Öncelikle kim ne derse desin bu dizinin heyecanını başka hiçbir dizide bulamadığımı belirtmek isterim.Tamam her ne kadar dizi konusundan uzaklaşsada sarıyor be kardeşim.
s04e09
izlediğim bu bölümde hemen yorumlarımı sıcağı sıcağına sizinle paylaşmak istedim.Biliyorsunuz ki bir önceki bölüm finalinde roland'ın ölümüne ve mahone'un wyatt'a karşı bizi rahatlatan yumruklarına tanıklık etmiştik.
Bu bölümde ise Michael,Lincoln,Sucre ve Bellick dörtlüsünün T-bag 'in ofisinden Michaelin kuş kitabından oluşturduğu harita yardımıyla şirketin karargahına doğru tünel açmasına tanıklık edecez.Sara ve Don self ise depoda wyatt'ı konuşturmanın yollarını ararken bir yandan da onun profosyenel bir katil olduğunun farkına varıp istediklerini almadan onu mahone'dan uzak tutmaya çalışmaktadırlar.Mahone ise depoda bir köşede o anın gelmesini beklemektedir.Bu arada T-bag ise andy'nin kaybolmasından dolayı dedektifler tarafından sorgulansada o rahatlığını hiç bozmamış ve olayı şimdilik geçiştirmiştir.Michael,Lincoln,Sucre ve Bellick ise tünel kazmaya devam ederken bir takım sorunlarla karşılaşır ve bunların üstesinden gelmeye çalışırlar.Gretchen ise yine yapacağını yapıp generalin yanına döner.O değilde lan generalin ofisini son derece sinirlice basıp generalin bir sevgilimsin demesi sonucu nasıl bu kadar yumuşadı hemen orasını anlamadım.Neyse biz konumuza dönelim.Don self ve saranın wyatt'dan istediği generali arayıp scofield ve burrows'un öldüğünü söylemesidir.Ama wyatt tabi öleceğini bildiği için söylememekte kararlıdır.Michael ve ekibi tünel kazarken hiçbir ilerleme katedemediklerini anlayınca kazdıkları yerin çimento değil granit olduğunu anlarlar ve su borularının içinden karargaha geçmeye karar verirler.Bu arada Lincoln ve Bellick borulardaki suyu kesmek için ayrılırken.Sucrede boruları kesmeye başlar.Michael'ın sağlık durumu bilinmez bir hal almaya devam etmektedir.Don self ise laptop yardımıyla wyatt'ın ses kayıtlarını bulup hepsi öldü artık bitti gibi şeyler oluşturup istediğini elde etmiştir.Mahone ise Don self ve Saraya ambulans'ın hala burdamı olduğunu sorar ve wyatt'a işkence çektirmek için ambulans'dan gerekli malzemeleri almaya gider.Lincoln ve Bellick ise borulardaki suyu kesmeyi başarırlar.Michael ise Sucreye kendisine ne olduğunu söyleyeceğini ve bunun bir sır olarak kalmasını ister.Bu arada Lincoln ve Sucre tekrar dönerler.Michael işin bitmesi için bir saatlerinin olduğunu düşünmektedir.Don self wyatt'ın telefonundan generali arar ve ses kaydını dinletir.General ise hiçbirşeyin farkında olmadan iyi iş çıkardığını söyler.Gretchen ise Lincoln ve Michael'ın öldüğünü duyunca biraz şaşırır.Mahone işkenceye başlamadan önce wyatt'a sonra eşini arıyacağını ve onunla konuşmasını söyler.Bu arada wyatt'ın işkence yapılırken halini görünce bu kadar zevk alacağımı zannetmemiştim bu nasıl bir nefrettir kardeşim.
Bölüm finalinde ise malesef iki ölüm bizi bekliyor birine eminim çok sevineceksiniz ama diğeri sizlerede oldukça duygusal anlar yaşatacaktır. Michael,Lincoln,Sucre ve Bellick'in işleri istedikleri gibi gitmez.Borular su ile dolmaya başlar ve boru içinde kalan Bellick bu bölümde üzülerek söylüyorum aramızdan ayrılır.Ana karakterlerin ölümüyle ilgili birtakım haberler almıştık ama Belliğin ölmesi gerçekten beni son derece etkiledi.Diğer ölen kişiye gelecek olursak benim gibi herkeste wyatt'ın bu kadar çabuk öleceğini beklemiyodu umarım ama Mahone wyatt'ı elleri zincirli ve ağırlık bağlanmış şekilde denize atarak bizi heyecanlı bir final bölümü daha yaşattı.
Fenerbahçenin bu seneki futbolcu performanslarını düşünerek yorum yaparsak kazanması gerçekten çok zor olan maç. (bkz: Dinamo Kiev) takımı kapanarak ve kontraatak oynayan bir takım.Fenerbahçede (bkz: Emre Belözoğlunu)hiç sevmememe rağmen bu maçta yine en büyük görevin ona düştüğünü düşünüyorum.Geçen seneki (bkz: deivid de souza)'yı düşünelim ayağına topu aldığında karşısında rakip yokmuş kadar rahat olan bir deivid de souza izledik.Ben bir fenerbahçeli olarak emre belözoğlun'dan en büyük beklentim topu ayağa aldığında takımı rahatlatması tıpkı geçen seneki deivid de souza gibi.Tüm fenerbahçelilerin benim gibi deivid'in bir an önce sahalara dönmesini beklediğini biliyorum.Ama deivid eski deivid mi bir de o var dimi.
Bizler her ne kadar şimdiye kadar ki performasları (bkz: baz) olarak konuştuysak bile hala ümidimiz var.Doğrularının yanlışlardan daha fazla olmasını dilediğim fenerbahçem şimdiden başarılar...
Lisedeyken dersimize giren felsefe hocasının her ne kadar felsefe yaptığını düşünsede
filozof örnekleri verirken (bkz: aristoteles) yerine (bkz: shakhtar donetsk) demesidir.
Galatasaray defansının Trabzonspor'un hızlı adamları (bkz: gökdeniz karadeniz), (bkz: yattara)karşısında zor anlar yaşıyacağı üç ihtimalli maç.Temennimiz Trabzonspor'un kazanması yönünde.
Bir Fransız matematikcisi olan Michel Rolle,1690 yılında "cebir kitabı" adlı eserini yayınladı.Bu kitapta, dereceleri gittikçe azalan bir yardımcı denklemler serisinden yararlanarak,bazı denklem tiplerinin gerçek köklerinin bulunması olanağını veriyordu.1691 yılında ise kendi anıyla anılan (bkz: rolle teoremi)'ni ortaya attı.(1652-1719)
Bir ingiliz matematikcisi olan Godfrey Hardy Cranleigh,Surrey'de doğdu.Oxford üniversitesinde geometri profesörlüğü yaptı.Sonra yaşamının büyük bir kısmını Cambridge Üniversitesinde matematik dersleri okutmakla geçirdi.Geniş ve çeşitli olan eserleri genellikle toplamalı veya analitik sayılar kuramıyla ilgilidir.Hardy,olağanüstü etkisi ve ünüyle,ingiliz matematik okulunun en seçkin temsilcilerinden biri olarak kabul edilir.
Fenerbahçenin son iki maçını göz önüne getirdiğimizde bu maçın zor geçer diye düşündüğümüz ama herşeye rağmen psv istanbula top oynamak için geldiyse fenerbahçe'nin kazanacağı maç olacaktır. (bkz: Lakin) Eindhoven'da futbolcuların sert oyunu fenerbahçeyi yıpratmıştır.
Fenerbahçe seyircisi son birkaç senede kulübün yükselişiyle aynı oranda yükselerek daha çok avrupai bir seyirci olmuştur.Önceden saçma sapan tezahüratlar yaparken şu anda ıslık ve bağırma şeklinde değişim göstermiştir.Malum bilet fiyatları ortada.
6.His
Kadıköy Yapım gururla sunar: "6.His"
Başrollerde: Serhat Akın, Ümit Özat, Ariel Ortega, Tuncay Şanlı, Ceyhun Eriş.
Senaryo: Öncekilerinin aynı
Yönetmen: Werner Lorant
Yönetmen Yardımcısı: Oğuz Çetin
Yapımcı: Aziz Yıldırım
Fransız matemetikçisi Galois,1811-1832 yılları arasında yaşadı.Abel'in çağdaşı olan bu matemetikçinin doğum ve ölüm tarihlerine bakarsanız 21 yıllık bir ömür sürdüğünü görür ve bu işte bir yanlışlık olduğunu düşünebilirsiniz.Hiçbir yanlışlık yok Galois'in hayatı brezilya dizilerine konu olmaya aday şanssızlıklarla sürüp gitmiş ve 21 yılda tükenmiştir.Galois'in kısa yaşamında bu duyguların etkisi çok büyük olmuştur.ilim tarihi, en kaba budalalığın dehaya karşı zaferine,Galois'in çok kısa süren hayatı kadar kusursuz ve eksiksiz bir örnek vermemiştir.Burada bir noktaya dikkat çekmek gerekir.Galois bir melek değildi.Çok taşkındı;bunun tek sebebi zekasının kafasının içine sığmamasındandı.
1910 yılında doğan matematikci;yüksek öğrenimini Fransa'da Ecole normale superieure'de tamamladı(1932).Bir süre Galatsaray Lisesi'nde matematik öğretmenliği yaptıktan sonra,
istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde doçent adayı olarak çalıştı.Doktorasını yapmak için Almanya'ya gitti.1938 yılında göttingen Üniversitesi'nde doktorasını bitirdi.Yurda döndüğünde istanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde profesör ve ordinaryus profesörlüğe yükseldi.Burada 1962 yılına kadar çalıştı.Daha sonra Robert Koleji'nde Matematik dersleri vermeye başladı.1964 yılında TüBiTAK bilim kolu başkanı oldu.
Daha sonra gittiği ABD'de araştırma ve incelemelerde bulundu;California Üniversitesi'nde konuk öğretim üyesi olarak görev yaptı.1967 yılında ODTÜ öğretim üyeliğine getirildi. 1980 yılında emekli oldu.Emekliye ayrıldıktan sonra TÜBiTAK'a bağlı Gebze araştırma merkezi'nde görev aldı.1985 ve 1989 yılları arasında Türk Matemetik Derneği başkanlığı yaptı.
Cahit Arf 1997 yılının Aralık ayında kalp rahatsızlığı sonucu vefat etmiştir.
istanbul, 18 Ekim 1953 doğumlu Eser Karakaş öğrenimini;
ilköğretim: Moda ilkokulu, 1964.
Orta Öğretim: istanbul Saint-Joseph Lisesi, 1973.
Yüksek Öğretim: Boğaziçi Üniversitesi, idari Bilimler Fakültesi, Ekonomi Bölümü, 1978.
Yüksek Lisans: istanbul Üniversitesi, iktisat Fakültesi, 1980'de tamamladı.
Doktorasını istanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Fakültesi Enstitüsü, Maliye Anabilim Dalı'nda 1985'de yaptı.
Tez Konusu: Neoklasik iktisatta Vergileme-Tasarruf ilişkisi. Türkiye örneği: 1963-1984.
yeni melek gösteri merkezinin hemen yanında bulunan küçük, bir parça nezih, eğlenceli mekan. içeride tuğçe kazazı bara çıkmış dans ederken, dışarıda ise nejat işleri her daim sarhoş kapıda dikiliriken bulmak mümkündür.bir parça pahalı olmasına rağmen içerideki eğlenceye değer bir ortam olduğu söylenebilir. gelen insanlara bakıp korkmamak gerekir, ciks bir ortam değildir, her tür müzik her an çalabilmektedir.
antibakteriyel ayak spreyi. ayakkabınızın içinde oluşan bakterileri uzun bir müddet yok ettiği gibi ayağınızdaki kokuyu da ortadan kaldırır. güzel üründür, tavsiye edilir.
Ankara üniversitesi hematoloji bölümünde görev yapan, sağlık bakanı olmak için seçimlere giren; fakat chp'nin tam anlamıyla iktidara gelememesiyle grup başkan vekili olan samsunlu milletvekili.
sanatçı, 1970 yılında istanbul'da doğdu. 1990 yılında mimar sinan üniversitesi güzel sanatlar fakültesi tekstil bölümü'ne girdi. 1998'de mezun olabildi. üniversite hayatının başlangıcında besteciliğe ve profesyonel müzisyenliğe başladı. 2001 eylül'den beri kadıköy shaft club'ta cuma günleri sahne alıyor.
Abdullah Ağar, 1967'de Ankara'da doğdu. Ankara'da okudu. 1989 yılında Kara Harp Okulu'ndan mezun oldu. Birinci tercihten "Piyade", özel kura çekerek "Komando", sonra da Özel Kuvvetler'de Tim Komutanı oldu. Bestler, Gabar, Cudi, Kuzey Irak, Menteş, Azerbaycan, Deve Geçidi, Dicle, Ergani, Baykan, Siirt, Şırnak, Diyarbakır gibi kırsal, meskun mahal ve dağlarda geçen 6 yılın ardından, dağlardan inerken, komutanlığını yaptığı birliklerden 25 gazisi ve 11 şehidi vardı.
siyasal iktidarın meşrutiyetini dünyevi kaynaklardan aldığı laiklik kavramından farklı olarak; türkiye ve fransa özelinde devletin dini bastırması,onu kontrol etmesi ve kullanmasına kadar varan ve çarpık bir din-devlet ilişkisi resmeden bir ideolojidir.