evlerinde oturup bin seneden hayırlı olduğu bilinen mübarek ramazan ayını huşu içinde idrak etmek yerine, üç kuruşluk madalya peşinde koşarak büyük günah işlemekte olan gafillerdir.
demek ki onlar için, gavurun elinden alınacak basit bir metal parçası, allah-u zülcelâl'in bahşedeceği uçsuz bucaksız sevaptan ve rahmetten önemlidir.
tüm müslümanlar bu gafiller için dua etsinler. dua etsinler ki, yüce mevlam onları bağışlasın. şüphesiz ki o rahman ve rahimdir.
bulunduğu konuma muhtemelen torpille gelmiş kifayetsiz muhterisin biridir. şef işaret etmeden işemeye gidemez.
lan adamdan saymışlar, senfoni orkestrasına almışlar, sahneye çıkarmışlar. senfoni lan senfoni! boru değil! yaptığın işe azıcık saygın olsun, akşamdan iki çalış, öyle gel. şef söylemeden de bir şeyler yap, çorbada tuzun bulunsun. onca arkadaşının emeğini boşa çıkarma.
yaptığı işe sevgisi, arkadaşının emeğine saygısı olmayan adamın ne kendine, ne topluma faydası olmaz.
dünyanın dört bir yanında milyarlarca insan tarafından konuşulan, bir o kadar kişinin öğrenebilmek için köleliğe razı olduğu güzel dilimiz türkçe dururken, başta pilot olmak üzere, hosteslerin, höstlerin, kendi aralarında elin ingilizinin diliyle konuşmaları yetmezmiş gibi; uçak içinde yolculara yönelik anonsların dahi ingilizce yapılması, bir türk olarak canımı acıtıyor.
böyle incitici bir husus, "uçağa binen pezevenk zaten ingilizce biliyordur ki" zihniyetiyle açıklanamaz!
atasından kalan mirası gelecek nesillere ulaştırmanın yegane yolunun kültürü, dili olduğunu idrak edememiş zihniyet, pilot da olsa, hostes de olsa, uçuş mühendisi de olsa adam olamamış demektir.
yaptığı işin inanca saygıyla da, insanlıkla da alakası yoktur. oruç tutanın inancına saygısı olsa, o dinin peygamberine yalancı muamelesi yapmaz, çok sayıyorsa müslüman olur; maksat insanlık olsun diyorsa, onca aç açıkta insanın yaşadığı yerde yemek vermek için oruç tutan birini aramaz.
muhtemelen, sadece korkuyordur. bazı müslümanların müslümanlık yapıp, oruç yiyor diye kendisini dövmelerinden, toprağa gömüp taşlamalarından, kafasını kesmelerinden endişeleniyordur. hayatta kalmaya çalışıyordur.
alemlere rahmet olsun diye gönderilmiş en bi sevgili peygamber.(S.A.V.) güzel ahlakın yeryüzündeki temsilcisi, uğruna kurban olunası, can verilesi. anam babam sana kurban ya muhammed!(S.A.V.) allah!
dün geceden beri tuğba ekinci ile kıyaslıyorlar bu arkadaşı yok yere. tuğba ekinci gibi, sesiyle olsun, fiziğiyle olsun gönüllerde taht kuran tanrıça kim; vaktiyle komünizmle mücadele derneğinde yöneticilik yapmış büyük amcasının(fethi tevetoğlu) sayesinde elinden tutulup bir yerlere getirilen düğün salonu şarkıcısı kim!
yapmayın lütfen. tuğba hanımefendiye gerçekten ayıp oluyor.
son zamanlarda daha az dikkat çekiyorlar. daha az dikkat çekiyorlar, zira özellikle büyük şehirlerde neredeyse bütün kadınlar çıplak gezer oldular. incecik askılı bluzlar, omuzlarda boy veren rengarenk sutyen askıları, daha neler neler...
yok arkadaş, lohusa kadının memesine bile kimse bakmıyor ise, bizi biz yapan değerler yok olup gitmiş demektir.
gecenin bir saatinde, üstelik trt gibi neredeyse hiç dinleyeni olmayan bir radyonun sıradan bir programına, sıradan bir konuk olarak katılması pek çok uludağ sözlük yazarını orgazma ulaştırabiliyor! garip, hakikaten çok garip. yoksa hepiniz ezik misiniz lan?
sözlükte üç tane sivilceli kızın ilgisine mazhar olunca kendini bir şey sanmış anlaşılan. oraya buraya röportajlar vermekler, ekşi sözlüğü kırar geçiririm muhabbetleri...
hoşaftan anlamayan eşeklerin yarattığı üfürükten kahraman kısaca.
böyle sahte kahramanlara övgüler düzerken author gibi gerçek değerleri küstürüyoruz. sonra da ortam niye tatsız falan.
sözlüğe tamı tamına beş gündür entry girmeyen usta yazar. hangi dallama küstürdü de kaçırdı bilmiyorum ya... tüm yazın aleminin sevgilisi author'ü kaybetme ihtimalinin farkında mısınız?
ciddi anlamda kafa sikme riski taşıyan entrydir. böyle bir entry ile karşılaşıldığında, ikinci cümlenin ve daha sonrakilerin ne olduğuna bakılmaksızın derhal eksilenmeli ve ortam hızla terk edilmelidir.
laikliğin elden gitmesi söz konusu olduğunda, "bu millet istedikten sonra laiklik elbette gidecek" diyen kendine demokrat zevata ve saz arkadaşlarına münhasır tavır.
millet denen illet, laikliğin, demokrasinin gitmesini istiyorsa emir telakki edilecek; ama yine milletin iradesiyle elden gitmekte olan din olunca ortalık ayağa kaldırılacak, icabında millet birbirine kırdırılacak!
ondan sonra da demokrasi, temel hak ve hürriyetler, açılım, şu bu...
kemalizmden ve kemalistlerden ölesiye nefret ettiğini -gizleme gereği duymaması bir yana- bulduğu/yarattığı her fırsatta ifade eden arkadaşımız. küçüklüğünde kendisini kucağına alıp seven kemalist amcalardan biri ya da birkaçıyla sorun yaşamış olmalı.
bir dönem halifelik makamının da doğal sahibi olan osmanlı padişahları tarafından ciddiye alınmamıştır. 36 osmanlı padişahının renk renk, çeşit çeşit resimleri bir tık uzağımızdadır.