erkin koray'ın şarkılarından biridir.
Beni aşağılaman sebebiyle
Her fırsatta hor görmen sebebiyle
Seni terk edeceğim,şimdi gideceğim
Bil ki sana dönmeyeceğim
Herkes sevdiğine eziyet etse
Sevmek demek zalim olmak demekse
Olmaz olsun böyle sevgi,bir aşk
Bir kez gülsen sanki günah olur
Ne kadar sevsem de hem de özlesem de
Bil ki sana dönmeyeceğim
Boşuna boşuna boşuna
Uğraşma boşuna
1967 yılında ‘Hard Rock From the Middle East" isimli bir albüm çıkaran lübnan asıllı gruptur.. ancak o yıllardaki arap-israil savaşı nedeniyle albüm yasaklanmıştır. çok eğlenceli, müzikalitesi yüksek bir albümdür.albümde arapça, türkçe, ingilizce şarkılar mevcuttur.
albümdeki şarkılar:
1-wala dai
2-nahna u diab
3-karkadon
4-selim alai
5-isme
6-besaha
7-shisheler
8-kley
9-hala laya
10-threea pethya
11-misirlou
12-teyul leili
60lı yıllarda bu albümü erkin koray keşfetmiş, albümden üç parçaya türkçe söz yazarak yorumlamıştır.(Wala Dai-illaki,Nahna U Diab-Boşuna,Karkadon-Deli Kadın)
albümdeki şarkıları aşağıdaki adreslerden dinleyerek, ruha müzik ziyafeti yaşatmak mümkündür.
--spoiler--
ben kimseye aptal demiyorum, aptallık öyle lök gibi duruyor ortada, kime ait olduğu belli değil, kimse sahip çıkmıyor, öylesine sokağa bırakılmış piç bir aptallık... öyle salak salak bakmayın bana, somut olarak var bu aptallık, kokusu burnuma, pıtırdısı kulağıma geliyor.
--spoiler--
i.
her şeyi süpürebilirsin;
sonbaharı süpüremezsin.
sen her şeyi süpürebilirsin;
sonbaharı süpüremezsin.
yalnızsa sürekli bir sonbaharı süpürür hep.
düşünemezsin.
ii.
yanar
sobasında
yalnızın üşüyen bakışları.
lambasında
karanlığa donuk
bir ışık titrer sönük-sönük.
penceresi
dışına kapanmıştır,
kapısı içine örtük.
iii.
yalnız
bin yıl yasar
kendini bir adada.
iv.
yalnızın
nesi var, nesi yoksa
tümü birdenbiredir.
v.
yalnız
bir ordudur
kendi çölünde
sonsuz savaşlarında
hep yenen kendi ordusunu.
vi.
yalnızın
sakladığı bir şey vardır;
boyuna yerini değiştirir,
boyuna onu arar.
biri bulsa diye.
vii.
yalnız
hem bilgesi,
hem delisidir
kendi dünyasının.
ayrıca;
hem efendisi
hem kölesidir
kendisinin
tadını çıkaramaz
görecesiz dünyasında
hiçbirinin
viii.
yalnız
sürekli dinleyendir
söylenmemiş bir sözü.
ix.
sözünde durması
yalnızın yalancılığıdır
kendisine.
hep yüzüne vurur utancı.
o yüzden
gözlerini kaçırır
gözlerinden.
x.
yalnızın odasında
ikinci bir yalnızlıktır ayna.
xi.
yalnız
hep uyanır ikinci uykusuna.
xii.
yalnız
kendi ben'inin
sen'idir
xiii.
bir sözde saklanmış bir yalanı
bir gözde okuduğundan
bakmaz kendi gözlerine bile.
xiv.
hep susadığında
o kendi çölündedir.
xv.
kendi öyküsünü
ne anlatabilen
ne de dinleyebilen.
kendi türküsünü
ne yazabilen,
ne söyleyebilen.
xvi.
bir zamanlar güldüğünü anımsar da...
yoğurur hüznün çamurunu avuçlarında.
xvii.
yalnız aranan tek görgü tanığıdır
yargılanmasında kendi davasının...
her duruşması ertelenir kavgasının.
xviii.
yalnız hem kaptanı
hem de tek yolcusudur batmakta olan gemisinin.
onun için ne sonuncu ayrılabilir gemisinden,
ne de ilkin.
xix.
yalnızın adı okunduğunda
okulda ya da yasamda kimse 'burda' diyemez .. ama yok da..
xx.
uykunun duvarında başladı...
önceleri bir toz gölgesi sanki;
sonra bir yumak yun gibi.
ama simdi iyice görüyor
örümceğin ağını
gün gibi
uluslararası iktisat kitabının kaynakça bölümünde Adam Smith'i Adam S. olarak yazmış. kitaplarını diğer uluslararası standartlardaki kitaplardan copy-paste şeklinde yazmıştır. mülkiye'nin iktisat kürsüsünün başına gelen ercan uygur'dan sonraki en büyük felakettir.
"tuvalette konuşma, şarkı söyleme çarpılırsın maazallah" korkusunu yaşayan kişinin "tuvaletim bitti sifonu da çektim artık rahat rahat şarkı söyleyebilirim." diye sevindirik olaraktan şarkı söylemesidir.
israil'in tutuşması üzerine, Haaretz gazetesinde verdiği başlıktır. dışarıda durumun iki ucu boklu değneğe döndüğünün anlaşılmasını sağlayan haberdir.
` http://www.radikal.com.tr...egoryID=81&ref=bulten `
tamamen sinir hastası bir tiptir. hatta sinir hastalığının prototipi de denilebilir. birebir somutlukların ardındaki soyut, somutlaşamayacak şeylere kafa yormada üstüne yoktur. bunun yanında sinirlere mukayyet olunması gerektiğini, sinirin önemli bir şey olduğunu da bilen tiptir. (bkz: ferhan şensoy'un eşeğin fikri kitabı arka kapağı)
mozart söz yazmış mı? şarkılarınıza numara da verebilirsiniz. birden kırka kadar yolunuz var. trt'ye verirsiniz arızalarda manzara arkasında çalarlar.
--spoiler--
"kim evlenir boşanmak olmasa
nolur hiç evlenmek olmasa
yalnızlığım karımdır
kimselere koklatmam"
şiirinde geçen ferhan şensoy şiiridir.duvarımızda, kalbimizde asılıdır.
tolga aydoğan'ın , satırlar arasında gezerken ne kadar emek verildiğinin gözünüze çarptığı, april yayınlarından çıkmasını dörtgözle beklediğimiz,1980 üzerinde yeniden bizi düşündürecek kitap.
--spoiler--
Hava bildik eski poyrazlardan değil. Ne lodos ne poyraz... Havası bile değişmiş bu şehrin. Ve yahut ben, zamanımın havalarını ezberlemişim. Belli ki hayat, ezbere yaşanmıyor, değişiyor.
--spoiler--
ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi iktisat bölümü eski başkanlarındandır. kendisi uygulamalı ekonometri alanında bir duayendir. ve fakat bundan başka da bir özelliği yoktur. odasında sürekli türkiye ekonomi kurumu'nun sayfası açıktır. öğrenciye ne yapsam da faydam dokunmasa diye ıkınıp sıkınan, kendisinden ekonometri dersi alanmları geçirip, bir başka hocadan almış olanları ise düşünmeden bırakan, ömrümden ömür yemiş adamdır.
ferhan şensoy'un 1988 yılı yapımlı kült olmuş filmi. düşbükü kitabında "mahmut birden evlenir" öyküsünün film haline getirilişi. bol bol 80 ler kokan bir film.
--spoiler--
"nefret ediyorum evlilik seven teklif kadınlardan!"
--spoiler--