hoşlandığı kişiyi anlatan kişiye sorulabilecek sorulardan bir tanesidir. ama tabii sakın sormayın.
bir akrabam var. kucuklugumden beri cok samimiyizdir. her seyimi ve butun asklarimi rahatca anlatirim. asklarim diyorum cunku anlatacak sevgilim olmadi. ergenlik ve lise hayati gecti gitti. universiteye gecince de birine asik oldum haliyle. bu akrabama onun fotografini attim, kim bu dedi. dedim bu hoslandigim kisi iste bizim sinifta soyle biri falan. sonra bana error verdiren, dumurlara ugratan o soruyu sordu; platonik mi yine? o an soruya bakakaldim. son alti yilim film seridi gibi gecti gozumun onunden. bugune kadar hoslandigim hic kimseden karsilik alamamistim. karsilik alamayisim sadece hoslandigim donemde ayri ayri uzmustu beni. ama bu soru hepsinin uzuntusunu topladi birden verdi kalbime. kafamda deli sorular; sevilmeye deger degil miyim? cok mu cirkinim? hicbir zaman karsilik alamayacak miyim? insanlar aciyor mudur bana? yoksa guluyorlar midir? bu gercekten acimasiz bir soru, gorundugu kadar basit degil. ama tabi o beni uzmek icin sormadi. butun bunlar beynimde 3 saniyede oldu. sonra gulen ifadeler koyarak evet dedim. sonrasini hatirlamiyorum simdi. ama cok koymustu be sozluk.
kilo almak isteyip de alamayan yazarlara tavsiyelerdir.
benim tavsiyem bir diyetisyene gitmek. size ozel hazirladigi diyetle saglikli bir sekilde kilo alirsiniz.
ben gittim. butun gun kuruyemis ve kuru meyve yememi istedi. surekli yanimda ceviz, badem, kuru incir ve kuru kayisiyla gezdim. normal 3 ogune ek olarak tabii. sabah kahvaltidan once de yemem gerekiyordu. ogun aralarinda da meyve veya meyvesuyu + tost. aksam yemekten bir iki saat sonra meyve. bir saat sonra bir bardak sut ama nasil sut? icinde bebe biskuvisi, muz, ceviz, badem ve bal olacak. tadi guzel ama butun gun o kadar doymus oluyodum ki cok agir geliyodu. ama yemek gerekiyor. bundan bir saat sonrasi icinse bir dilim pekmezli ekmek. sonra da uyuyorsun zaten. ben bunu iki hafta uyguladim ancak bir kilo alabildim, kas olarak almisim. benim metabolizma hizim usain bolt ile yaris icerisinde galiba. sonra cok agir geldiginden diyeti biraktim ve o aldigim bir kiloyu da hemen geri verdim. ama bir hafta sonra tekrar baslayacagim.
screen recorder 5+ , ekran videosu kaydetme uygulaması.
telefonda cizim yaparken ya da snapchatte dunya snaplerinde * begendiginiz bir snap varsa onu kaydetmenize yarar. ya da baska ne icin kullanirsaniz iste.
test ettim, onayladim. guzel bir uygulama. benzerleri veya daha iyisi var midir bilmiyorum.
bunun icin cezalarin daha caydirici olmasi gerekiyor. ayrica sokaklardaki kamerlar arttirilmali. gece gunduz polis devriyesi arttirilmali.
kocamdir sever de dover de diyen kadinlara ne yapilir da bu zihniyetinden vazgecmesi saglanir bilmiyorum. aynisi benim akrabalarimda da var. egitim mi? kendisi universite mezunu, genc ve guzel bir kadin. ama kocasindan tokadi yiyip evi terketmesine ragmen geri donmus kocam sever de dover de diyerek. koca zengin de degil yakisikli da degil. niye donuyor? ki bunlar bile bi neden sayilamaz. asla asla. asla affetmem ben olsam. bu nasil bir mantik? valla ben sinir oluyorum ya. ama calismiyordu. issizlik sorununun halledilmesi gerek. universite mezunlari issiz. ayrica boyle bir durumda evi terkedip aile yanina gidince ailenin de baski uygulamamasi sart.
bu zihniyeti nasil yokederiz bilmiyorum.
marmara üniversitesi. ingilizce eğitimi yok. ilk sene yapıyor sana dördüncü sınıf seviyesinde muaflık sınavı, geçiyorsun ve ingilizce falan yalan oluyor. sınavı geçemediysen de zaten uzem bu ders. her türlü saçma. lisede hiç mi ögrenmedim? evet ögrenmedim, lisedeki ingilizce de ilkokuldakilerin tekrarıydı resmen. bildiğin yol tarif etmeyi, sağı, solu, önü, arkayı, çaprazı gösteriyordu hoca. rezalet ya.
geçenlerde bir çocuktan piyango bileti aldım. merhaba dedim ve direkt oturduğu yerden kalkıp cevap verdi. verdiğim paranın üstünü vermeye çalışırken elindeki diğer biletleri önce oturduğu yere koyacaktı ama güvenemedi sonra cebine koydu. bu hareketi bi an tebessüm ettirdi beni ama buruk. sonra bir tane bilet seçtim. öyle güzel gülümseyerek öyle içten bol şanslar dedi ki... gözleri parlıyordu. sanki yakınıymışım gibi iyi dilekte bulundu. çocuk saflığı, gerçek iyi niyet. kendisi bileti satarken başkasına şans dilemek... bu güzellikle bu hayatı haketmiyor bu çocuk. şimdi o anki duygularımı ve düşüncelerimi tam anlatamıyorum. ama bana öyle şeyler düşündürdü ki ben o an kendime çok kızdım. şikayetçi olduğum, beğenmediğim o kadar çok anlamsız şey var ki. asıl rahatı ve mutluluğu hakeden bu çocuklar. keşke çocuklar çalışmak zorunda olmasalar. keşke bütün çocuklar mutlu ve huzurlu olsa.
hiçbir şey olmuyor. hayattaki en büyük sorunu kendilerine bayan denilmesi olan femistlerin akıl almaz takıntısı. bununla ilgi bir entrym var idi. (#26721484)
giydiği etek yürürken tahmininden çok yukari çıkmış olabilir.
giydiğine pişman olmuş olabilir.
sapık sapık bakan hayvanların olduğu yerden geçiyor olabilir.
mini etek giyen kızın amacı her zaman bacak göstermek değildir. ortama uygun, güzel ve şık giyinmek istemiştir. insanlara göstermek istediği şey ne kadar güzel giyindiğidir, bacakları değil. ama nefsine sahip olamayan bazı heriflerin taciz eden bakışlarına katlanamayıp eteğini biraz daha aşağıya çekiyordur.
altın, gümüş, pırlanta
zümrüt, sedef, yakutla
kim mutlu olmuş dünyada
bir tek içten gülüş
bir tatlı söz, bir öpüş
sevdalı bir tek bakış yeter bana...
11 maddeye gerek yok sevin yeter.
edit: diyorsanız ki sevdik yetmedi, bıraktı gitti ya da triplerinden illallah dedik, o zaman o kız ya egosu yüksek bir tikican ya da sizi gerçekten sevmiyor demektir. ağzınızla kuş tutsanız yaranamazsınız.
windows 8.1 başlangıç ekranının görüntülenme sorunu. hiçbir uygulama görünmüyor. ayrıca "ara" da çalışmıyor. yardımcı olabilecek bir yazar varsa lüten yardım etsin.
orada ölen kişiler sadece pkklılar değil. ölen masum vatandaşın türk kürt ya da başka bir şey olması önemli değil. bunu anlamadığınız sürece kavgalar bitmeyecek.
hem şehitlere hem hdplilere üzülenleri dışında tutan söylem.
gerçi "hdplilere üzüldük diye şehitlerin ölmesine seviniyor değiliz" diyenler... sizi anlamıyorum, gerçekten anlamıyorum. bir insan nasıl hem ölene hem öldürene üzülür?
şu an digiturk'te home&entertainment kanalında onlarl ilgili bir şey var. ** izleyin ve soğuyun. gerçi en sinirlendiren kısmını kaçırdınız. ben de bir feminist olduğum için kızdım. bizim türk erkeği biçiminde bir herif vardı. ailecek yemek yiyorlarmış, her öğlen büyük bir yemek yermişmiş. yemeği de ablası karısı ve annesi hazırlarmış. erkekler masada oturuyor kadınlar çalışıyor, oh! sordular hiç karına yardım ediyor musun diye adam hayır dedi utanmadan. maço olmaktan zevk alıyorlarmış, güçlü erkek göbekli erkekmiş... lan bu erkeklerinin hepsi aynı millet farkı yok. ama bunlar yaşlı sayılacak adamlardı, şimdi eşlerine yardım eden insanlarla karşılaştılar ve belki deneyebilirim diyorlar. maçoluğun revaçta olmadığını öğrendiler. olsun yine de soğudum.
sürekli "büyükler şunu yapmaz, bunu demez, onu yemez, oraya gitmez, bunu izlemez" diyen yaşlı ruhlu insanların yapmamızı çocukça bulduğu eylemdir. umursamayın dostlar, izleyin izlettirin. rahatlatıyor ve mutlu hissettiriyor. kolay ve mutlu bir hayata dalmışsınız gibi oluyor. eğlenceli.
sinir bozucu kadındır. 170 boyumla 48 kilo olmam normal değil, çok zayıfım dediğimde bütün büyüklerimden "ben evlenmeden önce senden bile zayıftım. bekle evlenince nasıl kilo vercem diye düşünürsün" lafını duymaktan bıktım. iyi ama hepiniz 155 boyundasınız o kilo size normal. doktorum bile dedi ya, yeter ya.
not: kilo alamıyorum.
