Birkaç sene önce dolaşmışlığım vardı bu eşikte. Eşiğin karşı tarafına geçmek için bir eylemde bulunmadım. Bu gezintiler yaşamdan vazgeçtiğimden falan da değildi hani. Yaşamdan vazgeçmek öyle olmuyormuş zaten. Onu da öğrendim. 7/24 sürekli konuşan bi iç ses ve hiçbir şey hissedememe ve aynı anda çok fazla şey hissetme durumundandı. Sadece biraz huzur isteği...
"kendilerini hep dışarıda bıraktıklarıyla tanımlayan insanlar böyledir. bir tür uyuşturucu, alttan alta hep var olan sessizliği işitmelerini önleyen bir tür gürültüdür kahkaha onlar için. gülmek, hayatla yüzleşmekten korur onları."
alper canıgüz- oğullar ve rencide ruhlar
rus edebiyatında 19. yy'in başlarından itibaren eserlere hakim olan tiplemedir. toplumsal gerçekler ve kendi hayalleri arasında çelişen soylu aydın kesimin edebiyata yansımasıdır.genel olarak çok fazla şey başarmak, faydalı olmak niyetindedirler fakat elle tutulur hiçbir başarıları yoktur. kelimelerle araları iyidir, kendilerini insanlara sevdirirler. sürekli bir arayış ve kaçış halindedirler.
puşkin'in manzum olarak yazdığı yevgeniy onegin'deki baş kahraman onegin gereksiz insan tipinin ilk örneği sayılabilir. bazarov, oblomov, peçorin ve rudin en iyi örneklerdendir
Başkalarının en büyük sevinçlerinin sessiz ve kendinden emin tek kaynağı olmak insana haz verir; bir başkasına en derin acıları tattırmaktan da aynı hazzı duyabilir insan.
Turgenyev
bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
sen say ki
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
geceleri, koynuma almadım ihaneti
ve say ki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi
hele nihavent
hele buselik hiç geçmedi fikrimden
ve hiç gitmedi
bir topak kan gibi adın
içimin nehirlerinden
evet yangın
evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
evet kaybetmenin o zehirli buğusu
evet nisyan
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
bu sevda biraz nadan
biraz da hıçkırık tadı
pencere önü menekşelerinde her akşam
dağlar sonra oynadı yerinden
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
sen say ki
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
kaybetmek için erken, sevmek için çok geç
tanrı' nın varoluşuna ilişkin en sık kullanılan argümanıdır. bu argüman her şeyin işleve uygun olduğunu ifade eder.her şey tasarlanmıştır ve bu kanıtları kendinde taşır. bu da bir yaratıcının varlığını bize gösterir.
rus sembolizmi temsilcilerindendir. 1869'da rusya-belev de doğdu.ağırlıklı olarak ev eğitimi aldı. ilk şiirlerini 7 yaşındayken yazmaya başladı. babasının ölümünden sonra ailesiyle beraber tiflis e taşındı. ilk şiiri 1888 de yayımlandı. 1889 da merejkovski ile evlenerek petersburg a yerleşti. kocasıyla birlikte 'yeni yol' isimli dergiyi çıkardı. 1945'te öldü.
bir insanı, konuyu, eseri doğru ve yanlış yanlarını bulup gösterme amacıyla yapılan iş, tenkit; bir edebiyat ve ya sanat eserini değerlendirmek, anlaşılmasını sağlamak amacıyla yazılan yazı türü anlamlarına gelir. (bkz: edebi eleştiri) ise okuyucuya yardımcı olmak ve yazara yol göstermek amacıyla yazılır.
Aslında herkesin yalnız olduğunu fark edip kendi yalnızlığını kabullendiğinde ortadan kalkan arayış. Çok takılmamak lazım böyle şeylere. Bu kabullenme sürecinde ise film kitap ve müzik üçgeninde yaşamak işe yarayabilir.
12 years a slave
Guguk kuşu
Rain man
Donnie Darko
Time of the gypsies
into the wild
Beyza'nın kadınları
Mr nobody
Ulak
Patch adams
12 angry men
Oceans 11
Big fish.
Sen istinyede bekle ben burdayım
içimde köpek gibi havlayan yalnızlığım
Çünkü ben buradayım karanlıktayım
Belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
Çünkü elimi kestim beni kan tutuyor
Şarabım bütün ekşi suyum soğuk
Yanımda olmadın mı seni daha bir çok seviyorum
Belki gelmem gelemem beş dakika bekle git.
Yüzünü ıslatmadan ağlayabilir misin
Yarı geceden sonra telefon ettin mi hiç
Karanlık adamlar hüvviyetini sordu mu
Ben senin olmadığını arıyorum
Belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
Belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
Bana ait ne varsa hepsi seni korkutuyor sana ait ne varsa
Hiçbiri benim değil
Belki ölmek hakkımı kullanıyorum
Belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git
Belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git.
Attila ilhan
Bense onun gözlerine muhtaçtım, bir bakışı yeterdi; felsefenin bütün müşküllerini, teolojinin bütün muammalarını çözmeme yeterdi. Bir bakışı, diğer rumuz ve sırları alırdı benden, açardı.
Sadık Hidayet/kör baykuş