bugün

said nursi diye bilinen adamın mucizeleridir.

örnek:"molla said çok genç yaşta iken siyasî hayata atılır, vatan ve millete hizmete başlar. ilk hayat-ı siyasiyesi (siyaset hayatına) mardin’de başlamıştır. bunun üzerine bir sorumlunun kahretme amaçlı uygulamasıyla, elleri bağlı, muhafız nezaretinde bitlis’e nakledildi. jandarmalarla yolda giderken namaz vakti gelir. namaz kılmak için, kelepçelerin açılmasını jandarmalara ihtar (hatırlatır) eder. jandarmalar kabul etmeyince, demir kelepçeleri bir mendil gibi açarak önlerine atar. jandarmalar, bu hali keramet addedip (mucize olarak görüp) hayretler içinde kalırlar. teslimiyetle, rica ve istirham (özür dileyerek) ile: biz şimdiye kadar muhafızınız idik, bundan sonra hizmetçiniziz! derler. bir gün bediüzzaman’a soruldu: kelepçeyi nasıl açtın? dedi: ben de bilmem. fakat olsa olsa namazın kerametidir. (tarihçe-i hayat, 42)"

şahsi yorum eklemeyeceğim. benim diyeceğimi stephen hawking dedi.
mucize sadece peygamberler bahşedilmiş bir olaydır. diğerleri keramet gösterebilirler. keramet ve mucize arasındaki farkların iyi kavranması lazımdır.
polat alemdar'ın yaptığı bi takım mucizeler var. misal; kelepceyi acabilmek, hiç vurulmadan yaylım ateşten kurtulmak,abd üssünden adam kacırmak gibi.

kıssadan hisse: said yapabiliyorsa, polat neden yapamasın.

saidedid:götünüzden hayali mucizeler uydurmayın, ahirette bi yerinize kacabilir. adamı oldu olacak bide peygamber ilan edin de tam olsun. töbe töbe...
şerrizaman said nursi adlı sahte peygamberi milletin gözünde parlatmak için uydurulmuş masallardır.

yazdıkları, çizdikleri ve söyledikleriyle bu adamın bir falcıdan farkı yoktur. falcılık ise kuran'da lanetlenmiş çirkin bir iştir.
takkeden dinleme kasetleri çıkarmak.
"bediüzzaman geleceğe yönelik haber ve müjdeler vermiştir

bediüzzaman’ın yazdığı eserlerde geleceğe dair pek çok olayın işareti bulunmaktadır. said nursi’nin ileriye yönelik tahminleri, allah’ın olacak birçok olayı kendisine ilham etmesiyle mucizevi şekilde gerçekleşmiştir. neredeyse yarım asır önce yaşamış olmasına rağmen bediüzzaman’ın günümüze bakan ve gerçekleşeceğini ümit ettiğini bildirdiği birçok olay vardır. eserlerinde, dünya üzerinde yaşanacak olan siyasi gelişmeler, islam aleminin geleceği ve çeşitli ülkelerin karşı karşıya kalacakları bazı durumlarla ilgili önemli detaylar vermiştir. örneğin 1971 yılında meydana gelen sosyal olayları yirmi yıl öncesinden haber vermiş ve söyledikleri eksiksizce gerçekleşmiştir (şualar, sf 260).

bediüzzaman’ın ileriye yönelik olarak verdiği haberlerden bir diğeri ise, kendi zamanından neredeyse 80 sene sonra vuku bulan komünizmin yıkılması olayıdır. said nursi yıllar önce kimsenin hayal bile edemeyeceği bu olayı bir rus askerine açıklamıştır (bilinmeyen taraflarıyla bediüzzaman sait nursi, s.144, nesil yayınevi). bediüzzaman ayrıca ileride bir avrupa birliğinin oluşacağını da yine önceden haber vermiştir. (emirdağ lahikası, sf. 499) (münazarat, sf. 107)

islam dünyasının durumu ve geleceğine dair konuşma yaptığı 1909 yılındaki ünlü şam hutbesinde ise bediüzzaman, 1981, 1991 ve 2001 yıllarında meydana gelecek olan önemli olaylara işaret etmiş ve bu büyük olaylar da aynı bediüzzaman’ın söylediği şekilde vuku bulmuştur:

ta 1371 senesinden sonraki alem-i islam’ın (islam aleminin) mukadderatına (geleceğine) nazar eden (bakan) hutbe-i şamiye'deki hakikatler... evet, şimdi olmasa da 30–40 sene sonra fen ve hakiki marifetin (gerçek ilmin) ve medeniyetin mehasini (nimetlerini) o dokuz düşman taifesinin (topluluğun) cephesine göndermiş, inşaallah yarım asır sonra onları darmadağın edecek.(hutbe-i şamiye, 25)

30- 40 yıl sonra bediüzzaman, mehdinin inkarcı felsefe ile mücadeleye başlaması zamanı olarak hicri 1401–1411 = miladi 1981 -1991 yıllarına ve yarım asır sonra: mehdi'nin inkarcı felsefeyi, fikren darmadağın edeceği tarih olarak dahicri1421 = miladi 2001’e dikkat çekmiştir.

yetmiş birde fecr-i sadık başladı veya başlayacak. eğer bu, fecr-i kazib de olsa, otuz-kırk sene sonra fecr-i sadık çıkacak. (hutbe-i şamiye, 23)

fecir: tan yerinin ağarması, güneş doğmadan önceki kızıllık, sabah vakti

fecr-i kazib: sabaha karşı ufukta yayılmaya başlayan birinci kızıllık.

fecr-i sadık: fecr-i kazib'ten sonra yayılmaya başlayan ikinci aydınlanma bediüzzaman bu izahında da hicri 1371’den 30–40 sene sonra yani hicri 1401–1411 ( miladi 1981- 1991) yıllarında inkarcı felsefe ile mücadeleye başlayacağını belirtmiştir.

hicri 1371 + 30 = hicri 1401 = miladi 1981

hicri 1371 + 40 = hicri 1411 = miladi 1991

bediüzzaman aynı şekilde öleceği tarihi, ölümünden bir süre sonra kendi mezarının yıkılacağını ve ayrıca bu olayın 1921 yılında gerçekleşeceğini de eddai isimli şiir ile detaylı olarak bildirmiştir. (sözler, 635)

yıkılmış bir mezarım ki, yığılmıştır içinde

said'den yetmiş dokuz emvat (ölüler) ba-asam (günahlar ile) alama (elemler).

sekseninci olmuştur, mezara bir mezar taş.

beraber ağlıyor hüsran-ı islam'a. (sıkıntı çeken islam'a)

mezar taşımla pür-emvat (ceset dolu) enindar (inleyen) o mezârımla

revânım sâha-i ukba-yı ferdâma. (yürüyorum gelecek olan ahiret hayatıma)

yakinim var ki (kesinlikle eminim ki): istikbal semavatı zemin-i asya (asya kıtası, geleceğin aydınlığı)

bahem olur teslim, yed-i beyza-yı islam'a. (islam’ın aydınlık ve dost eline birlikte teslim olur,)

zira yemin-i yümn-i imandır (çünkü imandan gelen kuvvet ve bereket)

verir emn-ü eman ile enâma (i̇nsanlara güven ve huzur verir)...

said nursi, bu şiirinde işaret ettiği gibi, hicri 1379 yılında vefat etmiştir. yine şiirinde belirttiği gibi ölümünden bir süre sonra, yani hicri 1380 yılında mezarı yıkılmış ve mübarek bedeni başka bir yere nakledilmiştir.

buradaki örneklerin dışında bediüzzaman said nursi’nin eserlerinde vermiş olduğu geleceğe yönelik işaretler de doğru çıkmıştır. kuşkusuz ki tüm bunlar allah’ın rahmetiyle gerçekleşen mucizevi olaylardır. dolayısıyla allah'ın üstün bir ilimle desteklediği böyle mübarek, akıl ve ilim sahibi bir şahsın gelecekle ilgili olarak vermiş olduğu diğer bilgilerin de dikkatle incelenmesi ve araştırılması gerekir. özellikle de tüm müslümanlara bir rahmet olarak ahir zamanda geleceği müjdelenen hz. mehdi'ye yönelik bilgilerin ve işaretlerin büyük bir şevk ve heyecanla takip edilmesi son derece önemlidir."

şahsi yorum:
nostradamus'u geçemeyecek olsa da kehanetleri gülümseticidir.

bilinmelidir ki bir şekilde gelecek öngörünüz olsa bile bunlar ancak alternatif geleceklerdir.(bilinmelidir derken elbette saçma ama bir şekilde hisstetiğiniz geleceğin tesadüf eseri olmuş olması hatta hepsinin olmuş olması sizin geleceği bildiğiniz anlamına gelmez)

bu adamı okuyacak vaktiniz vardıysa muhakkak einstein evreninde uzay-zaman kavramı ve kuantum fiziği de okuyun.
tıpkı varisi fethullah gülen gibi fırıldak, fikirleri kendi içinde bile istikrarlı olmayan, kendisini neredeyse peygamber zanneden şahsiyet.
mucize mi ne mucuzesi mucuze ne arar la said i nursi de.
başlıktan bağımsız yazıyorum: mucizeler peygamberlere özgüdür peygamber dışında ermiş denilen insanların gösterdiği doğa üstü şeyler ise keramet olarak geçer. *
tanım: olmayan şeydir.
gözümüz aydın bir peygamberimiz daha oldu. denilesi mucizelerdir.
*
Tez vakit önünde diz çöküp, Ulu peygamberim, yalavaçım, Biji serok Saidi Kürdi diye af dilenmesi gereken yüce insanın mucizeleridir.

Allahtan ayı falan yarmamış, Ayı yarsa nasıl birleştirecek Kürt, hala iki aşiretin kan davasını çözemeyecek kadar iptidailer.
yoktur öyle bir şey.

mucizeyi ancak peygamberler gösterir.
evliyaların yaptıkları olağanüstü işlere keramet denir.
üstad'n kerameti de birçok defa zehirlenmesine rağmen zehirlerin onu öldürmeyip topuğunda birikmesi, kelepçeleri kendi kendine çözmesidir.
bunla da öyle çok soyut şeyler değil şahitlerin ifadeleridir.
aziz nesin'le aynı topraklarda yaşamış olması, müjdat gezen'le aynı kelepçeleri takması birer mucize olabilir.*
mucizeleri peygamberler gerçekleştirir.

said nursi nin bu tip bir olayı varsa adı mucize değil keramettir.

önce bir sözlük edin sonra konu aç.
dönerle ayranı aynı anda bitirebilmesidir. bu bile onun ne kadar yüce bir insan olduğunu ispatlar.
iki tane ampül gibi gözü vardır ve muhtemelen karate bilmektedir.

(img:#245045)
boş zamanlarında ayı ikiye bölermiş.

not: bildiğim hayvan ayı.
Yoktur mucizeler peygamberlere ozgudur, veliler keramet gosterir.
ölümünün üzerinden yıllar geçmiştir, aşağılanmıştır ancak bugün hala gündemde hala etkili unutturulmaya çalıştıkça hatırlanmıştır, bundan büyük mucize olurmu.
osurmadan sıçıyormuş kendisi.
en büyük mucizesi onca baskı ve yıldırma politikasına rağmen hizmetinin halen dimdik ayakta oluşudur.(gülen cemaatini adamdan saymıyorum beyler. sizin bilmediğiniz gruplar var, malum oda tv henüz onları yazmadı. bilemezsiniz.)

edit: bu sıralananlar mucize değil keramettir.
pes'te rakip tanımazdı. *
hiç cuma namazına gitmemek.

kürdistan için müslüman türkleri ingilizlere satmak.
nurtopu gibi bir hoca imal edip pensilvanyaya yollamak. yakında bütün abd müslüman olacak inşallah.
(bkz: saf şakirt)
umre ye gönderiyor, yani inşallah..
güncel Önemli Başlıklar