gece saat 2'de 8 şehit 14 yaralı verdiğimiz karakol baskının sabahı yapılmış bir açıklamadır.
işin can acıtıcı kısmı açıklamanın sonunda öldürülen terörist sayısını belitilmesidir zira bu futbol karşılaşması değildir ki onların daha fazla ölüsü var diye sevinilmelidir. son dönemde hemen hemen hergün gelen şehit haberleri maalesef böylesine köklü ve şanlı bir orduya tepki göstermenin haklı sebebi olabilmektedir. bu durum türk silahlı kuvveteri ve rejim düşmanlarının eline koz vermektedir.
tam metni;
1. Hakkâri / Şemdinli bölgesinde, Türkiye / Irak hudut hattında görevli bir sınır bölüğüne; bir grup terörist tarafından 19 Haziran 2010 günü saat 02:00'de saldırıda bulunulmuştur.
2. Çatışmada sekiz asker şehit olmuş, ondört asker de yaralanmıştır. Yaralılar hastanelere tahliye edilmiştir.
3. Bölge takviye edilmiş ve gece süresince çatışma bölgesine, silahlı helikopter ve topçu ateş desteği sağlanmıştır. Ayrıca, Irak'ın kuzeyi bölgesinde tespit edilen hedefler de Hava Kuvvetleri tarafından ateş altına alınmıştır.
4. ilk tespitlere göre; çatışmada oniki terörist etkisiz hale getirilmiştir.
faber cem bir saint benoit lisesi öğrencisidir. olay 2006 senesinde olmuştur. olaydan 1 yıl sonra mahalle baskısından ötürü okulundan ayrılmıştır. belki de ülkeyi terketmiştir, akıllarda videonun açılış sloganı olan "tanya her şey senin için" naraları kalmıştır. videonun ünü yurt sathına yayılmış, okan bayülgen o dönemin programı zaga da olayı dile getirmiştir. yazıktır, günahtır, bir kız için değer midir?
bize edilen hakaretlerden sonra yorumları okudukça ne kadar sağduyulu, temkinli, soğukkanlı bir yazar kadrosuna sahip olduğumuzu düşündüm birkez daha..
uludağ sözlük yazarları tarafından bir an önce üzerinde durulup, planlanlanıp, uygulanması gereken bir yaptırım kampanyasıdır zira inci sözlük çatısı altındaki anarşist kılıklı kendini bilmezler sayısız defa uludağ sözlük'ü tehdit etmiştir. uludağ sözlük muhallebi çocuğu mudur? süt çocuğu mudur? revani çocuğu* mudur? en iyi savunma saldırı değil midir?
sık sık konuşma dilinde yaşadığımız sorunsal. günümüz medya organlarında çıkan hemen hemen her haberde "cinnet getiren..." diye başlayan haberlerin varlığına rağmen günlük hayatta neden cinnet geçirmek kullanılır? hangisi doğrudur? konuşurken cinnet getirdi dense dalga geçilir mi? gibi soruları akla getiren sorunsaldır.
bugün itibariyle günyüzüne çıkan çatışmadır. bölünmenin kolay bütünleşmenin zor olduğu şu günlerde katkıda bulunulmaması gereken çatışmadır. tabiki herkes istediğini düşünebilmelidir, kimsenin kimseyi etkilemesine gerek yoktur zira herkesin sistematik düşünce yürütebilen bir mantık mekanizması vardır. bir insan için önemli olan hiçbirşeye küfür veya hakaret edilmemeli, aşağılanmamalıdır.
vahşi kapitalizmin bir yansıması olan "ultra lüx" binaların tesisinin yarısından çoğunu yıktığı çay bahçesi. artık masa tesini oynamak bir hayal. çok yazık.
(bkz: eskidendi)
(bkz: bizim zamanımızda)
birkaç basite indirenmiş tespit;
pkknın kurucusu/destekçisi: avrupa, amerika
türkiyeyi parçalamak isteyenler: avrupa, amerika
nasıl bir parçalanma?
sağda da solda da ayrı ayrı parçalanma.
o halde bu solcu amerika ve avrupa destekli solcudur.
peki her solcu solu bölebilir mi?
tabiki hayır.
herkes tarafından güvenilen bir isim seçilir ve onun üzerine oynanır.
yurdum gencinin güvenip, "meclise gerek" dediği, fareli köyün kavalcısı çıkabilir.
dikkatli olmak gerekir.
mustafa kemali bir ideoloji ye sığdırmanın yanlış olduğunu düşünenlerden olmam dolayısıyla "kemalist" sözcüğüne dolayısıyla da k.ü.b'e soğuk bakmam onları takdir etmeyeceğim anlamını taşımıyor. *
saint benoit lisesi öğrencilerinin %80 ninde vardır. Saint Benoit bunun için Saint benoit'dır.
artık orjinal tikilerden çok onlar gibi olmaya çalışan varoş tikimsilerde de görülür. içler acısıdır.
en ilginçleri saint benoit'dan çıkar;
-okulun altından taksime gizli geçit var.
-okulun altından avusturya lisesine gizli geçit var.
hatta allah sizi inandırsın;
-okulun altından anadolu yakasına gizli geçit var. *
ve son olarak
-okulun altında 400 yıllık şarap mahzeni var.