hummepervaz
741 (leziz)
yedinci nesil yazar 3 takipçi 32.40 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    ölümle dalga geçen beyinsiz sözlük yazarları

    1.
  1. tanım; başlıkta da okunduğu gibidir.
    ölüm ile dalga geçip dikkat çektiğini sanan beyinsiz yazarlarla dolu sözlük. Ölüm ile dalga geçmek bir yana, bunun komedyasına soyunuyor çoğu...çapına, cibilliyetine bakmadan. neyine güveniyor diye sorsanız, kendi donunu toplamaktan acizdir. tarihini sorsanız bilmez, okulu eker, sorumsuzdur. klavye başına geçince ağzından salyalar akıtmaya başlar. vatan kurtarır, ayar verdiğini sanır. aklı kendine yetmez, akıl sattığını sanır.
    hafife alıp dalga konusu yaptığın şeyler bir gün gelir senin de g*tüne girer. Sen hiç üzülme.
    1 ...
  2. 10 milyon işçinin güvencesiz çalıştırıldığı ülke

    1.
  3. tüik'in hazırladığı rapora göre toplam rakam 10.087.000 ve burası türkiye.
    yani bu ne demek? ülkemizde 25 milyon çalışan olduğu, yine istatistiki verilerle sabitken, bunu orana vursak yaklaşık %40 eder. Çalışan nüfusun yaklaşık yarısı sosyal güvencesi olmadan çalışıyor. varın görün devletteki kontrol mekanizmasını.

    http://haber.sol.org.tr/e...listiriliyor-haberi-58578

    (bkz: işçi ölümleri)
    0 ...
  4. bdp safını netleştirdi

    1.
  5. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın Şemdinli'deki bdp-pkk tesadüfi(!!) karşılaşmasının üzerine yaptığı açıklama.

    Aslında tam olarak metin şu; "BDP’nin bu hareketi, açıktan ifade etme ve afişe etme, bir ikrar anlamına geliyor. BDP böylece, safını netleştirmiş oldu. Terörün hangi şekilde oluşu, makul veya maruz gösterilmeye çalışılması kabul edilemez. Bu nedenle saflarını bulmuş oldular."

    şimdiye kadar anlaşılamaması ne de acı. oysa basit, kendi halinde, geçim kavgasına düşmüş herhangi bir vatandaşa bile sorsanız size bunu, taa ki bdp'lilerin meclise girdiği tarihte de söyleyebilirdi. ne acı ki devlet erkânı, idrak yeteneği gelişmemiş kişilerden oluşmakta. bir şeyi baktılar hafifletemiyorlar, bari yok sayalım diyorlar. böyle politika başka yerde yok.

    aynı konuşmada hak verdiğim tek nokta var; "Her şehit olduğunda, başsağlığı ve taziye mesajlarında kanı yerde kalmayacak diyoruz ama maalesef ve maalesef, kan yerde kalıyor"

    Bizim kanımız yıllardır yerde, ama sizin yüzünüz bir kez yere düşmedi. bu da gayretli bir pişkinlik gerektirir. tebriği borç bilirim.
    4 ...
  6. grev yapan işçilere polisin ateş açması

    1.
  7. Güney afrika'da gerçekleşen olaydır.
    işçilerden 18'inin aldığı kurşunlarla hayata veda etmesiyle sonuçlanan grevde, grev kararı ilk alındığında çıkan çatışmada yine işçilerden 10'u daha geçen hafta öldürülmüştü.
    http://www.dha.com.tr/gun...lis-ates-acti_352509.html

    dünya'nın düzeni bu. sadece türkiye'de değil. işçi her yerde işçi. emeğine sahip çıkan herkes, her yerde terörist. istekler hep boyları aşıyor her yerde nedense. daha az para, daha çok işgücü, daha çok kula kulluk, daha çok köpeklik ettirme çabası.
    daha çok insanlıktan uzak koşullar.

    peki amaç ne? biraz olsun insanca yaşama hakkı.

    (bkz: türkiye deki hiyerarşik yapılanma)
    (bkz: işçi ölümleri)
    1 ...
  8. canım yaa beni feysten eklesene

    1.
  9. adı sosyal paylaşım sitesi olduğu halde asosyalleştiren facebooktan başka, hiç bir şeyi olmayan insan ifadesidir.

    ortak arkadaşların bulunduğu bir ortamda yeni tanışılan insandır kendisi. daha tanışalı kısa süre olmuştur ama facebook muhabbeti işin içine girdiğinde hemen "canım" sıfatı yapıştırılır. nereden canın oluyorum, bir sakin ol. "ben facebook kullanmıyorum" dersiniz, sizi anlayamaz. sığ beyinlidir. paylaşacak ne vardır? kendinize sorarsınız, neredeyse devreleriniz yanar düşünmekten. hayır daha kaç kere göreceksiniz belli değil. gereksiz muhabbetlere ortak etmek için feysten ekletiyor kendini. dini, imanı, hayatı feys olmuş. dışarı çıktığında da telefondan bağlanır o modeller zaten. bir soru sorarsın, elinde telefon; bık bık bık. ona bakmaktan cevap veremez, mal gibi kalırsınız. çok arkadaş meraklısıysan telefon numaramı iste, niye feysbuk soruyorsun. nedir yani.
    yürü git, işin olmasın benimle sanal insan.

    (bkz: neden facebook hesabın yok)
    0 ...
  10. devletime güvenemiyorum

    1.
  11. ülke gündemini takip ettikçe içten içe yükselen sesin dışa vurumu.

    haberlere baksanıza bir.
    tek güzel haber internet gazetelerinde son numaralara atılan bikinili kızlar, tatil programları. çünkü başka seçenek yok. kafaları bulandırmaya bir şeyler lazım.

    1'den başlayıp sayıyorum.. cinnet geçirip ailesini katleden adam şartlı tahliye ile salıverilmiş. 2 gün sonra ölü bulunmuş.
    14 yaşındaki kıza tecavüz eden 22 kişi aklanmış, kız orospu ilan edilecek neredeyse.
    pkk'lıların bir kanlı eylemi daha, ağrıda mayın patlaması
    üçüncü yargı paketi dahilinde salıverilen, geçmişimizi katleden katiller aramızda dolaşıyor. yeni örgütlenmeler peşinde.
    bir polis daha şehit edildi.
    tecavüzcüyü ısıran kadına 5 yıl hapis istemi ile dava açıldı.

    bunlar haberlerden sadece bir kaçı

    bir de insanların yaşama durumlarına göz atalım. *
    asgari ücretin 701TL olduğu ülkemde ev kiraları 400TL ortalama.
    bir çekirdek ailede ortalama 2 çocuk var desek.
    elektriği, suyu, hastalığı, ihtiyacı, mutfağı. geçinemiyoruz kardeşim.
    trafiğe çıkıyoruz, sinir stres içinde kalıyoruz
    çalıştığımız şirketler ağzımıza sıçıyor resmen, boyun eğiyoruz.
    tersanede çalışan dayım ölüyor, hem de pek güzel.
    metro inşaatında çalışan abim ölüyor, diğerinden daha da güzel.
    ülkede resmen iç savaş hali var, "ben geliyorum" diyor.
    ırkçı olduk hepimiz, kürt dedin mi akla pkk geliyor.
    insanlıktan uzaklaşıyoruz.
    amerikan bayrağını kıçına etek yapıp, buna gençlik diyenler var.
    birine küfür edelim diye fırsat kolluyoruz.
    her şiddetli krizde devletin bakanları çıkıp dalga geçer gibi saçma sapan açıklamalar yapıyor.
    zeka seviyemiz iyice düştü, hafıza desen hiç yok.
    dün anamızı kestiler, bugün unuttuk lan.
    geçmişimizi yok ettiler, yine unuttuk. şimdi o adamların hepsi ile kankayız.
    düşmanlık kötü, ama yalakalık daha fena değil mi?
    ülkenin ileri gelenleri hep içerde. *
    ülkenin geleceği de onların yanında. *
    bakınız; hepsi bizim içimizden.

    tarafsız bir yayın organı bulabilmek için manyak oluyoruz, elimizde büyüteç. herkes bir yerlere taraf olmuş.
    vatandaş kimsenin bir tarafında değil. biz kendi kuyruğumuzu kovalarken, başka yerlerde olan oluyor.
    siyasilerin sidik yarışı arasında oradan oraya savruluyoruz.
    ve işin en ilginç yanı da; hepimiz halimizden memnunuz.

    dün bankta hareketsizce yatan bir adam gördüm. uzaktan görenler yanına gitmeye korkuyor. "aman başıma bela açılmasın" yani türkçesi "bana dokunmayan yılan bin yaşasın". adam evsizmiş meğer sıcaktan ölmüş lan. neyin kafasını yaşıyoruz, çözemiyorum.
    ben yükselip tırmanayım da, kimin kafasına bastığım hiç mühim değil diyor herkes. daha fazla para, daha fazla lüks, daha fazla nefes almak için millet birbirini kesiyor.

    güvensizlik diz boyu.
    3 ...
  12. muhsin kehya

    1.
  13. adana emniyet müdürü cevat yurdakul'un ülkücü katili.

    üçüncü yargı paketi kapsamında tahliye edilmiştir.
    2 ...
  14. 7 temmuz 2012 yılmaz özdil köşe yazısı

    1.
  15. ne de haklı esasında, ne de doğru yazmış.

    tanım: milletçe, bir haftalık hafızaya sahip olduğumuzu gösteren köşe yazısı. *
    --
    VaaaiiiiiiiiUUUuuuuv!

    işine gidiyorsun.
    Veya, evine dönüyorsun.
    Direksiyondasın.
    Canhıraş bi siren,
    Dikiz aynana bakıyorsun.
    Ambulans geliyor.
    Kenara yanaşıyorsun hemen.
    Yol veriyorsun.
    vaaaiiiiiiiiiUUUuuuuv

    *

    Ses azar azar yaklaşıyor.
    Tam yanındayken en yüksek
    Azala azala uzaklaşıyor.
    Duymuyorsun artık.
    Gözden kayboluyor.

    *

    Halbuki, siren aynı siren.
    içindeysen.

    *

    Dışındaysan,
    Yaklaşırken telaşlanıyorsun.
    Tam yanındayken üzülüyorsun.
    Gözucuyla, vah vah filan.
    Uzaklaşınca unutuyorsun.
    Bi saniye sonra hatırlamıyorsun.

    *

    Bi bakıyoruz mesela
    Ambulans geliyor.
    Mahkûmlar diri diri yanmış.
    Dün, duyuyoruz sireni.
    Bugün, bağırıyor manşetlerde.
    Yarın, gözden kayboluyor.

    *

    Bi bakıyoruz'
    Karakol basılmış.
    Önce 2 şehit var deniyor, telaşlanıyoruz, sonra 4'e yükseldiği söyleniyor, yavaş yavaş artıyor sirenin sesi, 5 mi 6 mı derken, tam yanımızdan geçerken 8 şehit olduğunu öğreniyoruz, o an kahroluyoruz. Yavaş yavaş uzaklaşırken, yaralılardan 1'inin daha şehit olduğu açıklanıyor ama, ilk şehit kadar etki yapmıyor,
    görüş alanımızdan çıkıyor çünkü.
    Duymuyoruz.

    *

    Bi bakıyoruz,
    Ambulans geliyor.
    içinde sel kurbanları.
    Tıpkı şehit ambulansı gibi, önce 1 ölü, 2 ölüyle yaklaşıyor, 4 oluyor 5 oluyor, yükseliyor siren sesi, tam yanımızdan geçerken, 10 olduğunu öğrenip, hüzünleniyoruz. Yavaş yavaş gündemimizden uzaklaşırken bulunan 11'inci ölü pek sarsmıyor artık bizi, azalıyor sesi.

    *

    Ve, şehit pilotlarımızın cenaze törenini seyrederken, gene direksiyonda gibi hissettim kendimi. Radardan kaybolduyla başlayan ince ince siren sesi, telaşlandık haliyle, botlar bulunduyla yaklaştı, tam yanımızdan geçerken 1260 metrede cenaze, neticede musalla taşı, hakkınızı helal ediyor musunuz, helal olsun. Uğurla, unut.

    *

    Ambulanslar farklı ama
    Göz göre göre
    Bağıra bağıra gelen
    Herkesi içeri tıkıp, 20 kişilik koğuşlara 200 kişiyi dolduran, derme çatma karakolları hala çanağın içindeki armut gibi sunan, dere yatağına devlet eliyle ev yapan, düşmanlık ettiği ülkenin topraklarına fotoğraf makinesiyle savaş uçağı gönderen.
    Siren, aynı siren.

    *

    Kenara yanaş.
    Geçsin.
    Bozma istifini
    Devam et.
    Durmak yok yola devam,
    Bu olsa gerek.
    --
    0 ...
  16. 300 pkklının ölüsü beklenirken 15 pkklı serbest

    1.
  17. malum; Hakkari Şemdinli'ye yapılan karakol baskınından sonra 8 askerimiz şehit olmuş, 16 askerimiz de yaralanmıştı. Bütün televizyon kanalları ve sosyal medya, saldırıyı düzenleyen 300 pkklının çembere alındığını, operasyonlar düzenlendiğini söylüyordu. işte olması gereken buydu!! güvenlik güçleri teyakkuzdaydı. riskli bölgelerin tümünde alarm verildi. devlet erkânı atıp tuttu günlerce.

    öte yandan da ne yazık ki, sevimsiz gelişmeler oluyordu; http://www.dha.com.tr/sil...serbest-kaldi_331702.html

    ağlamaya gözyaşı, konuşmaya dil, sevinmeye sebep, güvenmeye heves bırakmadınız!!*
    0 ...
  18. devlet üniversitesi yalova ilahiyatta kampanya

    1.
  19. bir devlet üniversitesi olan * yalova üniversitesi ilahiyat fakültesine özgü olan kampanyadır. Resmi web sitelerinden de duyurmuşlardır.
    Öğrenci ne kadar fakir olursa olsun, ek iş yaparak vs harç parasını biriktirmeye çalışır, okuyanlar ya da geçmişte tecrübesi olanlar bilir. Harcını ödeyemediği için okulunu bırakanlar var bu ülkede. Özel üniversitelerde bile bu lüks yokken bir devlet üniversitesinde, hem de ilahiyatta bu şartların olması isyan sebebi gibi. Sanki spotçular çarşısında, "gel vatandaş gel" ürünü satılıyor. pes! kaynak ayrılması olayına hiç girmiyorum bakın.

    ilahiyat fakültesinin öğrenci çekmek için kullandığı promosyon kampanyasında şunlar yer alıyor;

    --
    Her öğrenciye öğrenim harcını karşılama taahhüdü,
    ilk 3000’e giren öğrencilere aylık 1000 TL, ilk 6000’e giren öğrencilere 500 TL, fakültemize yerleşen her öğrenciye 250 TL karşılıksız burs,
    Bütün öğrencilerimize kalacak yer temini,
    Ders saatleri dışında özel eğitim seminerleri fırsatı,
    Hazırlık sınıfı sonunda Suudi Arabistan’da (Mekke, Medine ve Cidde) 4 ay süreyle pratik dil eğitimi imkânı,
    %100 Arapça eğitim ve ingilizce seçmeli ders alma imkânı,
    Akademisyen ve islâm âlimi yetiştirmeyi önceleyen bir fakülte,
    Mezun olan her öğrencimize -akademik kariyer yapma imkânı yanında- öğretmenlik, vaizlik, Kur’an kursu öğreticiliği gibi pek çok sahada iş imkânı,
    Alanında uzman, proaktif akademisyen kadrosu,
    istanbul, Bursa ve Kocaeli’ye 1’er saat mesafede, stresten uzak, doğal güzellikleriyle öne çıkan bir şehirde okuma avantajı
    --

    hadi bunları geçtik. en altta da şu dip not var; "Bu imkânları aynı anda sunabilen başka bir fakülte biliyor musunuz?"

    doğrusunu söylemek gerekirse, ben aynı imkanları aynı anda sunabilen başka bir fakülte bilmiyorum. zaten sorun da bu; bilen var mı böyle bir fakülte daha?

    buyurun; kapı gibi de belge: http://www.yalova.edu.tr/...eden-yalova-ilahiyat.aspx
    3 ...
  20. önce terörist sonra kaçakçı en son şehit oldular

    ?.
  21. bilindiği üzere Şırnak’ın Uludere ilçesi ırak sınırında 28 Aralık 2011 gecesi düzenlenen hava operasyonunda kaçakçı olan 34 köylü PKK’lı terörist zannedilerek ateş altına tutulması sonucu ölmüştü.
    tanım:
    uludere'de öldürülen 35 kaçakçının, kamuoyunda önce terörist olarak dillendirilmesinin ardından, gerçeğin anlaşılması üzerine kaçakçı oldukları duyurulmuştu. en son geçtiğimiz günlerde şehitlik mertebesiyle ilgili yasalar hazırlana dursun ölen kaçakçıların da şehit olarak anılması hazırlanan yasanın içerisinde yer alıyor. terörist kaçakçı ve şehit, aynı cümlede kaç sefer geçer ki, ne kadar yaralayıcı.

    devlet; bu kaçakçıları nereye koyacağını bilemedi. terörist mi desek, kaçakçı mı? en iyisi şehit diyelim mantığı güderek işin içinden çıkmaya çalışıyor. çünkü kendini bir şekilde affettirmesi lazım. kime mi? elbette terör örgütüne, köylüye, kürt halkına vs.
    Eğer ölmemiş olsalardı o zaman tü kaka kaçakçı, gece olunca terörist olurlar, yok hakkımızı yiyorlar onlar yüzünden fazla vergi veriyoruz, yok bilmemne diye atıp tutanlarla dolardı her yer. sosyal medya başta olmak üzere her yayın organı neredeyse kahraman ilan edecek bu insanları. gelişmekte olan bir ülkede yaşıyor olmamız terörü ve terörün yardakçılarını meşru kılmaz ki, bu ikiyüzlülük neden.

    eyvallah devlet hatalı diyelim, istihbarat yanlış vs. iyi de hırsızın hiç mi suçu yok be kardeşim. bir kere o adamlar kaçağa giderken kelle koltukta olduklarını biliyorlar. asker tepelemese pkk önünü kesiyor çünkü. siz sanıyor musunuz ki kaçakçılar pkk ile işbirliği yapmıyor, o insanların çoğu pkk'nın sivil örgütlerine bağlı olan üyeleri. sen ben gibi insanlar değil yani. daha dün gazetede apo baskılı tişörtleriyle poz veriyorlardı, öldükten sonra çıktı ortaya.

    bir laf var ya, neredeyse inanacağım doğruluğuna;
    kör ölür badem gözlü olur kel ölür sırma saçlı olur

    kaçakçılar, vergi vermekten kaçınan gerçek kişilerdir. önce bu kavramı bir oturtalım.
    2. olarak kaçakçılık; öyle göründüğü gibi çok ta masum bir iş değildir.-ki pkk terör örgütü ile işbirliği içinde olmayan bir kaçakçılık şebekesi düşünülemez. çünkü kaçakçılık yapan kişinin kaçağa çıktığı güzergahların hemen hemen tamamı pkk kamplarının yakınından geçer. bunun rahatlığı içerisinde olan pkk terör örgütü, kaçakçının boğazına basar ve gerek zorla gerekse de iş birliği yaparak kaçakçıdan vergisini alır.
    kaçakçılar yurda; çay, şeker, sigara, alkol ve akaryakıt gibi önemli ürünler getirir. yani siz türkiye'de arabanıza mazot alırken litresine 5tl veriyorsanız, kaçakçının sattığı mazot en fazla 2-3tl'ye satılır, o da; bir başka vergi kaçıran gerçek kişiye.
    elektrik faturalarındaki kaçak kullanım bedelini hatırlayın, başkasının vergisini siz ödüyorsunuz. ikisi de aynı şey.

    PKK, özellikle mal sahiplerinden sınırın her iki tarafında da 'ticaretin güvenliğini sağladığı' gerekçesiyle haraç alır. haraç vermeyen gerek mal sahibi gerekse de kaçakçı zorlamalar görür. tabi bu; kaçakçılığı meşru kılmaz. bu; kaçakçıların devlet eliyle öldürülmesini de meşru kılmaz elbette. ama terörist sanılmaları doğal.
    şu linkten uludere'de öldürülen kaçakçıların arasından tek sağ olarak kurtulan adamın röportajını okuyabilirsiniz. Bu işten nasıl bahsettiğini, ne kadar normal kabul ettiğini ve askerleri nasıl atlattıklarını falan..
    http://haber.mynet.com/sa...ri-anlatti-609511-guncel/

    tıpkı terörist zannedilerek öldürülen şehit kaçakçılar gibi *, devletimizin tek taraflı ılımlı politikaları sebebiyle bir gün abdullah öcalan'da başımıza taç edilecek. şimdilerde bdp'li vekillerin edildiği gibi. terörist köylerinde askerle çatışırken ölen terörist köylüler gibi.
    2 ...
  22. kendi rızasıyla tecavüz yasası

    1.
  23. kişinin tecavüze uğramasını "kendi rızasıyla birlikte oldu" denilerek meşrulaştırmanın bir yolu. *

    uzun zamanlardır ülkem gündemi.
    hep bir; kendi rızasıyla tecavüz davalarıdır sürüp gidiyor.
    işe bak ki; yaşı küçükken tecavüze uğrayanların hepsi de kendi rızasıyla tecavüze uğramış. 12-13 yaş bile var aralarında.
    biraz daha kurcalasam 7-8 yaşa kadar iner bu eşik biliyorum.
    ama tiksindim gerçekten, lanet ettim, giremedim işte ayrıntıya.
    acaba; "kendi rızasıyla tecavüzden sonra öldürülme yasası" çıksa oradan da uygarlaşır mıyız bilemedim.
    ben bilemedim;
    bu canlılar insansa ben neyim?
    yargıyı yöneten sen ben gibi nefes alıyorsa, benim yaşama biçimim çok mu abes?
    ben bilemedim, bu adalet kavramı para ile mi dağıtılıyor!! peki ya insanlığa ne demeli?
    3 ...
  24. vatandaşın geliri arttığı için fiyatlar artabilir

    1.
  25. asıl başlık: "vatandaşların geliri arttığı için, fiyatlar artsa da pek önem arz etmiyor"

    akaryakıta son yapılan zamlardan sonra enerji bakanı taner yıldız'ın vahim açıklaması.

    nereden tutsanız elinizde kalacak, hayret etme haddimin sonuna getiren, şaşkınlıkta rekor kırdıracak açıklama.

    demek ki;
    vatandaşın biraz da olsa rahat etmeye hakkı yok. gelir artsa dahi -ki öyle bir şey de yok, yılda ortalama 50TL artışa artış diyorlar- ekstra harcamaya gerek olamaz. çünkü bu insanların hiç biri ev kirası vermiyor ki kiraya zam gelsin, hiç birinin ek masrafı çıkmıyor, hiç biri hastalanmıyor, hiç biri doğurmuyor ve hiç biri alışılmışın dışında yemek yemiyor, hiç birinin evladı babasından oyuncak istemiyor. yapılan maaş zamlarını hangi kaleme harcayacaklarını şaşırmıyorlar.
    çünkü ne de olsa vatandaş eşşek, sömürüye alışmış, e malum devlet te ezmeye alışmış.. alan razı satan razı!!

    bu meclisteki haram yiyiciler beni temsil ediyorlardı değil mi? kendilerini azlediyorum, böyle vekiller atamadım ben!

    2010 asgari ücret: 599,12
    2011 asgari ücret: 658,95
    2012 asgari ücret: 701,14
    13 ...
  26. ucube demek hakaret değildir

    1.
  27. başbakan'ın kars'taki insanlık anıtına ucube demesi üzerine heykeltraş mehmet aksoy'un hakaret davası açması sonucu görülen mahkemede başbakan erdoğan'ın avukatının savunmasında yer alan sözler.

    ayrıca aynı savunmada şu sözler de yer alıyor lütfen dikkat ediniz!!
    "Politikacı ve sanatçıların eleştirilere açık olması gerekir"

    bir de şu söz var ki ;
    "Müvekkilimizin sanat eserini beğenip beğenmeme konusunda zevk ve kanaate sahip olduğu muhakkak olduğu gibi, eserin bulunduğu yer ve doku ile de tahlil edebilecek düzeyde yetkinliğe ve erişkinliğe sahiptir."

    başbakan erdoğan'ın heykeller konusunda teknik bilgiye sahip olduğunu ve de eleştiri kaldıran kişilik yapısını hiç görmemiştim ben, birden gözüm açıldı. artık başbakan canımdır!!
    4 ...
  28. 31 mart kadıköy mitingi

    1.
  29. "Sivas katliamı davasında zaman aşımını tanımıyoruz" mitingidir.

    -
    Alevi Bektaşi Federasyonu ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu başta olmak üzere, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı gibi bir çok Alevi kuruluşun “Adalet için” 31 Mart’ta istanbul Kadıköy’de düzenleyecekleri mitingdir.
    31 Mart Cumartesi günü istanbul Kadıköy'de yapılacak mitingin toplanma saati 12:00'dir.
    -

    adalet isteyen herkesin katılması gereken, katılmak için alevi olmaya gerek olmayan ve bilhassa insan olmanın yeterli olacağı mitingtir.

    bu bizim kanayan yaramızdır. orada bizim fikirlerimizi, düşüncelerimizi de yaktılar, sadece bedenlerimizi değil. onlar bizim geçmişimizi yaktı, geleceğimizi de yakmamaları için birlik olalım.

    mitinge çağrı videosu için: http://haber.sol.org.tr/d...ingine-cagri-haberi-53140
    mitingin afişi için: https://galeri.uludagsozluk.com/r/243041/+
    5 ...
  30. başbakanın tutuklu gazetecilere hayali demesi

    1.
  31. tutuklu bulunan gazetecilere; "adam gibi mesleğini yapsaydın" öğüdünden sonra, onları yok sayan başbakan; içeride bulunan gazetecilerden 105 kişilik tutuklu gazeteciler listesi için “Listedeki 6 isim hayali, 4'ü tahliye edildi” demişti.

    geçtiğimiz günlerde, halen cezaevlerinde tutuklu bulunan hayali gazetecilerin isimleri açıklanarak, kamuoyu ile paylaşıldı.

    kaynak için;
    http://gunlukhaberim.com/...a-cezaevinde-haberi-52957
    1 ...
  32. ayazağa kültür merkezi

    1.
  33. yapımına 1988'te başlanılan, ilgisizlik nedeniyle 4 cumhurbaşkanı, 8 Başbakan ve 21 kültür bakanı eskiten ve yine de inşaatı tamamlanamayan, ertuğrul günay tarafından 2013'e kadar kültür merkezlerinin korunmalarıyla ilgili sorunların çözüleceği sözü verdiği, kaba inşaatına yaklaşık 40 milyon dolar harcanan ve nihayetinde 2011 yılında Akp hükümeti tarafından yıkılarak yerine 7000 kişilik eğlence merkezi inşaasına başlanma kararı alınan bölgedir.

    http://haber.sol.org.tr/k...kezi-yapalim-haberi-52974
    0 ...
  34. ostim de yer alan parka başbakanın ismini vermek

    ?.
  35. Geçtiğimiz yıl meydana gelen iki ayrı patlamada 20 işçiye mezar olan Ostim-ivedik Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan bir parka Recep Tayyip Erdoğan ismi verildi.

    Yüce yönetimimizin hiç bir yasal önlem almadan ve işçi güvenliğini göz ardı eden, işçilerimizi güvensiz çalışma koşullarında çalıştırması sonucu, geçen yıl ibretle izlediğimiz işçi ölümlerinin yaşandığı ostim'den bahsediyoruz hani.

    http://www.guvenlicalisma...d=58:genel&Itemid=182

    (bkz: işçi ölümleri)
    (bkz: iş güvenliği yerine mescit)
    (bkz: güzel öldüler)
    2 ...
  36. kibirli insan ile konuşma gereksizliği

    1.
  37. kibirli bir insan ile muhabbet etmenin ya da iş yapmanın gereksiz olduğu görüşüdür.

    kibirli insan asla çevresindeki insanlara değer vermez.
    tabiri caizse; burnu kaf dağındadır.
    o, emsal yaratılmış bir varlık olarak görür kendisini.

    fikirlere önem vermez ve her şeyin doğrusunu bildiğini savunur.
    yükselmek için diğer insanları ezmekten asla çekinmez.
    insan kaybetmek; onun için bir "teferruat" bile olmamıştır.
    konuşma içerisinde iyi niyete dair tek bir nokta bile bulamazsınız.

    işine yarayacak bir kaç kelimeden, yüzlerce felaket teorisi üretip, onu çevresinde uygulayabilir.

    eleştiri yapmayı, özellikle de kötü ve yıkıcı eleştiri yapmayı görev edinmiştir. ama iş, öz eleştiriye geldiğinde oradan koşarak uzaklaşır.

    arkadaşlık onun için sadece bir araçtır.
    kendisine yarayan bir durum yoksa ortada, sürdürmeye de gerek yoktur. anında satabilir, işine yarayan zamanlarda "dostum" dediği kişiyi.
    bu sebepten çok fazla dostu vardır. ama hep onun ihtiyacı olduğunda olsunlar ister.

    insan olma hakkında en küçük bir çaba bile sarf etmez. bihaberdir, hırstan arınmış insan bünyesinden, aksini düşünemez, kafası almaz çünkü.

    sabit fikirlidir. her şey onun istediği şekilde olsun ister. kendi yörüngesine çekmeye çalıştığı insanları yorar, hırpalar.
    kendini dünyanın merkezine koyar, herkesin de o şekilde kabul etmesini ister.

    birilerini aşağılamaktan, utandırmaktan, kırmaktan daha iyi yaptığı bir iş yoktur.

    kendisi egolarını değil, egoları onu yönetir.

    insanı yorar, sinir sistemine zarar verir. uzak durulması gerekendir.
    4 ...
  38. 4 şubat 2012 tuzla tersaneler bolgesinde patlama

    ?.
  39. nuh sanayi sitesi içindeki mengi yay adlı tersanede meydana gelen patlamadır. biri ağır 4 yaralı var.
    yine tersane, yine ucuz hayatlar!

    kaynak;
    http://www.dha.com.tr/tuz...dakika-haberi_267366.html

    (bkz: iş güvenliği yerine mescit/#8695582)
    1 ...
  40. bakınızın içeriğini okumadan eksilemek

    ?.
  41. herhangi bir başlık altına girilen bakınızın içeriğini okumadan eksi oylanması durumudur.
    bakınızın içeriğinde ne yazdığı, eksileyen yazarın umrunda değildir. o sadece şekile bakar.

    (bkz: sözlük yazarlarının büyük bir kısmının mal olması/#14111634)
    2 ...
  42. 19 mayıs törenleri faşist kutlamaları andırıyor

    1.
  43. mümtaz er türköne'nin beyanatıdır.
    amacı hayat bulduğuna göre kınalar hazırlanabilir.

    Bu saçma beyanatların ayyuka çıkmasından sonra, bir takım gelişmelere şahit oluşumuz da fazlasıyla manidar. *
    aynı adam bunu da dedi;

    (bkz: atatürkçü olmayı hakaret sayarım)

    kişi hakkında bilgi için kaynak;
    http://tr.wikipedia.org/wiki/M%C3%BCmtaz 'er_T%C3%BCrk%C3%B6ne
    1 ...
  44. cumhuriyet rejimi geride kaldı

    ?.
  45. güneydoğu anadolu bölgesi belediyeler birliğinin öneri halinde meclis komisyonuna taşıdığı yeni anayasa önerisi bu. Osman Baydemir denen şahsiyet, farklı bayrak ve özerklik istiyor.
    ancak; dışişleri, maliye, adalet ile adli kolluk, ülke savunması ve güvenliği ile ilgili olanlar dışındaki hizmetlerin bölgesel ve diğer yerel yönetimlerce yerine getirilmesini öneriyor.
    http://www.ensonhaber.com...ak-istedi-2012-01-07.html

    Yani; savunmamızı siz yapın, siz besleyin, güvenliğimizi siz sağlayın biz de özerk bir bölgede kendi kurallarımıza göre yaşayalım diyor aslında. Bunun dışında elde edecekleri mali özerklik ile de ne yapacakları malum elbette. özerklik istemelerinin asıl sebebi de bölünme korkusunu ortadan kaldırmakmış. iyi de bizim böyle bir korkumuz var da ben mi bilmiyorum. o neye benzediği belli olmayan bayrağı oraya dikince orgazm mı olacaksın, nedir yani!

    ek tanım :

    cumhuriyet; devlet başkanının halk tarafından seçildiği ve halk iradesince meşrulaştırıldığı devlet şekli anlamını taşır.

    bir de alıntı yaparsak tamamdır;

    bu memleket tarihte türktü halde türktür ve ebediyen türk olarak yaşayacaktır.
    2 ...
  46. türkiye deki hiyerarşik yapılanma

    1.
  47. aslında sadece türkiye'de değil, dünya ülkelerinde de geçerli olan yapılanmadır.
    insanlar arasındaki tabakayı ve sınıf farkını gözün en derinliklerine sokmak için dillendirilir.

    Buyrun;

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/209691/+

    -ve ezilen her zamanki gibi işçi sınıfıdır.
    0 ...
  48. bir insanı parçalara ayırmak ve 16 yıl hapis

    ?.
  49. bir insanı parçalamak suretiyle öldürdükten sonra müebbet hapis cezası alan bir kişinin, iyi halden faydalanarak cezasının 25 yıla, oradan da infaz yasası gereğince 16 yıla indirilmesi durumudur.*
    insan katlettim ama iyi halliyim. eyvallah iyi hal diye bir şey olabilir kabul de, cinayette de olmaz ki!
    (bkz: iyi halden ceza indirimi)

    kaynak;
    http://www.iha.com.tr/New...px?nid=201760&cid=735
    0 ...
  50. sevginin son kanıtı

    ?.
  51. meral tüzün'ün gerçek hayatından alıntı olan, kızı için yazdığı kitaptır. Fransa'da 1990 yılında 11 yaşındayken kızına konan bogaert sendromu teşhisiyle hayatı bir anda alt üst olan yazar, doktorların 1 sene ömür biçtikleri kızını 7 sene daha yaşatmayı başarıyor. ancak kızının çektiği acılara daha fazla katlanamayan anne, yaşamsal fonksiyonlarını tamamen kaybeden kızı için ötenazi yolunu seçmek zorunda kalıyor. kitapta bu zorlu süreç ve bir annenin çocuğuna olan sevgisini ölüm ile kanıtlaması anlatılıyor.
    sevginin son kanıtı 2009 yılında comte de monte-christo edebiyat ödülüne aday gösterilmiş, fransa’da aylarca en çok satan 100 kitap arasına girmiştir. gerekli izinleri aldıktan sonra şimdi de türkiye'de raflara yerleşmiştir.

    isbn:9755096988
    http://www.kitapyurdu.com...tap/default.asp?id=588301

    meral tüzün'ün kaynaklarda yer alan röpörtajı için;
    http://hurarsiv.hurriyet....tnews.aspx?DocID=19224499
    1 ...
  52. meral tüzün

    1.
  53. meral tüzün, türkiye’de doğdu. eşi erim’le ankara’da yüksek eğitimini tamamlarken tanışıp evlendi. 13 ocak 1979 yılında tek çocuğu olan berivan’ı yine ankara’da dünyaya getirdi. 1980 yılında fransa’ya yerleşti. kızının amansız hastalığıyla olan mücadelesini bir kitap çıkartarak anlatan meral tüzün, kitabında sevginin sadece hayatla değil ölümle de kanıtlanabileceğini, kızına ötenazi yaptırarak gösteriyor.

    (bkz: sevginin son kanıtı)
    0 ...
  54. arıza babaların çatlak kızları

    1.
  55. ayten kaya görgün'ün ayrıntı yayınları'ndan çıkan ilk romanı. roman'da köyden kente göç olgusu ve ankara'nın varoşlarında kır ve kenti iç içe yaşayan 1. ve 2. kuşak göçmenlerin 80'li yıllardaki yaşam öyküleri konu alınıyor.

    isbn no:9789755396330
    http://www.idefix.com/kit...?sid=Q8WU8JG3OB6B8GX718SC
    1 ...
  56. ayten kaya görgün

    1.
  57. 1973’de ankara doğumlu yazar. anadolu üniversitesi işletme mezunu olan yazar yazarlığa mizah öyküleriyle başladı. ilk yazısı 1997'de pazartesi isimli kadınlara özel bir gazetede yayınlandı. 2001'de "gülmesini de biliriz", 2006'da "ayna ayna söyle bana", 2007'de "anlatılan bizim hikayemizdir" isimli eserleriyle derecelere girmiştir. ilk roman çalışması olan "arıza babaların çatlak kızları" ayrıntı yayınları'ndan çıkmıştır.

    (bkz: arıza babaların çatlak kızları)
    2 ...
  58. ismail güzelsoy

    1.
  59. 1963 ığdır doğumlu yazar. ortaöğrenimini istanbul'da tamamlayan yazar istanbul üniversitesi basın yayın yüksek okulu'ndan ayrılıp isveç'te umea üniversitesi kurslarında isveç dili ve edebiyatı okudu. 3 yıl isveç'te yaşayan yazar dergi ve gazetelerde denemeler, öyküler yazdı. gergedan sanat dergisi için sadece fotoğraflardan oluşan bir öykü yayınladı. 15-20 sayfalık yayımladığı ve mikro-roman olarak tanımladığı çalışmaları öykü olarak değerlendirildi.

    kitapları;

    çıt yok
    değil efendi'nin renk ve korku meselleri
    ruh hastası
    iyi yolculuklar
    seni seziyorum kitab-ı mukadder
    sincap banknot üçlemesi 1
    rukas perde açılıyor banknot üçlemesi 2
    istanbul'un gezi rehberi - 2 günde tarihi yarımada
    istanbul'un gezi rehberi - 2 günde pera ve boğaz
    1 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük