Ahmet Arif Leylasına göndereceği mektup için gerekli olan 25 kuruşluk pul için Diyarbakırda 2 saat boyunca çalışmıştır.
Ahmet Arif ile Leyla Erbil aşkının mısralara dökülmüş hali;
Kaderimiz bir tuhafsa, ömrümüzü dolu bir kadeh gibi sindire sindire içemediysek, günahı boynumuza değil
Bu kara günlerin de bir sonu var. Ne sonu, dibini bulduk be!
Dişine zar, boynuna ter olasım geliyor
Gün yirmi dört saat seni düşünmek.
Ne yüce, ne sonsuz bir duygu bu, bilir misin ki?
Sabah gözlerimi sana açarım
Akşam, uykularımı senden alırım. Nereye, ne yana dönsem karşımda mutluluğun o harikulade başdönmesini bulurum.
Henüz yemeği içmeyi yeni öğrenmiş kişi bile uyuşturucu kullanır hale gelmiştir.
Bunu sebebi artan stresten uzak durma çabası mıdır yoksa zevk midir?
Gerçekten akıl insanın sahip olduğu en büyük varlıktır. Bir insandan akıl alındığı vakit geriye hayvani yön kalır ve bu kişilerin ele geçirilmesi de kolaylaşır. işte tam olarak uyuşturucu da budur. Son zamanlarda artan uyuşturucu kullanımı kişileri daha büyük bir bilinmezliğe sürüklerken geride kalan sadece hayvani hissiyat oluyor.
Metal yorgunluğu aslında bir teknik tabir ve yüksek basınca maruz kalan metallerin içten içe yıpranması anlamı taşımaktadır. Yorulma belirtileri daha çok, çelik köprülerde, uçak kanatlarında ve fazla engebeli yollarda giden araçlarda görülür.
Bu yüzden, belli zaman aralıklarında kontrol edilmeleri, eğer yorulma belirtileri var ise değiştirilmeleri gerekir.
Bu şekilde çok fazla çalışan, belli bir zamanı dolduran malzemelerin kazaya sebebiyet vermeden zamanında değiştirilmesi hayati öneme sahiptir. Bu önlemler alınmazsa dönüşü güç sorunlara yol açabilir.
Her geçen gün kötüye giden bir hal alıyoruz.
Her ne kadar Güzel günler göreceğiz güneşli günler denilmişse de güneşli günler görülüp geçilmiştir ve şu an karanlığa doğru yol alırken göz gözü görmemeye başladı. Umarım bahsi geçen güneşli günleri görebiliriz.
sevişmek sonsuza dek her gece slow şarkılar dinlerken ihraç edilmiş yasak düşlerim azgınlaşıyor bu aralar, kadınım sen illegal bağimlılığım, sen göğüslerine hiç dokunulmamış rahibenin kirletilmemiş duşlerinde olan azizem, öpebilmek diz kapaklarından, saç diplerini merhametle öpüşlerim, parmaklarını tek tek merhametle öpüşlerim sevgilim, ve kendini bilmez ahlaksız ruhlu insanlarin gözleriyle onlarca kadını kirletmiş bir zihniyetin abdest almış düşüncelerini umursamadan seninle sevişmeliyiz kadınım...
Herşey yapılabilir
Bir beyaz kağıtla
Uçak örneğin, uçurtma mesela.
Altına konulabilir
Bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
Sallanan bir masanın.
Veya şiir yazılabilir
Süresi ötekilerden kısa
Bir ömür üzerine
Bir beyaz kağıda
Herşey yazılabilir,
Senin dışında
Güzelliğine benzetme bulmak zor,
Sen iyisimi sana benzemeye çalışan
Herşeyden:
Bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor.
Belki tabiattadır çaresi
Senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
Ve benim
Bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
Anlarım bitkiden filan
Ama anlatamam
Toprağın güneşle konuşmasını
Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
Sen bana ışık ver yeter
Bende filiz çok
Köklerim içimde gizlidir
Gelen giden, açan soran, bere budak yok
Bir şiir istersin
"içinde benzetmeler" olan
Kusura bakma sevgilim
Heybemde sana benzeyecek kadar
Güzel birşey yok
Uzun bir yoldan gelen
Tedariksiz, katıksız bir yolcuyum
Yaralı yarasız sevdalardan geçtim
Koynumda bir beyaz Kağıt boşluğu
Herşeyi anlattım
Olan olmayan, acıtan sancıtan
Bilsem ki sana varmak içindi
Bütün mola sancıları
Bütün stabilize arkadaşlıklar
Daha hızlı koşardım
Severadım gelirdim
Gözlerinin mercan maviliğine
Sana bakmak
Suya bakmaktır
Sana bakmak
Bir mucizeyi anlamaktır
Sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
Aşk sorgusunda şahanem
Yalnız kelepçeler sanıktır
Ne yazsam olmuyor
Çünkü bilenler hatırlar
Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
Bahçıvan değil tüccarlardır
Sen öyle göz,
Sen öyle Toprak ve güneş ortaklığı
Sen teninde cennet kayganlığı iken,
Sana şiir yazmak ahmaklıktır
Bir tek söz kalır
Dişlerimin arasından
Ben sana gülüm derim
Gülün ömrü uzamaya başlar
Verdiğim bütün sözler
Sende kalsın isterim
Ben sana gülüm derim
Gül sana benzediği için ölümsüz
Yazdığım bütün şiirler
Sana başlayan bir kitap için ösöz
Sana bakmak
Bir beyaz kağıda bakmaktır.
Her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
ALLAH'A iNANMAKTIR!!!
eleştiri kelime itibarıyla olumsuz bir durumu dile getirme şeklinde algılansa da aslında hem olumlu hem de olumsuz bir durumu dile getirebilmedir. ancak son yıllarda türkiye'de bu durum sadece olumlu eleştiri şeklinde algılanmakta olup olumsuz eleştirinin önü kapatılmıştır. kısaca toplumda şakşakçılar ön plana çıkmaktadır.
Millet uzayda üs kuruyor marsta su buluyor ama türkiyede hâlâ elektrikler kesiliyor su verilmiyor yazık ya valla yazık sonra çıkıp biz gelişmiş ülkeyiz diyorlar güldürüyorlar.
An itibariyle cumartesiye giriş yapmış bulunmaktayız. Yarın çalışacak olanlara geçmiş olsun dileklermi sunar çalışmayacak olanlara hadi yine iyisiniz der iyi geceler dilerim.
Sık sık sorulan sorulardan biri olup verilen tüyoların hiç birinin işe yaramadığı durumdur ama bence zayıflamak isteyenler lokmalarını küçültsünler ve akşam vakti yemek yemesinler denenmiştir.