--spoiler--
Hafta I - 22 Kasım Salı, 19.00-22.00
Sen kimsin, ben kimim, biz kimiz?
Bugüne kadar neler yaptın?
Hangi yönetmenler, yazarlar, müzisyenler,
tasarımcılar vb. var dünyanda?
Neden buradasın?
* Otoetnografik belgesel gösterimi ve beyin fırtınası
Hafta II - 29 Kasım Salı, 19.00-22.00
Senin yapmak istediklerini, daha önce kimler, nasıl yapmış?
Ne anlatmak istediğine nasıl karar vereceksin?
Kimliğinden yola çıkarak (örneğin anne olmak, baba olmak, çocuk olmak, işçi olmak, patron olmak, kadın olmak, adam olmak, eşcinsel olmak, azınlık olmak vb. alanlarda gezinerek) işler üretmek kulağa nasıl geliyor?
Kimliğimiz, hayatla baş etmemizde bize nasıl yardımcı olabilir?
Kitaplar sinemaya uyarlanınca ne değişir?
* Otoetnografik kurmaca film gösterimi ve beyin fırtınası
Hafta III - 6 Aralık Salı, 19.00-22.00
Bir film nasıl okunur?
Yazı nasıl kurgulanır?
Şarkı söylerken nasıl iletişim kurarız?
Tasarımın temel ilkeleri nelerdir ve bunlar bize nasıl hizmet eder?
Bir performans nasıl doğar?
Bunlardan hangisi senin yolun?
Hangisini denemek ve o yolda üretmek istersin?
* Otoetnografik şarkı dinletisi ve beyin fırtınası
Hafta IV - 13 Aralık Salı, 19.00-22.00
Storyboard nasıl hazırlanır?
Günlük tutmak data olarak kullanılabilir mi?
Repertuvar nasıl seçilir?
Tasarım aslında nedir?
Performansın a-be-ce’si hangi süreçlerden geçerek oluşuyor?
Disiplinlerarası düşünmek bize nasıl yardım edebilir?
* Otoetnografik öykü okuma ve beyin fırtınası
Hafta V - 20 Aralık Salı, 19.00-22.00
Grafik tasarımla öykü nasıl anlatılır?
Ben’i anlatırken aslında biz’e dair ne söyleriz?
Benim hikâyem neden önemli?
Hikâyemi anlatırsam neler olabilir?
Doğaçlamadan nasıl faydalanabiliriz?
Bilinç akışı tekniği bize ne öğretebilir?
Yüzleşme senin için ne anlama geliyor?
* Otoetnografik tasarım işlerine bakış ve beyin fırtınası
Hafta VI - 27 Aralık Salı, 19.00-22.00
Hikâyemi paylaşmaya hevesli miyim?
Bunun için neler yaptım?
Filmimi hangi festivallerde gösterebilirim?
Kitabımı nasıl yayımlayabilirim?
Nerede, nasıl konser verebilirim?
Tasarımlarımı, fotoğraflarımı galerilerle buluşturmadan önce
ne yapmalıyım?
Performansımı paylaşmak için en uygun sahne neresi?
Ve nasıl iletişim kursam?
* Atölye boyunca üretilmiş işlerin (film, dinleti, sergi, performans vb.) sunumları
sevgilinin sarıldığı an, sevgilin olmayanın sarıldığı an, ikisinin bir arada olduğu an.
diş fırçaladığında.
çiş yaptığında.
çilek yediğinde.
depresyonda değilsen nefes aldığın pek çok andır.
bazı toplumlarda normdur. bazılarında pislik olarak geçer. asıl olan var olduğudur. asırlardır vardır. bastırdıkça geri gelir. kabul etmek bir yoldur. üremeyi engeller. bir tercihtir. kimilerine göre yönelimdir. kim ne yaparsa yapsındır.
Zilanmış...
Bir müzik grubu sanıyorum Zilan'ı, Hasan diyor ki:
Zeynep Kınıcı adı.
Neyin adı?
Kadının adı...
Hangi kadının?
Zilan işte...
Nasıl?
Kadın mı Zilan?
Psikolojik danışmanlık okumus bir kadın, evet. Dağa çıkıyor. Canlı bomba...
Genç bir kadının kendisi ve yaşadığı coğrafya ile yüzleşmesi…
Hem içe hem dışa yolculuğu…
Kadın-erkek, Kürt-Türk, Doğu-Batı ikilemi ile karşılaşıldığında sadece insan kalabilmenin, olabilmenin izini sürmeye çalışan…
istanbul'dan Tunceli'ye on yıldır görmediği arkadaşını ziyarete giden ve kendini Dersim'den dönmüş bulan otuzlu yaşlarının başındaki Defne ve iç sesinin hikâyesi…
cümbür cemaat, kadınlı erkekli katılacağımız kampanyadır hamdolsun. erkeklerinki daha güzel oluyor cırt cırt diye alınca. pamuk. mis. hiç denemeyen adamlara şiddetle tavsiye olunur. hem ne demişler erkeğin tüysüzü makbuldür.
bir umut, kendisinden iyi bir açıklama beklediğim topluma örnek olma şansı eline geçmiş şahıstır. kafasını toplasa, bu olanın, annelere, bacılara, kızlarımıza olabileceğini görse de içli bir açıklama yapsa, ne olurdu sanki?
ece sevimin bugün sosyal medyada bahsettiği kitap.
--spoiler--
@HurAyse "Ne zaman boşanacaksın da evleneceğiz?" kitabı inanılmaz saptamalar yapan çok değerli sosyolojik bir çalışmaydı. Sevindim bu yazıya
--spoiler--
anlaşılan o ki hande çayıraraştırmalarına devam ediyor.
mügelerden daha güzel olandır. tanıdığım bütün mügeler kusmuk. en iyisi mügemsi olmak. aslında başında mü olmasa daha iyi. mügemsi bir mügemtraktır. bizim oraların bir yemeğidir.
trt gibi atv gibi ntv gibi bir yer oldu. gönül rahatlığı ile kendin olamıyorsun artık. politik olma zorunluluğundan öyle oldu. günün sonunda sıkıldık zaten. övgü falan, tek sesli bir yer orası.
özenli, hisli, hem o yana, hem bu yana bakan, olduğu gibi, yalın, duru kitap.
tıpkı yazarı gibi.
bir Türkiye panoraması.
mor çatı'da, kitap hakkında konuşma olacakmış. hande çayır da orada olacakmış.
bazen bu falliğe lanet ediyorum. beni de almaz mısınız?
--spoiler--
Mor Muhabbet buluşmalarında bu hafta sonu Mor Çatı gönüllüsü Hande Çayır ile yeni kitabı "Ne Zaman Boşanacaksın da Evleneceğiz "i toplumsal cinsiyet ekseninde konuşacağız.
Klişeleştirilen bir ilişki biçiminin görünmeyen tarafı olan kuma ve metreslerin yer aldığı ilişkilerde bir yanda erkeğin gücü ve iktidarına tanık olurken diğer yanda 'birbirinden habersiz ve güven yerine tahakküm ve iktidarın parçası olmuş' kadınları görüyoruz. Peki bu ilişki biçimlerinde başka neler yaşanıyor, çoğunluğu genellemeye yayarak metreslerin daima kadın olduğunu söyleyebilir miyiz? Lgbtia bireyler ve kuir var oluşu yaşayanlar bu ilişkilerin neredesinde? Peki ya birilerinin metresi olan erkeklerin hikayeleri neler?
Hem kendi hayatımızda hem de toplumda anlatılmayan, askıya alınan, susturulmaya, kapalı kapılar ardında yaşanmaya mahkum edilen bu ilişki biçim(ler)inin görünmeyen yüzleri olan metreslerin hikayelerini, bu ilişkilerde toplumsal cinsiyet inşalarının ve rollerinin yerinin nerede olduğunu, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet biçimlerinin yaşanıp yaşanmadığını, konuyla ilgili araştırma yaparak çeşitli cinsiyet kimlikleri ve cinsel yönelimlerden metreslerle bire bir konuşarak bunu kitap haline getiren Hande Çayır'la konuşacağız.
17.10.2015 Cumartesi, 16:00
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Dayanışma Merkezi
Katip Mustafa Çelebi Mah. Anadolu Sok. No:23 D:7-8 34433 Beyoğlu / istanbul