biliyorsunuz ekrem imamoğlu isimli kişi bildiğiniz dümdüz müteahhit, ayrıca trabzonlu olduğunu belirtmeme gerek var mı bilmiyorum.
yani eğitim desen devlet yönetimi anlamında zaten yok, adam müteahhit! bildiğin inşaat yapıyor, satıyor. Öyle limak gibi, cengiz inşaat gibi ne bileyim ali ağaoğlu gibi büyük müteahhit de değil. beylikdüzün'de uzun süre arsa kapatıp müteahhitlik yapmış birisi.
şimdi diğer tarafta da koskoca muhalif bir kesim var, bir de bunlar voltran gibi güçlerini birleştirip belki de ülkenin %50'sini temsil eder hale geldiler ama gel gör ki cumhurbaşkanı yapmak için çırpındıkları adayı kes.
içinizden bir tane düzgün aday bulamıyor musunuz? adam müteahhit be kardeşim!
bundan önceki de fizik öğretmeniydi, uehpyakuieşamy
Geçen gün otobüste giderken motor bir ara arıza yapar gibi oldu, sarsıldı. Dalmışım, sıçradım ve o esnada sesinden orta yaşlarda olduğunu tahmin ettiğim arkamda oturan bir adamın bu cümlesini işittim. Bacanağına söylüyordu sanırım.
adam seçilmeden önce istanbul'un kaybedecek 1 dakikası bile yok dedi 1 yıl sonra limon dağıtmaya başladı.
onu da üretici mağdur olmasın diye limonlarını aldım falan dedi, sanki kendisi mersin belediye başkanıymış gibi mersindeki üreticiyi düşünüyor. Sanki istanbul'da limon kalmadı!
şaka gibi ama gerçek arkadaşlar bunlar. seçmeni de limon dağıtıyor diye yere göğe sığdıramıyor.
Evet arkadaşlar, uzun süredir sizlerle beraber değildim.
Malum içinde bulunduğumuz durumu aptal değilseniz hepiniz biliyorsunuz. Dünyada olduğu gibi bizde de covid-19 virüsü vakası mevcut.
devlete baktığımızda bu süreci sağlık bakanı olsun, iç işleri bakanı olsun çok ama çok iyi bir şekilde yönettiğini net bir şekilde görüyor ve biz ülkesini ve milletini seven insanlar her ne kadar akp'yi eleştirsek de mevcut durumda çok iyi bir kriz yönetimi örneği sergilediklerini de farkındayız.
peki muhalifler öyle mi? şimdi ben bunlara bir kulp takmak da istemiyorum. Kemalist midir, terörist midir bilmiyorum bu kişiler. neyse adamlar resmen çıldırıyor, nereden ne fırsat bulurum da hükumete saldırırım derdine düşmüş, kafayı yemiş bir biçimde iyice manyaklaştılar.
bir kere de kabullen kardeşim, hükumet başarılı işte ama yok kafa gitmiş bunların. bu!
şimdi hepiniz biliyorsunuz ki kanal istanbul adındaki müthiş ve yüzyılın hatta asrın projesini baş öğretmenimiz Recep Tayyip erdoğan faaliyete geçirebilmek için canla başla çalışıyor, çabalıyor ve günlerce uykusuz kalıyor. Bu hepimizin bildiği bir şey.
peki imamoğlu ne yapıyor? bir takım doğruluğu kanıtlanmamış söylemlerle böyle güzide bir projeyi durdurmak için büyük çaba harcıyor ve yine doğruluğu kanıtlanamamış bir söylem olan istanbulda olacak deprem riskinden bahsediyor.
aslında bu noktada uzmanlar depreme hiçbir etki etmeyeceğini de söylüyor ama özellikle muharrem ince'nin şizofren dediği kitle olsa gerek hala deprem olacağını iddia ediyor. Heee ben şizofren demezdim ama muharrem ince'ye de saygı duyuyorum.
işte, demem o ki; acaba bu depremleri amerikanın ünlü deprem silahı olan haarp ile imamoğlu yaptırmış olabilir mi?
gemiyi boğaza tayyip erdoğan çarptırdı diyen kesim buna ne der merak ediyorum doğrusu!
2 yıl öncesine kadar 2 yıl boyunca çok afedersiniz milletin kafasını siken, hakem ve federasyon desteğiyle şampiyon olunca önüne gelen takıma düşman olan, dost olduğu takım taraftarları tarafından bile tiksinti duyulan takım ve taraftarının içinde bulunduğu bu acı duruma üzülüyorum desem yalan olur.
resmen götümle gülüyorum, hahahhhahhah. Beter olun lan.
Hiçbir başarısı olmayan takımın sürekli kendisine efsane yaratmasıyla olan durum.
Aslında efsaneleri de yok, mesela mario gomez 1 yıl daha oynasa efsane ilan edeceklerdi, kagawa'da da bu denendi ama adam bunları bırakıp 2. Lig takımına gitti.
Bir de senin efsane dediğin adam için beşiktaş efsane mi bakalım.
Futbolcular arkasına bakmadan kaçıyor, bunlar bizim efsanemiz diyor. ahhhahahh
2009 dan bu yana bu sözlükte hiçbir zaman başlık açıp kaçmadım ama bazı duyarlı arkadaşların yapmış olduğu uyarıları dikkate alarak şaka da olsa açılan başlığın provokasyona sebep olma ihtimaline karşı içeriği komple değiştirdim.
seçimin şaibeli olduğu iddia edilen bu hassas günlerde En küçük ayrıştırmaya sebep olmaktan utanç duyarım.
Provokasyonlara gelmeyelim, bu tarz sokak olayları bizlere yarar değil zarar verir. Kazanan her zaman demokrasi olsun.
Bakın çevrenizde bulunan 11 yaş civarında kardeşinizin, yeğeninizin, kuzeniniz ya da çocuğunuzun ölümünü ve size vereceği acıyı düşünün ve aşağıdaki linke bir göz atın.
şu ana kadar bildiğim 3 tane dizi yaptı avrupa yakası, yalan dünya ve son olarak jet sosyete.
bu kadının oyunculuğunu sevmesem de, her ne kadar itici bulsam da dizileri yalan yok güldürüyor insanı. He Jet sosyete şu sıralar vasat gidiyor, yalan dünya da son sezonlarında vasata bağlamış.
her neyse, benzerliklere gelelim.
Her dizide muhakkak farklı kültürlerden karakterleri bir araya getiriyor.
Her dizide muhakkak zengin bir aileye yer alıyor.
Her dizide zengin ailenin apartmanı ya da evi oluyor ve diğer oyuncular bu ailenin evlerinde oturuyor.
Her dizide birilerinin sahne aldığı bir bar ya da müzikli mekan mutlaka oluyor.
Her dizide birbirlerini sevip de bir türlü kavuşamayan bir çift mutlaka oluyor.
Zaten kaynak vermemesinden belli olan durum, fakat gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. inşallah iddia sahipleri dava açar da şu adam rezil olur.
Buyrun, farklı kaynaklardan kendiniz okuyup öğrenin.
Öncelikle burada izmirlileri rencide etmeye çalıştığım düşünülmesin, ben sadece kişinin profilindeki lokasyonun yalancısıyım.
her neyse.
Dün twitter da rastgele denk geldim, 50 küsür yaşında bir kadın. Aslında beni kadının azgın olması ya da neredeyse çıplak fotoğraf paylaşması şaşırtmadı. Beni şaşırtan yüzüne yoğun efekt uyguladığı halde kırışıkları gizlenmemiş, bedeni de doğal olarak yaşlanmış bir kadına bu kadar çok yazan insanın olması.
Hayır mesela bana dese ki gel seninle sevişelim gidersem beni siksinler.
Bu kadının bile bu kadar talibi varsa eğer, türkiye'de kimse kadın erkek eşitliğinden bahsetmesin bana.
Evet arkadaşlar, uzun süredir böyle bir gözlemle sizlere merhaba demedim ve açıkçası çok da betimleme yapamayacağım.
her neyse sorun da bu değil zaten.
yılbaşından bu yana nereden bakarsanız bakın 5-6 kere markete gittim ve her gittiğimde kasiyerlerle tartışan, giyiminden kuşamından ve cümlelerinin sonunda akp ye laf atmasından laikçi olduğu her halinden belli, özellikle yaşlı kişileri büyük bir dikkatle gözlemledim.
Hayır çocuklar orada ekmeğinin peşinde akşama kadar ayakta çalışan, sürekli mal dizen emekçi insanlar.
sen laikçisin diye nedir bu afra tafra! bir demokrat görünümlü havalar, acayip acayip tutarsız laflar. Bu laikçilere demek ki bedava kömür makarna gelse koşa koşa akp ye oy verecekler.
senin ne haddine ulan oradaki emekçiyi azarlamak terbiyesiz!
