Asıl ahlak inançtan bağımsız olur. Sırf birileri beni görüp gözetliyor diye doğru olanı yapan zaten ahlaksızdır. Asıl olan kimsenin seni izleyip cezalandırmayacağını bilsen bile doğru ve insani olanı yapmaktır.
Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir ama en azından saygı duymak zorundadır. Bu tarz tiplerin Atatürk'ü sevmediğini söyleyip, atamızın kurduğu cumhuriyette, sandığa gidip oy kullanmaları; aşırı ironik, ilginç ve büyük yüzsüzlük. Keşke bu tarz Cumhuriyet düşmanı örümcek kafalar hiç oy kullanmasalar ve hayallerini kurdukları düzenin zaten hali hazırda olduğu ülkelere defolup gitseler.
Ortada suç varsa elbette herkes hak ettiği cezayı alacaktır bunda sıkıntı yoktur. Sıkıntı şu ki: daha laikliğin tam olarak ne olduğunu bile bilmeyenler, ayakkabı kutusu kelimesini ağzına bile alamayanlar, ülkede on yıllardır yapılan talanlara ve tüm rezilliklere zerre sesini çıkaramayanlar, daha netleşmemiş uydurma bir soruşturmadan ötürü, ortalıkta salya saça saça deli gibi ve anlamsız bir neşeyle dolanıyorlar. Yazık harbiden. * Ülkenin neden bu halde olduğunun en büyük ispatı bu tiplerin bakteri gibi türemiş olmasıdır ama bakteriler ne kadar türerse türesin doktor gelir ve durumu çözer. Doktor yakında gelecek ve tüm mikrop sürülerini silecek. az kaldı. *Boşuna debelenmeyin kaybedeceksiniz, bu ülke gericilerin istediği şekilde asla yönetilmeyecek.
Bazı abaza türk erkeklerinin hayallerini süsleyen eylemdir. Ancak bu fakir, yabancı dil yoksunu ama çüklü türk erkekleri uçak bileti veya tur fiyatlarını görünce yılanları bi taraflarına kaçar. * Gidebilecek olanlara: Phuket, Koh Samui ve Koh Phi Phi adalarını mutlaka görmelerini öneriyorum.
birbiriyle aynı saçmalama düzeyine, aynı beyin fonksiyonu eksikliklerine hatta beyinsizliklerine ve tüm hastalıkların hepsinde bire bir aynı olmasından da anlaşılabileceği gibi troller mitoz bölünmeyle üremektedirler. Bildiğin bakteri gibi yani ama bunların ilacı da yakında illa ki bulunacaktır ve bu sayede de bünyeden temizleneceklerdir.
Bazı mağara adamları kış uykusundan yeni uyanmaya başlamış olabilir ama imamoğlu'nun adaylardan birisi olacağı, eskileri dört kez sandığa gömdüğü günden beri herkes tarafından biliniyordu. Dolayısıyla alelacele yapılan tek şey, korkakların yürütmeye çalıştığı halkın oylarını gasp etme çalışmalarıdır. Az kaldı halk yakında gereken cevabı verecek, hem de sandıkta vuracakları kocaman bir tokatla. işte o zaman tüm halk; bütün trollerin, tüm devlet parazitlerinin kaçışını ve mahkemelerde asıl suçluların yargılanışını keyifle izleyecek. Bazıları için üzücü bir haber de vermek gerekirse: "bu ülkeyi asla ama asla; iran, afgansitan ya da suriye gibi yapamayacaksınız." Bence boşuna debelenmeyin, boş hayaller peşinde koşmayın ve şansınızı daha fazla zorlamayın. Bazı ülkelerin teknolojik olarak, neredeyse kendi suni güneşlerini yapabilecek düzeye geldiği günlerde bizlerin de nihayet orta çağdan kurtulmasına az kaldı: tik tak tik tak tik tak.
hepsine vakti geldiğinde "iade-i itibar" çalışmaları yapılacağı kesindir. Bu kişilere bunları yaşatanlarla ilgili olaraktan da bir sonraki seçimle birlikte halk bizzat: "becerilememiş görev sorumluluğunun geri alınması" çalışması yapacaktır. Ayrıca gerekli mahkemelerce de cezaları neyse verilerek, geçte olsa gerçek adalet sağlanacaktır.
Kimse yargıyı bağlayamaz, tıpkı halkın iradesi gibi. Şu an bir şeyleri bağladığını ve kendileri için eğittiklerini zannedenler, kendi kumdan kalelerinde aynen oynamaya devam etsinler, debelendikçe daha da batıyorlar. Çok şükür ki; tüm suçlar, usulsüzlükler, uygunsuzluklar, adaletsizlikler, hak yemeler, haksızlıklar, liyakatsizlikler, yetersizlikler, hatalar, kamuya verilen tüm zararlar vs. geçmişten günümüze kayıtlara geçiyor. Bağımsız yargı vakti geldiğinde ve işini yapması gerektiği gibi yürütmeye başladığında, ilk iş yargıya tasma takmaya çalışanları ve tüm kayıtlardaki suçlarda yer alan zararlıları cezalandıracaktır zaten.
kıraathaneler birliği, tekel bayileri federasyonu ve kamyoncular derneği ortaklığında gerçekleştirilen bilim kongresinin bildirilerinde de geçen ama nedense kimsenin ciddiye al(a)madığı bir tespittir.
Millet iradesiyle ve bileğinin hakkıyla başkan olan birisinin yerine ancak ve ancak, en iyi şekilde kucağa oturabilen ve en yüzsüz her kimse o geçer. Ama tüm bunlar geçici süreçler olduğundan, sonrasında neler olacak herkes bekleyip görecek. En doğrusunu halk yapacaktır. Halkın oylarını bir kez çalan, halktan bin kez tokat yer.
asıl delilik burada sürekli duranların kendini akıllı zannetmesidir. Bir de ona buna en çok deli yakıştırması yapanların, bizzat kendisinin raporlu deli olması kadar enteresan ve ironik bir durum yoktur.
bu bir gecede olmadı, yıllarca; tüm düşünen insanlar, uzmanlar, akademisyenler, vb. her alanda tek tek neler olabileceğini anlattılar. Özetle; tüm olayları beceriksizlikleriyle bu noktaya sürükleyenler için gerçek süre: onlarca yıl artı bir gün diyebiliriz. Bu ekonomik batışın tüm rezil alt yapısı da güçler ayrılığını yerle bir eden referandumla birlikte cilalanmış oldu. Başka ne bekleniyordu ki? Tavuk çiftliğinin anahtarını çakallara kim verdiyse asıl onları bulmalı ve uyandırmalıyız.
birileri bazı alanlarda sadece rakibini saf dışı bıraktığını zanneder ama avcunu yalamaktan kurtulamaz. Genellikle; korkakların, vasıfsızların, eziklerin, kendine güvenmeyenlerin ve beceriksizlerin bu tarz işlere giriştikleri görülür.