Maalesef artık yaşamayan Nuri Öztürk'tür. Dini, akademik olarak en iyi anlamlandıran ve anlatan, dinin içerisine sokulan tüm hurafeleri ve yanlış inanışları; "kaynaklarıyla birlikte" tek tek ortaya koymuş olan ve sırf bu yüzden de; dinsiz, ajan vb. bir sürü iğrenç iftiraya maruz kalmış olan, din adamı ve akademisyendir. Asıl kaynak kitabı unutup, hadis maskesi altında inanca monte edilen ve sonradan yamalanan her şeye çok karşıydı rahmetli. Dini ticarete dönüştürenlerden ve alakasız alanlarda başka amaçlarla kullananlardan çok çekmiştir. Öldüğü güne kadar, her zaman doğruyu ve gerçeği sonuna kadar savunmuş olan, tüm söylediklerini direkt kaynak belirterek anlatmış olan, gerçek bir din adamıdır. Huzur içinde uyusun hocamız.
teknik olarak video oluşur ancak gözün algılayabileceği kadar uzun olamaz ve bizler için bir slayt olarak varlığına devam eder. Sadece iki görsel ileri geri hareket ettirilerek daha dinamik hareket kazandırılabilir yani ekstra bir etki gerekir. Bizler için gerçek bir video hissiyatının oluşturacak bir videonun, her saniyesi için 24 kareye ihtiyaç vardır.
dönümü 30 milyon tl civarı oluyor. imar izni varsa bile bu kadar etmez, ayrıca ulaşımı ve altyapı da büyük sıkıntı. işlevsellik için bu paranın yarısı kadar daha harcamak gerekir. Bu projeden zarardan başka bir şey çıkmaz. O parayla yatırım yapılabilecek binlerce çok daha iyi yer var.
zamlardan daha hızlı artan ve sürekli değişen eşiktir. aşırı göreceli ve boş söylemlerin, bilimsel gerçekler karşısında zerre şansı yoktur. itiraz edilse de gerçeklerin en büyük özelliği aşırı gerçek olmalarıdır.
ülkedeki sosyal çürümüşlüğün iki farklı sınırını temsil eden sahtekarlık temelli versustur. Birisi dertli ama fakir insanlara, diğeri ise inançlara karşı empati yoksunluğu içerir. Bunu yapanlar bulunduğunda, zorla ürettiği sahte içkiden içirilip, öldükten sonra da sahte zem zem suyuyla yıkanıp lağıma -yani geldiği yere- atılmalıdır.
"neydim ne oldum." diyemeyecek olan kişilerin savundukları şeylerdir. Bunlara ancak; "neyseniz öyle kaldınız, hatta daha da kötüye gittiniz." diyebiliriz.
kriz durumlarında izlenen çözüm yaklaşımlarını kapsar. Ortada hayati bir kriz var da biz mi bilmiyoruz? Halk, eğer net bir kriz ve risk durumu varsa bu konuda açıkça bilgilendirilmelidir, yönetimin böyle bir zorunluluğu vardır. Aksi durumlar, kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerde başka pazarlıklar yapıldığına işaret eder.
fetö gibi terörist oluşumların desteğiyle gelenler, pkk gibi terörist oluşumlar üzerinden altı boş çözüm muhabbetleriyle oy ararken giderler. Denklem gayet basittir.