LIONS kelimesi ingilizce Liberty (özgürlük) Intelligence (anlayış) Our Nations Safety (ulusumuzun güvenliği) sözcüklerinin baş harflerinden oluşur.
her ülkede bir lions konfederasyonu vardır. konfederasyonlar bölgelere ayrılmıştır. türkiye'de bu bölgeler t-u-r-k-e-y bölgeleri olmak üzere 6 tanedir. istanbul'da üç bölge, ege bölgesinde bir bölge, güney marmara'da bir bölge, güney, güneydoğu ve doğu anadolu bölgelerini kapsayan bir bölge de mevcuttur. 100 avrupa kıtasının kodudur. 18 türkiye'nin avrupa kıtasındaki kodudur (bizi avrupa'dan sayıyolar ona göre). çoğul yönetim bölgesi olduğu için (multiple district) MD118 türkiye'nin lions kodudur.
lions her ülkede ve kıtada ayrı hedeflere sahiptir. son 20 yıldır temel hedef göz hastalıklarını bitirmek, körlüğü minimum düzeye indirmektir. bu nedenle ülkemizde birçok göz hastanesi kurulmuştur.
18 yaşını dolduran ve herhangi bir lion tarafından referans olarak gösterilen herkes lions üyesi olabilir. bu kulüplere üye olanların mali durumu iyi olmak zorundadır çünkü kulübün aidatı yüksektir (bu aidatlar amerika'ya gitmiyor bi durun). bu aidatlar kulübün kasasında durur ve bir aktiviteye karar verildiğinde ihtiyaç sahiplerine harcanır. bu aidatlar dışında herkesin bildiği "yiyip, içip, eğleniyorlar, adı da yardım oluyor, pis masonlar" çemkirmesinin iç yüzü şöyledir; kulüpler fasıl geceleri düzenlerler ya da geçmiş yöneticileri onurlandırma geceleri. bu gecenin maliyeti 30ytl ise katılım ücretini 60ytl yaparlar ve kazaılan 30ytl'yi bağışlarlar. ha yer, içer, eğlenirler o ayrı.
sanıldığının aksine zor iştir lions üyeliği. emek ister, zaman ister, para ister, çevre ister, (güven-özver-tecrübe ister, tamam espriydi). bunların hepsi masondur diyenlere göbeklerini tuta tuta gülerler. evet, türkiye'deki kurucuları (1963 yılında kurulmuştur türkiye lions) arasında masonlar olabilir. isteyen araştırsın. buyrun;
fakat masonluğun ne olduğunu ben bile tam olarak bilmiyorum. faydası-zararı nedir bilmem. zaten herhangi bir masonun lions'a üye olması ya da bir lions üyesinin sonradan mason olması herhangi birinin mason veya lions olma ihtimali ile aynıdır. değildir diyen varsa gelsin görüşelim. bundan da ziyade, masonlukla alakasının olup olmadığını tartışan tek ülke türkiye. ne amerika'daki, ne avrupa'daki ne de asya ülkelerindeki lions konfederasyonları böyle bir iddia ile karşı karşıya. bu da işin ilginç tarafı.
"Bugün ülkemizde 6 Yönetim Çevresinde 374 Lions Kulübünde yaklaşık 12.500 Lion toplumumuza karşılıksız hizmet vermektedirler."
tek karşılığı kişisel gelişime ve çevre edinmeye olan yüksek katkısıdır. bence çok iyi bir alışveriş.
buyrun türk lions'unun kurduğu vakıflar;
*Türk Lions Vakfı
*Türk Böbrek Vakfı
*Göz Nurunu Koruma Vakfı
*Tülbek Türk Lions Beceri Kazandırma Vakfı
*Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı
*21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı
*Ege-Akdeniz Hizmet Vakfı
*Lions ve Leo Kulüpleri Yönetim Çevresi Sağlık Eğitim ve Sosyal Hizmetler Vakfı (LISES)
*Lions Istanbul Anadolu Yakası Sosyal Hizmet Vakfı (LIAY)
*Türk Kalp Vakfı
*Türk Körler Vakfı
*Altı Nokta Körler Vakfı
*BEMEV(Bağımlılığı Engelleme, Mücadele ve Eğitim) Vakfı
*Tikrev Türkiye işitmeyi Koruma Rehabilitasyon ve Eğitim Vakfı
*Lions Göz Bankası Vakfı
maç sonrası bursa görükle çığırından çıkmıştır. yaklaşık 250 kişilik bir taraftar grubu yerleşim'in önünde dakikalardır tezahürat yapmaktalar. 30'a yakın araç ise caddeyi bağdat caddesi'ne çevirmiş bir aşağı bir yukarı gidip gelmekteler. en çok yapılan tezahürat "beyaz-kırmızı, en büyük türkiye". gençlere internet aracılığı ile desteğimi sunuyorum...
300 vs 1000000?
11 türk 20 milyon yunan'ı denize döktü.
uzun zamandır amerikan kültürüne egemen olan hip hop müziğin sahiplerinin zenci olmasından mütevelli ülkemize de sıçramış olan çılgınlıktır. evet kaslı vücutları var, evet güzel dansediyorlar, evet dişi olanlarının kalçaları büyük ama bu demek değildir ki her klipte zenci oynasın, kıvırsın etsin. her şeyin yeri var. yeni çıkan zıpçıktı pop şarkıcıların bile kliplerinde arkaya serpiştirilmiş 3-5 zenci görüyoruz. hoppidi guppidi oynuyorlar. türk toplumunda neyi ve kimi temsil ediyor bu arkadaşlar? hangi ajanstan buluyorlar bunları? saatçı mı bunlar? bir de biz öğrencilerin evindeki televizyonların renk ayarı bozuk olduğu için net de seçemiyoruz. yapımcılardan bu soruna bir çare bulmalarını rica ediyoruz. yakında arabesk kliplerde de görürsek hiç şaşırmayacağım. (bkz: arabesk kliplerindeki yagmur motifi)
görükle'nin tüm kablolu iletişim yükünü sırtında taşıyan yaklaşık 3500 hattın aynı noktada birleştiği yegane santral. görükle belediyesi'nin solunda kalıyor. çok küçük bir girişi var. santralde 2 teknisyen çalışıyor. bu 2 amca, görükledeki santral dahil tam 10 santrale daha bakıyorlar. hepsinde 3500 hat olsa toplamda yaklaşık 35000 telefon ve adsl abonesinin işini görüyor bu amcalar. hiç de üşenmiyorlar. her işi ellerinden geldiği gibi yapmaya çalışıyor bu santralde çalışanlar. ateş gibiler o yaşlarında. iddia eiyorum ülkemizdeki 3 devlet kurumu (evet sadece 3 tanesi) bu tempoda (türk telekom gibi değil, bu amcalar gibi) çalışsa, hep o bahsedilen muasır medeniyetler seviyesine ulaşırız. buradan kazım abi'ye sevgilerimi yolluyorum, çaylar için de teşekkür ediyorum.
bu tipler faber castell marka tombul kalemlerini ağızlarına sokup sokup çıkartırlar. "kızıaam, o kosünüs dial kii, tanjaan tanjaaan. aa bu tanjaan tanju gibi felan yani, auehauhahah. çok komik kızıaaam. hadi yeter bu kadar ders, kahveler de bitti zateeen. biraz da friday's de takılalım. hem mokocan'la kokcan da ordalardır şimdi, ordan da sortie akarız." tarzındaki "speech"leri ile biz normal insanları çileden çıkartırlar felan.
nedir ki 24bin ytl? sonuç itibarı ile adam çok kazanıyor ve çok harcıyor. kime ne yani 24bin ytl'ye çanta almasından? çok da kaliteli bir çanta bence değer yani 24bin ytl'ye. benim bir sürü arkadaşım alışveriş yapıyor ordan. süper kalite mekan. benim de param olsa ben de alırım ordan çanta. keşke herkesin parası olsa da oradan alabilse. alamayanlar naapsın? onlar da kuru fasulye yesinler. hem bakın, oranın sahipleri biz türklerden çok memnunlarmış. süper ötesi mükemmel lüks düşkünüymüşüz. ne kadar harika ya. adamlar dubai'de bile 1 mağaza açmışlar, burda 1 yıl içinde 2.'yi açacaklar. çok güzel değil mi? benim çalışanımın %50'si 750ytl ve altında aylık maaşla çalışıyorken, gidip 24bin ytl'ye çanta almam gerçekten normal bir şey. fakir edebiyatı yapmayın lütfen. komunizm propagandası da yapmayın. ne yani adam kendisine 24bin ytl'lik süper lüks, çok işlevli, alttan ittirmeçli, üstten zortturmaçlı, hakiki dinazor taşağı derisi kaplı çanta alacağına gidip fakire yardım mı etsin? aa ne kadar ayıp bişi? o çantayı alanlar da havadan kazanmıyor bu parayı. eşek gibi çalışıyorlar da kazanıyorlar. o kuru fasulye yiyenler de kazansalardı o kadar para, pilav üstü kurudan, fransız usulü hindiye geçselerdi. hem bu ülkede haklar özgürlükler var. kanunlar izin verdiği müddetçe adam gider 24bin ytl'lik çanta da alır, 1000000ytl'lik arabaya da biner, 10000ytl'lik karıyı da s.ker. var mı ötesi?!
millete her gün o kadar eziyet çektireceğine tak yukarıya bir tutma demiri. magiruslar o istanbul arazisinde sağa sola yatarak ilerlediği halde içindeki yolcular nasıl sabit kalıyor? minibüsün uygun yerlerine konulmuş tutma demirleri sayesinde. peki dünyanın en dandik * minibüslerinden peugeot j9'da hiç demir var mı? yok! olanlarda da 3 tane var. o kadar şoförden hiçbiri de "lan şuna 1-2 metrelik demir kaynaklayayım" demez. en azından dememiş. bir de sen o kadar basıyorsun gaza, lan bir araba 30km de mi yapmaz? 5. viteste 20'yle gidiyor. çıkan ses de cabası. dinletsen ecnebiye uçak sanır. ha virajları alırkenki kabiliyetsizliğinden hiç bahsetmiyorum bile.
RC1 sürümünde açılışta 480mb ram harcayarak açılıyor ve harcadığıyla kalıyor. 1000-480=520 520mb ram ile işlerinizi yapmaya kasıyorsunuz. güvenlik olayını had safhaya çıkarmışlar. security center dalgasını kapatmak için çok uğraşıyorsunuz. bununla beraber çalıştırmak istediğiniz her programı çalıştırırken "bu programı administrator olarak çalıştırmak istiyor musunuz?" şeklinde bir soru soruyor. bu da çok sıkıcı ve kaldırmak için bir yine acayip kasıyorsunuz. görsel tema gerçekten çok hoş olmuş. sadelik ve etkileyicilik bir arada. ama yine de macOS kadar olamaz(hatta linux ubuntu kadar olmadığını bile düşünenler olabilir). kısacası, yüksek konfigürasyon istemesi ve bir zaman sonra sıkacağı görsellikler dışında profesyonel bilgisayar kullanıcıları için hiçbir getirisi yok. ayrıca windows xp'nin service pack 3'ü 2007 sonunda çıkıyormuş. bunu da bu vesileyle haberledim. (bkz: haberlemek)
metinlerini ingiliz ve amerikalı kimselerden aldığını düşündürür insana. bu kadar amerikanvari espri yapılmazki canım. lakin arada sırada sanki seyirciyle konuşuyormuş gibi yapıp patlattığı espriler insanı gülmekten hoplatabilir.
ernesto guevara de la serna gibi bir adam olmayı kolay sananlar için yapılmış film. herkes "ne var lan, ben de devrim yaparım. önemli olan lider ruhunu taşımak, komunizm düşüncesini benimsemek." diyenlere "sen ordaki cüzzamlı hastalarla o kadar yakından ilgilenebilir misin? sen onlar için amazon nehrini geçebilir misin? önemli olan insan olmak insan!" demezler mi?
iyidir iyi. dahilindeki her şey gelip geçicidir. lakin ismi ve ruhu bakidir. orada yazan bilir o ruhu. günlük açılan başlık sayısının düşük olması, dahilindeki yazarların kaliteli entry girme çabasındandır. "ekiki", "ezik fener", "eski sevgili", "eski sevgiliye bir iki" tarzı başlıkları 1 yıl geride bırakmıştır kendisi. seviyoru(m)z.