ilk fark ettiğim şey şifremi unutmuş olmamdı, bir yıldan fazla oldu girmeyeli bir şey kaçırdım mı peki ı ıh maalesef.
Eski yazılarımı okudum biraz sözlükten şikayet etsem de aslında bunun sebebi ben ve benim gibi işsiz yazarların troll entrylerinden kaynaklanıyor, yazdığım edebiden uzak, bilgi desen nerde o da yok. anketvari girilerimi okuyupta zamanını çaldığım herkesten özür dilerim. 140 küsür de giri girmişim bak sen şu işe. Önceki düşüncelerimi okuyup önce kendimle dalga geçme, sonra da temizlik vakti. Esen kalın.
Johnny Depp'in oynadığı korku (!) Filmidir. Gözleri yuvalarından fırlayan cadı mı dersiniz, onun bunun kellesini vurup kafasını arayan adam mı dersiniz hepsi var.
Yahu gecenin bi vakti az gülmedik . Ahaha aklıma geldikçe güldürür hala.
Kur'an ayetlerine olan saygısızlıklarıyla dikkat çeken yazarlardır. Yazarcık sen atesin diye yok şöyle yok böyle deniliyor mu entryde? Bi toplumun ya da şahsın kutsal gördüğü ve yaşamını onun ekseni etrafında yaşamaya çalışanların ayetlerine bu eğreti sözler niye ? Ateistlik din değil kabul lakin aklıma gelen ayeti belirtmek isterim "öyleyse sizin dininiz size, benim dinim de banadır. "
Edit: range rover gibi bi araba şamuhteşem bir tasarım var iken dacia tutkunluğu zevksizliktir salaklıktır. Bu edit yaklaşık iki sene önceki aklıma ithafen yazılmıştır
Hiç bir zaman uzak bir dil olarak görülmeyen dildir. Zaten nasıl görülebilir ? Fuzulinin divanları, sohbet meclislerindeki söyleşiler, aşkın belki de en saf haliyle yazılmış destanları osmanlıca ile kulaktan kulağa, kağıda aktarılarak hayat bulmuştur. Evet 100 yıl bile değil o dönemlerin eserlerini anlamakta zorlanabiliyoruz şükür ki eski dilimize karşı artık daha ılımlı yaklaşılıyor.
Abisinden bulaşmıştır o oyun hem bağımlılık yapar. 2 yolu vardır mt2 illetinden kurtulmanın. 1-hesabının ban yemesi (her zaman işe yaramaz) 2- büyümek. Büyümek ve oyun dakikasına bakıp zaman öldürdüğüne yanmak.
Başka şeylere de yanılır mesela banlanan çarında el emeği göz nuru +7 kdp gibi.
Sinir hücrelerinin etrafını saran beyaz renkli hücrelerdir. iletimin başka yerlere gitmesini engellemekle beraber iletiyi asıl hedefe göndermektir işlevi.
Sol frame de görünce duygulandım geldim. Sabah akşam izlemek dahi zaman kaybı değildir. Adamlar öyle bir Bilimkurgu yapmış ki hani gerçek hayatta olsa o açıklamalarla olur denir. Fringe ingilizce'de püskül saçak anlamına gelse de dizi de sınır Bilim gibi bi anlama gelmektedir. Velhasılı olivia çok hoş peter sempatik ve yakışıklı, waltersa türünün tek örneği arada annaneme benziyor olsa da ikisinin yeri ayrı.
Fringe tadında dizi var mıdır? varsa öneriye açığım.
Taşınırken lüzumsuzun tekinin çizimlerini sakladığın çantayı atması sonucunda içinin buruk ve sadece eklenenlere bakarak iç geçirmesi. (bkz: tamam sakinim)
Tekrar yayınlanacak olmasına hem tepki gösterdiğim hemde e tabi seviliyordu yayınlansın dediğim dizidir.
Ama ismail abi japon balığı değil miydi?
Yavuzsa ağaç gölgesi ya da bakkal aslında tuzluk...
Aslında sonunun önemi yok güldüren ve düşündüren bi dizi olması umarım diğer abidik gubidik dizilerimize örnek olur.
Patent süresi bitmiş orjinal ürünün eşdeğeri olan ilaçtır. Aynı tedaviyi görür. Örnek olarak parol-vermidon diyebiliriz. ikisinin farklı etkiler yaptığını söyleyenlerin sayısının fazla olmasıysa şaşırtmaktadır.
Güzel dizinin güzel müziği.
Gece geçer yâr geçmez aah... yol bana Sevda kime
Ayrılık zehirli bir hançer, saplanır yüreğime
Belki bugün belki Yarın ansızın tutacaktım ellerinden
Belki bugün belki Yarın ansızın gitmeseydin.
At ırkının en asil türü diyebiliriz . Uzun yapısı, ince uzun bacaklarıyla koşu ve atlamalarda idealdir. Türkiye'de varlığının pek görülmemesi böyle bir cins için gariptir.
"Dinde reform gerekebilir,lakin bunu yapacak olanlar din adamlarıdır, hükümet adamları değil.
ibadet özgürlüğü, din özgürlüğünün çeşitli cephelerinden biridir ve birey için kutsal bi haktır. Bu hakka el uzatmak ve kişinin hakkı olan ibadet serbestliğini hırpalamak, din özgürlüğüne ve vicdan selametine tecavüz etmektir. " (bkz: Türkçe ezan ve menderes) bu yasağın tek şehidi menderes olmadığını unutmamak gerek. O bir liderdi, islamın zedelenmemesi uğruna ruhunu ebediyete teslim etti.
Sitelerde sanki Türk yapımı gibi gösterilen , her türlü biyoteknolojik çalışmanın yapıldığı Firma. Max Payne oyunun hastane bölümünde farkettirmeden epey reklamını yapmışlardı.
Kanuni Sultan Süleyman, en yüksek duruma getirmiş olduğu devletin akıbetini hayâl eder, günün birinde Osmanoğulları da inişe geçer çökmeye yüz tutar mı? diye derin derin düşünmeye başlar... Bu gibi soruları çoğu zaman süt kardeşi meşhur âlim Yahyâ Efendiye sorduğundan bunu da sormaya niyet eder. Güzel bir hatla yazdığı mektubu keşfine inandığı Yahyâ Efendiye gönderir... Sen ilahî sırlara vâkıfsın. Kerem eyle de bizi aydınlat. Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğullarının âkıbeti nasıl olur? Bir gün olur da izmihlâle uğrar mı? şeklinde mektubunu gönderir.
Güzel bir hatla yazılmış mektubu okuyan Yahyâ Efendinin cevabı bir bakıma çok kısa, bir bakıma içinden çıkılmaz bir hâl alır:
Neme lâzım be Sultânım!
Topkapı Sarayında bu cevabı hayretle okuyan Sultân, bir mânâ veremez. Yahyâ Efendi gibi bir zâtın böylesine basit bir cevapla işi geçiştireceğini pek düşünmez. Söylenmeye başlar: Acaba bilmediğimiz bir mânâ mı vardır bu cevapta? Nihayet kalkar, Yahyâ Efendinin Beşiktaştaki dergâhına gelir. Sitem dolu sorusunu tekrar sorar:
Ağabey ne olur mektubuma cevap ver. Bizi geçiştirme, soruyu ciddiye al!
Sultânım sizin sorunuzu ciddiye almamak kâbil mi? Ben sorunuzun üzerine iyice düşündüm ve kanaatimi de açıkça arz ettim.
iyi ama bu cevaptan bir şey anlamadım. Sadece neme lâzım be Sultânım! demişsiniz. Sanki Beni böyle işlere karıştırma der gibi bir anlam çıkarıyorum.
Sultânım! Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlık şâyi olsa, işitenler de neme lâzım deyip uzaklaşsalar, sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa. Fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin, feryâdı göklere çıksa da bunu da taşlardan başkası işitmese, işte o zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimâd ve hürmeti sarsılır. Asayişe itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküş ve izmihlâl de böylece mukadder hâle gelir...
Misafir çocuğunun kolumu ısırması, küpelerimi daha bana sormadan annesine gösterip benim olsonmu demesi ve sahiplenmesi. Her yere parmak atıp lekelemesi uzar bu yazı.
Herkesin belli bi dönem dini sorguladığı zamanlar olmuştur. Sebebiyse doğuştan Müslüman olmamız ve akıl çağına erene değin saflıkla inanmasıdır.din araştırmakla başlar. Çoğu insana göre (Türkiye'de) din gelenekselleşmiştir adeta. Bu nedenle de izahın ve bilimin önünün kapanmasına yol açmıştır. Etkenlere gelince çevresinde müslümanımsı insanlar olabilir. Cevaplar yetersiz olabilir. Kendi tabiriyle hayatı yaşamak için carpe diem diyor olabilir. Gazalî'den bir deyiş yerinde olur "sürekli cevizin kabuğunda dolaşıp duran insan o cevizi yalnızca sert bir kabuktan ibaret sanır."