insanları güvenliklerinden endişe duymasını sağlamak, günümüz amerika politikasının temeli. Dünya terörist amerika için, sen, ben, rusya, çin, venezuela,meksika, iran, sırbistan... herkes terörist. Kimse güvende değil. iyi bir politika, hakkını vermek gerek. Kendi halkını savaşlara hazırlama yolu, dünyaya mesaj verme yolu, çıkarlarını koruma yolu..
1.dünya savaşına sonradan dahil olan amerika, 2.dünya savaşına dayanmayan yine amerika, soğuk savaş dönemi ya da körfez savaşında yine amerika isminin geçmesi.. Irak işgal edildi, afganistan yine öyle. Libya, mısır.. Suriye karışık, iran hedef tahtası. Görmüyor musunuz en büyük teröristin amerika olduğunu? 100 yıldır adamların her savaşın içinde var, kan bağımlısı bunlar! bir de yankı bulmayan devrimler, devirmeler, terör gruplarını destekleme gibi işleri var amerikanın, tabii siz bunları görmüyorsunuz, çünkü araştırmıyorsunuz! sizin görmenizi istedikleri şeyleri görüyor ve kabulleniyorsunuz, ötesini görmeye çalışmıyorsunuz!
inside job izleyen bilir, izlanda için nasıl ekonomik bir çöküş ayarlandığını. Silahlı terörist olmanın yanında birçok başka terörist olma şekilleri var. ilaç şirketlerinin virüs yayması da sayılır bu çeşitlerin içinde.. Kısacası bunların tümü abd'de mevcut.
Sözlüğün çoğunluğunun usame bin ladin'in ölümüne sevinmesi amerika politikasının başarısını gösteriyor. Başarılı adamlar. Türkiye'nin bilmem ne köyündeki birisinin bile beynini yıkayabilmişler. Saf olmayın, siz de onların gözünde potansiyel teröristsiniz. Amerika'ya giderseniz, size olan bakışları, tepkileri görürsünüz. Dünyanın, türkiye'yi çok medeni bir halkın yaşadığı bir devlet olarak biliyor doğru!
ikisi de birbirinden boktur. Bok boka bok atar. Boklular ne olacak!
işçi bayramını propaganda aracı olarak gören siz ezikler, chp, mhp, akp hepiniz aynı bokun lacivertisiniz amerkan uşakları sizi.. Sözlüğün amına koydunuz.
Otoriteye boyun eğenler için fark edilmeyen özgürlük kaybı. ''Her türlü otoritenin hüküm sürdüğü yerde, birileri köledir.'' mantığıyla hareket edenler bilirler ki, insan yalnız ölür. * insanlar, hayatlarını birilerinin kısıtlamaları ve kontrolüyle yaşamak yerine, itaat etmenin tanımı konusunda derin düşüncelerden sıyrılıp, düşünce olan enerjiyi, harekete dönüştürmeyi düşünmeye başlamalıdır. Hareket vakti, otoriteleri yok sayıp, güce kendi sahip olmaktır. Güç, otoritenin mafyalığına son vermektir.
yazarlar yazarlar. yazıyorlar da engellenemiyor.**
bilgi içerikli entryler eksi oylanır, bir seviyeye dahil olan başlıklar tutulmaz, sürekli bir taşak muhabbeti döner...
nereye gidiyorsunuz? inci sözlük e mi özeniyorsunuz?
başlık açarken, entry girerken artık sözlük mü seçmeliyiz? taşak muhabbetlerini bu sözlüğe, diğer tüm konular bu sözlükten başka sözlüğe mi yazmalı ?
liseli, ergen gibi yakıştırmaları hoş bulmadım hiçbir zaman ancak seviye bakımından embriyo terk bu sözlük.
şimdi sözlük milliyetçileri türer, ''git başka yere'' gibi kaba ifadeler kullanılır, haklılığım kanıtlanır. peki bu bana ne kazandırır? hiçbir şey. kendinize gelin lan! üç beş yazmaya çalışan insanı da kaçırmayın.
yakında seçim var, insanlar büyük bir koşuşturma içerisinde. heyecanlı olanlar, umudu olanlar, çıkarı peşinde olanlar, varlıklarını koruma uğraşında olanlar... uzar gider bunlar. birçok kişinin nedeni var, heyecanlı olmaları için..
sistemin, insanların gözlerini kör etmesini göremeyen kör gözler. üzücü.. ve hergün sahneye çıkan hokkabaz misali yeni oyunlar, yeni planlar, zekice, düşünülmüş uygulamalar..
oy vermeye gitmeden önce düşünelim, 15-20 arası siyasi parti olması göz boyamadan öteye geçemez.
baraj sistemi kullanılan bir ülke türkiye, barajı geçen siyasi parti sayısı üç, sonradan oluşan dört. nerede onca parti? beni temsil mi ediyorlar? kullandığım oy, barajı geçemeyecek bir partiye gidiyorsa, bu, sistemin haklarımı gasp etmesi değil midir?
bir diğer konu onca partinin siyasi yapılanması üzerine.. sizin düşüncelerinize yakın partiler bile olsa, liderlerinin seçiminde kaçınızın katkısı var? liderler hakkında ne biliyorsunuz? sizler ne cins koyun sürüsü oluyorsunuz?
lider olanları seçenler, sizler değilsiniz. lider olan, önce aday adaylarından kendi düşüncelerine uyan, sesi çıkmayacak, robotumsu birilerini belirler, ve belli bir sıralamaya göre aday gösterir. bölgenizdeki, siyasi düşüncelerinize uyan birine oy vermek zorunda kalırsınız. sonra kendi kendinizi yönettiğinizi sanırsınız. oysa kör gözleriniz görmeye başladığı gün göreceksiniz, liderleri de seçenler var. sizler, satranç tahtasında piyondan öteye geçemeyen kişilersiniz, yönetimdeki kademeniz ne olursa olsun..
sizler, sadece üç beş yılda bir, oy kullanması gereken robotlarsınız. gerçekleri göremiyorsunuz, çünkü planlarında başarılılar. insanların zayıflıklarını çok iyi biliyorlar, bunu da acımasızca kullanıyorlar.
seçim öncesi sizlerle konuşanlar, ilgilenenler, seçilince şunları, bunları yapacağım diyenleri, seçildikten sonra kaç kez gördünüz? randevu almaya çalışanlardan, kaçınız bunu başardı?
insanların yararına olmayan bu sistemde, size dayatılmış, belli tarafları seçiyorsunuz kendinize. çocukken oynadığınız bilgisayar oyunlarının devamı sanıyorsunuz, karşınızdakilere acımadan, birbirinizi yıpratıyorsunuz, tüketiyorsunuz.. ve onlar size gülüyor, planlarında başarılı olmalarını, bir puro yakarak, viski kadehlerini tokuşturarak izliyorlar..
bu konunun, tecavüzü haklı çıkarmaya çalışanlar ve tecavüzü sürü psikolojisinin bir dayatması olarak lanetleyenlerin çatışması şekline dönmesini hayretle izliyorum. birçok kişinin yazmak için yazdığı bir başlık hayal edin ya da hayal etmeyin direkt bakın bir başlığa. öncelikle herkesin bir konuda düşünmesi gerekiyor, empatikurmak klişeleşmiş bir şeye dönüşse de başvurmamız gerekendir şu an için. bazı yazarların, özellikle olaylara farklı bakış açısı katmaya çalışanların sosyolojik ve psikolojik denek olduğu şüphesiz.
bilinçaltında yatanlar, insanların kelimelerinde, cümlelerinde gizlidir. olaya perspektif katmaya çalışıp, uygun açı arayanlar aslında bilinçaltının dışa vurumunu göremeyecek kadar bilinçsiz olmaları şöyle dursun, çevrede bulunan birçok kişinin midesini bulandırması kabul edilemez.
tecavüze farklı bir bakış açısı nasıl katılabilir?
katılamaz. burada birinci unsur, tecavüzdür. tecavüzü uygulayan ve tecavüze uğrayan hakkında, ileri geri konuşmalar, olayın iç yüzünü bilmeyen, sadece gevezelik yapmaktan hoşlanan kişilerin gevezelikleri tecavüz konusunun geçiştirilmesinden başka bir amaca hizmet etmemektedir.
hiç kimse giyinişi yüzünden, konuşması yüzünden, bakışları ya da davranışları yüzünden tecavüze uğraması haklı gösterilemez ya da haklı yan aranmaya çalışılması düşünülemez.
tecavüz, istenmeyen bir şeye zorlanmak ise, farklı bakış açıları ile değerlendirilmeye çalışılamaz. kimse tecavüz edilmeyi hak edemez. yoktur böyle bir şey. tecavüzü uygulayan kişi bile, tecavüz edilmeyi hak etmez. kısasa kısas kavramı, geri kalmış toplumların tatmin olmak adına uyguladıkları bir şeyden ötede değildir.
tahrik unsuru, tecavüzü uygulayan tarafında, nefsi müdafaa hakkı ile bağlanamaz. Kavram kargaşası beynin insanı yanıtlmasıdır. tecavüz eden, baskın olandır, edilen mağdurdur, karıştırmayalım. tecavüzün tanımına tekrar dönmek bu konuyu netleştirir. tecavüzü, dini bir ayıp, günah olarak görmek de doğru değildir, tecavüz hiçbir surette, hiçbir zaman diliminde, hiçbir din ya da dinsel redlikte doğru bulunmaz. farklı bakış açısı katılamaz, bu, birinci unsuru örter, gizler.