hiçbir zahmeti olmayan eylemdir.ara sıra eşyaların bi köşesine takılıp,hareket edemedikleri durumlarda seste çıkaramadıklarından,saatler boyu aramanıza sebebiyet verselerde kaplumbağaseverlerin vazgeçmeyeceği birşeydir.
kazıkların en büyüğü,en unutulmazı.sizi en iyi tanıyan kişinin bundan yararlanarak atabileceği kazığın, yaratıcılık sınırlarının zorlanması durumuylada birlikte ne denli yıkıcı bir durum olabileceğini tahmin etmek güç değildir.
kabullenilmesi zor durumlardan biridir.yaşanılan onca tartışmanın,anlamsız kırgınlıkların ne kadar yersiz,ne kadar boş,hayatın ne kadar kısa olduğunu ve hepimizin ölmek için yaşadığını hatırlatan durumdur.herşeyi yeniden sorgulamanıza,biraz kendinizden nefret duymanıza belki,pişmanlıklara neden olan sarsıcı,üzücü bir durumdur aynı zamanda.
sevgili arkadaşım ayşecan; bana kalbin kadar temiz sayfayı bana ayırdığın için teşekkür ederim.biliyor musun?**seni çok seviyorum **.sevmektende öte.sana dünya kadar büyük bir sırrı açacağım ** 2 seneden beri içimde sana karşı nefret taşıdım *** 1.sınıfta yaptığını hala aklımdan silemiyorum ** fakat 4.sınıfta,bu sınıfta içime bir ateş düştü.bu ateş acaba sevgi ateşi miydi yoksa nefret mi?****hayır,hayır!seni çok seviyorum ** bu yıl ayrılıyoruz **birbirimizi bir daha göremeyeceğiz *** sana okul hayatında ve normal hayatında başarılar dilerim.
istenmeyen tüylerden kurtulma vakitleri öncelikli olmak üzere,gece yarısı yolda tek başına rahatça ve özgürce yürüyememenin isyanıyla bir an evvel evinize geri döndüğünüzde,yine tek başına bir yerlere zihin dağıtmak amacıyla birşeyler içmeye gidilme durumunda ön yargılı karşı cinslerin tacizlerine maruz kalınan zamanlarda,regli dönemlerinde,trafikte rahat bırakılmadığınız vakitlerde,bazı hemcinslerinizin zengin erkek-alışveriş-dedikodu üçlemelerine şahit olduğunuzda bu tiksintiyi hissetmeniz mümkündür.
daha fazla istanbul için düşünülen proje ismi.dağınık yerleşimi şehir dışına kaydırarak,merkezlerdeki ticari kuruluşlara daha fazla yer vermek amaçlarından biridir.nasıl gerçekleştirecekleri ayrı bir konudur.menfaatleri için çalışan proje sahipleri bu tutumlarından vazgeçip gerçek hedef için birşeyler yapmaya çalışırlarsa ve bu fikirlerini uygulamaya başlattıklarında halkı ezip geçmeyeceklerse desteklenilesi projedir.
bir türk yapımının bu kadar başarılı görüntülere sahip olmasını hayretle karşılamamıza sebebiyet vermiş,aynı zamanda abdullah oğuza "nihayet..." dememize de neden olmuş film.öncelikle görüntülerden bahsetmek yanlış olmaz tahminimce.doğayı yaşamayı hakeden insanların sınıfsallaştırılmış olmaları göze çarpan ilk şey olmalı.hayatlarını sürdürebilecek kadar maddi yeterliliklere sahip olan köylülerle,görkemli ve başarılılarla dolu yaşam süren yeterliden çok imkan sahibi olan şehirli insanların;herkese sunulmuş eşsizliği* birbirlerinden farklı tadmalarının pencerelere ayrıldığı bu güzel görüntüler takdir kazandıracak kadar başarılıdır.izleyenlerin damaklarında bıraktıkları tad,bu görüntülerden ne kadar uzak bir yaşam sürdürdüklerini farkettircek kadar aç olduklarını anlamalarını sağlamıştır. filmin ardından büyük çoğunluğun,en azından birkaç günlük doğayla başbaşa kaçamak planları yaptıklarına emin olacak kadarda iddialı konuşmamı sağlayacak bir film aynı zamanda.* oyuncuların performanslarındaki başarılarıda yine bahsedilmesi gerekenlerden biridir.özgü namal filmdeki meryem'in sadeliği,saflığını oyunculuğuyla başka nasıl anlatabilirdi bilmiyorum.cemal karakterini canlandıran murat hanında başarısı şapka çıkartan cinstendir. karakterin gel-gitlerini hayli başarılı sunmuştur izleyiciye.talat bulut zaten kimliğiyle ayrı durmaktadır filmde,söylenecek söz yoktur.kısacası yapımcıların bu kadar emekle uğraş verdikleri türk sinemasına izleyici olarak destek vermenin gerekliliğini bu filmdeki başarıyla bir kez daha idrak etmiş olmanın bilinciyle herkese tavsiye ederim.kendi kültürümüzden birşeyler izlemenin keyfini hiçbir batılı yapımda bulamayacağımızıda ekleyerek..
sabah saatlerinde karşılaşıldığında sevgiyle sarılası insanlardır.yine sabah saatlerinde bulunmadıklarındaysa simit diye deliren boş mide sahiplerince küfür edilesi insanlardır.simitsever insanların sabah saatlerinde günlük psikolojilerini belirleyecek önemli insanlardır kısacası.
her türlü gerizekalının kurbanlarının numaralarıdır.yazıktır ki oraya o numaraları yazan o beyinsizler,o otobüslerin paralarının kendi ceplerinden çıktığını düşünemeyecek kadar acınılası durumdadırlar.
ön yargılardan kurtulamayacak olan üniversitelerdir.paranızla doktor,paranızla hukukçu,paranızla bilmem ne olabiliyor iseniz yeteneğinize,bilginize ya da seviyenize vs. bakılmadan kurtulmalarıda mümkün değildir.bir de sonra yok doktor oldum yok bu oldum şu oldum demezler mi (bkz: katil psikolojisi) eğitimden çok ticaret yapmak isteyen bu üniversitelerin öğrenci alımlarında ön koştuğu olması gerekenin açık arayla çok altındaki puan sistemide bu ön yargılara haklılık payı veren bir başka gerçektir.illaki birkaç isim çıkarılmalıdır bu ön yargılardan,haketmedikleri varsayılarak.ve fakat senelerce birkaç zibidinin parasıyla okuduğu bölümlere girebilmek için didinmiş,bütün emeklerini sistem kazıklarından 3saate kurban vermiş öğrencilere yapılan haksızlıklar düşünülünce her daim savunacağım bir ön yargıdır.
öldürülen suçsuz insanların ardından nasıl bir ruhaniyetle sarfettiklerini anlayamadığım bazı kendini bilmez,bölücülük yapmaya çalışan oluşumların pek yazık sloganları.