bu sabah bindiğim tramvayın şoförünüde aynı kategoriye sokabiliriz.bak dikkat et şoför diyorum vatman demeye dilim varmıyor spastik tırtıla..lan zaten kahvaltı etmeden alel acele çıkmışım,senin yüzünden midemin tadına baktım..öndeki tramvayın dibinden gidiyim derken dur kalk yapa yapa ağzıma sıçtın.sanki yağ kuyruğu anasını satıyım.sanki kaynak yapıcak biri..kim var lan senden başka o yolda..biraz boşluk bıraksan da rahat rahat gitsen olmuyor dimi...bir de doldurdukça dolduruyorsun o konuya hiç değinmiycem..
yükseköğretim genel kurulunun yükseköğretime girişte yerleştirme puanlarının hesaplanmasında uygulanacak olan katsayıların belirlenmesine ilişkin 17.12.2009 gün ve 1902 sayılı kararının; yargı kararlarının gereğinin yerine getirilmediği ve etkisiz bırakıldığından hukuka aykırı bulunan 2. ve 3. maddeleri açısından yürütmenin durdurulması isteminin kabulü, hukuka uygun bulunan 6. maddesi açısından yürütmenin durdurulması isteminin reddi hakkındaki danıştay sekizinci dairesinin 27.1.2010 gün ve e:2010/2 sayılı kararı ile durdurulmuştur.
ne bağımsız bir yargı bea ! istemiyorsanız imam hatipleri kapatırsınız.meslek liselileri ve diğerlerini de yakmaya hakkı olmamasına rağmen konuşan YARGI
domuz etinin kaya tuzuna yatırılarak kurutulmasından elde edilen pahalı ve mükemmel lezzetli şey.ayrıca ispanyollar bundan çok yer..ben de ispanyol buldukça :/
çalıştığım hostele gelen iki alman.. 5 günde ne kadar samimi olabilir insan sorusunun cevabı olduk. giderken deftere yazdıkları yazıdan bir parça :
Here we drink three cups of tea: the first you are a stranger,the second you became a friend and the third you joined our family''-One more cup to come.See you again,our brother.
gece eve geç geldikten sonra nerdesin diyen annemin üzerine yürümesi ve devamında ben gidiyorum ne haliniz varsa görün demesi.23 gün gelmeyişi ve geldiği günün de benim doğum günüme denk gelmesi.elinde hayal meyal hatırladığım bir oyuncakla ve yüzünde ki o şeytani gülümsemesiyle ben geldiiim demesi..
annem affetmiş olabilir ama ben asla affetmeyeceğim.
çalıştığım hostele kalmaya geldiklerinde müziklerini yapmalarıyla birlikte büyük bir taraftarı olduğum fransız grup.özellikle tripot adlı parçaları en dinlenesi ve en sevilesidir.nerden indirirsiniz bilemem ama bende cd'leri var.ayrıca eğer 13 şubat'ta babylon'da olursanız(adamlar shantel'in arkadaşı ve babazula'yla düet yapacaklar bu arada)onlarla tanışma ve cdlerini edinme şansı bulursunuz.
gecenin bir yarısı kucağınıza alıp bir güzel ısıttıktan ve hemen ardından istanbul'daki tek açık büfeden hem onun hem de kendi karnınızı doyurduktan sonra yaşanan veda anında hiç arkasına bakmadan karanlıkta bir gölge olarak kaybolması.. fuck youuuu !!!
sol frame'de görünce alternatif futbolcu isimleri yazmaya çalışılıyor diye düşünmeme neden olmuş siyahi insan.ayrıca dikkat ettim de kendisi diğer adamdan daha iyi türkçe konuşuyor..
kızılötesini açıp bluetoothla şarkı göndermeye çalışan ulvi,otobüse binip öndeki taksiyi takip et diye ulvi,dilenciye para verip üstünü isteyen ulvi,kendi düğününde para zarfı kapmaya çalışan ulvi, ve rüyasında gördüğü ak sakallı dedeyi ninesine ayarlamaya çalışan ulvi.