Çok üzgünüm be sözlük... Bugün maç için bursa'dan saat 12:30 sularında yola çıktık ve 17:30 sularında stadın oraya geldik...
bizleri; çamlıca girişlerinden alan polisler, stada kadar eşlik edip asayişi tam layıkı ile sağladı. hatta kendilerine teşekkür ettik...
Maç bitti ve 21:55 'de stattan ayrılmamız için kapılar açıldı...
arkadaşıma ''hadi biz de çıkalım'' dedim... Kendisi ise ''duralım biraz boşalsın'' şeklinde cevap verdi.. Ben ısrar edince çıktık...
tam misafir tribünün çıkışına gelip, otobüslerin oraya doğru yürümeye başladığımızda gözüme iki yıldız bir de çelengi olan (3. sınıf emniyet müdürü) polis memuru gözüme ilişti. yanında bir polis memuru daha sohbet ediyorlardı... 45 - 50 yaşlarında idi polis memuru... bir an göz göze geldik ve yürümeye devam ettim.. etrafımızdaki polislere;
200 mt kadar yürüdükten sonra inanılmaz bir gürültü oluştu... otobüslere zor attık kendimizi.. hemen telefonlara gitti elimiz...
twitter, sözlükler, haber siteleri vs vs.. bi'şey patlamıştı ama ne?
yaklaşık 40 sn sonra bomba olduğunu anladık...
eğer memur amcam patlama anında orada ise maalesef üzülerek söylüyorum ki şehit olmuştur.
kendimi suçlu hissediyorum sözlük! bu insanlar bizim saçma sapan holiganlığımız yüzünden can güvenliğimizi sağlamak için oradaydılar... düşünebiliyor musun sözlük?
bu insanların anneleri babaları, aileleri, çocukları, eşleri var...
bugün yaşanan bu olay beni futboldan tamamen soğuttu... futbolmuş, topmuş hepsi boş...
şehit olanlara allahtan rahmet, ailelerinin ve tüm türk milletinin başı sağ olsun !
hakkınızı helal edin...
edit: yukarıda bahsettigim 3. sınıf emniyet müdürünün ismi Vefa Karakurdu imiş ve şehit olmuş...
Arkadaslar bursaspor taraftari olarak bugun mactaydim...
Saat 21:55 te bizi stattan cikardilar..
Misafir tribunun tam cikisinda her yerde cevik kuvvet vardi... Bizde otobuslere yuruyorduk.. 50 metre gittikten sonra inanilmaz bir gurultuyle hepimiz otobuslere binmeye calistik... Inanin cok icler acisi bir durum... Ne oldugunu dahi anlayamadik... Memleketime ve emniyet mensuplarina cok ama cok gecmis olsun...
var lan bundan.. kız, üniversitede araştırma görevlisi, 26 yaşında minyon tipli. çok karakterli ve oturaklı. evden bırak çıkmayı burnunu camdan dışarı dahi çıkarmıyor. ara sıra denk gelip selamlaşıyoruz o kadar. faceden ekleyeyim diyorum ama sevmiyorum bu tarz şeyleri.
napim laa sözlük? seviyosam gidip konuşayım mı yoksam annemi evlerine göndersem mi bi kahve içmeye.
Öncelikle dizinin 8. bölümünde Mestan ve sarp kapışırken içeriye giren kişinin davut olduğu anlaşılıyor..
Dileyen youtube dan dizinin 54:58 ve 01:54:49 saniyesini açtığında bu kişinin davut olduğunu zaten anlar.
-Ki zaten 01:54:49 saniyesinde davut'un ayakkabısını yere vururken kamera zoom yapıyor ve işte o anda senarist bizlere ''bu işi davut yaptı beyler'' diye selamını çakıyor.
Diğer bir husus;
Sarp; annesini ve Eylem 'i kaçıran Celal babanın oğlunu kaçırdı.
Hatırlayın oğlu, arkadaşında kalmak için izin istedi.
Bi'de dizinin sonlarına doğru eve girip karısıyla konuştuğunda oğlunu sordu nerede diye.
Karısı da okula gitmediğini söyledi.
Bence Melek çocuğu evden çıkardı ve Sarp'a bu şekilde yardım etti.
Sarp ise oğluna karşılık annesi ve eylemi isteyecek...
iş yerine iki hafta önce başlayan stajyer kızın ilk iki günü şahsıma x bey diye hitap edip ikinci günden sonra x abi demeye başlamasıyla dünyalar başıma yıkıldı. hayır yani sen ne ara yaşımı öğrendin de abi demeye başladın?
ankara 'da 5 sene öğrencilik yapıp, gidemediğim oyuna bugün bursa'da izleme fırsatı buldum.
erdal abinin performansı harikulade idi. lakin ses sisteminden midir yoksa erdal beşikçioğlu'nun bazı sahnelerde kelimeleri yutmasından mıdır pek algılayamadıgım sahneler oldu.
Bi'de biletin arka kısmında 3 perde yazmasına rağmen oyun çok kısa sürdü. (ara vermeden 1 saat)
2008 - 2013 yillari arasinda universitemi okudugum sehir nasil olduda terore kurban gitti anlamak cok zor be sozluk...
Ogrenci iken; sadece 2011 yilinda kumrulardaki patlama olmustu ama simdi donup baktigimda haftada bir patlama oluyor ve masum insanlar ölüyor.
Ülkenin baskenti demeye bin sahit lazim.
Bir gun dogudugum, su an yasadigim ve cok sevdigim sehrim olan Bursa 'mi da terore kurban verecegim diye cok korkuyorum.
dibinde oturmuş olduğum, ankara kalesi manzaralı öğrenci evimde, 5 senem geçmiştir.
bi'gün ben, ev arkadaşlarım erhan ve tuğba ile (evet lan 2 erkek 1 kız öğrenci eviydi amına koyim) köpeğimiz shot ile gezmek için cebeci kampüsünün yanındaki yokuştan aşağıya inerken, karşıt iki gurubun arasında kalıp; taş, sopa ve polislerin attığı göz yaşartıcı bomba atıldığını dün gibi hatırlıyorum.
Şimdi mi? Bursa 'ma dönüp, x bi fabrikanın y pozisyonunda çalışıyorum.
Not: ankara'da her hangi bi' üni kazanıp, bu yerleşkenin etrafında ya da cıvarında ev tutmak isteyen kardeşlerim var ise yardımcı olabilirim.