putun tanımını yaparak başlamakta fayda var. güncel türkçe sözlükte "Bazı ilkel toplumlarda doğaüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesne, tapıncak, sanem, fetiş" olarak geçer.
islamiyet tek tanrılı bir dindir. peygamberleri bile insanlıktan çıkarmak tanrıya yaklaştırmak dinin ana yapısını, allah'la araya aracı koymaya çalışmak islam dinine tamamen ters ve sapkınlıktır. nitekim hristiyanlığın bozulma sebebi, isa peygamberin tanrının oğlu olarak gösterilmesi, tanrı vasıflarının kendisine yüklenmesidir.
günümüz islamiyetini incelediğimizde araya şeyhler, hocalar, imamlar bir sürü insan putlaştırılarak, bunlardan yardım dilemek gayet normal karşılanmakta dinin bir parçasıymış gibi insanlara gösterilmektedir.
sanılanın aksine putperestlik türkiye coğrafyasında yaygın bir dindir.
edit: söz konusu başlıklara göz atmanızda fayda olduğunu düşünmekteyim.
Eğitimlisinden, eğitimsizine ne kadar iğrenç bir toplum olduğumuzun göstergesi olan haberdir.
Lütfen çocuklarınıza insanların nerelerine dokunmamaları gerektiğini öğretin. bunu bir kerelik değil belirli bir yaşa gelene kadar düzenli olarak yapın.
kendilerine yönelik bu davranışlarda bulunmaya çalışanlar olduğunda bağırmaları gerektiğini, hemen yanınıza gelerek durumu anlatmaları gerektiğini anlatın.
Kapsamı yönetmeliğin 2 inci maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır;
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; tüketicilere hizmetlerin yeterli, kaliteli ve sürekli olarak sunulması için;
a) Verimli ve kesintisiz hizmet sağlanmasına ilişkin olarak uyulması gereken hizmet kalitesi standartlarına,
b) Elektrik enerjisi tüketiminin tespiti ve fatura edilmesine,
c) Kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımının tespiti ve bu kapsamda yapılacak iş ve işlemlere,
ç) Perakende satış sözleşmesinin içeriği ile imzalanmasına,
d) Tüketici şikâyetlerinin yapılması, bu şikâyetlerin değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması ile tüketicilerin bilgilendirilmesine yönelik usul ve esaslara,
e) Tüketicilerin hak ve yükümlülükleri ile tüketici zararlarının tazminine,
Özetle zorunlu hizmetini yaptığı sırada tanıştığı öğrencilerine şuan görev yaptığı izmir'in dikili ilçesini göstermek istemekte. çocukların sadece yol masrafları için yardım beklemektedir.
edit: yorum yapar başlığı yukarı taşırsanız daha çok insana ulaşabiliriz.
Semih Tınay Anadolu Lisesi: 0(232) 671 47 87 numaralı telefondan ulaşılabilir.
biz de artık buruk gülüyoruz. memleketin doğusunun durumu ortada, şehit haberinin gelmediği gün sevinir olduk. ülkenin en merkezi yerlerinde bombalar patlıyor.
Lütfen eleştiri mesajlarınızı yazıyı okuyup, anlatılanlar üzerine 2 dakika düşündükten sonra yazınız.
Yazı aynen şöyle;
"Rudy Giuliani… Rıza Sarraf’ı tutuklatan Preet Bharara’nın koltuğunda oturuyordu, New York güney bölge federal savcısıydı. Seçime girdi, kazandı, New York belediye başkanı oldu.
*
Giuliani seçildiğinde, 1994’te, New York dingonun ahırı gibiydi, korkudan sokakta yürünemiyordu, her köşe başında eli silahlı saldırgan vardı, soygunlar oluyordu, suç oranı patlamıştı.
*
Savcı belediye başkanı koltuğa oturdu, adeta sihirli değnek değmiş gibi oldu, şehirde huzur sağlandı, suç oranı minimuma indi.
*
Giuliani’ye sordular.
Nasıl başardın?
*
Şu cevabı verdi… Boş bir bina düşünün, camlarından biri kırılırsa, oradan geçen herkes eline bir taş alır, öbür camları da kırar. Ben, ilk kırılan camı tamir ettirdim. Bir köşeye çöp torbası bırakılırsa, herkes çöpünü o köşeye bırakmaya başlar, çöp dağı oluşur. Ben, ilk bırakılan çöp torbasını kaldırdım. Küçük suç demedim, yankesiciliğe bile izin vermedim, göz yummadım, böylece büyük suçlar ortadan kalktı.
*
Kırık cam teorisi’dir bu.
*
Stanford Üniversitesi’nden profesör Philip Zimbardo’nun 1969’da yaptığı sosyal deneye dayanır. Şiddetin ve antisosyal davranışların köklerini araştıran profesör, plakası olmayan eski model iki otomobili, kaputu aralanmış vaziyette iki ayrı muhite bırakır.
*
Muhitlerden biri New York’ta yoksulların yaşadığı, eğitim seviyesi düşük Bronx’tur. Diğeri ise California’da zenginlerin yaşadığı, eğitim seviyesi yüksek Palo Alto’dur. Otomobilleri uzaktan görecek şekilde kameralar yerleştirir, olan biteni kaydetmeye başlar.
*
Gariban muhitteki sahipsiz otomobil 24 saat geçmeden iskelete dönüşür. Camları kırılır, farları parçalanır, aküsü radyatörü çalınır, döşemeleri yırtılır, zevk için tekmelenir, kaportası yamulur, kapıları sökülür, çocukların oyun alanı haline gelir.
*
Kodaman muhitteki sahipsiz otomobile kimse dokunmaz. Ertesi gün, gene kimse dokunmaz. Profesör Zimbardo eline levye alır, otomobilin camına patlatır, yürür gider. Sanki herkes bu anı bekliyordur… Otomobil anında haşat edilir, vites koluna kadar yağmalanır.
*
New York belediye başkanının anlattığı kırık cam teorisi, budur.
*
Otorite boşluğu bulaşıcıdır.
Salgından bile hızlı yayılır.
*
En büyük suçların fitilini, en küçük suçlar tutuşturur. Küçücük kibriti söndürmezsen, orman yangınına dönüşür. Huzurlu şehirlerde, güvenli mahallelerde, korunaklı sitelerde oturduğunu zannedersin ama, şiddetin muhit sınırı yoktur. Mutlaka sirayet eder.
istiklal caddesindeki patlamayı tam sayfa yapıp… Yüksekova’da Nusaybin’de beşer beşer düşen şehitleri tek sütun haber bile yapmayan sayın şuursuz gazetelerimizin kavrayamadığı budur.
*
Kızılay patlamasını üç gün boyunca canlı yayınlayıp… Kapısında iki tonluk bomba patlatılan jandarma karakolunu zırt diye geçiştiren sayın gerizekalı televizyonlarımızın anlayamadığı budur.
*
Sayın medyamız kendi ülkesine sırtı dönük oturmaya devam ettiği sürece… Pencerene kurşun geçirmez cam bile taktırsan, nafile."
henüz bir baba olamadım. bir gün baba olma şerefine erişirsem çocuklarıma ilk öğreteceğim şey istemedikleri şeye ne olursa olsun, kim tarafından gelirse gelsin hayır deme öz güvenini aşılamak olacaktır.
kendisine istemediği bir şeyi zorla yaptırmak isteyenler olduğunda da etrafından yardım isteyebileceğini, başkalarının yaptıklarından veya yapmak istediklerinden sorumlu olmayacağını aşılamak için elimden geleni yapacağım.
reza gibiler kolay kolay yaş tahtaya basmazlar. bu işin bu kadar kolay olmasına şaşırıyorum.
komplo teorisi olarak düşünenler de olabilir ancak,
şahsi kanaatim; reza amerika'ya giderken tutuklanacağını biliyordu. üzerine yapışan suçlardan kurtulmak için bir anlaşma yaptı ve itirafçı olmak için amerika'ya uçtu.
eteğindeki taşları döker dökmez de serbest bırakılacaktır.
bir adet mal barındırır diyecektim ki aklıma onlarcası geldi.
bu arkadaşların genel özellikleri etrafa at gözlükleri ile bakmalarıdır. klavye başına geçtiklerinde kendilerini kaybederler. asarlar, keserler hatta soy kırım yapar ve bunun gerekli olduğunu savunurlar.
empati yoksunudurlar.
her terör olayından sonra teröriste, terörizme söveceklerine kürtlere söverler mesela.
bu mallar arabalarının arkasına osmanlı tuğrasını yapıştırırlar ancak osmanlının bilmem kaç milletten oluştuğunu unutur öyle yorum yaparlar.
Bilgisayarınızda ki boş alanı kiralayarak aylık güzel paralar kazandırdıklarını vaat eden şirkettir.
Öncelikle sizden üyelik için hatırı sayılır miktarda bir ücret talep ederler, bu para üç-dört ayda kendini amorti eden bir miktardır. ilk başta bütün ödemeler üyelere düzenli olarak yapılır ki ağa daha çok balık takılsın.
en son aylık üye miktarı tavan yaptığında ortadan kaybolurlar.
artık sigara içmek için kapı önlerinde beklemek zorunda değilim. sabahları sigaranın verdiği o berbat ağız tadıyla da uyanmayacağım. orijinal parfümlere yüzlerce lira verirken berbat kokmak için sigaraya para vermeyeceğim.
insanların çıkar, para uğruna her şeylerini yok sayarak güce tapınmalarını, bir otoritenin her şeyini allah'ın verdiği aklı kullanmayarak savunmalarını anlayamıyorum.