Sevgisizlik dört bir yanımızı sarmışken ve insanlar artık sadece birbirleri ile çıkar amaçlı görüşürken gerçekten sevebilecek insan maalesef yok. E daha azı ile de yetinmeye niyetiniz yoksa gayet bekar kalıyorsunuz. Kaldı ki evi arabası ve mesleği olan Maddi durumu gayet iyi birisi olarak Bir noktadan sonra pek gerek de görmüyor insan.
Kendisini tanımam etmem ama ne zaman bu nicki görsem aklıma napacuukk napacauuhh diye bağıran anadolu insanı geldiği için sözlükteki en sempatik nick olduğunu düşünüyorum.
Eskiden çevrede iki yerleşim vardı ; konutlar ( göçmen konutları ) ve köy ( Görükle) . Köy denmesi o nedenle. Şimdi görükle ve karşısı neredeyse 4 katına çıktığı için ilçe büyüklüğünde.
evet sonunca ciri ile geralt buluştu. senaryo güzel ilerliyor lakin cast geralt ve ciri hariç sırıtmaya devam ediyor. yani witcherle temasa geçen ilk bölümdeki kız hariç tüm kadın karakterler zenci mi olmak zorunda anlamadım. triss ve yen e değinmiştik.
aga bu nedir ? nedir bu ? oldu olacak erkek oyuncu oynatsaydınız. bu nasıl bir rezilliktir anlamadım. olayın ırkçılılla da alakası yok ha, adamlar heryere zenci koymuşlar castta ama bir tane bile sarı ırktan adam yok. esas ırkçılık çinli, japon korelilere yapılmış. böyle de saçma . 8 bölümdür izliyorum yennefer hala sırıtıyor, triss hala bilgiç zenci abla .senaryo harika cast rezalet.
olamaz abi, 1x7 aynen devam. yennefer dünyanın en güzel kadını muamelesi görüyor - kitap ve oyuna göre doğru evet- ama casttaki oyuncu çingene tipli yüzü tüylü indian. rezalet.
the witcher .. gayet ilgi uyandırıcı bir hikaye .. bir kitap, bir oyun , bir dünya .. şimdi de bir dizi. netflix buna el atınca oldu bu demiştim. sonra cast ı gördüm. acaba bütün bütçeyi cavill e gömdüler de netflix yapımı filmler gibi basit mi olacak şeklinde düşündüm. castı ayrı tutarak söylüyorum ki buna aşağıda değineceğim bu kadar başarılı bir başlangıç yapacaklarını beklemiyordum.
tamı tamına 8 bölüm birden izleyicilerin beğenisine sunuldu. her bölüm ortalama 1 saat. senaryo farklı zaman dilimlerindeki karakter gelişimlerini göstererek başladı. eğer ki efsunger evrenine pek hakim değilseniz anlamanız biraz zor onu baştan yazayım. ana hikayemiz geralt üzerinden ilerlerken yan hikalerimiz yennefer ve ciri üzerinden ilerlemekte. geraltın butcher of blaviken lakabını kazandığı hikaye ile başlıyoruz seriye. ehvenişer - kötünün iyisi - bir seçenekle ; insanların katledilmesindense eski bir prenses ve adamlarının canını alıyor geralt. gayet hareketli bir başlangıç.
hikayenin yennefer tarafında ise yenneferın çirkin ördek yavrusundan -daha az çirkin - bir ördek yavrusuna gidişatını görüyoruz . neden kuğu yerine bunu yazdığımı sorarsanız direk cast ı işaret ederim yennefer için kitaptaki tasvir ve oyundaki canlandırma ve casttaki yennefer ;
yennefer uzun boylu , iri bembeyaz teni üzerinde koyu renkli giyinen güçlü bir kadınken netflixde hindistanlı cılız kara kuru bir tip. her sahnede sırıtıyor açıkçası. yen bir şeye uzanırken bile o kara ince parmakları gözümüze geliyor .
yine casttaki en rezil seçimlerden birisi olan triss.
bu ne amk ? çiller dışında hiçbir benzerlik yok. tamam ayrım vs olmasın da herkes zenci mi olsun ? bari çinli ginger bulsaymışsınız ?! güzelim turuncu kızı ne şekle sokmuşsunuz, bilgiç mahalle zencisi gibi. dizide bir tane turuncu kız yok ; o zaman bu da ırkçılık bu da ayrımcılık . ginger değilim ama i find this offensive asdf . neyse.
ayrıca siyahi elfler var. elf dediğin bügüne kadar legolas gibi , arwen gibi tasvir edilince alışılması zor oluyor.
bu 2 konuda yanlış yaptılar . peki doğruları ne ki bu kadar beğendim onu söyleyeyim ; hikaye oldukça başarılı aktarılmış. inanılmaz hoşuma gitti. mekanlar , çekim açıları, diyaloglar gayet yerinde. ve hiç ama hiç ummazdım ; Henry Cavill müthiş bir geralt olmuş. orjinal sesinde izleyin ; sesi birebir geralt. tavırlar , giyim, hareketler ; kılıç ustası olması, siklemez tavır vs ekranda süper oturmuş. ana karakter acayip başarılı.
görüntü şu ki sanırım instagramdaki kızlar -öğrencileri- devlet yurdunda kalmıyor, toplu taşıma kullanmıyor ( ama arabaları da yok , hep farklı araba içi videosu ) , haftada 5 gün geziyor ve düzenli olarak alkol tüketip deniz kenarında oluyor. tabi bir de bunun gerçekler tarafı var da neyse orası acı biraz. işten güçten uzak varoşu bile manken yaptın, influencer yaptın, tanınmış kişi yaptın instagram.
aktivist değil de daha çok akıl hastası gibi görünmekte.
konuşmaya değil kavgaya dövüşmeye gelmiş gibi çok itici . dünya barışı hakkında , ülkesel silahlanma hakkında konuşsa bir nebze samimi olacak ; lakin konuşanı da oraya çıkarmazlar ki .
medeni bir varlık olabilmenin hakkı hem ahlak hem davranışla ölçülür ; tek taraflı bakarsanız kendiniz gibi düz , özensiz ve zevksiz birisiyle birlikte rezil bir hayat yaşarsınız.
the wandering earth filmi başlamadan yapımcı - destek veren stüdyo isimleri geçerken karşıma çıktı. vikipediden kopyalıyoruz ;
"Alibaba Pictures Group is a Chinese film company under Alibaba Group. The film company was formerly ChinaVision Media, of which Alibaba Group bought a majority stake in late 2014. It subsequently was renamed from ChinaVision to Alibaba Pictures Group..."
ahahahasdf dakika 1 gol 1 alibaba pictures sunar ; çin işi uzaylı bilim kurgu.
netflix yapımı olan filmler. genelde gerilim içerikli olup ilk 45 - 60 dakikası mükemmele yakındır ; izleyiciyi hikayenin içerisine alır. kalan sürede ise film saçma sapan bir basitlikte "bu muymuş" dedirtecek şekilde biter. teşekkürler netflix, artık hiçbir filmini izlerken beklentimi yüksek tutmuyorum çünkü biliyorum ki sonu gayet özensiz bir şekilde bitecek.
Buraya kesinlikle ama kesinlikle paralı ilan vermeyin.
Gerek şirket , gerekse şahıs olarak buraya ara ara ilan verdirdiğim zamanlar oluyor. Sitenin fiyatları da gayet yüksek. Tıkı çok diye insan ilan veriyor. 10 gün kadar önce 3 aylık dopingli çerçeveli ilan verdim. Parasını çekti. Ama ilana bakıyorum bedavaya verilmiş ilan gibi süresi kısa. Müşteri hizmetlerini 5 defa aradım 10 günde hala çözmediler. ilan parası kadar da 0850 yi aramaya gitmiştir. Çifte soygun.
Ne diyeyim ufak paraların üzerine yatacak kadar rezil bir işletme sanırım. Ufak tefek şeyler için tüketiciye gitmezdim ama bu sefer parasını alıp da vermedikleri hizmet nedeniyle ciddi ciddi şikayet etmeyi düşünüyorum.
Objektif bakayım, her öğesini ayrıca ele alayım diyorum lAkin neresinden tutarsan tut elde kalıyor.
Yine rezil bir netflix yapımı ile karşı karşıyayız. Düşük bütçeli 120 -150 dakikalık dandik gerilim filmi yapma konusunda netflix yeminli gibi duruyor. Ya arkadaş senin bu film diye çektiğin şey ile herhangi bir sosyal medya fenomeninin yazar olması benzer şeyler . ikisi de boş içerik. Kalite yok, özen yok , anlamsız öğeler ortaya atıp film çektim diyorsun ve neredeyse dizilerin hariç tüm kendi yapımların bu mini düşük bütçe filmciklerden oluşuyor. Yeter artık ya , hiç mi toplumdan feedback almıyorsunuz veya sadece dar ufuklu gerizakalılarla mı muhatapsınız ?
Sandra bullock olsun bağrınsın Koştursun battaniye altına girsin falan adı film olsun. Olmamış . Direk 1 puan veriyorum . 2 küsür saatime yazık.
adı üzerinde olan netflix seçeneği. tam olarak şudur ; tüm sahne diyaloglardan bağımsız önce ingilizce sesle betimleniyor. beraber film izlenilen görme engelliler için konulduğu belli ancak ingilizcesini ilerletmek isteyenler veya sırf betimlemeli film merak edenler kullanabilir.
çok kitap okumaktan ziyade ne okuduğu önemli insanın.
mesele nicelik değil , nicelik olsaydı eğer ; twitter - instagram - vb sosyal medya fenomenlerinin çıkardığı kitapları okuyan, dizüstü edebiyat gibi abuk şeyleri ezbere bilen milyonlarca genç kendisini ifade edebilecek kapasitede olurdu. kendilerini çok kitap okuyor olarak tanımlayan bu gençlerin maalesef ki içleri hormon basılıp şişen ama tadı olmayan suni meyveler gibi gayet boş. kendisini çok kitap okuyan bir öğretmen olarak tanımlayan bir gençle 2 mesajlaşmam olmuştu mesela ; tevafuk kelimesi geçmişti bir mesajda, bunun anlamını bilmeyi geç böyle bir kelimenin olmadığı gibi tuhaf bir şey iddaa etmişti. eski klasiklerden ömer seyfettin falan okusa adama hakaret edecek sanırım. neyse.
mesele nitelik. o da hayata bakışla alakalı biraz. saatten örnek vereyim. geçenlerde avm deki bir saatçiden saat alacağım . aslında alacağım saat isviçre malı oris. ama başka bir yerde versace bir saat görmüştüm. sormaya gerek bile yok. birisi marka adı olan kozmetik , diğer de made in swiss mekanik saat . personelle uzun sohbet ettikten sonra şunu söyledi ; müşteri portföyümüzün %2 si anca vardır orisi alacak bilinçte olan. eğer saatten anlamayan birisi arada kalsaydı versace alması yönünde tavsiyede bulunur ve onu satardım. aldığı şey muhteşem bir ürün olurdu ama gerçek bir saat olmazdı.
okuduğunuz az olur , çok olur ; durumunuza ve zamanınıza göre değişebilir lakin en azından gerçek bir kitap olsun.
Yazık! hem kıyasıya harcıyorsun kendini,
Hem gönlün yeltenmiyor hiç kimseyi sevmeye.
Biliyorsun, saymakla bitmez sevenler seni,
Ama besbelli sen aşk duymuyorsun kimseye.
Öldüren bir nefrettir yüreğindeki şeytan:
Hiç umurunda değil kazsan kendi kuyunu,
Çekinmezsin güzelim canevini yıkmaktan
Onarmak olmalıyken asıl amacın onu.
Sen tutum değiştir de cayayım düşüncemden,
Yumuşak bir sevgi koy nefret yerine bir yol;
Göründüğün gibi ol: cömert, sıcak, sevecen;
Hiç değilse kendine yumuşak yürekli ol.
Aşkım uğruna bir ‘sen’ daha yarat kendine:
Güzellik onda veya sende yaşasın yine.
10. soneden.
bilmiyorum sizde de öyle mi ben o kağıda dokunacağım birşeyler okurken. bu nedenle internette gayet google ile bulanabilen kitapları bile almayı seviyorum. soneler de bunlardan birisi ve hatta daha kolay ulaşılabilir olanı, istediğin sone numarasını yaz direk çıkıyor ama başta da belirttiğim gibi aynı şekilde olmuyor. sayfanın diğer yanında orjinali ile beraber görmem lazım. bunun içindir ki evin içerisinde 2 haftadır arıyor arıyor bulamıyorum . yazlıkta unuttum büyük ihtimal . kayıplardayım.