24'lü paketi 8.50 pound civarı bir fiyata aldık indirimden. Sonradan farkettim ki 4 tanesu 1 pound ediyor. Yani 1 pounda 4 tane almış oluyoruz. Aynı poundla ben 8.73 tane türk lirası alabiliyorum. *
Yani kisaca paramız tuvalet kağıdından bile değersiz.
Kendimi bildim bileli "kemalist" bir insan olmama rağmen m.k.atatürk'ün bu sözü çarpıtılmıştır). Çünkü insanın doğarken kendi secemeyecegi hiçbir özelliğin "üstünlük" sağladığına inanmıyorum. Mesela hasidik yahudilerini ele alalım; dünyadaki tek üstün ırk kendilerinin olduğunu, onlardan olmayan hickimsenin (hasidik olmayan ve normal hatta laik yasayan yahudilerin bile) cennete gidemeyeceğine inanırlar (ne kadar tanıdık geliyor di mi ama ?). Onların dışındaki bütün insanların onlara hizmet etmek için yaratıldığına inanırlar ve hatta başka dinden olan insanların hakkında "bunlar bizden değil nasıl hala yaşayabiliyorlar allah neden hala bunları helak etmiyor öldürmüyor??" diye düşünürler, günlük hayatta sizinle muhattap dahi olmazlar. (Onlar hakkında daha cok sey bilmek isteyenler netflixte unorthodox dizisini izleyebilir). E simdi bunlar benim düşünceme göre benden üstünler mi? Tabii ki hayır.
Ya da afrikali bir çocuk; benim cocugumdan daha mı aşağıda? Hayır.
Nasıl ki; insan doğduğu yeri, anne babasını, milletini, ırkını secemiyorsa; bu özellikler dolayısıyla üstün/alçak olması kabul edilemez. Bu Irkçılıktan baska bisey değildir.
Sürekli müslümanlıkla, türklükle övünen ve bunlardan başka övünecek hiçbir şeyi olmayan insanlara sözüm: interneti açın da "kendi inançlarına göre allah tarafından lanetlenmiş ve cehennemde yanacaklarına inandıkları hristiyanların" ülkelerine girmek için sınır kapılarında yalvaran üstün ırklı müslümanların fotoğraflarına/videolarına bi göz atın bakalım.
Ne zaman ki; döviz tl ile ayni fiyata gelir, ülkede katma değer üretimi artıp;;alım gücümüz almanya, ingiltere, amerika vs. Ülkelerle ayni seviyeye gelir; işsizlik minimum seviyeye gelip de belli bi refah seviyesi yakalanır; eğitimde kökten reforma gidilip de bilim ve teknoloji alanında dünyada sözü geçen bir ülke haline geliriz; o zaman işte devletimin, milletimin çalışkanlığıyla, başarısıyla övünürüm. Ama bu övünme sadece "allaha şüküüürrr türküüüzzz" diye olamaz.
Not: bu arada kimse kusura bakmasın ama "arapların a.q."
Edit: bazı gevşekler başladı mesaj atmaya.
Bak malum şahsa anlatır gibi anlatıyorum.
Atatürk bu sözü söylediği dönemi degerlendirelim; savastan çıkmış, bütün kaynakları tükenmiş, sıfırdan ayağa kalkmış, fabrikalar, okullar, hastaneler kurmuş bir milletin üstün olduğunu söylemesi ve o calışkan millete mensup olmaktan gurur duyması gayet doğaldır ve cok da güzel söylemiştir. En basta da yazdigim gibi bu ifadeyi çarpıtarak kullanmak acziyettir. Çünkü o zor zamanlarda cok kısa zamanda büyük işler yapan milleti ve lideleri 2020 yılında ben göremiyorum
2016 yılının baslarında almıştım bu güzel telefonu. 2000 tl'di o zamanlar. "Edge" diye bi modelle beraber çıkmıştı. Edgeyi kullanıp memnun kalmayinca kardesime verip; "düz ekranlı note4" almıştım. 2000 tl idi. Su an 2.000 tl'ye telefon yok; o zamanlar amiral gemi aliyorduk. Şu an note serisi amiral gemi (note10+) 10.000-12.000 tl'lerden bahsediyorlar. Aylardır cekmecemde yatan note 4'ü görünce bi duygulandım. Tam bir efsaneydi zamaninda. Neyse sonuç olarak özledim seni eski dost.
Satilacak birsey kalmadi, yanlış, yandaşı zengin etmek ve günü kurtarmaya yönelik yap işlet devret modeli patladı, yanlış para yönetiminden dolayı ekonomi patladı. Artık hükümet emeklinin aylığına, çalışanın kıdem tazminatına göz dikti. Ekonomik olarak diz çökmek üzereyiz. Her tartisma ortamında akp'yi hararetle ve dahi aşkla savunan anadolulu amcalar; işin ucu kendi cebine dokununca kuyruğunu araba ezmiş kedi gibi bağırınıp ağlamaya başladı. Ve gözlerinin icine bakıp şunu söylüyorum: "bunlar daha iyi günleriniz. Bundan sonra oyum akp'ye. Hüloooğğğ..." zamanında akp'nin yanlış icraatlerini dillendirdiğimizde; "reise oy vermeyen vatan hainidir!!!" Diyen kitlenin gözlerinin içindeki pişmanlığı görmeye başladım yavaş yavaş. Ama bu böyle kalmayacak tabii ki. Koskoca bir enkazı başka partiye yıkıp da "hadi memleketi bu bok çukurundan kurtar" demek cok büyük adaletsizlik ve reisimizin partisinin ismi'ne yakışmayan bir durum; neticede "adalet ve kalkınma partisi"...
Yani kısaca bu iş böyle bitmeyecek. Kurunun yanında belki yaş da yanacak ama böyle bitmeyecek. Bundan sonra daha karanlık yarınlar için damgayi akp'ye basıp yanına da bir rabia işaretini konduracagim...
aslında "gitmek" eyleminin başına "siktir olup" kısmını yakıştırmıyorum hiç bir şekilde.
ama artık kalıplaşmış bir başlık haline gelmiş madem biz de yazalım;
bugün vizemin gelmesiyle beraber, bir hafta sonra londra'ya gitmek suretiyle gerçekleştireceğim eylem. 5-10 sene sonra dönmeyi planlıyorum ama zaman ne gösterir bilemeyiz...
adam yıllarca çalışıp didinip, para biriktirip bir ev ve bir araba almıştır. sonrasında ise gönül bağı kurduğu bir hanımefendi ile evlenir. sonra hanım abla adama "bu ev küçük, değiştirelim daha büyük bi ev alalım." şeklinde baskıya başlar. Gidilir daha büyük ebeveyn banyolu laminantlı, yalıtımlı çok daha pahalı bir ev alınır. sonrasında hanım abla yine huysuzlanmaya başlar "bu arabayı değiştirelim artık daha büyük bir araç lazım vs. vs." şeklinde. adam hayır dese de abla huysuzluğa devam eder, hatta küçük kavgalar, küçük aşağılamalar takip eder bu huzuruzlukları. nihayetinde daha büyük bir araba almaya ikna olur kadın dırdırından bıkmış olan abi. ve sonrasında hanım abla aşağılamalarını ve hakaretlerini arttırarak sürdüren abla ve ne olduğunu anlayamayan abi boşanmaya karar veriyorlar ve sonunda ne oluyor biliyor musunuz ?
"evlilik sürecinde edinilen mallar ortaktır" diyen yasa yüzünden abinin bekarken aldığı ve yıllarca borcunu ödediği ev ve araba satılır, hanım abla yıllarca tek bir gün bile çalışmadan 400-500 bin tl sahibi olur ve abimiz her ay maaşının 1/4 kadar nafaka ödemeye """"mahkum"""" edilir.
genelde "eğlenemeyecekleri" tarzda kadınlarla evlenip, çareyi escort ve trans bireylerde arayan gevşeklerin yaptığı ayrımdır. güzel sevişen kadına orospu muamelesi yapan ırkla yakın akrabadırlar.
beynimizin %10'unu kullanıyoruz efsanesi bilimsel olarak cortlamıştır. kaldı ki zaten beyin bütün işlevi kendi içinde yerine getiren tek bir lop olarak değil; farklı işlevleri yerine getiren bir çok lop barındıracak şekilde evrimleşmiştir. uzun süreli bellek, kısa süreli bellek, görme duyma düşünme kısımları, kas hafızası dediğimiz aslında beyincik'le idare edilen hareketler, salgılanan hormonlar, nöron bağlantıları... için ayrı bölüm vs. vs. yani beynin tamamı farklı farklı zamanlarda ve şekillerde kullanılıyor.
-evet canım, lucy filminin de bilimsel bir kolpadan ibaret olduğunu anlıyoruz böylece. beyninin tamamını kullanınca "usb bellek"e dönüşmeyeceksin. zaten usb belleksin.
insanin dünyadaki herseyi bir kenara fırlatıp bütün sevgisini, özlemini, endisesini tek bir varlığa yoğunlaştırmasıymış. Dünyanın en güzel duygusuymuş. Hele ki hayatta en değer verdiğin insanla tek beden tek zihin olup, dünyaya yeni bir varlık getirmenin mutluluğu paha biçilemezmiş.hep derlerdi ya "baba olunca anlarsın." diye insan hakikaten baba olunca anlıyormuş.
Ne olursa olsun tatilde denize girmeye giderken yanında silahını niye götürdüğünü anlayamadığım polistir. Tatile vs giderken silahimi hicbir zaman yanıma almadım. Hicbisey olmazsa sahilde çalınma riski var.
"garip ve saçma haketler eşliğinde anlamını bilmediğin arapça cümleleri ezberden okursan, sana memeleri yeni tomurcuklanmış küçük kız cocukları ve 100 erkeğin gücünü vereceğiz." cümlesinin sadeleştirilmiş basitletirilmiş halidir.
Askerliğini komando olarak yapan arkadasimin anlattigina göre cogu zaman un ve suyu bulamac olarak karıştırıp biraz ısıtıp onu yiyorlar. Bir de genellikle köylülerden gaspettikleri yiyecekleri.
Yalan haber.
Evlilik kölelik değil özgürlüktür.
Sistemin çarkları, hak arayamaz falan filan Bunları geçin. Bikac gün sonra esimle evleneli 4 ay olacak. Sade bir nikahla evlendik. Düğüne ve sacma sapan adetlere harcayacagimiz parayla krallar gibi balayı yaptık, gezdik ve hala geziyoruz. Hatta ve hatta seneye ingiltere'ye yerleşiyoruz.
Beraber eglenebildiginiz beraber aglayabildiginiz beraber gülebildiğiniz beraber cilginlik yapabildiginiz ve gercekten aşık olduğunuz kişiyle evlenirseniz, kölelik değil dünyanın en güzel şeyi oluyor evlilik.
Sahane tespitler barındıran analiz. Tabii ki bu videoyu yapan arkadaş (kendini lubunya olarak tanımlıyor ve çarka çıktığı zamanlarda yasadigi tecrubelerden yola çıkarak analizlerde bulunmuş) istatistik biliminin "örnek küme" yöntemini kullanmış. Tabii ki 35 milyon tane yarrağı tek tek ölçemeyeceğine göre 3.500 tanesinden yola çıkarak bazı çıkarımlarda bulunmuş. Her genelleme hem dogrudur hem yanlıştır tezindeki gibi yanlış veya dogru olan yerleri elbette ki vardır.
Yaptigi analizde kullandığı argo dili gayet sevimli ve samimi bulmakla beraber erken boşalma konusunda yaptığı analizi takdire şayan bulduğumu belirtmek istiyorum. Hep savundugum düşünceyi tam anlamiyla desteklemis. Cinsel ozgurlugu elinden alinmis, kendini tatmin edecek kadar bile özel alani kalmamış, dusta 5 dakika fazla kaldığında kapıları yumruklanmis ve muhafazakarlik sebebiyle masturbasyonu, evlilik oncesi cinsel ilişkiyi tükaka zina günah olarak görmüş bireylerin erken bosalma, iktidarsızlık gibi bir cok cinsel sorunun yanında tecrübesizlikle alakalı anatomik sorunlar yaşaması çok normal. Adam daha kendini tanımıyor kendi vucudunun tepkilerini bilmeden evleniyor. Boyle bir insandan bir kadınla sevisirken ruhuna dokunup onu hem duygusal hem cinsel anlamda mutlu etmesini beklemek cok yanlis. Adam tecrubesiz kadin zaten tecrubesiz. Haliyle adam ruhsal veya duygusal doyum arayan (belki de aramayan) veya evde sevisirken "kizilayda kan verir gibi yatan" karisini birakip, jartiyerler topuklu ayakkabilar tangalar giyen sarisin, makyajlı "ve sadece adamın sikine odaklı lubunyalardan medet umması ve o çark işçileriyle beraberken erken boşalması cok normal.
Neyse cok dağıldı konu. Guzel tespitler var ve hiçkimse bu videodaki analizlerin %100 doğru olduğunu savunmuyor (videoyu ceken bile). sadece eglence amacli bir calisma olmus guzel de olmus.
Doğru saçmalıktır. Sadece kadina değil kişiden daha güçsüz olan hiçbir canlıya el kalkmaz. Kalkarsa ve ben görürsem teleskobik jop vasıtasıyla bilekten kırılır.
5 sene önceki meblağın dolar,euro ya da altın olarak karşılığı alınmalıdır. Aksi takdirde Paranın enflasyon karşısında değer kaybı sebebiyle zarara uğranacaktır.
Örnek vermek gerekirse; 5 yıl once 100 tl 35 dolar gibi bir rakama tekabül ediyorsa su an, 22 dolar gibi bir rakama denk gelmektedir. Bu da 60 tl gibi bir değer kaybıdır.
