bugün

Çocuğun "benim arkam var lan, senin ebeni sikerim" söylemi üzerinden türk çocuğu, kürt çocuğu şeklinde analiz yapabilen süper sonik şahsiyetleri görmemizi sağlamış hededir. Şimdi o çocuk türk olsaydı ve "benim arkam var lan, senin ananı sikerim, orospu çocuğu, siktir lan, sen kimsin bana dokunuyon" deseydi aynisi yazilacak miydi ayrıca merak ediyorum. Onun dışında zor şartlarda, eğitimsiz, hastanesiz, yoksulluk içerisinde büyürler. okumak için okula, ders çalışmak için elektiriğe, oynamak için lunaparka hasrettirler. taş atarlar, polis saldırısına uğrarlar, küçük yaşta devlet ile karşı karşıyalardır.
kendilerini biri yüzünden genelleme yaparak a$ağilayan insanciklardan daha terbiyeli, daha görmü$, daha akilli olan cocuklardir. en nihayetinde cocuklardir !!!

tamam bazi kendini bilmez aileler cocuklarina eğitim vermemi$ olabilir lakin bu sadece kürtlere özgü bir durum değildir. ayni durum turklerde de, amerikalilarda da mevcuttur.

hadi abi ba$ka yerden gel sen.
saçma sapan ve yersiz, gereksiz bir önyargı ve genelleme ile öteki yerine konulmuş çocuklardır, bir çok türk vatandaşı olan kürt gibi.
çingen çocuklarına benzerler ama onlar kadar yırtık, geveze, sorumsuz değillerdir.
zorluklara katlanıp, bunlardan ders çıkarabiliyorsa bu kurt çocuk yarın kurt i$ adamı, kurt doktor, kurt milletvekili, kurt öğretmen olabilme ihtimali yüksektir.
afgan çocuklardan daha şanslı, norveçli çocuklardan daha şanssız çocuklardır.
böyle bişeydir:
http://arsiv.sabah.com.tr/2006/07/21/gun119.html
bireylerin aile planlaması olayını bakabilecekleri kadar çocuk yerine yapabilecekleri kadar çocuk olarak anlamaları neticesinde ortaya çıkan çocuklardır, allah herkezin rızkını verir düşüncesiyle ortaya çıkan çocuklardır. ailelerinin sorumsuzluğu nedeniyle sokakta peçete satmak zorunda kalan, sokaklarda kötü alışkanlıklar edinen, etrafına, doğaya ve insana saygısı olmayan, saygı yoksunu çocuklardır.*
(bkz: bölücülerle kürtleri bir sanan zihniyet)*
bu ülkenin üvey evlatlarıdır. beş yaşından itibaren terörist gözüyle bakılır hep kendilerine. eğitim hakları ellerinden alınmıştır. çocukluk hakları ellerinden alınmıştır. üzerlerinde hep eski kıyafetler vardır. elleri hep soğuktan üşümüş haldedir. ayakkabı diye lastik giyerler. üç kuruşluk gofretlere imerenerek bakarlar bakkalların raflarında. başkalarının çocukları gibi nutella yiyemezler, mothercare den giyinemezler. her ne kadar bazen kötü niyetliler tarafından kullanılsalar da yürekleri aslan gibidir onların. bu ülkenin çocuklarıdır onlar, her ne kadar üvey evlat muamelesi görselerde.
doğuyu bir kez bile gidip görmemiş, ordaki koşulları bilmeyen, eğitim alamamanın, doktor bulamamanın, sürekli silahlı çatışmalar arasında büyümek zorunda kalmanın ne olduğundan habersiz haddini bilmez insanların haklarında abidik gubidik genellemeler yaptığı çocuklardır. kardelenler projesi için "ordakiler çok pis okusalar nolucak?" dendiğini duyduğum da oldu, milliyetçi duygularla dışlanan kürt çocukları gördüğüm de... eğer varsa şu ilahi adalet artık işlemeye başlasa diyorum... daha iyi koşullarda doğmuş olma şanslılığını böyle çirkince kullananlara günlerini bi gösterse...
günahı olmayan her çocuk gibi olan evlatlarımız.
çoğu göçle büyük kentlere gelen işsiz, kalabalık ailelere ait oldukları için tinerciler, mendil satanlar, araba camı silenler genelde bu çocuklardır. işbu tahlil etnik değil, sosyolojik verilere dayanmaktadır.
anne babanın değil (bkz: devlet baba)nın bakamadığı çocuklar onlar.
polis copu yalayıcısı abi ve ablaları gibi kaypak olmayan çocuklardır.

polisin dağıttığı muzla hayatlarının düzelmeyeceğini bilirler, o muzun dağıtılış nedenini bildikleri gibi.

muz yenir, panzer yenmez.
(bkz: kurt cocuklarinin ebeveyn ozgurlugu)
türk çocuğundan tek farki kürt diye yaklaşan olmamasidir. *
kürt olma niteliği taşıyan çocuk..çocuk olmak mı niteliktir kürt olmakmı? hangisi daha evrenseldir? hangisi daha çok ezilmiştir? yoksa çocuk olmak başına bir ırk ismi gerektirmi?
türk çocuklarından farkı olmayan çocuklardır. mesele kürtlük türklük değildir, mesele sınıf meselesidir.
Sinif meselesi uzerinden olaya bakmayi arzu ettigim halde, turk solunun kurtleri tabiri caiz ise (degilse de muhim degil) sattigini, "iki damla goz yasiyla, pazarlarda sattigini, sabah dortte surgune yolladigini" sembolik bir duzlemde bildirip, her birinin kara gozlerinden optugum, ortadogunun mustakbel bolgesel gucunu yonetecek "mermi" gibi cocuklardir.
doğuyu siverek'ten nusaybin'e, cizre'ye kadar görmüş biri olarak açık yüreklilike söyleyebilirim ki, aileleri ve akrabaları tarafından ciddi şekilde devlete karşı doldurulan çocuklardır. şimdi hiç kimse oradaki çocukların fakirliği, kirli yüzleri, ayakkabısızlığı, eğitimsizliği, öğretmensizliği üzerinden edebiyat yapmasın. bu fakirlik maalesef sadece doğuya özgü bir durum değildir. akdeniz'inden ege'sine kadar her bölgede sabah programlarına konu olabilecek onlarca hikaye, fakirlik, çaresizlik vardır. buradaki en büyük hata, daha düne kadar yan yana sorunsuz yaşayan binlerce insanı birbirlerine karşı ötekileştirmektir, kasıtlı olarak türkiye'nin her yeri güllük gülistanlık, herkes bir eli yağda bir eli balda yaşıyormuş da bir tek doğu fakirmiş gibi göstermeye çalışmaktır.
bunların grup halinde olanlarına, oğlum gidin başka yerde oynayın, rahatsız oluyorum gibi bir şeyler derseniz, istisnasız her zaman isteğiniz reddedilir. ama yarım saat kadar sonra aralarındaki istişarelerin neticesi orayı terkederler. yani ilk anda kesinlikle türklere tepkilidirler. ama aralarındaki konuşmalara olan saygılarından, bir arada hareket etmeye verdikleri önemden orayı terkederler. yoksa türkün rahatsız olması hiç umurlarında olmaz. bir de biz senin emrinle gitmeyiz mesajı vermek isterler. aslında emirden tırsmışlardır ilk anda. gitmek de istemişlerdir. ama senin demenle de gitmedik mesajını mutlaka verirler.
çoğu kahredici derecede yoksuldur. büyük şehirlerin kenarında çamurlu yolların sonunda kurulmuş köpek kulübesinden hallice dört duvarların içinde yaşarlar. arabanızın camlarını silmek ya da mendil satmak için arsızca saldırılar size, aslında hayata... cahil bir ailede yetişmiş cahil çocuklar nasıl olursa onlar da öyledirler. otoriteye karşı alerjik oluşları ve suça bulaşmaları hep bu yüzdendir. yoksul ve cahil bırakılan bir ingiliz bir fransız çocuğundan farklı değillerdir.
sadece onlar fakir anasını satayım, sadece onlar açlıkla büyüdü, sadece onlar dışlandı, kars ta yaşayanlar hiç yoksulluk çekmedi, ardahan ın dağındakiler köşklerde saraylarda yaşadı. bursa'da da hiç fakir yok. şu kurduğum cümleden utanıyorum, neden mi? "onlar" dediğim için, kardeşim senin kürt olman, benim eskimo olmam, diğerinin avustralyalı olması ne değiştiriyor? benim bokum yeşil mi? hepimiz insanız insan! hepimiz aynı bokun içinde yüzüyoruz. benim de yıllarca adam gibi ayakkabım olmadı, ki düşündüm de hala yok lan. ben de çoğu zaman yarı aç gezdim, hala da öyle. ama ben açım diye dağa çıkıyo muyum? açım diye benim gibilerin canını alıyo muyum? yoldan geçen kadına kıza laf atıyo muyum? zevk için ya da tipini sevmedim diye adam dövüyo muyum? acitize yapmayın lan artık, herkes aç işte. kürdistanmış, tabi canım, tabi güzelim, insanların anlamadığı hepimizin topun ağzında olduğu, önce kendini düzelticeksin, maşa olmayacaksın kendini kullandırmayacaksın. sonra ben bireyim diyeceksin. siz aç gezdiniz de biz havyarla büyüdük sanki mna koyim.
didime gittim, ben. beni bir zaza karşıladı. mavi şehirdeki pazarda dolaşırken böbürleniyordu. oraların ekmeğini bu adam yiyordu.

istanbulda arabamı park ettim, devletin sokağına. bıyıkları aşağı sarkmış bi ülkücü alıyordu otopark parasını.

mesele, rant meselesidir. iki uç da kullanılıyor. devletin bilinçli ihmaliyle, mağduriyet yaratıldı; bu bir gerçek. ve mağdurlar da harika birer maşadır rant yemek için.

mesele illa bir olmak, tek olmak da değildir. mesele beraber olmaktır. birlikte yaşamaktır, ortak bir gelecek istemektir. bu çocuklarda beraber yaşama arzusu uyandırırsak o zaman çözülür herşey. bir olmaktan öte beraber olduğumuz zaman türküye oluruz.
her halukarda kötülenmeye mahkum entry olacaksamda olurum, zira;
biz kürtlüğe değil kürtçülüğe, türklüğe değil türkçülüğe karşıyız dedirtebilir pekala.