"düşün! bize, matematik dünyasının kurgusal ve sonsuz olduğu öğretildi. bunu kabul ederim. 1'den sonra 2 gelir dendi. Bunu da kabul ederim. Ama sonra, 1 ile 2 arasındaki sonsuzluğu düşündüm. Peki o nereye gitti? irrasyonel sayılar varken bir sayıdan sonra diğer bir tam sayı nasıl gelebilir? eğer 1'den sonra virgül konursa ve bunun da kıçına sonsuz sayı konabiliyorsa 2 nasıl gelir? işte! soru bu! yanıtsız bir soru. ve işte matematiğin hatası! dolayısıyla matematik yok. onun üzerine kurulmuş dünya düzeni yok... ama ben anlayabilirim. anlayabilirim bu sorunu. ve o zaman ortaya yaklaşık sayılar çıkar. yani hiçbir sayı tam değildir. hepsi tama yaklaşır. ama varamaz. demektir ki, 1,9999..9'u bize 2 diye yutturmaya çalışan bir dünyanın çocuklarıyız. ve dünya da aslında tam gibi görünürken, aslında bir irrasyonellik harikası. işte bunun için hayat yoktur. olsa dahi o da irrasyoneldir! yani anlamsızdır. ne bir başlama nedeni, ne de bir oluş nedeni vardır. evrende uçuşan kocaman bir irrasyonellik. tabii ki dünyanın bir anlamı olması gerekmiyor. belki de onu anlamlandıran üzerinde yaşayan akıl sahibi yaratıklardır. ama onların da bizi getirdiği nokta ortada!"
yatarken bir lensi çıkarıp, bir lensi çıkarmadığının farkına varmamak. Çıkardıktan sonra gözlükle film izlerken de olan bulanıklığa sövülür. Sabaha bir gözünü açamama ve ayağa kalkınca başın dönmesiyle fark edilen bir durumdur.
bir de istiklal marşını melodisiyle birlikte söylemek vardır ki değme keyfine. sınıftaki herkesin şan dersi almışçasına düzgün söylemesi gereken ve ona göre notlandırılan bir dönemdi benim dönemim. zor günlerdi. geçti. ****
21 Ocak 2013'te gerçekleşecek olan sınavdır. Bahar döneminde yüksek lisans'a başvuracakların bu tarihte girdiği EPE'nin kayıda yetişmemesi ise trajikomiktir.
vaad edilen her şeye inanmak. topuyla tüfeğiyle güvenmek. kesinlikle evleneceğini sanmak. erkek için 180 derece dönüp başka bir insan olmak. arkadaşlarını satmak. trip atmamak. güvendiğini söyleyip kıskanmamak. sonuç: erkek sıkılır ve ayrılır. dımdızlak ortada, ne yapacağını bilemeden, kim olduğunu unutan bir insan çıkar karşına ki artık uzun bir zamana ihtiyacı vardır kendini toparlaması için. demem o ki evleneceği güne kadar tam olarak kendini kaptırmaması ve kendindeki -en azından mantıklı bulduğu- davranışları değiştirmemeleri tavsiyemdir.
34. bölümde gülistan en üst kattan aşağı balkondan merdivenle inerken heyecanlanıp tıkanmasıyla, olay yerine gelen selahattin "bütün her şeyi ortada salağın, full hd maşallah" demesiyle yarmıştır.
kitap okurken kaldığım yeri mutlaka bir ayraçla ayırırım eğer yanımda ayraç yoksa sayfanın sağ üst köşesinden küçücük belli belirsiz bir şekilde katlarım. kaldığı yeri ölümüne katlayıp kitaba zarar veren ve nasılsa "benim lağn" düşünceli insanlardan nefret ederim.
--spoiler--
hastaneye acil bir trafik kazası haberi gelir. iki araba burun buruna çarpışmıştır. olay yerinde 3 hasta ağır şekilde yaralanır ve iki ambulansla hastaneye taşınır. zenan ilk ambulanstaki hastayı bir takım stajyer doktorlarla alıp, kalan iki stajyer doktora siz burada diğer ambulansı bekleyin der. iki stajyerden birinin cevabı ise: "Tamam canım." dır. (?)
E bu kadar da enseye tokat kıvamına pes doğrusu. Başhekim yardımcısı lan o.
--spoiler--
5x9. bölüm çok karıştı ya. Tamam hadi son bölüme doğru bir zemin hazırlama derdindeler, anlarım. ama biraz çekilebilir yapsanız biz izleyenler için bölümleri iki üç case halletseniz. neden çizginizden kayıyorsunuz ey Abrams, Kurtzman ve Orci.
--spoiler--
Walter bildiğin morona bağladı. LSD sine başlıycam dedirtti, sağ olsun. ulan ne bitmez kafası varmış tüm bölümü heba etti, lanet. biz walter'ı böyle bilmezdik. iş bitirici bilirdik sözünün eri bilirdik. adam losttaki edgar halliwax kayıtları gibi bi' olayı hatırlıycam diye kafayı yedi. bi' bitiremediniz şu derdi. ayrıca şu https://galeri.uludagsozluk.com/r/806186/+ ps deki kafasıyla da öh dedirtti. bari adayı düzgün gör.
Ha bi de olivia'nın çocuğun yüzüne saatlece bakması durumu nedir aga. bi işlevin olsun ne biliyim çocuğa hot coco yapmaktan daha önemli olayların olmalı senin. bi' çocuğun neden konuşmadığını bul. bi' donald'la bağlantısını bul bi donald'la bağlantıya geç olayın nedir diye sor. ben mi söyliycem hep bunları. oho.
Bölümü izleyenlerde oluşan şu muhtemel merakı da gidereyim.
Sam Weiss kimdir?
Nina Sharp Olivia'ya alternatif evren'den ilk dönüşü sırasında Sam Weiss'le buluşmasını önermişti. Nina'ya göre, Sam sadece bi psikolog değildi, aynı zamanda Nina'nın koluyla ilgili durumundan kurtaran da oydu. Olivia daha sonra Sam'in bir bowling salon müdürü olduğunu keşfetti ve Olivia'nın baş ağrıları çekeceğini öngördü.
2x3. bölümde, Sam Weiss Olivia'nın el titremesini ayakkabı bağını bağlamasını rica ederek çözdü. Olivia'ya Nina Sharp'ın robot koluna da, Nina'ya nasıl patates kızartması yiyeceğini öğreterek yardım ettiğini söyledi. Sam, Olivia'nın iyi uyuyamadığını ve baş ağrılarının tekrar edeceğini tahmin etti. Olivia'nın ilerlemiş bir psikolojik sorun olan adlandıramama afazisi geçirdiğini ve bazı anılarına hala erişilemez olduğunu açıkladı. Olivia'nın bacakları Sam Weiss'la karşı karşıya gelip akıl oyunları oynamasıyla iyileşti.
2x5. bölümde, Sam Olivia'ya kırmızı bir şey giyen insanlardan kartvizit toplayıp toplayamayacağını sordu. Daha sonra Olivia'ya kartvizit isimlerinden ilk ve son harfi yuvarlak içine alarak bu harflerden bir sözcük bulmasını önerdi. Bu teknik Olivia'nın işini kolaylaştırdı.
3x1. bölümde. Labda. Revolver'la birlikte. Olivia Sam'in bowling salonunu tekrar ziyaret etti. Bunun nedeni Olivia'nın uykusuzluk ve sakladığı bir sırrı için akıl danışmaktı. Sam, Olivia'ya kendisinin çocukluk hatıralarını ipucu oyununun ortasında şifreleyip anlatarak, Olivia'ların içinde bulundukları vakanın çözülmesinde yardımcı oldu.
3x12. bölümde. Nina Sharp Sam'i bowling salonunda ziyarete giderek ona meydan okudu. "ilk insanlar" (The First People) adlı kitapta kullanılan çeşitli yazarların isimleri gösteriyordu ki; bu kitabı Sam yazdı. Bu soruya cevap vermeyi reddediyor ve cihazla ilgili endişelerinin olduğunu belirtiyor.
3x10. bölümde. Evrenin kumaşının çözülmeye başladığından şüphelenir. Bowling salonunu kapatır, dışarı çıkar ve ortaya çıkan girdapları izlemeye başlar. Olivia sonunda onu bulur ve Dalga Eyve Aygıt'ına (Wave Sink Device) Olivia'yı götürme ihtiyacı duyar. Olivia'nın Sam'e güvenmesi gereklidir.
3x21. bölümde. Sam ve Olivia bir müzede eski bir anahtar bulurlar. Dalga Eyve Aygıt kontrolüne göre, bu anahtar Olivia'yı ikinci insan faktörü olarak tanımlar. Sam büyük düzen içerisinde bu mirası anlatır. Fakat bilim ekibi yıkıcı olayları durdurmak için tekrar yerleştirdiğinde, gerekli olmayan personeli geride bırakır.
Buraya kadarını fringepedia.com'dan çevirdim. Dolayısıyla son olarak da 5x9'da adamın göründüğünü varsayıyorum. Kilit eleman olduğu aşikar. bizim ekibe de yardım etmek için kendini ortaya atmış adamcağız. sonuç olarak, bize yarar sağlamak için hakkın rahmetine kavuşmuştur. Allah rahmet eylesin. *
--spoiler--
yaşanmış olmasıyla beni heyecanlandıran filmlerden bir tanesi.
--spoiler--
sonuna kadar kerry'nin kendini öldürmemesi için akla karayı seçtiğim, ama azimle yapılacak her şeyin gerçekten çok iyi sonlandığını öğrendiğim bir film. tabii bunları yaparken de ailenin, arkadaşlarının yanında olması çok önemli. çünkü onları hiç bırakmadığın kadar yalnız, hiç olmadığı kadar ilgisiz bırakıyorsun. buna katlanabilen insanların varlığı da beni sevindirdi.
özetle; inanç ve güvenin boşa çıkmaması güzel şeyler mirim.
--spoiler--
aranızdaki sorunların düzeleceği ümidini asla kaybetmediğin, kendinden çok güvendiğin birinin aslında bundan sonra senin yüzünü görmek istemediğini duyduğun an.
böyle bir acı daha yok. iliklerine kadar yaşıyor insan hissedince. sanki kanın çekiliyor gibi oluyor. ne gözünün yaşı diniyor ne de yüreğinin sancısı. hele de karşıdaki umarsızca artık sana karşı bir şey hissetmiyorum diyorsa. o zaman daha da katlanıyor acın. nefes alamıyorsun sanki. gurur mu. öyle bir şeyin lafını bile edemiyorsun.
bu sözler şimdiye kadar tüm aşk acısı çekenlere asla anlam verememiş, ötelemiş ve gururunu her şeyin önünde tutan biri tarafından yazıldı. üzgünüm dostlar. böyle de bir gerçek var.
3. sezon 8. bölüm
Nasıl bir bölümdü lan bu? Hayır, gerçekten nasıl bir bölümdü. Böyle bir midseason finale daha yok. Nasıl bekleyeceğiz şimdi 10 şubata kadar Allahsızlar.
--spoiler--
Öncelikle woodbury'yi nasıl dağıttı aslanlarım. bizim tayfaya da bu yakışırdı zaten. tamam kayıp verdik. oscar. ama o da tam kayıp verilmek için getirilmiş bir yem gibi gözümüze gözümüze sokuluyordu. çok da üzülmedim.
çizgi romandaki karakterimiz tyreese de sonunda aramıza katıldı. çizgi romanda rick'in sağ kolu oluyormuş. ayrıca bizim michonne'la da aralarında bir şeyler geçecekmiş. hadi bakalım izleyip göreceğiz.
tamam valiye kızgınız da michonne da 'güzel' benzetti herifi. adama kızgın olmanın ötesinde yine de bi karizması vardı. tek göz daha bir karizma olmadı mı şimdi. hele gözünün ortasından geçen o dikey kanlı çizgi, of yani. o sedyede attığı bakış nasıl bir bakıştı öyle aman allahım. akıllara zarar.*
Valinin gözüne batan cam ile birlikte kızına sarılıp yas tutması gerçekten ne kadar acı çektiğini hissettirdi. Ayrıca vali arkada acı çekiyor, andrea iki saat michonne'a silah tutup dönmekle ve iç çatışmasını yenmekle meşgul. bana çok uzun bir zaman bakıştılar gibi geldi.
daryl ve merle de ordan andrea'nın yardımıyla kurtulacak gibi geliyor. zaten andrea da sorularına net bi cevap bulamadı gibi vali tarafından. eşek değilse yardım eder bizimkilere.
--spoiler--
eğer birine karşı güven duygusunu hisseder, daha sonra bunun boş olduğunu anlarsanız kendinizden başka kimseye zarar gelmez. kol kırılır yen içinde kalır misali.
o yüzdendir ki; hiç bir zaman tam olarak kaptırmayacaksın kimseye kendini.
opera, tiyatro, müze ve kütüphaneye giden insanları neden gerdiğini bilmediğim eylem. daha önce mescit olmadığı için mi gidiyorlardı, sorusunu akıllara getirtir.
karşılaştığında arkana bakmadan kaçman işten bile değildir. zira laf anlatmak, söylediğini dinlemek gibi bir gaflette bulunduğun her an bir beyin hücrene veda etmek zorunda kalırsın.
