sana belediye baksindan bir onceki adimdiir. genellikle kadinlar iliskide ara verme istegi duyduklarinda ya da geri doneceklerini bile bile ayrildiklarinda bu gibi cumleler kurarlar.
adriana lima ile sevgili olan erkege, internette kendini adriana lima olarak tanitan bir baska kisiyi reddetmesi durumudur. karsi taraf bilmeden feci yalan soylemektedir. hemde hatunun sevgilisine...
birbirine bağımlılık ve bağlılık arası dengeyi şaşırma halinde ortaya çıkan ilişkidir. birkaç basamak hali vardır. ötekinin varlığı derecelerle ifade bulur. biri olmadan diğerinin birşey yapamadığı, tamamlanmanın ötekinin varlığında gerçekleştiği ve taraflar arasında karşılıklı menfaatin bulunduğu ilişki tipi mutualizmdir.birinin diğeriyle yaşarken ona zarar vermesi ise parazitizmdir. biyolojik kökenli olan bu kavramlar, günümüzde insan ilişkileri içinde kullanılmaktadır.
insanın kendine güveni olmadan, başkalarına güvenmesinin hatalı olacağını anlayamamış kişi özlemidir. kapitalist düzen, bireyciliği beslemektedir. kişi kendi dürtüleriyle ilgili başetme mekanizmalarını geliştirmeden, öteki üstünden benmerkezci hükmü sürdürür. başlangıçta iyi gözüken herşey, zamanla savaşa dönüşür. bu savaş, ötekiler arası güveni elde etme, teslim alma, emin olma hırsının getirisidir. ancak kişi henüz kendi bütünselliğinden emin olmadığı için kırgınlık ve kızgınlık ile sonuçlanacaktır. taraflar elleri boş ayrılır meydandan. ya da simbiyotik ilişkiler yaşanır.
hümanizm, bilincin doğru olanı, bilimsel yöntem ve bilimsel arayışla bulmasına ve doğa üstü yöntemlerin sürece katılmamasıyla, insanın varlığını ve varoluşunun etkilerini matıkla açıklamaya çalışır. her tür otoriteyi redderken, insanın diğer canlılar üstünde de, üstün ırk olma özelliklerinin bir yanılsama olduğunu savunur. varoluşu, mistik olmayan bir biçimde ele alır. ateizm ve agnostisizmle karşıtırlır hümanist düşünce sistemideki kişilerin dini bağlarının olmadığı veya kararsızlık yaşadıkları düşünceleri ile karşıtırılır. ancak hümanizmin bu konuda net buyuruları yoktur. allaha inan ve inanmayan sistemlerde hümanistik görüşler bulunur. hümanizm antik yunan döneminden beri varolan bir düşünce biçimidir. rönesans ve reform dönemlerinde gelişmiştir. aristo' nun, sokrates' in erdemlilik ile düşüncelerinin kökeninde hümanizm vardır. insana sadece insan olduğu için değer verir. tüm kimlikleri, aidiyetler erdemin yanında bir kenardaki önemsiz ayrıntılar olarak durur.
abartılmaması gereken bir durumdur. insan hayatında en kolay annesine arkasını döner, çünkü bilir her ne yaparsa yapsın, anne orada olacaktır ve kucaklayacaktır. kadınada evlilikte bu muamele yapılmasına neden olabilir bu anne sevgisiyle kocayı sarıp sarmalama durumu. ilişkide kadının teslimeyitidir bu. her erkek, ilişkiyi bu teslimiyete dek zorlar ondan sonrada postu serer. evlilik anne baba edinme ilişkisi değildir nitekim. sağlıklı evlilik ilişkisi için rollerin oturması gerekir.
bir saniye öncesi dahil, geçmiş asla geri gelmez. özlem büyütür insan çoğu zaman içinde, ama nafiledir. yaşarken bir an evvel geçsin istenen anlar bile, bir ceza olarak dahi geri gelmez.
çağımızda, insanı makineleştiren zihniyetin, hayatı yaşama biçimini rutine sokması durumudur. bu durum bizim toplumumuzda, arada kalmayı doğurmuştur. bilinen kültürel kimlikteki doğallık ile çağın getirileri arasında bocalayan insanın aidiyet hissedememesi sonucu ezbere yaşayarak, tüketenden öte başka birşey olmamasıdır.
kumandayı yerden vura vura, travmaya uğratıp, bir süre daha çalışmasını sağlayıp, sonra erken emekliliğe geçmesine neden olan durumdur. insanoğlu herşeye hemen alışır. kumandaya alışır, az pille takık takık çalışan kumandaya alışır, kumandaya sövmeye alışır, kumandasız tv kanal değişimine alışır, yeni kumandaya alışır...
bugünün felsefesi ile benlik, geleceğe, geçmişin felsefesi olarak aktarılırken, benlik karmaşasının ne denli arttığını, bir dönem insanın kayıplığını gösterecek eser olması muhtemeldir. prozac'ca pembe gözlüklerle yazılmamış ve varolanı sunuyor ise...
t ve k' nın yazım ve söylemde yer değiştirdiği, genetik olarak türk çocuklarından ve tüm dünya çocuklarından hiçbir farkı olmayan çocuklardır. gelişmiş dönemlerinde yetişkin adı alacaklardır. o dönemde de türk yetişkini ve tüm dünya yetişkinlerinden hiçbir farkları olmayacaktır en azından biyolojik açıdan. gelişmde sonradan eklenenler, tüm dünyanın sorunudur.
1871' de paris' te işçi sınıfın 72 gün süreyle iktidarı ele geçirmesidir. komünün var olabilmesi dünya tarihindeki en önemli olaylardan biridir. proleteryanın iktidara gelebilmiş olması, sonucun başarılı bir amaç somutlaştırmasına varmasından daha mühüm bir iz bırakmıştır. paris' te burjuva sınıfının, işçi sınıfı ezmek üzere harekete geçtiği gün beklenmedik bir halk direnişiyle karşılaşması ve sonrasında askerlerin başındaki generalin kurşuna dizilmesi, askerlerin işçilerin tarafına geçmesiyle, burjuvanın paris' ten kaçmasına yol açmıştır. 72 gün sonra ise, almanya ile güç birliği yapan paris' e askeri kuşatma ile işçi sınıfının iktidarı sonlandırılmıştır.
bir kız için, çocuktan hoşlanılmıyorsa, müjdeli haberdir. oohh rahat rahat gezilir, birlikte uyunur, alışveriş zevki süperdir, acayip eğlenceli ve komiktir, iyi bir sır tutucudur, her an hep oradadır vs vs... erkekleride iyi bilir, kadınlarıda. efendim daha ne olsun... ha ama kız, çocuktan hoşlanıyorduysa, kendi dişiliği ile onu normalize etme isteği gibi aptalca bir istekte bulunabilir. veya ziyan oldu gibi bir düşünceyle, üzülebilir. bir erkek içinse, iç bulandırıcı olabilir en yakın arkadaşın gay olması.
mekanı belirlenmiş zirvedir. taksim' de road house olmuş. çiçekcilerin biraz aşağısındaymış, giriş ücretide yokmuş. walla ben demedim, ziverbox' ın yalancısıyım.