Libidom üst safhadayken aklıma getireceğim, isteyeceğim en son sevişme türü.
Genelde tetikleme amacıyla yapılır. O yüzden sabah gözler yeni açıldığında ön sevişme için en ideal zamanlardır.
Rakıya yakışan en güzel cümledir ve kadına yakışan rakı, adama yakışan kadın...
Şişe bitmiş. Yerde, kanepeye yaslanmışız. Televizyonun kısık uğultusu, ellerim dizlerinde, burun buruna oturuyoruz. Boynunu soluyorum. O kadar yorgunum ki başımı kaldırıp yüzüne bakamıyorum.
Bir ara kaldırdı başımı, uzun uzun öptü. Sıcak nefesi kavurdu her yanımı. O öptü, ben ıslandım. O soydu, nefesim hızlandı. Yorgunluğum gitti, başımın ağrısı gitti.
Bir ara duvarın soğukluğunu hissediyorum sırtımda, dudakları dudaklarımda, elleri kalçamda. O haldeyken bile nasıl sabırsızlandığımı hatırlıyorum benim olması için, canımı okuması için. içimin nasıl gıcıklandığını, bacaklarının nasıl titrediğini hatırlıyorum ve sonunda kana kana öpüldüğümü.
Aynı şehirde değiliz. Bağımsızız, yalnız kaldığımızda birbirimize muhtacız ve her elimiz rakı tuttuğunda aklımızdan geçirdiğimiz, sesli söyleyemediğimiz biziz.
Tanıştıktan kısa bir süre sonra varını yoğunu içini dışını dökmeye başlayan duygusal görünümlü kadın. Boşluğunun verdiği cesaretle yapar bunu. Çok geçmeden sıkılırsınız, sıkıldığınız için de kötü hissedersiniz çünkü haline üzülürsünüz.
Diyeceğim o ki hiç bulaşmayın. Çürürsünüz.
1- Gelecek endişesi, susmak bilmeyen kaygılar. Emin adımlar atamıyorum bu yüzden.
2- Karşıma çıkan insanı elemeye yer arıyorum. Haline tavrına, en ufak mimiklerine kadar irdeleyip değerlendiriyorum adamı. Bu kadar obsesiflik iyi mi kötü mü bilmiyorum ama hayatımın geri kalanını o adamla geçireceğim, her halinin çekilir olması lazım.
Sonuç: boş küme.
3- Ben gerçekten sıkılganım bunu çok net görüyorum. Ne kadar yoğun sevgi beslersem besleyeyim, aynı yatakta aynı yüzü bir yere kadar çekebiliyorum. Yalnızlığımı özlüyorum, yanımdaki insan fazlalık gelmeye başlıyor bir yerden sonra.
Kulağa çok çirkin gelse de doğru bir söylem. Asla yapmam dediğim, kınadığım, yapmaktan çekindiğim ne varsa yaptım. Şimdi ise yaptıklarımın hiçbiri gözüme kötü gözükmüyor.
Gözü yumana kadar sevgiliyle konuşmak sadakat midir? Aynı evin içinde dahi Beraber uyuyup beraber uyanmayı kural edinemeyen birisi olarak bana oldukça saçma geliyor.
Aslında defalarca hatırlamakla gerçekleşir. Bu yüzden bir süre sonra duygularımız yoğunluğunu yitiriyor. Artık sıradan bir şeyden bahseder gibi bahsetmeye başlıyorsunuz rahmetliden.
ihtiyaç duyduğu, sevdiği kadın değilsen, yanından ayrıldığında aklına getirdiği kişi sen değilsen istediğin kadar hoş sohbetin olsun, istediğin kadar yatakta iyi ol... Mutlu edemezsin.
Kendisini çevresindeki insanlara göre şekillendiren kadına zordur türkiye’de kadın olmak. Kendinizi ona buna göre düzeltmek yerine omuz silkmeyi öğrendiğinizde mutlu bir kadın olacaksınız.
(bkz: bütün kadınlar)
Sadece kadınlar da değil, erkekler için de geçerli bu. En güçlümüz, en ilgisizimiz bile yenik düşme ihtiyacı hisseder başka bir insana karşı. ilgiye aç oluşumuzdan veya kendimize yetemeyişimizden değil. sevmek isteyişimizden, sevilmek isteyişimizden.
Sırtına değen fayansın soğukluğu, bacaklarını kenetlediğin adamın ıslak ve sıcak teni, içini dolduran sertlik, vücudunun her yerinde dolanan zevk dalgası... daha çok sokulursun adamın kucağına, sesin yükselmeye başladıkça öpülerek susturulursun... Güzeldir, tasvip edilir.
Fiziksel-duygusal çekimden bir haber olan erkeklere verilebilecek tavsiyelerdir. Açılma mı kaldı artık? Olacağı varsa her şey kendiliğinden gelişecektir.
Zeki kadın kafaya bakar, sonra ona kişilik olarak yeter misiniz, onun için uygun musunuz buna bakar. En sonunda geri kalanları irdeler ve karar verir.
Aptal kadınları ise yapacağınız 2 aylık bir spor etkilemenize yetecektir.
Durmasını istemediğin an parmaklarını daha çok içeri sokmasını istersin. Dişlerini dudaklarına geçirirsin, gözlerin kayar, kasların gerilir, nefes alış verişlerin düzensizleşir. Dudakların kurur, bir karış ayırdığın ağzını iştahla öper adam, titreyip kendini bırakıncaya dek... sonra parmaklarını bahşeder sana, bu tat için deli olan adama hak verirsin.
Adamın üzerine uzanılan an. kalp atışlarının dinlenildiği, nefesinin hissedildiği, saçlarınızın okşandığı, bir çift kolun bedeninizi sardığı o güzel an.
Hayatıma aldığım insana her anlamda yakın olmak isterim ve en önemlisi hayatıma aldığım insanla zevklerimizin, isteklerimizin, görüşlerimizin hemen hemen uyuşmasıdır. Bu yüzden benim için imkansıza yakın bir ilişki türüdür.
Büyüklerin ağzından sıklıkla duyulan sözlerden birisi. Diğeri ise “ilkler özeldir”.
Ancak biliniz, asla doğru insanla doğru zamanda beraber olamayacaksınız.
Çünkü,
ilkler hiçbir zaman ilk kalmazlar ve eğer özellikle bir erkeğin ilkiyseniz hiçbir zaman sonu olamazsınız. insan sıkılıyor, bunalıyor, farklılık istiyor. Biliyorum söylediklerim can sıkıcı, “hayır öyle değil” diyorsunuz içinizden ama öyle. Siz de sıkılacaksınız o da. Kendinize itiraf etmek istemeyeceksiniz, “seviyoruz birbirimizi” diyip iç sesinizi susturmak isteyeceksiniz ama öyle olduğunu göreceksiniz.
Bu yüzden, hiçbir güzel duygudan mahrum bırakmayın kendinizi. Gezin, yiyin, için, sevişin, eğlenin... Bunları sizin için özel ve güzel olan bir insanla yapın ama o insana “ilkim” diyerek çok büyük bir anlam yüklemeyin, hele ki kendinizi gelmemiş, geleceği belli bile olmayan bir insana asla şartlandırmayın.
ileride bir sorun olduğunda, o insan hayatınızdan çıktığında bu durum sizin için bir travmaya dönüşmemiş olur böylelikle, gülümseyerek hatırlarsınız.
Asi, bir o kadar da naif bir kadın vardı karşımda. Bembeyaz elleri, kıvrımlı dudakları öyle can çektiriciydi ki, devrik cümleler kurmaya başlamıştım, afallamıştım. istiyordum biliyordum, istiyordu görüyordum. Karşımda o kadar istekli bir erkek olsa canını çoktan almıştım ama tecrübesizdim, hata yapacaktım, yaptım da. Her hamlemde, onun tadını her merak edişimde geri itildim. Göğsünün göğsümdeki baskısını, dudaklarının boynumdan kayışını hatırlıyorum. Saçlarımızın birbirine girmişliği, gıdıklandığım, gülümsediğim anları... Tırnaklarını kasıklarıma geçirdiğinde ellerini tuttuğumu hatırlıyorum. Her soluk soluğa kalışımda daha iştahlı yalandığım, titrediğim anları...
Orgazmın aynı cinste daha farklı, hoş bir tadının olduğunu öğrendim. Uzandığımızda ellerini avuçlarımın arasına aldım, saçlarımı okşadı. Göğsüme öyle güzel sokuldu ki...
çok güzeldin kadın, gecemi nasıl da unutulmaz kıldın.
insan algısı şu ana kadar gördüklerinden, duyduklarından, öğretilenlerden, yaşadıklarından ibarettir. Bu yüzden çoğu insan basitçe ilk aklına gelen kalıplaşmış düşünceyi etiket olarak yapıştırır bu kadına.
Bana sorarsanız sizin, bizim gibi bir kadındır (olmaması gereken insanla beraber olmadığı sürece).
Partnerlerim konusunda oldukça seçiciyimdir bu yüzden bu ben değilim. Ancak o kadar iyi anlıyorum ki bu kadının boşvermişliğini. Belki biraz kontrol etmekte güçlük çektiği dürtülerine acıyorum ama bir o kadar da deliliğine, istediğini alışına hayran kalıyorum.
En sevdiğim yeri adamın, ona en yakın olduğum yeri. Başımı koyduğumda okşandığım, okşanarak uyutulduğum... En içten duygularımla ona sarıldığım, gözlerinin içinde öylece kaybolurken saçlarını okşadığım, sakallarını sevdiğim... Boynumun en güzel fethedildiği, dudaklarımın en iştahlı öpüldüğü yer. Ellerini bir saniye olsun kalçamdan çekmesini istemediğim, belimin en güzel sarıldığı, içimin en güzel doldurulduğu yer. Başının duygu dolu başlayıp, sonunun nefes nefese bittiği yer.
Kucak şu günlerde en çok özlediğim, en çok aradığım...
ama gel gör ki yoksun.
Histerik insan, içinde her türlü insan tipini barındıran insandır. Karşısındaki insana göre kolayca şekil alabilir, onun seveceği şekilde davranarak o insanı kendisine rahatlıkla çekebilir.
Kimin ne olduğunu çok kolay kestirir, sezgileri en güçlü yanlarındandır. Kolay kanmaz, kolay tav edilmez, “tav ettim” sanarsınız ancak bilmezsiniz ki oltaya düşen sizsiniz, o sizi kafasında döndürdüğü hesap kitaplarla çoktan tav etmenin planını yapmış, altına imzasını atmıştır.
yalan söylendiğinde çok kolay anlar, gözünün içine her baktığı insanda samimiyet arar (her ne kadar kendisi samimiyetsiz aktris-aktörün önde gideni olsa da).
Bu kadar mükemmel kriterlerde seçerken çevresindeki insanları, o insana karşı yanıldığında ne olur? çok ağır sarsılır, afallar. Bu, onun için en büyük travma sayılır. Hayal kırıklıklarına toleransı yok denecek kadar azdır çünkü.
Yaptığı her işi tutkuyla, yaşayarak yapar. Müzik dinliyorsa, yemek yiyorsa, sevişiyorsa... Dibine kadar hissederek yapar her şeyi.
Davranışlarımız çoğu zaman taşkın ve attığımız adımlar genelde o anın psikolojisiyle, anlık atılmış olsalar da, Bunun için çoğu zaman sıkıntıya düşsek de biz buyuz.
Sevgili arkadaşlarım, lütfen iyileşmek gibi bir derdiniz olmasın. Biz böyle güzeliz. Belki tek ihtiyacınız olan kendiniz gibi biri, sizi anlayacak biri. Zaten bu entryi bunun için girdim.
Not: Sanılanın aksine, bu kişiliğe mensup erkekler de oldukça fazlalardır ve sanılanın aksine histeri, sadece cinsel davranışlarda bulunarak birilerini etkilemek değildir.
Tespit doğru.
Güzel/yakışıklı insan, insanları çevresine çeken insandır. Güzel veya yakışıklı olmak eksidir bu yüzden.
Yanınızdaki insanın ne için yanınızda olduğunu kestirmek bir tık daha zordur.
Burada yazmaya başlamadan önce ileride şahsıma yapılacak birtakım haksız eleştirileri kestirebildiğim için, bunları önlemek adına böyle bir entry girmeye karar verdim. Nick altımın ilk entrysi direkt görülür, okunur diye düşündüm.
Hakkımda entry girmeden önce şunları bilmenizi istiyorum:
- Troll değilim, burada yazmaktaki amacım rahatça zihnimi dökebilmek. Sizler gibi, içimden geldiği gibi yazmak. Yazdığım konular zaman zaman biraz farklı olacaklar ama düzgün bir üslup kullanacağım.
- Kullanıcı adım ne kadar bu tanıma müsait olsa da yazdıklarımla ilgi çekmeyi hedeflemiyorum, öyle olsa anonim olmazdım.
- Tanışma amaçlı atılan mesajlara cevap vermiyorum ancak bir entryim hakkında düşünceniz olur, fikriniz olur paylaşmak istersiniz seve seve konuşuruz. Bu yüzden mesaj alımını açık bırakıyorum.