ayağımda sallamak istediğim. negzel, kardeş kardeş uyuruz sis. ha şu da var, başlıktaki "uyumayan" ifadesinin kaba etine "ama" bağlacını koyduk muydu, işin rengi değişebilir. aman.
ne idüğümü bilemediğimden dahil olamadığım kategori. tüh ki ne tüh. ama olsun, ulussal ırklar* arasında varoldurulan bi sidik yarışından habersiz olduğumu da gözardı ederek, diyorum ki, ilahi türk ırkı, allah baba sana zeval vermesin.
fırıldak enerjisiyle kişide sabah asabiyeti bırakmayabilen zat-ı muhteşem. bi' de sanırım hoşlanıyorum ben kendisinden. öyle gibi geliyor bazen, tv'de öyle bakınırken.
cinsellik denenin erkeğe ait olduğu, ona has ol(dur)duğu bi toplumda yadırganmaması gerekir. zira, örtük ya da ayan beyan, utanması gerektiği öğretilen ya da misal vajinasından dökülen kan ile pislendiği söylenen bir dişi mevzu bahis. şuursuzsun muursuzsun ama her şeye rağmen seni seviyorum türk kızı, canımsın.
halka bok atmaktır. haklı bi' ifadedir de, çünkü yeni babayasa ya da banayasa umurlarında değildir. genci ideallerine çomak sokulmasına yanarken düzen kurma çabasıyla kendini harap etmekte; orta yaşlısı ailesiyle kendince düzgün bi' hayat yaşamaya; yaşlısı da çoluğunu çocuğunu ve torununu içli içli düşünürken karnını doyurmaya çalışmakta. hatta ve hatta topusu sadece hayatta kalmaya çalışmakta. ne yasası ne eskisi ne yenisi arkadaşım.
21. yüzyılda halen daha prim verilen, kadınlığın da nişanesi sanılan, akıllara zarar doku. halen daha bozulup küflendiği, infilak edip hava cıva olduğu, cart curt ederek yırtıldığı sanılması da cabası. bu doku esneyebilir, tahrip de olabilir. ne anatomiymiş arkadaş.
egosu, içinde varolmaya çalıştığı babo erkil toplumun kurguladığı sosyal düzen ve değerler; bekaret, namus algılaması, cinselliğe bakış açısı ve türevleri yüzünden parça pinçik olmuş, dahası bunun farkında dahi olmayan kızdır.
enteresan bi' algılamanın sonucu. ama bundan öte, masayı eline vururken o kavruk ses tellerinin yanık yanık tıngırdattığı sesiyle "ben onu bunu bilmem arhadaş! ben bi' sözlük bilirim, o da büyük türkçe sözlüğü!" dese daha bi' yankı yapardı bu söyledikleri, sanki.
mısır'ın yarım yüzyıldan eksik ya da fazla, abd'den aldığı bilmem kaç milyar dolarlık yardıma geçiçi olarak sırt çevirmesidir. geçici olmasa vay canına demek işten bile değil ama, geçici işte. dengeler sağ olsun.
nihai arzusunun, kadının sırf toplumsal alanda erkekle eşit bir konuma getirmek ve eşit haklara sahip olmasını sağlamak; kadınları toplum, her türlü kurum ve kuruluş nezdinde sözümona yüksek yerlere getirmek; kadınları erkeklerle, dolaylı ya da dolaysız, şuursuz, gereksiz, delisaçması bir yarışa/rekabete sokmak olduğu sanı-lan -izm. e, ataerkil düzen de deniyor, bu düzenin kurguladığı kadın söylemi deniyor, bu hiyerarşik yapıyı tersyüz edebilelim, dönüştürelim deniyor. kime deniyor acaba? bunu, önünde pipisini sıvazlayan kadını da, taşaklarını kaşırken tangaya bağlayan baksırını düzeltmeye çalışan erkeği de umursamıyor.