değdi saçlarıma bahar gülleri
nazende sevgilim yâdıma düştün
her erin bahtına bir güzel düşer
sen de tek sevgilim aklıma düştün
nazende sevgilim yâdıma düştün
gözlerim yoldadır, kulağım seste
ben seni unutmam en son nefeste
ey ceylan bakışlım, ey boyu beste
gurbette sevgilim aklıma düştün
nazende sevgilim yâdıma düştün
sensiz dağ yoluna çıktım bu seher
öksüz kumru gibi güller lâleler
"sen niye yalnızsın?" sordular eller
gurbette sevgilim aklıma düştün
nazende sevgilim yâdıma düştün
değmeyin bana
göğsümde bin yara var
yeditepeli kent gibiyim
kafamda sarhoşluklar
açıktan geç be sandalcı
çek öte yana küreğini
kulaklarına sahip ol bayan
çizmesin şarkım yüreğini
bazen
omzumda ceket
her dokuz çekiliş
cebimde bilet
sabah martılara ekmek atarım
akşam göğsüme jilet
balıklarımız körpedir
derya kuzularıdır
her aşk biraz eksik
her tamam biraz yarıdır
her yıl biraz daha kısa
her ölüm erkendir
günler çoğaldıkça azalır
al gümüş tabakanı
kafana tokanı tak
şöyle kolkola girip
beyoğluna bir çıksak
lastikleri aynalı
keyifler gıcır
kardeşinin düşündüğü şeye bak
kunduralar aynalı
keyifler gıcır
kardeşinin düşündüğü şeye bak
bugün bir abimizle yaptığım muhabbet bu minval üzreydi. sohbeti aynen aktarıyorum.
* ekmek, emek, özgürlük kavramları görecelidir canım kardeşim. herkesin allahı başka başkadır. sen otuz yıldır mahpushanede olan ve müebbet hapse mahkum bir insana emekten bahsedemezsin. diyeceğim o ki meydanlarda atılan bu sloganların insanın köküne inerek tekar tanımlanması lazım. önce insanın köküne inmeli sonra şifreyi çözmelisin.
- ne kadar köküne gideceğiz abi?
* adem le havva ya kadar canım kardeşim.
- e ama abi darwin derler bir muhterem kişi var. biz maymundan doğmayız diyor. ya benim allahım da buysa? o zaman ilk maymuna kadar gitmemiz gerekecek. bak yine allahlar başka başka. senin tezin çürüdü.
* o neymiş lan? ben şimdi dayımı neşinıl cografikte mi arayacağım?
- puhahahhahahahaha!
sonuç: herkesin allahı başka başka. sen dersin 6 gün, ben derim 6 milyar yıl.
cuk oturmuş, ne dediğini çok iyi bilenlerin sloganıdır. ''evet ulan ibneyiz, var mı itirazınız!'' diyorlar direk, ironi yok, dümdüz giriyorlar işte. meydandalar, açık ve net ve yiğitçe. evet yiğitçe. bu ülkede ibneler kadar yiğidini bulmak zordur.
ışığın ateşle göz göze geldiği andır. vicdansız itler tarafından canlı canlı yakılanlar:
Muhlis Akarsu - 45 yaşında, sanatçı
Muhibe Akarsu - 45 yaşında, Muhlis Akarsu'nun eşi
Gülender Akça - 25 yaşında
Metin Altıok - 53 yaşında, şair, yazar, felsefeci
Mehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci, fotoğraf sanatçısı
Sehergül Ateş - 30 yaşında
Behçet Sefa Aysan - 44 yaşında, şair
Erdal Ayrancı - 35 yaşında
Asım Bezirci - 66 yaşında, araştırmacı, yazar
Belkıs Çakır - 18 yaşında
Serpil Canik - 19 yaşında
Muammer Çiçek - 26 yaşında, aktör
Nesimi Çimen - 62 yaşında, şair, sanatçı
Carina Cuanna Thuijs - 23 yaşında, Hollandalı gazeteci
Serkan Doğan - 19 yaşında
Hasret Gültekin - 22 yaşında şair, sanatçı
Murat Gündüz - 22 yaşında
Gülsüm Karababa - 22 yaşında
Uğur Kaynar - 37 yaşında, şair
Emin Buğdaycı - 18 yaşında, şair.
Asaf Koçak - 35 yaşında, karikatürist
Koray Kaya - 12 yaşında
Menekşe Kaya - 15 yaşında
Handan Metin - 20 yaşında
Sait Metin - 23 yaşında
Huriye Özkan - 22 yaşında
Yeşim Özkan - 20 yaşında
Ahmet Özyurt - 21 yaşında
Nurcan Şahin - 18 yaşında
Özlem Şahin - 17 yaşında
Asuman Sivri - 16 yaşında
Yasemin Sivri - 19 yaşında
Edibe Sulari - 40 yaşında, sanatçı
inci Türk - 22 yaşında
Cengizhan Demir - 28 yaşında
Ahmet Öztürk - 21 yaşında
Kenan Yılmaz - 21 yaşında
eline kalem alan ve kimsenin ilişmediği, kıyıya köşeye itilmiş adaletsizlikleri ortaya döken, eleştiren, sorgulayan insanın vatan haini, terörist ilan edildiği memleketimizde müebbet hapse mahkum edilmiş sosyolog. her şeyden öte bir güzel insan. çocuklar için kitaplar yazmış bir insanın terörist olması akla vicdana sığar mı? bu en büyük kanıt değil midir selek'in güzelliğine!*~
evet oluyor. bir işçi çocuğu olarak babacığımı her 1 mayıs'ta bir gün önceden arayarak bayramını kutluyorum. çünkü sabah erkenden kalkıp işe gidiyor. 1 mayıs'ta arayamıyorum çünkü işçiler iş başındayken onların çocukları kalabalık meydanlarda oluyor. onurluyuz çok şükür. *~
bazılarına dert olan durumdur. kıçınıza giydiğiniz dona kadar her şeyi işçilere, üreten sınıfa borçluyken bu neyin derdi anlamış değilim. evet 1 mayıs işçi bayramıdır. bu nesnel bir yargıdır. değiştirilemez, kanıtlanır ve kişiden kişiye değişmez. dertlendiğinizle kalırsınız.
kendi tanımıyla komünist şairdir. bazı eklemeler yapabiliriz. komünistliğine ek olarak bir aşk şairidir. rahatsız olan kalbi yüzünden doktor aşık olmayı nazım'a yasaklar. o da aşksız on yıl yaşayacağına aşkla üç yıl yaşamayı tercih eder ve hemşire sevgilisinin evinden bir sabah vera'ya kaçar. onun sıla özlemi, vatan aşkı ve söz söylemedeki müthiş dehası insanın yüreğine işler. şiire toplumcu gerçekçiliği yumuşak bir yastık gibi bırakan, dize kırılmalarıyla müziği şiirin biçimine bile yediren, türk şiirine yeni bir soluk ve tat kazandıran bu büyük şairin memleketimizde hala vatan haini olarak tanınması da beni o kadar şaşırtmıyor. bu kadar güzelliği türk insanın dimağı elbette birden alamazdı.
tespit edilmelidir. bence karar şöyle verilebilir: bir ağaca sarıldığında insanın ne duyacağını tespit edebilen bir makine ''icad'' edilmelidr( ki bu günümüz dünyasına uygun bir öneridir.). ağaca ne kadar yakınsa o kadar insan, ne kadar uzaksa o kadar alçak bir yaratıktır.
dersimli futbolcu. deniz'e bir gün sormuşlar '' lan gavat senin kolundaki dersim62 dövmesi ne öyle? dersim neresi? öyle bir yer var mı türkiye'de?'' deniz gayet vakur cevap vermiş: Ben DERSiM doğumluyum, Tunceli değil. Bunu politikacılar gibi çıkar elde etmek için söylemiyorum, bunu söylemekten başka bir seçenek göremiyorum önümde. Bu aynı zamanda yaptırdığım dövmenin nedenidir.Aleviyim. Bunu ırkçı bir anlamda söylemiyorum, sadece birçok insan sorduğu için yanıtlıyorum. Ve bunun %100 arkasındayım.Olduğum gibi bir insan olarak kabul görürüm ve ya görmem. Bu insanların kararıdır. Ben saygı gördüğüm ölçüde tüm insanları kökeni ne olursa olsun olduğu gibi kabul ederim. Birbirimizi anlamak için aynı dili konuşmamıza gerek yok. Çünkü hüzün, gözyaşı ve kaderin ne bir dili ne de rengi vardır. insan insandır.
bendeki etkisi şu oldu bu sözlerin: meğer futbolculardan da güzel insanlar çıkıyormuş. ulen aferin haa!*~
tasvip edilmemesi gereken insan tipidir. ev hayatını ciddiye almak lazımdır. şu durumda takım elbise veya döpiyes giymenizi önermiyorum tabi ama en azından yatma vakti gelinceye kadar rahat bir ev pantolonu ve rahat bir tişört-kazakla durumu kotarabilirsiniz. peki niye? zannımca görüntüde derli toplu olmak insanın fikrini ve eylemlerini de etkiliyor. pijama yatak giysisidir. yataktan çıkar çıkmaz hemen atılmalı ve yatağa girinceye kadar yüzüne bakılmamalıdır ki hayatımızda hep gitmek ve hız olsun. her an kapıdan çıkacakmışçasına, atik ve enerjik olun gençler.
1 mayısta beş yüz bin polisin toplanacağı yer olan taksim meydanında her yıl yapılan yasaktır. toplanmışken mitingi-kutlamayı da yapıversinler madem. azıcık insan olsunlar.
şimşek çakıyorsa, yıldırım düşüyorsa yapılmaması gereken eylemdir. hele hele ''gel şu tepeye çıkalım.'' diyen adama hiç itimad etmeyin. yamulursunuz valla. ama gündüzse ve şimşek olayımıza dahil değilse yalnız başınıza bisiklet sürebilirsiniz. izin verdim hadi.