katil zanlısının inanılmaz görüntülü yani 3g teknolojisinin bir üst modeli olarak görünmezliği icat etmesidir. nasıl olurda bir adam aynı ülkede 197 günde bulunamaz. *
yaptığı türlü haksızlıklar sonucunda karşısındaki insanın gözünde alçalmış insandır.
bir psikolojik rahatsızlık esnasında kişinin kendini hissettiği durumdur. (bkz: charles bukowski)
herkesin uyması gereken kural cümlesidir. dünyanın içinde yaşabilmek için en önemli ihtiyaç olan oksijeni karşılayabileceğimiz tek yolu da tahrip etmenin mantıksızlığına uyarıdır. *
ailelerin marjinallikten uzak, herkesin koyduğu ismi koyması.
''bir sınıfta altı tane aynı isim olur mu?'' diye sorgulayıp derin depresyona ve kendini sorgulamaya sebebiyet verir. (bkz: herkes gibisin)*
ne zaman yanında birini istesen seninle olabilecek insanları sevdiğini anlatan cümledir.
insan nasıl anlatılır hislerini diye düşünür. sanırım bunun tek bir adı var; kardeşlik... gün gelip yollar ayrıldığında bile asla unutmayacağım anılarımın baş kahramanlarıdır arkadaşlar... bir sevgili gibi seni sarıp sarmalayan, annen gibi seni düşünen, öğretmenin kadar herşeyi öğrendiğin oyun arkadaşlarındır onlar. oyun arkadaşı dedim çünkü hayat tatlı bir oyun ve asla arkadaşlar olmadan oyun oynanmaz. her oyunun farklı bir zevki vardır. her oyun akılda kalır. çünkü en saf haliyle ruhunun, tek amaç farklı insanlar ve ortaklık vardır. yıllar sonra bedenimiz yaşlandığında bile ruhumun asla unutmayacağı insanlardır.
ve son olarak;
Ben dostlarimi ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya ...
Kalp durur ...
AKIL unutur ...
Ben dostlarimi ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur ... (bkz: mevlana)
sizi seviyorum. olmasaydınız ben olmazdım, olmasaydınız benliğimi bulmazdım. *
biyolojik baba olmasa bile baba gibi sevilen kişiyi kaybedince hissedilen özlem.
babasız büyüyen torunlarının en iyi dostu. hergün şeker getirip hastahanelik olmamı sağlayan sevimli insan. yokluğunda senin anlattığın masalları anlatıyorum kendime ve seni çok özlüyorum. *
sözlüğün yeni yazarı... birtanecik canım, herşeyim... anlatmaya kelimelerin yetersiz kaldığı, kalbimin en güzel yerinde oturan bebeğim hoşgelmiştir...**
saçma gibi durup istenirse güzel şeylere vesile olabilecek tören. *** efendim olaylar zinciri şöyle başladı... ilk önce normal insanlar gibi ailem ve arkadaşlarımla hipodroma gittik...herşey seyrinde devam etti dekan bey konuştu ardından rektör bey... sıcakta pişmek suretiyle sabırla dinledik. * kepleri atmaya geldi sıra kebimizi attıktan sonra arkadaş şarkısı çalmaya başladı... salya sümük birbirine girdi afedersiniz... şarkılar devam etti bir ara şarkıların kesildiğini gördük. müstakbel erkek arkadaşım mikrofonu almış karşımda duruyordu. o an dünyam durdu hiç kimse yoktu sanki şimdi hatırlayamadığım bir çok cümle kurduktan sonra evlenme teklifi ettiğini anladım. yaklaşık iki bin kişi bizi izliyordu yanına gittim... o an bütün insanlar bizi alkışlıyordu. filmlerde olur denir hep böyle şeyler bizzat yaşamak çok garipmiş. hipodromdan çıkarken herkes fotoğraf çekinmek istedi...burdan sesleniyorum; erkek arkadaşlarım kızlara bu şekil jestler yapın. sevilin, sevin...*bu hayatımın en güzel gününde yanımda olduğunuz için teşekkürü borç bilirim.***