galatasaray'ın teknik direktörlük için hamza hamzaoğlu ile anlaşmasının ardından gerçekleşen telefon konuşmasıdır.
sarı-kırmızılı kulübün başına geçmek için günlerdir duygun yarsuvat ve ekibinden telefon bekleyen ve bu uğurda gelen tekliflerin tümünü reddeden hikmet karaman, prandelli'nin yerine hamza hamzaoğlu ile anlaşılmasının ardından adeta çılgına dönerek hemen telefona sarılır ve duygun yarsuvat ile aralarında şu konuşma geçer...
hikmet: duygun başkanım hani bana söz vermiştiniz, hani takımın başına beni geçirecektiniz. sırf sizin için tüm teklifleri reddettim. oldu mu şimdi bu yaptığınız?!
duygun: hikmetciğim tünele giriyorum, telefon çekmeyebilir. seni sonra ararım.
akşam saatlerinde galatasaray yönetimi tarafından resmen açıklanması beklenen gelişmedir. hikmet hocanın 4 gündür hiçbir telefona çıkmaması da bu iddiayı doğrular niteliktedir.
prandelli'nin bu saatten sonra kovulacağı aşikardır ancak sarı-kırmzılı taraftarların büyük oranda karşı çıktığı hikmet karaman'ın galatasaray'da başarılı olma ihtimali de kocaman bir soru işaretinden ibarettir.
* ünal aysal bunun üzerine yazılı bir açıklama yayınlayıp, "tekrar ediyorum, prandelli'nin sözleşmesinde tazminat maddesi yok. isteyen bakabilir. abdurrahim albayrak kulübe zarar veriyor" ifadelerini kullanıyor.
hemen ardından galatasaray kulübü hem resmi site hem de kulüp televizyonundan ünal aysal'ı vurmak için prandelli'yi kullanıyor.
prandelli söz konusu videoda ünal aysal'ın kendisine uçuk vaadlerde bulunduğunu doğrulayıp deyim yerindeyse aysal'ı bombardımana tutuyor.
şimdi sıkı durun...
prandelli'nin açıklamasındaki en dikkat çekici nokta, "benim sözleşmemde tazminat maddesi yok. ben buraya para değil, tarihi bir başarıya imza atmaya geldim" şeklindeki sözleri.
yani italyan teknik adam bu sözleriyle 'sözleşmesindeki maddeler nedeniyle kovamıyoruz' imasında bulunan abdurrahim albayrak'ı da otomatik olarak yalanlamış oluyor.
sonuç itibariyle, koskoca galatasaray kulübü tarihinde ilk kez böylesine dallasvari bir olayla karşı karşıya.
galatasaray teknik direktörü prandelli'nin bugünkü basın toplantısında kullandığı iddialı ifadedir.
italyan çalıştırıcının bu sözleri kullanmasında, sabah idmanının eski günlerdeki gibi neşe, hırs ve istekte geçmesinin yanı sıra abdurrahim albayrak'ın özellikle sneijder'le sarmaş dolaş pozlar vermesinin etkili olduğu söylenebilir.
şahsım adına bu açıklamayı zamanlama olarak biraz erken buluyorum zira galatasaray takım halinde sergilemesi gereken performansa biraz daha uzak durumda. fenerbahçe ve beşiktaş'ın daha hazır halde olduğu düşünülürse prandelli'nin daha kat etmesi gereken mesafe var.
ara transferde gerçekleşeceği öne sürülen iddiadır. hatta iddiadan öte zırvalıktır.
bakın arkadaşlar, galatasaray içinde bulunduğu mali krizle başa çıkmanın yollarını arayıp, burak, selçuk, melo, sneijder gibi yıldız oyuncularından yıllık ücretlerinde indirime gitmelerini isterken minimum 4 milyon euro kazanan podolski'ye nasıl maaş ödeyecek?
önemli olan bir oyuncunun bonservis bedeli değildir. bir şekilde kredi bulunur ya da sponsor aracılığıyla transfer edilir, ancak iş aylık ödemelere geldiğinde işin rengi değişir. bu nedenle podolski'nin galatasaray'ın transferi zor değil imkansızdır!
miladi takvim gibi 12 ayın yer aldığı ancak ay isimlerinin farklılık gösterdiği takvimdir.
ocak = terör
şubat = cinayet
mart = tecavüz
nisan = gasp
mayıs = kapkaç
haziran = hırsızlık
temmuz = molotof
ağustos = kundaklama
eylül = töre cinayeti
ekim = kaçakçılık
kasım = 1'e 10 kavga
aralık = kaçak elektrik