her hafta 90dk lık dizi çeken oyuncu tayfasına kızan, kazandığı paraları harcayacak, aldıkları evlerde oturacak, aldıkları arabalarla gezecek, sevgilileriyle sevişecek zamanı bulamadıkları halde, hala böyle deli gibi çalıştıklarından dolayı onlara kızan bu adam; haftada üç gün programı neden yapıyor? hatta önümüzdeki sezon da bunu haftada dört geceye çıkarmayı düşünüyor. sanki kendisi az mı çalışıyor, az mı kazanıyor? üstelik bu adam tv şovunun yanında zilyon tane farklı iş de yapıyor.
bu durumda okan bayülgen, benim dediğimi yap, yaptığımı yapmacılardan biri durumuna düşüyor.
bebek'te otururken, gittiği gece kulüplerinde çıkan amatör grupları programına çıkarırken; galata'ya taşındıktan sonra ise istiklal caddesi'nde yer alan sanatçılara yer vermeye başlamış adamdır.
programına çağırdı performans şarkıcısının, her şarkı bitiminde, ardından bravooo, bir tane daha, bir tane daha diye bağırmasını çok itici bulduğum adam. madem birkaç şarkı arka arkaya söyleteceksin, önceden kulağına fısılda şarkıcının değil mi yani?
binnur kaya'nın tek iyi seçim olduğu dizi. aslında ona şafak sezer değil de engin günaydın eşlik etseydi belki çok daha iyi olabilirdi. gerçi engin günaydın da hala burhan altıntop hallerinden sıyrılamadı.
hem televizyonda yayınlayıp dünyasının parasını kazandıkları yetmiyormuş gibi, bir de o şovu izlemek için insanlara bilet kesiyorlar, yani izleyiciler para ödeyip giriyor bu şova. sanırım türkiye'de seyircisinin izlemek için üzerinde para verdiği tek tv programı. oysa bu program tvden yayınlandığı için, orada bulunan seyircilerin, diğer tv programlarında olduğu gibi ücretsiz içeri alınmaları gerekiyor. hatta onlara şak şakçılık yaptıklarından üzerine para bile vermeliler. *
genç bir ekibin, her hafta ortaya koyduğu güzel bir çalışma ancak; yurdum insanı tiyatroyu sadece bu çocukların yaptığı şeyden ibaret sanıyor ona üzülüyorum.
ikincisi çekilirse konusu ne olacak ki? mavi adamların nasıl yaşadıklarını, nasıl ürediklerini, ne yiyip içtiklerini zaten öğrendik. eh kötü kalpli dünya insanlarını da kontrol altına aldılar. gezegenlerini kısmi de olsa kurtardılar. daha hangi konuyu işleyecekler ki? zaten görsel efekt dışında oscar da alamamıştı filmin ilki, yani konusunda bir özgünlük falan da yoktu.eh bu durumda ikincisine ne gerek var ki?
magazin d adlı programda az önce verdiği kısa bir röportajda, önümüzdeki sezon programlarını haftada 4 güne çıkarmayı düşündüğünü söylemiştir. acaba dördüncü güne ne kralı adını verecektir? 4 günü parselledikten sonra diğer 3 günü de parselleseymiş diye düşündürdü beni. bu adam neyi ispatlamanın peşinde onu anlamıyorum.
murat boz 'un albümünde yalnız başına söylediği ama klibini soner sarıkabadayı ile düet yaparak yorumladığı şarkı. şarkının yalnızca murat boz tarafından söylenen hali harikayken, soner sarıkabayı ile düet yaptığı hali berbattır. yani sesleri, hareketleri bu kadar uyumsuz başka bir ikili görmedim ben. hele ki klipteki halleri daha fecidir. murat boz hacı yatmaz gibi sürekli sallanmakta, soner sarıkabayı ise sopa yutmuş gibi dimdik durmaktadır.
Facebook gibi sahte arkadaşlıklara gerek olmayan ortamdır. Facebook'ta 300 arkadışınız vardır ancak bunların maximum 10 tanesi ile sürekli görüşüyorsunuzdur. Gerisi teferruattır. Ancak twitter'da ise sizi gerçekten saniye saniye takip etmek isteyecek arkadaşlarınız ekler.
Not: tabii ünlülerin ne halt yediğini sürekli merak eden tiplerden değil, sadece yakın çevrenizle haberleşme amaçlı kullanıyorsanız.
Okan bayülgen'in programlarının yıllardır değişmez bölümü. Ancak son dönemde, programlarının haftada iki gece aynı nitelikte olması(medya kralı=disko kralı) sebebiyle kaynak sıkıntısı yaşadığını düşündüğüm, bu yüzden hep yarım yarım, sohbet aralarında gösterilen komik görüntüler olma yolunda ilerlemektedir.
Ntv de sezon başından beri yayınlanan, on kadının her hafta bol bol konuştuğu, ancak birbirlerini pek dinlemediği, gelen bay konuklarına ise çok olağan sorular sordukları programdır. Moderatör olarak bulunan çiğdem anad gerçekten zor bir işin üstesinden gelmektedir.
Önceleri yeşilçam'ın en iddialı bayan oyuncularından olan bu hanım, son iki üç senedir ise sunduğu talk-show programlarıyla sinemada olduğu kadar tvde de cesur bir isim haline gelmiştir. Yaptığı açıklamalar ve yorumlar, hülya avşar'ı ezmiş geçmiş hatta onu demode etmiştir.
Bilmem kaç senedir aynı isimle, aynı formatta bir tv programını sürdüren adam. Bu durum bir açıdan başarı kabul edilebilecekken(aynı şeyi nasıl oluyor da senelerdir insanlar izleyebiliyor), diğer yandan da üretimsizliğin, tek düzeliğin, kendini tekrar etmenin sonucudur.
Ölmeden önce mutlaka tiyatro sahnesinde izlenilmesi gereken oyuncuların başında gelir. Oyunculuk nasıl olur, nasıl bir karakter gerçekmişçesine seyirciye aktarılabilir bunu görüp, hissedersiniz onun oyunlarında.
Sahnede harikalar yaratan tiyatro oyuncusu. Ayrıca kitap yazarlığı, köşe yazarlığı, radyoculuk, şirket koçluğu, seslendirme sanatçılığı gibi pek çok mesleği de beraberinde yapmaktadır. Tek kötü yanı ise, yaptıklarıyla çok fazla övünmesi ve bunları sık sık dile getirmesidir.
Okan bayülgen'in kral üçlemesi programının en mantıklı ve izlenebilir olanı. Ancak yayın saati sebebiyle pek fazla doğru insana ulaşamamaktadır bu program. Ancak aldığı ödüllerle doğru orantılı olarak Derhal prime time saatine alınmalıdır.
Televizyona yansıyan görüntüler itibariyle, son derece amatörce gerçekleşmiş bir ödül törenidir. Açılamayan zarflar, salonda yer almayan veya ödülü başkası adına aldıracak kimsesi olmayan kazananlar, önceden konuşma hazırlamamış olsalar da mikrofon başında saçmalayan ünlüler, sahnenin hangi tarafından sahneyi terk etmesini, onlarca uyarıya rağmen bilmeyen kişiler, burcu esmersoy'un son derece kötü sunumu, adayları gösteren vtrlerin çok amatörce hazırlanmış olması ve sürekli aynı görüntülerden oluşması...
ismail cem ödül töreninde en iyi erkek oyuncu ödülünü ezel dizisindeki Kenan imirzalıoğlu'na kaptırdığında yüzünde pek belli etmemeye çalıştığı bir şaşkınlık ve hüzün ifadesi oluşmuştu. Ancak kıvanç'ın şansızlığı bu ödül töreninin geçen sene yapılmamış olması ve de ezel dizisinin tv izleyicisi için daha taze bir yapım olmasından kaynaklanıyordu bence.
Okan bayülgen ile evlenerek turnayı gözünden vurmuş kişidir. Ne olsa şirin hanım bir reklamcı olarak kendine okan bayülgen kadar popüler ve ses getirecek başka bir kaynak bulamazdı.
son zamanlarda popülaritesini yitirdiğini düşündüğüm site. artık kimse dakika dakika fotoğraflarını çekip yüklemiyor. sanırım insanlar bundan da sıkıldı artık.
okan bayülgen'in hem ödüllü hem de en bilgilendirici programı. ancak gecenin çok geç saatlerinde yayınlanıyor olması, tvden birşeyler öğrenmeye çalışan insanlar için büyük kayıp.
kenan imirzalioğlu'nu beğenmemi ve sevmemi sağlamış dizidir. keza bu diziden önceki rollerinde, hep eli tabancalı ağır abiyi oynarken, en azından bu dizi de merhametli merhametsizi canlandırmaya çalışıyor ve ayrıca zengin züppe rolleri de çok iyi taşıyor üstünde.