normalin aksine kendisini yiyen yaratığı yeme gafletini dalaletini ve hatta hıyanetini gösterebilen insandır. **
-kanka ben biraz isyankarım da yaa farklıyım ben
+eee
-zombi yiyom
+zombi
-he abi zombi yiyom farklıyım da.
+tamam.
yapılacak hain davranış.
sevgili arkadaşlar babam evine digiturk bağlatan karakter olduğundan beri misafirlerimiz öyle bir arttı ki sormayın gitsindir.
her akşam kardeşimin arkadaşları yok efendim babamın tee ilkokıl arkadaşları bilmem ne oturmaya geliyor alıyor karısını. bu ne lan.
olm antep bejeka maçı varmış deyu saatler önceden yemek yedik onları bekliyoruz. hayır ama bize de yazık. yapmayın etmeyin gidin adam gibi paranızı verin izleyin kahvehanenizde yahut çaybahçenizde tamam mı.
ya da gelirseniz de eli boş gelmeyin bari amk. evet.
ooooooooof göz kirliliği.
of of of.
bunlar zaten dibine kadar kazıttıkları o tırnaklarını taş çatlasın 0.5 cm kalan kısmının neresine süt beyazı sürüyorlar da üzerine bir de rakı beyazı çekiyorlar anlayamıyorum ben.
o tırnaklar.. o vahşet.
inanın ayak tırnaklarınızı yiyip kırmızı oje sürseniz daha iyi yani.
konduramadığınız, yakıştıramadığınız ve ondan da ötesi içinizi kan ağlatan durum.
babamın kuzeni oluyor. ben de kızına 'kuzenim' derim. bu derece yakınız. evimiz tatil mekanında olduğundan her hafta sonu bize gelir ve pikniğe gideriz onlarla.
kocasının kendisi üzerinde olan bazı çekemediği huyları vardı. ne zaman sorsak 'bu huyları değişmeden dönmem' diyordu. bıraktı kadını. kaçıncıya ayrılacak oldular. en sonunda kocası memleketine döndü, bu bizimki de peşinden gitti. zor döndüler boşanmaktan. babam sayesinde. babamın yalvarışları sayesinde.
bu sömestrda gelmişti yine kendisi. neyse ki ben okuduğumdan evde olmuyorum. geldiği gibi kardeşimin 20 tl parası kayboluyor.
kaybolmuştur, bir yerde düşürmüşüzdür deyip üzerine gidilmiyor. fakat dün olanlar karşısında ağzımız açık kaldık.
uyuyordum. sabah birden kalktım. elim telefonuma gitti mesajlarıma falan bakıyorum. istediğim kişiden mesaj falan yok kafam bozuldu.
neyse bir baktım oda kapısı açıldı. o teyzem.
-oha, sen mi geldin teyze günaydın
+evet yavrum uyandırmaya kıyamadım çantamı koydum da geldim. nasılsın
-aa iyiyim ya hoşgeldin.
neyse ben ortalığı falan toparladım. o günü atlattık.
ertesi gün oldu. benim merkeze inmem gerek işim var.
-annee şurda 1.5- tl vardı ne oldu ona
+nereye koyduysan ordadır yavrum(annem klasik)
-ee tv sehpasındaydı anne yok.
+allah allaah neyse ben vereyim sana al canım. yalnız benim burda bi 10 liram daha vardı sen mi aldın.
-yoo nasıl ya babama sor
+baban almıştır heralde.
tamam dedim çıktım evden.
cüzdanıma baktım 65 krş bozukluğum vardı.
ben:hayrola annem de dökmüş cüzdanımı boşaltmış yanı hala almadım diyor.
ben onunla birlikte gelen küçük kuzenimi de yanıma aldım dershaneye gidecek. bindik dolmuşa.
kardeşim arıyor bir arama. açtım.
-abla cüzdanımda 100 lira vardı sen mi aldın.
+hayır kardeşim ne alaka
-ya yok bilmiyorum sen bi anneme sor. annemin de başına aynı olay gelmişti.
+tamam haberim var dur sen.
kapattım.
eve dönüyorum. öğreniyorum ki biz bunun için efendim sofralarda palamutlarla geliyoruz ki ben dönüşte işimin arasında hazırlayarak aldım. yok efendim tatlılar falan bu gelecek diye taa memleketlerden. bu kadın bizim paramızı alıp gidiyor.
düğün var şimdi haftasonu. muhtemelen orada geline takar diye düşünüyoruz.
abi kardeşim o paraları sanayide çalışarak kazandı sıcağın alnında tamam mı bu yaz. ben o paraları bursumla alıyorum. alnımın teriyle. annem kazandığı üçbeş kuruşu biriktiriyor zaten.
şoka girdik.
ki bu kadının bilmem kaç milyar parası var bankada. kızı okuyor. hem de türkiyenin en iyi üniversitesinde.
para istesen tak tak tak çıkaracak biri.
üstüne üstlük bunlar bizim en yakınlarımız. ne istedin ulan allahsız..
bugün babannemin 'inşallah o paralar burnundan gelmeden, bu çocuğa al oğlum bu senin paran ben zamanında çalmıştım' demeden ölmesin inşallah.nefesi tıkansın inşallah laflarıyla saat 9buçukta herkes uyurken dönmüş.
bu zamanda her şey en yakınınızdan geliyor dostlar. dikkatli olun.
ayy ne tatlısın sen ya deyip yeni edindiğiniz ev hayvanınıza kız ismi verince yaklaşık bir ay sonra erkek olduğunu farkedip, yıkıma uğramaya verilen ad.
oğlum bilenler bilir, benim kedim var betül diye. nazar değmesin şimdi diye fotoğrafını da koymuyorum. yok böyle birşey. biz bunun adını betül koyduk işte.
gel zaman git zaman büyüdü bu. ben de hiç merak etmem, kız mı erkek mi.
gerekirse gel olm diye severim, gerekirse gel kızım diye.
aha neyse işte.
bugün oldu babannem geldi ben betül kaçma mutfağa, dur betül gofrete bastın falan filan yaparken olm demişim heralde gene.
babannem de dedi ne oğlu gızım, erkek bu yea.
ee dedim. e adı betül dedi. eyvah ya dedim.
düşünemedim sözlük. çok da büyük bi olay değil yani, cinsiyetine bakacaksın, sonra da isim vereceksin.
betül ne lan? bildiğin betül hayvanın adı. bunu ona nasıl yaparım anlayamıyorum. yemyeşil gözlerine aldandım heralde.
şaka gibi olan misafirdir. hatta tanrı misafiridir.
şaka gibi...
uyanırsınız geleceğinin haberini alırsınız, ondan önce kaçayım da görmeyeyim bari derken sizin çıkmanıza 10 dk kala kendisi kapı zilinde kendisini hissettirir.
yalancı mutluluk oyunları yaparsınız aa hoşgeldin biz de seni bekliyorduk falan diye.
arkadaşınız arar nerde kaldığınızı sorar. misafir geldi, onu da getirmem lazım deyip geç kalacağınızı belli edersiniz.
dünden kalma yorgunluğunu tam atamadan bi de üzerine bu gelir.
tam bir bela lan. ya da saracak bir şey olmadığım için bu kadar büyüttüm bunu bilemedim. ama hakkaten yüzüm düştü, gülmüyor.
sözlükte tanışılan bir yazarla * "bakın ben bu yazarla tanıştım, aha bu da nick altım, nasıl da samimiyiz" şeklinde boy gösteren kovalaklık belirtisidir.
-şurda güzel noktaya değinmişsin sevgili yazar.
+ay evet teşekkür ederim sağol sence de öyle dimi?
-evet yaa haklısın ee naber ?
+ iyiyim sen
- sağol ben de iyiyim
...
...
-ehehehe süpersin ya sen iyi ki tanışmışız.
+sağol sen de.
--
sonra hemen nick altı.
-sözlükte bazı konularda önemli görüşleri olan yazar. ayrıca çok da sevimli hoş sohbettir. canım yaa. sevdim.
hemen diğeri de teşekkür e binayen;
+ nick altım için güzel şeyler söylemiş yazar. sağolsun efendim. candır.
işte böyle. takıntı oldu bunlar artık. yapmayan kalmadı ameka.
şimdi tamam, tankut, berkecan, talha falan koyacaksın da, yaşlanınca bayram çocukları 'haydi gelin, berkecan dedenin elini öpelim' deyip sizin oğlunuzun kapısına gelecek.
kötü lan.
ne bileyim, mustafa koyun mesela, her yaşa gider. ahmet falan koyun.
gidip küçücükten hüsamettin de koymayın. yazık çocuğa ya lan. bitmesin gençlik hayatı sizin yüzünüzden.
hayatı paylaşmanın ciddi anlamda ne manaya geldiğini bilen çiftlerdir.
babannem yaşlı, hasta bi kadın. 2006 yılında ani bir kalp kriziyle oğlunu*, ve üzerinden iki ay geçmesi sonrası acısına dayanamayan dedemin felç geçirmesiyle onu da kaybetti.
babannem, 46lı. hatta bunun dalgasını falan yaparız, doğum yılıyla dalga geçeriz öyle. henüz aşırı yaşlı olmamasına rağmen çöktü. çok acı çekti, gerçekten çok..
neyse, geldim. babaannemle nöroloji poliklinoklerinde sıra bekliyoruz. içeriden asistan kadın bağırdı.
- emine hanım.!
yanımızdaki yaşlı çiftti bunlar. kadın kalkamadı, yaşlıydı. yanında kocası vardı, emine hanımın kapı gibi. kalktı o aldı. gel eminecim dedi karısına, kadın gülümsedi. koluna girdi ve çıkış kapısına doğru ilerlediler.
Tespit sıçmak gibi olmasın ama kafasında kıl olmayan erkeklerin "bakın, kafam kel ama sakallarım nasıl da gür, gözünüze girsin am.na koyim" şeklindeki tavrıdır.
örnek olaraktan toygar ışıklıyı mi versem, hatta ironi olaraktan çocuklar duymasındaki selçuk bey i versem bilemedim ama doğru tespit bu. anlatabiliyor muyum?