süslü ekran gülleri olmamasına rağmen. ..bir tavsiye;sizi ragmenlerinizle sevenler sevin..çünkü onlar sevginin hakkını verirler...sizin sevgibiz hangisi ?
Üniversite yillarindan bu yana tercih ettiğim hizmet kalitesi yüksek, ilgili ve kibar personeli gitmiş. Yerine doğu illerine seyahat ederken sıklıkla karşılaştığım genel bir pespayelik gelmiş. Otobüse biner binmez bir terslik olduğunu farkettim.az önce ogrenmis bulundum ki firma taşeron otobüs yöntemine giderek hızla metrolasmakta.ülkede neyi tutsan elinde kalıyor deyimi her alanda kendini göstermekte ne yazık ki.
En yakınımdaki adamdı fikret ,en yakın arkadaşım demiyorum ,inanmıyorum arkadaşlığa...Anı paylaşır ve mekanı paylaşır insan....Ondan ötesi laf mastürbasyonu...Bir gece içerken ,aşık olduğunu anlattı ağzından köpükler saçarak..Mahalleye yeni taşınmış kız, yugoslav göçmeniymiş anlattığına göre...Fikret i severim ,babası kunduracısıydı mahallenin ve sakattı bir ayağı,karısı bir polise kaçmıştı ,sonra terkedilmiş ;dolapderede fahişelik yapıyormuş kadın dediler. ...Öldükten sonra mahalleliye miras kalmıştı kunduracıdan Fikret...Herkes ,elinde avucunda olandan paylaşırdı keza yetime yardım islam-ı anenemizden,yardım ederlerdi de bi taraftan düzerlerdi annesini Fikret in...Neyse ,dağıtmayalım hikayeyi '' kıza vuruldum ağabey,kan basıncım yükseliyor gördüğümde ' gözü parlıyordu anlatırken,belli vurgun yemiş çocuk...Ertesi gün ,her zaman ki köşede demleniyorum yine bahsettiği kız ,anllatığından da güzelmiş...Kara derili anadolu göçmenlerinin toplandığı bir kenar mahalleydi,peranın en ücra yerinde...Kızı gördüm,kloş etek,çorapsız giymişti tenin beyazlığı ay parlaklığı...gel zaman git zaman,öğrendim adını SEMiN miş ...söylemesi ayıp mahallede namımız var ,bitirimlik desen bizde,mahallede ,akşam ezanından sonra eve giden kızların tek günahkarı benim...ama SEmin e yapamadım,aslında istedim ve ben istersem olurdu ama Fikret e kıyamadım...Dünya nın küçük bir prototipiydi mahalle ve iyiler kaybederdi bizim mahallede de...fikret kaybetsin istemedim, en azından benden bilmesin..Yanlış anlamayın Fikret e acıdığımdan değil,yediremedim kendime... En acı darbelerin üstüne ,en azından güvenebileceği bi ben kalayım diye....
intihar etmeden önce ,duvara ben buradaydım yazan kişi kadar varlığını hissettirmek ister insan...girdiği ortamda farkedilmek,beğenilmek,iltifat görmek...ruhlarına çizik atılmış,ezilmiş,ötekileştirilmiş benliği her türlü otorite tarafından zincire vurulmuş bir mirasın devamı olarak ben burdayım...toplumun genel geçer kuralları dışında olan sünniye karşı aleviyim, türk e karşı kürt,heteroseksüele karşı lgbt li...ve şunu da unutmayın ki kafasındaki sarığa ,cübbeye üzerindeki mini eteğe bakarsanız içindeki kalbi göremezsiniz...herkese ve her şeye inat kendi doğrularıyla kimseye zarar vermeden,rencide etmeden yaşayanlara selam olsun
