bugünden itibaren 4 kere 3 ay kafa izni alacak, üniversite sınavını kazanamamış uğruna gitarı bırakmış, eğer bir sene sonra tıp fakültesini kazanırsa tekrar sözlüğü dönecek yazar.
--spoiler--
sevgili hocam prf. dr. zekeriya beyaz diyor ki: "türkü, türk milletinin şiaridir, öyleyse herkes türkü söylemelidir." biz birlikte söyledik ve büyük haz aldık bu konuda bize cesaret veren sevgili hocamıza bitimsiz teşekkürler.
--spoiler--
videoların ön izlemesi olsun aynı sayfa içerisinde. bir de ben mesajlarımı tıpkı facebook gibi arşivlemek istiyorum ama ne yazıkki sağ bölmede hala özel msj (1) yazıyor.
* öncelikle sesi. kemançada azeri-iran müziğine uygun, yanık ve tiz bir ses var. rebab ise daha çok tasavvuf müziğinde kullanıldığından biraz daha pes ve neye yakın bir sese sahip. (tabi sesi tarif etmek mümkün olmadıgından ancak böyle saçma benzetmeler yapmak zorunda kalıyorum.)
* kemança telleri öyle gözüküyor ki çelik yahut bağırsak olmalı. ki çelik daha uygun gibi geliyor. rebabın ise özellikle en alt teli at kılından yapılır.
* bana kalırsa en önemli farklardan biri de sap uzunluğu. kemança sanırım kabak kemaneye yakın bir boyda. kabak kemane tel boyu 33 cm. yani kemana cok benziyor. rebab ise 65 cm. yani gitar ile neredeyse aynı tel boyuna sahip. tabi bu enstrumanlarda da yavaş yavaş "aile" kurulmaya calışılıyor.
*son olarak bu farkı en kolay nasıl anlarsın; kemancada genelde 4 tel var, rebabda ise 3.
--spoiler--
1981 yılında izmir'de doğdu. ünlü halk ozanı şemsi yasdıman 'ın torunu ve sinan yasdıman' ın oğludur. müzisyen ve edebiyatçı bir aileden gelen sanatçı ilk müzik derslerine 5 yaşında keman eğitimi ile başlamıştır. ailesinden dolayı türk müziği' nin kucağına düşen sanatçı 1992 yılında 11 yaşındayken konservatuar eğitimine başlayıp 6 sene boyunca prof. nermin ünsal ve cüneyd orhon gibi kemençe üstadlarından 4 telli klasik kemençe dersleri aldı. aynı dönemde besteci erol sayan,nevzat atlığ, selahattin içli gibi türk müziği' ne ismini altın harflerle yazdırmış isimlerden nazariyat ve repertuar dersleri aldı.
kendi müziğimizin derslerini en gözde hocalardan alıp gitarla tanışması konservatuarın 2.sınıfındayken babasının arkadaşı hasan cihat örter sayesinde oldu ve bir süre ünlü virtüözden gitar dersleri aldı. bu sayede türk müziği dışındaki müziklerle de tanışıp 1998 yılında ortaokulu bitirdikten sonra istanbul teknik üniversitesi konservatuarı' nda da ud enstrumanına geçiş yapan serhan yasdıman, 4 yıllık üniversite tahsilinde de osman nuri özpekel ve mehmet bitmez gibi virtüözlerden de ders almıştır.
yasdıman daha sonraömer faruk tekbilek ile ispanya, ingiltere ve israil'de festivallerde çalmıştır. göksel baktagir, ihsan mendeş, genco arı gibi müzisyenlerle de beraber çalışmış bulunan yasdıman, ayrıca okuldan dönem arkadaşı olan klarnet virtüözü serkan çağrı ile çeşitli sahnelerde müzik yapmıştır.
ülkesini ispanya, almanya, ingiltere, israil, çek cumhuriyeti gibi bir çok ülkede başarıyla temsil etmiş olan sanatçı 1500' den fazla albümde farklı müzik dallarına eşlik etmiştir ve halen sahne çalışmalarına hüsnü şenlendirici ile devam etmektedir.
--spoiler--
ayrıca camps cut 900 ve aer akustik gitar anfisi kullanmaktadır.
google chrome da bulunan seçenekler/gelişmiş seçenekler/tarama verilerini temizle adlı sekmeyi, kolaylık olsun diye adres çubuğunun altındaki yer imlerine eklemiş idim. yanlışlıkla bu ingiliz anahtarı biçimindeki yer imini sağ tıklayıp gizli pencerede aç dedim.
sonrasında google chrome çalısmayı durdurdu diye hata verdi ve program yeniden başlatılsın mı? diye hata vermekte idi. tamam güzel tarayıcısın sözlükte yazarken çok işime yarıyorsun özellik benim gibi tr klavyesi olmayan biri için tek tek çığöşü gibi harfle tıklamadan direk sözcüğü tıklayarak tr harflerle bezeli sözcüğü yeniden işliyorsun, pratiklik sağlıyorsun da böyle saçma bir hata olur mu?*
"herşey bana birşey öğrettiği için bir kaybım olduğunu sanmıyorum. zaman ise bir kayıp değildir. zaman kaybolmaz. zamandan insan muaftır ayrıca. i̇nsanın zamanı kaybolamayacak kadar küçük bir şey. bunun haricinde zaman tekrar edilen birşey. zaman kaybolmaz insan kaybolur.."
Haziran '98 https://galeri.uludagsozluk.com/r/171897/+
--spoiler--
küçük yaşta babasının hediye ettiği bağlamayla müziğe olan eğilimini farkeden onur özçelik daha sonraki yıllarda gitarla tanışıp rock, jazz, blues dinlemeye ve çalmaya başladı. müziği bir yaşam tarzı olarak benimseyen onur özçelik yaşamına bu yönde devam etme kararını verip istanbul teknik üniversitesi türk musikisi devlet konservatuarı'na girmeye hak kazandı.
erkan oğur ve müziğiyle tanıştığı an hayatının dönüm noktasında olduğunu ve o andan itibaren hayatı ikiye ayrıldığını farketti: erkan oğur'dan öncesi ve erkan oğur'dan sonrası...
perdesiz gitarla tanıştıktan sonra bu enstrümanla hem anadolu coğrafyasına has tüm müzikleri hem de jazz, blues gibi türleri de icra edebileceğini farketmesiyle bu enstrümanda kendini buldu.
servet kocakaya, karmate, nilüfer saritaş ve erkan çanakçi gibi isimlere sahnede eşlik eden, erol parlak ile bağlama ve üslup-tavir, nevzat atliğ ile repertuar, nail yavuzoğlu ile ses sistemleri ve """"""""""erkan oğur"""""""""" ile perdesiz gitar çalışan onur özçelik 2009-2010 yaz döneminde konservatuardan mezun olmuştur.
tüm yurt çapında çaldığı konserler dışında istanbul'da da bostancı gösteri merkezi, kuruçeşme arena, jolly joker / balans - babylon gibi büyük konser alanlarında sahne almıştır..
canlı performanslar dışında stüdyo müzisyenliği yapmakta olup birçok albümde, dizi - film müziklerinde tınılarıyla karşılaşabileceğimiz onur özçeli̇k bu aralar kendi albüm çalışmalarına yoğunluk vermektedir.
içinde bulunduğu veya eşlik ettiği grup / sanatçı / projelerden
(albüm - canlı performans - film müziği - dizi müziği, vb) bazıları:
dilber'in 8 günü (sinema filmi)
kurtlar vadisi - filistin (sinema filmi)
türkler çıldırmış olmalı (sinema filmi)
sultan'ın sırrı (sinema filmi)