ezan okunurken konser veriyorsundur veya açık hava düğünündeki orkestrada çalıyorsundur.belki müziğe ara verirsin.ama diğer türlü,ezan ve dinlenilen müziğin arasında nasıl oldu da bir ilişki kuruldu,onu anlayamıyorum.ezan ın amacı "ey ahali namaz vakti geldi,hadi marş marş namaza" mesajı vermektir kabaca söyleyecek olursak.ezan camiye davettir.niye kısayım müziğin sesini,biri bana onu anlatsın.namazımı kılacaksam,ezan bitince müziği kapatır,gider namazımı kılarım veya tam tersi kılmam,devam ederim.ezanı putlaştırmanın alemi yok arkadaşlar.hem müzik,yani kaynağı temiz olan müzik tanrının sesidir.mevlana demiyor mu bunu.müziği dinin muhalifi gibi gördüğümüze dair bir bilinç altı yanılsaması mı söz konusu acaba.diğer taraftan,hemen her gün bu başlık altında bir kaç entry görmek artık baydı ve "hocam derede balık tuttuk ve karnından başka bir balık çıktı,o karnındaki balığı yemek haram mıdır yoksa helal midir" diye soran zevzek köylü cahilliğinin sözlüğe hakim olmaya başladığı düşüncesi de gelmiyor değil aklıma.ben ezan okunurken çıkıp da ezana veya onunla ilgilenenlere hakaret etmiyor,onların yaşam alanını daraltmıyorsam,sen beni ezan okunurken müziği kısmadığım için "saygısız" diye itham edemezsin.bu,biraz da "ezan türkçe okunsun" saçmalığına benzedi.ezan arapça okununca sanki "lan bu minaredeki sakallı adam ne diyor acaba" diye sorular soruyoruz ve sanki ezan türkçe okununca,bunu isteyenler topluca namaza başlayacaklar.bu gereksiz tartışmalar zaman kaybıdır sevgili kardeşlerim.asıl saygısızlık:bana eksi vermek için sıraya girmemeniz,birbirinizi ezmeniz,birbirinizin önüne geçmeniz olacaktır.acele etmeyin,hepinize yetecek kadar eksi var.hadi bakiyim,akıllı olun.
hrant dink in öldürülmesinin ardından,bence en büyük vatan hainliğini yaparak kahramanlık türküleri yazıp söyleyen ismail türüt ün katıldığı bir tv programında verdiği sözüm ona barış,kardeşlik mesajlarına tav olup,ismail türüt ü birleştirici,hümanist ve kardeşlikten yana bir canlı,bir tür organizma olarak lanse etmeye çalışan bir yazarımsı.ismail türüt ün aslında ne kadar da savaş tamtamcısı olduğunu örnekleyen bir kaç mesaj yazıp,kendisinden açıklama istedim ama maalesef yazacak şeyi bulamadı sanırım,zamanı.asıl yazması gereken yer ortadoğu vb. gazetelerdir.objektif bakışı neredeyse yitirmiştir.engin ardıç ordayken,onun hatırına para verip alırdık bu gazeteyi.ama şimdi bu herifi görecem ve sabah sabah midem bulanacak diye,almak istemiyorum.
recep tayyip erdoğan veya rte başlığına birdenbire çok fazla entry girilince yaşanan tarifsiz umut ve sevinç ama ardından genelde hayal kırklığı geliyor.
haftada tek 1 gün izni olan ve günde 12 saate yakın evden uzak olan beni.pazar zabahı bayram namazına gider gibi erkenden yatağımdan kaldırıp 5:40 itibarıyle pc mi açmaya zorlayıp ardı ardına sarsılarak * kendisini izlememi sağlayan manyak dizi.sara'nın hastasıyım,o ayrı.
merak etme sen,huzurum kalmadı,sanmaki yaşıyorum,bana sor,emmoğlu bigi klasikleriyle gerçek bir sanatçı.prangalar ve batan güneş isimli çalışmaları deneysel iki farklı çalışmadır kanımca.ortada sıfır nitelikteki zırzoplara bakınca,değeri daha iyi anlaşılan kişi.