bazı kesimlerin mızıkcılık yapmasından başka bir şey değildir. nedir amaç gül köşke çıkmasın o çıkmasın bu çıkmasın. 14 nisan mitingi kadar büyük olmayacak miting. tandoğanda ben de ordaydım ve ordaki mantıklı azınlık gibi rte ye karşı değil akepe ye karşıydım ama konuşmacılar ve katılımcıların çoğu rte ye karşı anlamsız bir kin içerisindeydiler. rte çok iyi bir adam mı da ona kin duymayacaz? tamam haklısınız ama mitingin amacı bambaşka olmalıydı be canlar, kaçırdınız çoğunuz. şimdi size kim inanır kim itibar eder?
ilk sayfasından itibaren sizi saran bir kurguya sahip peter james romanı. bazı küçük mantık hatalarını gözardı ederseniz gerçekten kitaba kendinizi kaptırabilirsiniz. ki ben kaptırdım bitti. hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
d.c pierre tarafından yazılmış 2003 maan booker ödülü almış onun yanında bi iki ödül daha almış bi çocuğun etrafında geçen olayları anlatan ilk 100 sayfası insanı kanser eden gereksiz tasvirlerle insanı boğan ama arada sırada saran bir kitap. enteresan bir kitap.
taraftara "sevimli görünmek için" altlarına yatabilir. arkadaşlarını hemen satar golden sonra sağa sola "bir insana yakışmayacak şekilde" gibi bağırır goldeki hatasını bu şekilde kapatmaya çalışır. bjk li medyanın bjklilere gaz vermek için "arsenalle anlaştı" şeklinde yalan haber yaptığı fitbolcü sırf bjk taraftarının "ne büyük futbolcuymuş lan" diye düşünmesi için. arsenale gitsin bende ardından gider londradaki queen elizabeth köprüsünde gelene geçene.. bişiy diycem ama ya da neyse
edit: bejekeli yöneticiler uyardığı için yumuşatılarak tekrar canlandırılmışdır.
fenerbahce nin az alkmaar karşısında 2-0 dan 2-2 kalıp elendiği maç sonrası "deplasmanda 20-0 mı yapacaksınız daha niye saldırıyorsunuz anlamıyorum." diyen aslında "be a.k zicosu sen ne biçim bi teknik direktörsün" demek isteyen. son oynanan v.manisa maçında da "ali samiyende aynı düzen inönü de aynı düzen milano da milanla oynarken aynı düzenm tek forvet, manisayla kendi evinde oynarken de aynı düzen. bunun mantıklı açıklaması olabilir mi?" diye soran pek de haklı olan adam. küfür edemiyo yayında bi etse o da rahatlayacak biz de "helaal" diycez ama neyse etmesin böyle iyi.
fenerbahce nin kazanmasının mümkün görünmediği karşılaşma. bir fenerbahceli olarak diyorum ki allah belanı versin aziz yıldırım böyle bi bok yiyecektin siktir olup gitseydin be adam. haa dersiniz zico var bi de o zaman da derim ki zico ya bir deivid e iki luganoya üç edu ya dört bee.
bugüne kadar iktidar hedefleyen bütün partilerin vaadlerinde geçen iki obje. daha fazla oy koparmak isteyen bütün politkacılar bu iki objeyi propaganda aracı olarak kullanmıştır.
fenerbahce başlığı sol frame e gelmesi engellenen ama "neden engelledi" diye sorgulamam sonucu bu engelin zaten hiç var olmadığı açıklanmıştır moderatorler tarafından. yazdığım entry de şu nedenle silinmiştir " entry emin olunmayan, araştırılmamış ve hatalı bilgi içermemelidir" ve şu şekilde "fenerbahçe başlığının sol frame e gelmesi engellenmemiştir" halbuki ilk entryimi göremediğim için ikinci entryi girdim yanlışlık olmasın kimseyi haksız yere zan altında bırakmayayım diye ama ikisi de sol frame e gelmedi. şimdi de fenerbahce başlığındaki her tanımım sol frame e geliyor. hayır moderator arkadaşlar "evet böyle bi yasak vardı ama şimdi kaldırdık" dese anlayacam ama hatalarını da kabul etmiyorlar ki. bu entry de büyük ihtimal silinecek ama gerçekleri bir ugur dündar edasıyla açıklama gereği duydum.
edit: fenerbahce başlığına yazdığım bir entrydi bu ama moderatorler haklı olarak bu tanımın fenerbahce ile hiçbir alakası olmadığı gerekcesiyle sildiler bu başlık bu tanım için daha uygun bir yer.
biri bana "ufuk olum bir gün park bulvara gidip yemek sipariş edeceksin" deseydi "güldürme lan beni dikişlerim acıyıır" derdim -ki hali hazırda ameliyatlı bi yerim yok- o kişi daha ileri gidip "yemeği yemeden paket yaptırıp ayrılacaksın mekandan" deseydi işte o zaman o adamın şuurunu kaybettiğini düşünürdüm. fakat aynen gerçekleşti bu olay. herkese "olum kalkmıycaksanız yemek siparişi verecem acıktım lan" dememe ve onların "kalkmayız lan zıkkımlan" demelerine rağmen yemek gelmek üzereyken sanki bir komplo gibi hep birlikte kalkıldı masadan yemeği de paket yaptırırsın diyolar bi de. hey allaam ya..
hayatımda gördüğüm en kasıntı dizi. hiçbir bölümünü izlemedim sadece reklamlarından bile ne kadar kasıntı olduğu anlaşılıyor. bazen soruyorum kendi kendime "kim izliyor bu diziyi" ama cevap veremiyorum.
"gol yemediğim sürece neden oyuncu değiştireyim ki" gibi bir mantık yürüten adam. kazanmak için değil kaybetmemek için oynatır takımı hoş kaybetmemek için bile yorulan oyuncu değiştirilir ya neyse.