sonsuz güçlü'nün yapacağı akıl almaz davranışlardan birisi olabilir bu.
başlık aslında şöyle de olabilirdi:
bozulacağını bile bile din göndermek sonra da o bozuldu diye yenisi göndermek, veya
bozulacağını bile bile din göndermek ve bozulmasına mani olmamak
onu yapan bunu da yaptı:
terörist olacağını bile bile insan göndermek ve terörist oldu diye ölünce cezalandırmak.
bazı mekanların güvenlik görevlileridir. orospu çocuklukları annelerinden değil, kendilerinden gelir direkt. içlerinde durup dururken burun kıran versiyonları da vardır.
(bkz: passage)
bilkent üniversitesinde micro dersleri veren, hollanda doktoralı hoca.
nedendir bilinmez, öğrencilerin çoğunluğu sevmez sanırım, sebep muhtemelen sınavlarda sorduğu pek kolay olmayan sorulardır. fakat sizi düşünmeye sevk eden sorular sorar.
diğer bir taraftan, gözlerinin altı hep mordur, sebebini 1 dönem boyunca anlayamadım ama her allahın günü aynıydı.
dersi de gayet güzel anlatır, kevin hasker'a 1000 kere tercih edilecek bir hocadır bence.
atatürk zamanından beri anayasada varolan ve değiştrilmesi teklif dahi edilemez maddelerden biri olan laiklik maddesi hakkında "millet isterse laiklik tabi gidecek" diyen bir başbakanın atatürkü sevmemesidir.
yani mevcut anayasanın 80 darbesinden sonra yazılmış olması, atatürk döneminde yazılan anayasadan hiçbir iz taşımadığı anlamına gelmez. çoğu madde aynen korunmuştur.
ilk önce mhpyi sallayan görüntülerin neden ortaya çıktığıyla başlamak istiyorum:
son dönemde akpnin kürt meselesindeki açılımı ve yaklaşımları yüzünden, milliyetçilik olgusu daha da güçlenmiş, kürtler daha yoğun, türkler de daha yoğun etnik milliyetçilik yapmaya başlamışlardı. bu da elbette mhp'nin işine geliyordu. chp'nin de oyunu arttıracağı için, artmış chp ve mhp oyları akp'nin tek başına iktidar olma olasılığını tehlikeye sokuyordu. bu görüntülerin tek sebebi budur.
şimdi geldik asıl başlığın konusuna:
evet efendim. temiz siyasetimizde son zamanlarda gündeme gelen konulardan birisi de, siyasetçilerin gizli çekilmiş (ki burada hukuki bir suç işleniyor) seks görüntülerini çekip, bunu, kişiyi kötüleme amaçlı basına vermek.
öncelikle belirtmem gerekiyor ki, seks yapmak kötü bir şey değildir. evli bir insanın seks yapması ahlaki açıdan sorgulanır tamam, fakat seks yapmanın kendisi kötü değildir.
bunu kötü olarak adlandıran zihniyet hangisi: dinciler.
mantık şu: A kişisi B kişisini bir şeyle suçlayacaksa, o şey, A'nın düşüncesine göre B tarafından yapılmış kötü bir şey olmalıdır. A o şeyin çok kötü olduğunu düşünüyor olmalıdır yani.
işte şimdi, neden böyle konularda cemaatlerin suçlandığı ortaya çıkıyor. cemaatçi olan birisinin mi, olmayan birisinin mi bir başkasını seks kasetiyle suçlaması daha olasıdır? cemaatçi olanın suçlaması daha olasıdır tabii. cemaatçi olmayan insanların bir kısmı, seks yapmayı kötü bir şey olarak görmüyordur bile. o yüzden iki kişinin rızasıyla yapılan seksin 3. kişiyi ilgilendirmediği fikriyle, kendisi bu konuyla hiç ilgilenmez bile.
yani seks yapmak cemaatçilere göre o kadar kötü ki, bunu yapanların gizli görüntülerini çekerek basına dağıtıp, o kişiyi karalayabileceğini düşünüyorlar.
siyasetçilerin bunu yapması hele çok daha ilginç, bir siyasetçide eleştirilebilecek ene büyük ve yegane şey ortaya koyduğu argümanları olmalıdır. cemaatçiler ise çok farklı noktalardan vurmaya çalışmaktadır.
burada belirtmekte fayda var, videolarda 18 yaşın altında olduğu söylenen bir kız da var, eğer doğruysa kesinlikle suç duyurusunda bulunup, gereği yapılması lazım. kesinlikle bu konuyu savunuyor falan değilim, benim burada bahsettiğim 18 yaşın üzerindeki iki insanın yaptığı seks.
bilkent üniversitesinde materyal dersi veren şirin mi şirin, güzel mi güzel, samimi hocadır. bilkent üniversitesi hocalarında az bulunur cinsten tatlı bir sohbeti vardır. saatlerce konuşsanız sıkılmazsınız. değeri iyi bilinmeli.
bu cümleyi dile getiren insan, türbanın neden yasaklandığını anlamıyordur. türban sadece bir semboldür. bu dinci arkadaşlar ne zaman ülkenin yönetiminde söz sahibi oldularsa rejim tehlikesi meydana gelmiştir. atatürk zamanında çok partili döneme geçiş denemeleri sırasında (bakın atatürk haala hayattayken bile) bir araya gelen bu dinci kardeşler, rejim için tehlike oluşturmaları sebebiyle partileri kapatılmıştır. tarihte bu konuda örnek sayısı 1 değil birden fazladır. sadece atatürk zamanında 2'dir.
avrupada bu dinciler rejim için tehlike oluşturmamaktadır. 3 5 dinci bir araya gelip avrupa'daki rejimi değiştiremeyeceklerdir elbette. avrupada yasak olmamasının, türbanlıların meclise girebilmelerinin tek sebebi budur. bazı arkadaşlar zeka geriliğinden dolayı olayları iyi yorumlayamamakta ve "demokrasi arıyorsak avrupa bizden daha demokratik ve orada türbanlılar meclise girebiliyorlar" derler. bu yazdıklarımı söyleyiniz anlamazlarsa hea deyin.
ha eğer diyorsanız ki, bir ülkede insanların çoğunluğu rejimi değiştirmek istiyorsa, cumhuriyeti değil şer-i hükümlerin geçerli olduğu bir yönetim biçimi istiyorlarsa ne olacak. efendim bu ülkeyi şu an zaten halk isterse laiklik tabi ki gidecek diyen bir başbakan yönetiyor. bu görüşünü ben artık değiştim diyerek kapatmaya çalışmış olsa da, kendisinin değişmediğini hepimiz biliyoruz. ne zaman ki yaptıkları bardağı taşıracak, rejimi korumakla görevli her kim varsa devreye girecektir. kimse demokrasiyi, onu yok etmek için kullanamaz.
kızılayla çayyolu arasını bağlayacak olan, ankara metrosu 2. aşama olarak da geçen, Kızılay Yeraltı
Necatibey Yeraltı
Milli Kütüphane Yeraltı
Söğütözü Yeraltı
MTA Yeraltı
ODTÜ Yeraltı
Bilkent Yeraltı
Köy Hizmetleri Yeraltı
Beytepe Yeraltı
Ümitköy Yeraltı
Çayyolu 1 Yeraltı
Çayyolu 2 Yeraltı
duraklarını kapsayacak olan metrodur.başlangıç tarihi 2003 olup, bitiş tarihi olarak 2013 yılı konuşulmaktadır.
iş bankasının çok yakında atm'lerinde kullanacağını duyurduğu teknoloji mi desem ne desem.
şimdi efendim her insanın parmak izi gibi, parmak damar yapıları farklıymış. bu amcalar da atmlerine bir cihaz yerleştirip bizi şifre girme derdinden kurtaracaklarmış.
hadi bakalım hayırlısı.
ananı da al git diyen başbakan çiftçi kardeşimize sevgili annesiyle bir tatile çıkmasını önermiştir doğru ya. pardon.
ata'ya saygi durusunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok(12.5.1994hurriyet) derken hani yaşlısı var sakatı var, onlar yorulmasınlar sıkıntı çekmesinler diye söylemiştir. pardon.
elhamdulillah seriatciyiz. (21.11.1994 milliyet) demesinde hele hiçbir yanlış anlaşılacak birşey yoktur. kesinlikle bizim götte sorun var. pardon
ölmek bu işin kaderinde var derken de, valla henüz buraya birşey bulamadım ama kesinlikle ve kesinlikle hata bizdedir, yanlış anlamışızdır. pardon.
daha uzar gider..
aynı anda hem veri gönderip hem alınabiliyorsa buna full duplex iletişim denir.
evlerimizde kullandığımız sabit telefonlar buna örnek verilebilir.
genel kanının aksine, cep telefonları full duplex değildir, aynı anda hem konuşup hem duyabildiğinizi sanarsınız fakat ordaki hile, bu ikisini çok kısa zaman aralıklarıyla sürekli peşpeşe yapıyor olmaktır.
(bkz: simplex): sadece veri alma veya sadece veri gönderme
(bkz: half duplex): hem veri alabilme hem de gönderebilme fakat aynı anda sadece birini yapabilme.
half life 2nin multiplayer oyunu.
eğer nvidia veya ati ekran kartınız varsa, bu oyunu steam üzerinden indirebiliyorsunuz. oynayabilmek için de hiçbir ekstra şeye (half life 2 oyununun kendisi de dahil) ihtiyacınız olmuyor. internet üzerinden oynayabiliyorsunuz. her zaman aktiv serverlar da var. harika.
ati kullananlar buradan: http://www.steampowered.com/ati_offer1a/
nvidia kullananlar buradan: http://steampowered.com/nvidia/
hadi hemen indirin.
edit: bu oyunu oynamak için öyle çok ahım şahım bir sistem de gerekmez. çözünürlüğü baya düşürürseniz rahatça oynayabilirsiniz. ben 512 ram lik laptopımda bile oynadıysam..
piysadaki en kaliteli işitme cihazalrını üreten firmadır bu.
istanbul, ankara, izmir, eskişehir, izmit, samsun ya da azdapazarındaysanız idis firmasından güvenle uygun fiyata bir tanesini alıp tekrar duymaya başlayabilirsiniz. http://www.idis.com.tr
kendisi itüde master yapmakta olan bir elektrik elektronik mühendisi öğrendiğim kadarıyla. kendisine ait bir sitesi var ve elektrik elektronik mühendisliği öğrencileri için konuları harika bir dille, basitçe anlatmış. kesinlikle bakılması gereken bir siteye sahip insan. sitenin linkini de verelim hemen: http://www.fatiherdem.net
ikisi de kendi alanlarının şu an bir numarasıdır.
ikisinin de sesleri güçlü, oktav aralıkları geniştir. bülent ersoyun volumu daha yüksektir.
bülent ersoyun ağzına türk halk müziği pek gitmemektedir, istanbul aksanıyla okunan türküler pek keyif vermez, ibrahim tatlıses o alanda bir numaradır.
ibrahim tatlıses de muhtemelen türk sanat söyleyemez. ki hiç sahit olmadım. türk sanat için mükemmel bir türkçe gerekir ki o da iboda yoktur.
ikisi de büyük servet sahibidir.
bülente diva, ibrahim tatlısese imparator denir.
bületn ersoy müthiş bir müzikal eğitimden geçmiştir, ibonun mağrasında oxford vardı da o mu gitmemiştir.
bülent ersoyun sesi, japonlar tarafından incelenere kusursuz bulunmuştur, ibonunki o kadar da kusursuz değildir. yanık bir sesi vardır ama kusursuz değildir.
bülent ersoy, kendi seçimi olmayan şeyler dolayısıyla eleştirilir, hor görülür, ibrahim tatlısesın kendi seçimi olan kötü yanları (mafyadır bişilerdir) asla göz önüne çıkarılmaz.
ankara kalaba anadolu lisesinin efsanevi müdür yardımcısıdır. yazdığı şiirler, söylediği sözler, hareketleri, şivesi dillere destandır.
ben okula geldiğimde ben emekli olacağım artık diyordu, mezun oldum, ziyarete gittim haala emekli olacağım diyor.
o diilde, bu insan gerçekten dinmelidir, okurken pek iyi anlaşılmasa da gerçekten bilgili ve doğru konuşan biridir.
severim ya muhittin hocayı ben.
kendisiyle yaşadığımız süper olayı da hemen anlatayım yeri gelmişken.
bir gün kapıdan bakıyordum muhittin hocanın sınıfa doğru geldiğini gördüm. kapıyı hemen kapattım sınıfa girdim ve bağırarak muhittin gelyior diye bağırdım. muhittin hoca kapıyı açtı ve:
m:muhittini sen mi doğurdun?
g:yok hocam ben aslında muhittin hoca diyecektim, muhittin kısmını söyledim hoca kısmını söyleyecektim ki siz geldiniz yoksa muhittin hoca tabiiki. *
yaa bööle işte
yaklaşık 15 tl lik fiyatıyla cep yakan (kakaolu fındık ezmesi daha ucuz, ben diğerinden bahsediyorum) fakat muhteşem bir lezzeti olan yiyecek. fiskobirlik fındık ezmesinin içinde %70 oranında fındık varken fiyatı yaklaşık 5 lira olmasına ramen, bunun içinde yanılmıyorsam %45 olanında fındık olması ve 3 katı fiyat nasıl oluyor anlayabilmiş değilim henüz. o da ayrı bir olay.
bilkent fiziğin aşmış hocalarından. ultrafast laserlerle ilgilenmekte. ayrıca freshmanlere fizik dersi veriyor. ingilizceyi öyle konuşur ki ağzınız açık izlersiniz. hatta aralarda soru sorduğumuzda türkçe cevap verip sıkışınca ingilizceye döndüğünü bilirim * anadilinden daha iyi ingilizce biliyor sanırım.
diğer bir taraftan çok yardımsever, mükemmel bir kişiliğe sahip, sevilesi saygı duyulası öğretim üyesi.
her zaman en güzel günlerdir eski günler. asla daha iyisi yaşanmaz. çünkü insanın içinde hesap yoktur, hırs yoktur, güven vardır sadece eski günlerde. herşey o kadar güzeldir ki bir zamanlar..
halkın büyük çoğunluğu tarafından var olduğu savunulan, fakat bu soru genelde chp nin sevilmeme nedenleri şeklinde soruluğu için, "deniz baykal" diye kısa ve kolay bir cevap verilerek uzaklaşılabilen nedenlerdir.
şimdi soru chp nin ve deniz baykalın sevilmeme nedenleridir ki gerçekten merak edilen nedenlerdir.
ayrıca lise gençliğinin chp yi sevmemesi de çok ilginçtir zira onlar chp nin iktidar olduğunu hiç görmemişler, dolayısiyle nasıl bir iktidar olacaklarını bilmemektedirler. bu da insanımızın ne kadar önyargılı, kendi araştırıp öğrendiğini değil kendisine dayatılanı savunduğunu gösteren bir durumdur.
iddia ediyorum elektronikte burssuz okuyan öğrencilerin en az %30 unun, okul hayatarı boyunca akıllarından en az 1 kez geçmiş düşüncedir.
elektronikteki derslerin zorluğu, kız populasyonunun düşüklüğü (sıfıra yakınsıyor), ders satinin younluğu sebebiyle ben dahil birçok öğrenci aklından geçirmiştir.