E ticaret sistemine sahip, ürününü satın alıp kullanan müşterilerine çevresindekilere de tavsiye edip satış yapması durumunda kazanç elde etme imkanı (taahhüdü değil) sağlayan devlet destekli bir ağ pazarlama firması. Sonundaki 'tr' ibaresi olayı özetlemiştir zaten. Firma devlet desteklidir.
evet, çok masum ve platonik olur böyle aşklar. yaşayanlara sorun, onlar bilir. bakin size bu aşkın etkilerini anlatayım. öncelikle, gittiğiniz geçtiğiniz her yerde kendisini arar gözleriniz. kapıdan geçen kendisi mi acaba diye içinizde küçücük umutlar yeşerir. bir daha görebilecek miyim ümidiyle devam eder hayatınız. sokakta yürürken etraftaki insanları kendisine benzetirsiniz. sanki her an yanınızdaymış gibi bi his sarar etrafınızı. siz tüm bunları yaşarken kendisi bu yaşadıklarınızın hiçbirinden habersizdir ya. en çok koyan da budur zaten. belki bir daha göremeyeceksin o kızı, ya da tekrardan karşılaşacaksın. orası biraz da şans katsayına bağlı bir durum. karşılaşırsan sakın gitmesine izin verme. korkmadan yanına git ve karşısına geç, gerisi zaten doğaçlama. NOT: anlatılan olaylar yazarın gerçek hayat hikayesinden alınmıştır. benzerini yaşayanlar varsa, burdan kendilerine selamlar olsun.
kadın sürücü sayısının erkeklere oranla trafikte daha az olmasından kaynaklı bir durumdur bence. yani yol veren bir kadına rastlamadım ama bayanların bu konuda erkeklerden daha düşünceli oldukları kanısındayım.
tuvaletini yaptıktan sonra ( halk dilinde sıçmak ) suyun kesilmiş olduğunun farkına varmak. iş işten geçmiştir artık. çok acı, ağlanacak bir durumdur. allah hiçkimseyi böyle bir şeyle sınamasın.
kesinlikle Pes oynamayı öğrenmelisin, senle pes atarız arada. beni duyuyor musun bilmiyorum ama unutmadan söyleyeyim, başka bir takım tutuyorsan hiç gelme, tamam mı. ya da fenerbahçeli ol öyle gel. geç kalma olur mu. bekliyorum seni. öpüyorum. ya numaramı da yazsam mı acaba. ya bulamazsa beni. neyse işte bulamazsa ben bulurum heralde.
genellikle tavla oynamayı bilmeyen kızlardır kendileri. gerçekten iyi oynayanları da vardır aralarında. ender bulunur böyleleri. henüz rastlamadım ama öyle bir kız bulursam bırakmayacağım zaten.
geçen gün annem aradı. "yetiş oğlum yetiş, kardeşin paraya boğdu kendini." demez mi. tabi benim de cebimde tek metelik para yok. ben de sevinmeye başladım, zengin olduk hayaliyle.işte hemen eve doğru koşmaya başladım. hem de ayaklarım götüme çarparak. düşünün yani. neyse eve nasıl yetiştiğimi hatırlamıyorum. bir de ne göreyim, 50 kuruşluk bozuk para kardeşimin boğazına takılmış, nefessizlikten ölecek pezevenk, bizim parasızlıktan nefesimiz kokarken. herneyse kurtardım 50 kuruşu. pardon yani kardeşimi. ardından aldım o 50 kuruşu kardeşimin götüne soktum. lazım olur kendisine ilerde. yoksa ne yapayım ki parayı ben. değil mi ama. kahrolsun böyle fakirlik. kahrolsun 50 kuruş.
yanlışlıkla Google arama motorunda Google nin kendisini aramak. bahsettiğim eylem yapıldığı zaman etraf kontrol edilir, kimse gördü mü acaba diye. kimsenin olmadığını farkettikten sonra da yüzde hafif bir gülümseme oluşur. mallığın dibine vurulduğu andır o an.
ilk çıkan modellerine aşırı derecede uygulama yükleyince yavaşlayan bazen de donabilen, kısacası anası sikilen telefonların işletim sistemine verilen ad.
yazar: Galaxy Ace telefonlu android şanssızı.
yapılması sonucunda insana haz verebilen, rahat hissetmesini sağlayan oluştur. bunun yanında bazen de kötü sonuçlar oluşturabilen bi eylemdir. mesela hiçbir şeyi siklemeyince dünya kadar trip atarlar size siklemediğiniz kişiler. benim en sevdiğim yanı ise; eylemi gerçekleştirdikten sonraki rahatlık.
genellikle öğrencilerin başına gelen bir olaydır. akşamları yaşanan ''geç saatlere kadar siktir etmek'' cümlesi, sabah uyanınca ''her şeyi siktir edip uyumaya devam etme isteği'' ne dönüşüyor. olay basit.
4 Nisan 1932'de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde doğdu.
Sergei Eisenstein'den sonra adı en çok duyulan Sovyet sinemacılardan biri olan Andrei Tarkovsky ( Ünlü şair Arseniy Tarkovsky'nin oğlu ), VGIK Sovyet Film Okulu'na girmeden önce müzik ve Arapça eğitimi aldı. VGIK'te saygın yönetmen Mikhail Romm'un öğrencisi oldu. Romm öğrencilerini bireysel yeteneklerini geliştirmek yolunda teşvik eden bir entelektüeldi.
Tarkovsky uluslararası sinema arenasında, ilk uzun metrajlı yapımı olan Ivanovo detstvo (ivan'ın Çocukluğu - 1962) ile dikkatleri üzerine çekti ve Venedik Film Festivali`nde büyük ödül kazandı. On iki yaşında bir casusun hikâyesini anlatan bu ödüllü film, ikinci yapımı için otoritelerde büyük bir beklenti oluşturdu.
ikinci filmi Andrei Rublyov (Andrey Rublev - 1969 ), 1971'e kadar Sovyet yetkililerce yasaklanmış olarak kaldı. Cannes Film Festivali dahilinde, ödül almaması için kasıtlı olarak festivalin son günü sabah saat 4:00'de gösterilmesine rağmen bir ödül kazanmayı başardı. 1972'ye gelen, ünlü bilim kurgu yazarı Stanislav Lem'in aynı adlı romanından uyarlanan Solyaris (Solaris), Stanley Kubrick'in 2001: Bir Uzay Destanına Sovyetlerin cevabı olarak görüldü ancak Tarkovsky bunu hiçbir zaman kabul etmedi. Solaris gezegeninin yörüngesindeki bir uzay istasyonunda yaşanan doğaüstü olayların ve insanların hayalleri ve vicdan muhasebeleri üzerine derin bir gerilim-bilim kurgu filmi olan Solaris, diğer yapıtlarına göre daha rahat bir şekilde seyirciyle buluştu ancak 1975'te çektiği Zerkalo ( Ayna ) ile tekrar Resmi Engellere takıldı. Tarkovsky'nin kendi çocukluğundan kalma bazı anıları ile, kırklı yaşların sonundaki bir adamın çocukluğu, annesi ve savaş ile ilgili anılarında Sovyet halkına farklı bir bakış açısı sunan bu film yine pek çok resmi otorite tarafından yasaklanması gereken bir film olarak görüldü.
Bir sonraki film Stalker (iz Sürücü - 1979), ilk versiyonun bir laboratuar kazası ile ile yok olmasından sonra, çok düşük bir bütçe ile yeniden çekilmek zorunda kaldı. Tarkovsky sinemasının belirgin özelliklerinden olan ağır ve uzun planların, özenli kompozisyonların, derin anlamlar içeren diyalogların en güzel şekilde kullanıldığı bu filmi takip eden ve resmi makamların izni ile italya'da çekilen Nostalghia (Nostalji - 1983) Andrei Tarkovsky'nin sıla özlemini dışa vurduğu ve sürgünde çevirdiği ilk filmidir. Son filmi Offret (Kurban - 1986)'in çekimlerini isveç'te, Ingmar Bergman'ın ekibi ile tamamladı. Aynı sene Cannes Film Festivali'nde tam dört ödül alarak festivale damgasını vurdu. 28 Aralık 1986 tarihinde, Paris'te akciğer kanseri sebebiyle hayata veda etti.
1990'da "sinema sanatına olağanüstü katkısı, evrensel insani değerleri ve hümanist düşünceleri olumlayan yenilikçi filmleri" nedeniyle Tarkovsky'ye Lenin Ödülü verildi.
bu bilgiler http://tr.wikipedia.org tan alınmıştır.
sevgilisini aşırı kıskanan kız gören olursa bana bir tane gönderebilir mi. uzun zamandır arıyorum da. aşırı kıskanan kızların sevgisi bir başka oluyor be abi.
ha ifadesi ile birlikte, yaşadığı yörenin tüm doğallığını, masumluğunu rahat bir şekilde söylemesini bilen insandır. bazen hı şeklinde de duyabilirsiniz.
diğerlerine oranla üniversiteye yeni başlayanların çoğunlukta olduğu öğrenci topluluğudur. verdiği zaman vicdanen bir rahatlama hissederler. acaba iyilik yazıldı mı, ölünce cennete gitmek için bir katkısı olacak mı diye düşünenler de vardır aralarında.
sevdiğini belli edersin, kendisi de sana ümit verir, sanırsın o da seni seviyor. arkasından koşturur seni, tabi sen de körkütük aşıksın, hiç tereddüt etmeden peşinden gidersin. sonra bir an gelir ki o an senin kalp atışlarının yavaşladığı andır. bir sevgilisinin olduğunu anladığın andır o an. ardından hayal kırıklıkları akar gözlerinden. ve ''çekip gitmek gerek bazen'' şarkısını söyleye söyleye usulca uzaklaşırsın kızdan.
şu anda ülkemizde bulunan yasak. ki yasak olmasına rağmen, evlilik dışı seksin zaman geçtikçe yapılma oranı artmaktadır. yasak olmasa, bu ülke ne hale gelir tahmin bile edemiyorum.