iyi eğitim almamış bir personelin elinde yüksek isabet oranlı g3 ile düşük isabet oranlı ak-47 arasında bir fark yoktur. Zira oldukça ağırdır. Düşmana nişan alma fırsatı vermemeniz için hızlı hareket etmeli ve mümkünse koşmalısınız. g3 ağırlığı ile hareket kabiliyetini sınırlar. hedefi vuramadıktan sonra avantajlarının bit ehemmiyeti kalmaz. daha hafif bir silah personelin az yorulmasını sağlayacak ve muharebe esnasında daha aktif olmasına imkan tanıyacaktır.
Bilin bakalım hangi ülkenin askeri gücü bu tüfeği yarım asırı aşkın süredir kullanmaktadır?
“küçük bir oğlan dalgalara doğru koşarken kumların üzerinde, bir kız yaratıcısının kucağında sessiz hayranlıkla uykuya dalarken, cennet elmasını dilimleyip minnetle uzatmak teni güneşle kavrulmuş beyaz avuçlu adama.”
Demiştim.
Bu Yıllar önceydi.
Kan rengi mürekkebin buruşturulmuş bir kağıda yıllar sonra beni deşecek satırları nakış nakış işlediğini bilmeden. Henüz bilmiyorken kokuşmuş bir cildin sarıp gizlediği tiksindirici fotoğrafları, o an kırıntılarını, eskizleri. Henüz bilmiyorken Adım başı bir mabet gibi yükselen yalan imparatorluğunun ciğeri beş para etmeyecek egoist nebī olduğunu. Henüz bilmiyorken bedenimi, ruhumu, bildiğim ve bilmediğim, anladığım ve henüz vakıf olmadığım tüm varlığımla çepeçevre kuşatacak … eti sıyrılmış kemik gibi köpeklerin ayaklarına yuvarlanacak olanı. Ve adım gibi biliyordum da..
Henüz bilmiyorken ama o bilişin bilgisi yüreğime düşmüşken. Henüz..
“imajlar, sanrılar, illüzyonlar dünyasındaki boşluğa fırlatılmış olanlar.. kocaman bir hiçi devasa bir cevherle taçlandırıyorlar.”
Demiştim.
Bu Aylar önceydi.
Ruhumun göğsümde sertleşip ergiyen cevherini çıplak ellerinle sökmeden.. silmeye kıyamadığın kokuşmuş kalp müzenin en köhne yerine kaldırmandan hemen önce.
Seni tanımayanların bana kalpsiz dediği,
Bozduğum bedenlerin, kırdığım kalplerin,
Ve elimin tersiyle ittiğim tüm o muğlak mutluluk vaatlerinin nihayetinde;
Vardığım menzilde bilseler! onlar bile üzülürler..
Türkiye zeka vakfının bu yıl düzenlediği Oyun 2021’in en baba sorusu atasözü sorusuydu. Dil bilgisine hakim olmak ve kalıbın içine gizlenmiş ipuçlarına dikkat etmek yeterli olacaktır. Hala uyanmayıp internetten buralara kadar gelenler için kısaca özet geçeyim. Tekrar eden harflerin kullanım sıklığı, ardışık sessiz dizilerin olağan ihtimalleri ve sık kullanılan seslilerin olasılıkları üzerinde durmak ipuçlarımız. Rakip olmamak kaydıyla Merak eden olursa cevabı atabilirim, Atmayabilirim de. Bilemiyorum Altan. *
Tüm albüm muazzamdır. Ancak the raven that refused of sing adlı parçasında Steven wilson abimizin dizlerine kapanıp ağlamak istersiniz.. rüya gibi bir şarkıdır. Mistik ve bir o kadar derin. Hikayesini ilk okuduğumda yaralamıştı. Belki bi ara onu da yazarım. Dinleyin.
şüphesiz albümün en nadide parçası william wordsworth’a ait “ode: erken çocukluk anılarından ölümsüzlük yakınlıkları” şiiri. zira şiir dilimize ilk defa (bkz: Ayten Mutlu) tarafından çevrilmiş ve yine aynı ekibin çıkardığı (bkz: tamu yolcuları) adlı fanzinde yayımlanmıştı. yine ilk defa gündüz yarasaları:füg albümünde seslendirildi.
Karanlık ve mistik bir oruç aruoba şaheserinden yola çıkan iki gündüz yarasasının sohbetleri esnasında penny dreadful’dan, john clare’den, comte de lautreamont’dan ve daha birçoklarından bahsederken “neden seslendirip dünyanın sonuna dek yaşayacak bir şeyler bırakmıyoruz?!” diye düşündükten sonra toplamda 40 şiir ve 28 şair ile hazırladığı 2 albüm; Füg ve Katarsis.. Spotify ve YouTube aracılığıyla dinleyebilirsiniz.
Size diyorum ki şu oltaları gelişigüzel sağa sola oraya buraya laaaps diye atmayın ortalık dağılıyor modların boynu bükük yetkililer perişan. *
Bir takım kadınların bir takım hayret verici videoları izlememesi durumu.
Tam sıralı liste;
1. abi kos arabada ne var
2. alex morgan
3. angry engineer
4. baba kreyzi
5. baba10
6. bir klonu cok sevdim juvelya
7. carmadon
8. cay tozu
9. dobloyusattim
10. duhanco
11. eliyazer
12. emryldz
13. enemyy
14. erkanka
15. fake prayer
16. h e l l e n i c
17. fyabse
18. gazeloglu
19. h a d e s
20. hep sonradan gelir
21. j p g
22. kahpe alexsandros
23. kardesiniz2006
24. lavandula
25. mehmetalpp
26. modeste
27. nur yuzlu adam selcuk cetiner
28. pilotmont 1
29. piva
30. sadaeke
31. solaref
32. stein
33. uluyan bilge
34. uykusorunumvarbenim
35. yagmurun sesi
36. yenerr
Öncelikle hepimizin malumu olan bir sendrom var.
(bkz: Stockholm sendromu)
Fakat konu bu kadar girift değil. insanlar kötü karakterlerden etkilenip, hoşlanabiliyorlar. Bunu son dönemde sinema sektöründe dahi hissediyoruz. Eskiye göre Anti karakterler revaçta. insanlar kusurlu olanı severler, daha da önemlisi merak ederler. Bu zatı mahlukata mesaj atan tipler de tam olarak bu niyetle atıyorlar.. ve fakaaaaaat...
Mesaj görsellerine dikkat edecek olursanız ‘ki’, ‘mi’, ‘misin’ vb imla hataları yapılmamış. Şahsi fikrimce maymundan geldiğine iman ettirecek kadar korkunç bir Türkçe ve telaffuz ile konuşan bu zırtonun bu konuda herhangi bir bilince sahip olabileceğine ihtimal vermiyorum.
Maske varlığının rasyonelliği ve ontolojim kanıt ihtiyacı101 * Ha bi de maskeye inanmıyorum ama bi güç var *
Arkadaşlar 32 milyon dağıtıldı deniyorsa dağıtılmıştır. Ne yapacaklar ayakkabı kutusunda mı saklayacaklar? Elbet bir şaklabanınamaaaan elbet bir ihtiyaç sahibinin elindedir.