young boys bern ile enginlere sığmayıp taştığım oyun. sene olmuş 2017, isviçre ligi ni getim zaten, cl de 3 sene üstüste şampiyon olmak fazlasıyla güzel. ebi smolarek de iki sene üstüste 40 küsür golle altın ayakkabı aldı ya emeklilik piyangosu oldu adama. bir de andrej kramaric diyorum başka da birşey demeden bitiriyorum.
an itibariyle iskoçya federasyon kupasında celtic'i yenerek finale ulaşmış takımdır. 80 yıllık tarihlerindeki en büyük başarı, finaldeki rakipleri muhtemelen dundee united olacak gibi.
daha önce dendi mi bilmiyorum ama yıllar önce komedi dans üçlüsü diye bir grup vardı, bunlar onların ikilisi halinde resmen! norveçte yapılan yarışmanın birincileri daha sağlam müzikler ve danslarla birinci olmuşlardı ama bunların final performansları kesinlikle birinciliği haketmiyordu bence. diğerlerini izlemedim ama iyi dans edebilen, koordinasyonu sağlam ve biraz da mimiklerine hakim olabilen insanlar da yapar bunları, ki çok da zor değil bunları yapabilmek. yani fazladan yetenek gerektirdiğini düşünmüyorum. ha norveçliler de öyle o zaman derseniz, bana göre arada küçük bir nüans var.
werder bremen in, yok yok claudio pizarro nun çılgın attığı oyun. naldo, mertesacker, mesut özil ve pizarro diyorum daha da diyecek birşey bulamıyorum. yannız takımın sağı solu eksik, orayı tamamlamak gerekiyor eğer kanatları tercih eden bir taktik düşünüyorsanız. yoksa göbekte frings ve borowski adam yiyor. 4-3-1-2, duruma göre 4-4-1-1 tercih edilmeli. ihtiyaca göre simon poulsen, roberto hilbert, jorge andrade transferleri uygun olur. milan badelj mutlaka alınmalıdır, ayrıca kramaric* ve romelu lukaku* kaçırılmamalı. lakin anlamadığım pozisyonların çok kolay verilmesi, geriden bir top çıkıyor maşallah anında görüntü! ya tatkikte bir sorun var, ya da maç motoru arızalı. tam gol atıodum derken bir de üstüne gol yemek de nerden çıktı yahu? her maçta oluyor bir tane. önceki versiyonda olan her korner bir faul olayı sanırım bunda her geriden çıkan top bir pozisyona dönüşmüş.
fiorentina'nın 4 sezondur teknik direktörlüğünü yapmakta olan şahıs. 4 sezonun 3'ünde takıma şampiyonlar ligi vizesi aldırmıştır. calciopoli skandalı sonrasında sezona -15 puanla başlamasına rağmen o yıl ligi altıncı bitirmişlerdir. fatih terim sonrası aşırı şekilde sarsılan viola nın * şimdiki haline bakarsak gerçekten büyük bir iş başardığını söyleyebiliriz. *
i've got the roses, i've got the wine,
with a little luck she will bee here on time,
this is the place we used to go,
with romantic music and the lights down low,
and as you stand there amazed at the door,
and you're wondering what all this is for,
it's just a simple thing from me to you,
the lady that i adore, 'cos there's something
that you should know, it's that
i've been missing you, more than words can say,
and that i've been thinking about it every day,
and the time we had just dancing nice and slow,
and i said now i've found you,
i'm never letting go;
there is no reason to the things that we do,
you can break a heart with just a word or two,
and take a lifetime to apologise,
when the one you love's in front of your eyes,
and i will fall to my knees like a fool,
if it's the only way of getting through,
you see if think you are beautiful,
someone else is going to feel it too,
so there's only one thing to do, tell you that
i've been missing you, more than words can say,
and that i've been thinking about it every day,
well tonight's our night for dancing nice an slow,
because now i've found you, i'm never letting go,
no, now i've found you, i'm never letting go;
i've been missing you . . . i've been missing you . . .
i've been missing you . . . i've been
missing you, darling . . .
çok özel bir oyuncu. fernando torres ten sonra atletico madrid in harika çocuğu. maradona nın damadı olması da ayrı bir husus. gerçi messi gibi maradona kopyası gibi goller atamasa da zannımca tekniği ve golcülüğü üst seviyededir. fm 2008 oynarken de atletico madrid i tercih etme sebebidir. şu sıralar manchester city yi ele geçiren arap şeyhinin aguero için belirlenen 60 milyon euro yu bir anda verip manchester uçağına bindirecekleri söylenmekte. (bkz: http://acetobalsamico.blo...008/09/yallah-aguero.html) şahsi kanaatim kun a başka forma yakışmayacağı yönünde, bayrak adam olsun orda, atletico yu şampiyon yapsın, sonra da arjantin i...
galatasarayın şu an içinde bulunduğu durum pek iyi değildir, hem maddi olarak hem de yönetim olarak sıkıntıları mevcut. ancak bu sıkıntılar 1988 ve 2000 yıllarında da yok muydu? vardı tabii ama o zamanlar çok daha başka birşey vardı, aynen bu haziranda milli takımımızda olan başka birşey gibi, tanımlayamıyorum tam olarak. konu ile ilgili olarak, sadece gülüyorum. bu yalan değil, sadece bazılarımızın görmek istemediği bir gerçektir. evet, avrupada bir takım galatasaray ile eşleşince korkudan tir tir titremiyor belki ama hatırlıyorlar 2000 yılını, şöyle bir ürperiyorlar. ama bu durum beşiktaş ile fenerbahçe ile geçerli mi? sezonluk başarı değil bu, yıllar boyu hatırlanacak bir olaydır. ayrıca, gsnin uefa yolunda elediği takımlar şu anda bile kıytırık değildir, üç yıl önceki şampiyonlar ligi şampiyonu olan dortmund, bir önceki yılın kupa galipleri kupası finalisti hector cuper emaneti mallorca, o yılın tartışmasız * en eksantrik, hırslı ve süper takımı olan leeds united gibi takımları elemiştir. finaldeki oyun ise daha ne yapsınlardır. detayları herkes biliyor yazmaya gerenk yok. neyse, canım sıkıldı yok yere. **~~
lakabı chupete, yani lolipopmuş. artık o kel kafasından mıdır nedir bilinmez. ama bildiğim kadarıyla cm diliyle clinical striker. bence bu videolar çok şey anlatıyor.
artık moderasyonun sözlüğün içine düştüğü * durumdan kurtarması için harekete geçmesi gerektiği andır. sol framede iyice artmaya başlayan cahil, mal vs. uzantılı başlıklar, başlık altına girilen bir damla bilgiye sahip olmayan yazılar ve bunların çığ gibi sürekli büyümesi... kalite düşmeye devam etmekte. ha, ben çok mu kaliteliyim? belki değilim ama en azından düzgün şeyler yazdığıma inanıyorum.
(bkz: genç yazarlar rahatsız)
bu$ -- şimdi kim ırak tan çekilcek ya pfss..
^^merkel^^ -- hani lineker hep almanlar kazanır demişti :(
ahmedinejad -- deccal amarika! başına füzeler yağsın
"sayın" öcalan -- imralıda hayat ne garip, vapurlar filan..
i. melih -- çölaşan, sen topsun olm!
vatandaş *engellendi* -- ...
washington post: tanrı dünyaya türkleri kurtarıcı olarak göndermiş.
bild: türk hükümeti bu yıl 3000 geçici işçi kabul edeceğini açıkladı
the sun: manchester united bu yıl türkiye liginde oynayacağını ve hedeflerinin ilk dörde girmek olduğunu açıkladı
la stampa: papa, mevlana türbesini ziyaret etti ve tüm dünya halkları için "keşke herkes türkler gibi olsa" diye dua etti
le figaro: moda fırtınası istanbul da esti! birbirinden ünlü türk modacılar yeniliklerle göz kamaştırdı
böyle durumlarda olay mahallini en iyi gören bir yere kamera kurulup yaşananların her saniyesini kaydetmek gerekir. daha sonra o kaydın üzerine kişi kendi sesiyle yorumlarını katmalı, "en sonunda yavru kabuğunu kırdı ve kendisi için yeni bir dünyaya gözlerini açtı", "baba kumru yavruya solucan getirdi" gibi. aha belgesel yaptım diye sevinilir, national geographic e bir kopya gönderilir. onlardan "tamam kardeş biz seni ararız" cevabı alınır. televizyonun karşısına oturulur, kayıt tekrar izlenir ve farkedilir ki karşı binada çiftleşen bir çift insanın görüntüleri kameraya sızmıştır. * ama vageçilmez, yeni bir çift kumrunun balkona gelmesi heyecanla beklenir, beklenir, beklenir...
izledikten hemen sonra sözlüğe girilir ve film hakkında ne demişler diye yazılanlar okunur, kaçırdığınız ayrıntı varsa görülür. hatta film hakkında birşeyler yazılır, çizilir, karalanır...
bir arkadaşınız vardır, "bak dinle bu şarkıyı, hayatın anlamı, böyle şarkı dinlemedim daha, süper manyak bişi.." diyerek size gazı verir. tavsiye ettiği şarkıyı bir yerlerden bulur, indirirsiniz. artık dinlemeye hazırdır. arkadaşınızın sözleri aklınızda dolaşmaktadır, "süper, harika, manyak.." büyük beklentilerden sonra play tuşuna basarsınız ve ortalama 4 dakika boyunca "bu ne lan, bi boka benzemiyo" dersiniz içinizden. malum arkadaşa düşüncenizi söylediğinizde ise müzik zevkiniz yerle bir olmuştur.
muhtemelen bu işi başkalarına yaptırtan kızdır. alışveriş yapmanın dayanılmaz hafifliğinden feragat etmiştir ama kendisine başka meşgaleler ** bulduğu için bunun eksikliğini fazla hissetmez.
avustralya da karısından boşandıktan sonra hay ben böyle hayatın .. diyerek elinde avucunda ne varsa açık artırmayla satan adamdır. açık artırma sonucu 399 bin avustralya dolarına * hayatında ne varsa satmış.
futbol konusunda engin bilgilerini magazine kaçmadan sadece gerçekleriyle anlatan blog. kısa süreli bir sakatlık yaşasa da tekrar yazmaya devam etmesi futbolsever bünyeler için ilaç gibi olmuştur. ayrıca yazdığı her konu için seçtiği fotoğraflar da harikadır, ilgiyle takip etmekteyiz.