adam akıllı yapıldığı zaman yemekle beraber çok güzel giden yiyecek. fakat sırf sosyetik görünüşü yüzünden kadınlar tarafından on onbeş milyon para dökülen bir tabak dolusu ot yığını şeklinde olanlar vardır ki isimleri salata da olsa ben onlara salata dememeyi tercih ederim.
izlediğim süre boyunca bitse de gitsek dediğim film. senaryo süper aslında ama keşke araya saçma sapan klişeler girmeseymiş, zorlama bir aşk hikayesi ve esas oğlanın her şeyi konuşarak halledebilmesi gibi. umuyorum yıllar sonra aynı hikayeyi tekrar çekerler, saçmalıklardan arındırarak ve masalsı havasını koruyarak.
kimsenin şikayet etmemesi gereken olay. çünkü bu ülkede yaşayan iki kişiden biri bu üslubu ve söylemi 22 temmuz gecesi peşinen kabul etmiştir. üstelik o iki kişiden biri sizin amcanız, dayınız, arkadaşınız, bakkal amcanız, belki sevgiliniz, eşiniz... bundan sonra hala bu üslüba isyan etmekte olan bizler, yani artık azınlık olanlar, elimizden gelen hiçbir şey yok. ben istememiştim bu aşağılanmayı, ben istememiştim ülkemden kovulmayı, hem de ülkemin başbakanı tarafından. fakat ne yazık, mukadderat...
başrollerini robert sean leonard ve christian bale'in paylaştığı 1993 yapımı muhteşem film. nazi almanyasında yasaklanan swing dansına gönül vermiş gençlerin başkaldırışını ve zaman içinde tüm özgürlüklerinin nasıl ellerinden alındığını kusursuz işliyor.
--spoiler--
robert sean leonard'ın filmin sonunda tek başına deliler gibi swing yapması ve gitarcı arkadaşın trajik intiharı filmin en can alıcı noktaları.*
--spoiler--
istanbul üniversitesi devlet konservatuarı tiyatro bölümü'nde eğitim alan 1984 doğumlu oyuncu. bir dilim aşk ve güz yangını dizilerinde, kurtlar vadisi ırak ve şaşkın filmlerinde ve bazı reklam filmleri ile tiyatro oyunlarında rol almıştır. rol aldığı oyunlar;
iddaa'da maç sonucu oyununda oynanan maçın sonucuna karar verilemezse '1 veya 0' '1 veya 2' ya da '0 veya 2' oynanılabilen ve kazanma şansını artıran bir sistem.
bu eklemin dislokasyonu kadar rezil bişey yoktur, yemek yerken konuşurken esnerken çeneniz sürekli takılır, bazen ağrı yapar. çene eklemini bir kez yerinden oynatırsanız sürekli rahatsız eder, o yüzden kıymetini bilip zorlamamak lazımdır.
iki düşünceli sevgilinin yanındaki üçüncü kişiyseniz o kadar da berbat olmayan durum. düşünceliden kasıt, öpeceği koklayacağı varsa da kendini biraz kısıtlayabilmesi, ortamda bulunan üçüncü kişiye saygı gösterebilmesidir.
70li yılların kabusu seri katil ted bundy'nin gerçek hayatını anlatan 2002 yapımı matthew bright filmi. filmde ara ara gerçek kurbanların görüntülerinin çıkması ve ted bundy'nin soğukkanlılığı tüyler ürpertici.
kesinlikle tehlikeli bir durumdur. öne koyulan ve güvenlik demiri denen şeyin özellikle en arkada oturanlar için hiçbir işlevi yoktur ki bu yüzden arkada oturanlar genelde başlarının arkalarında bulunan demirden tutunurlar.
neyi engellediğini anlayamadığım olay. küfür mü edilmemiş olunuyo bu şekilde, ya da küfür etmek isteyipte sözlük formatına takılanlar bu şekilde hem yazarları hem de moderasyonu kandırdıklarını mı sanıyorlar... bir harfi eksik verince okunmuyor mu o küfür, ya da çağrıştırmıyor mu anlatmak istediği şeyi. sözlükte zaten küfür almış başını gitmiş, ben küfürümü ederim banane sözlük formatından diyen yazarlar da açık açık etseler ya o küfürü. nasılsa iki durumda da okunabiliyor, en azından konuşmanın ortasındaki biip'ler gibi yazının ortasında çıkan yıldızları görmemiş oluruz.
her gün ayrılığın ve özlemin verdiği acıyla sevginin biraz daha perçinlendiği, bunun yanında her gün bir önceki günden daha çok acı çekildiği... nerden girdim ben bu işe, nerden başladım, neden sevdim diye yakınılan; iş vazgeçmeye gelince artık çok geç denilen... çok kez telefonda ayrılmaya çalışıp yapılamayan, yüzyüze gelince ayrılık kelimesi dahi unutulan... ağlatan, çıldırtan, güldüren, doruklara çıkaran, yerlerde süründüren, aşkın gerçek anlamının öğrenileceği zor durum.
ilkokul çağındayken annesi ev hanımı olan çocukların özendiği çocuklardır. aslında bir sürü güzel şeyden mahrum kalırlar. bunlara özenen çocuklar da, çocukluk işte, bunu iyi bir şey, özgürlük sanırlar. eve varınca önüne yemeğin gelmesinin, sokakta düşünce eve koşup yaranı temizletebilmenin, her daim anne tarafından sevilip öpülebilmenin kıymetini bilmezler.
eğer tatil kişiyi rahatlatmak yerine sıkmışsa, ev ya da geride bırakılan sevilenler özlenmişse geri dönüldüğünde hissedilen duygu. özellikle de eve dönünce bir duş alıp rahat yatağa şöyle bir uzanıldığında bu duygu doruğa çıkar.
denizi temiz, pansiyonları pis ama ucuz, kafa dinlemek için birebir tatil adası. kafa dinlemek isteyenlerin merkezden biraz uzak pansiyon seçmeleri isabetli olur. bunların dışında hayatımda yediğim en güzel midyeyi de burada yedim. yalnız gidilmemesi tavsiye olunur.
sanılanın ve görülenin aksine kadınları cüzdan olarak gören erkekler den daha az sayıda olan kadınlardır. şehirlerde de bolca rastlanmasına rağmen özellikle köy, kasaba gibi küçük yerlerde kadınların tarla, temizlik, hizmetçilik vb. işlerde çalışarak kocalarına kahvede okey oynayarak vakit öldürmesi ya da başka kadınlara gitmesi için gerekli ödemeyi yaptığı herkesçe bilinmektedir. buna rağmen;
istifa dedikodularına istifa etmeyeceğini açıklayarak son veren ve ayrıca "sırada ben olabilirim fakat asla taviz vermeyeceğim. bu ülke yeterince taviz verdi, abdullah gül'ü cumhurbaşkanı seçiyoruz, yetmez mi?" sözleriyle takdirimi kazanan yazar.