lise tarihlerinde yanlış anlatılan bilgidir. çünkü isitler anadolunun kapılarını daha önceden açmış hatta erzurumun içlerine kadar akınlar yapmışlardır.
evet islam bir oyun sahası. müslümanlarda hristiyan ve yahudilere göre bu sahada oynayan rakipler. hangi bir savaşta duyulmuş yahudilerin savaştığı din uğruna. atasözlerine bile para- savaş- ikiyüzlülükle ilgili deyimler vardır. bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar.israil devletine kendi arazilerini satan arab müslümanlardan tut, şuan sudan-ürdün-lübnan gibi müslüman ülkelerin her olaydan el etek çekmesidir. bunun tek nedeni dönüp tarihimize bakmamaktır. en basitinden kaçımız islam sosyal hukukunu biliyoruz, kaçımız 3. Ahmed o çeşmeyi oraya neden yaptırmış ya- hû diye sormuşuzdur. Tarih olmuş bitmiş bişey değildir. nasıl insanın bir ömrü varsa insan soyununda bir ömrü vardır. asıl mesele dönüp içimize bakmaktır. en acımasız ve en tarafsız şekilde.
insan kendi yapmalı her şeyi eğer bir çözüm üretilecekse kendi üretmeli eğer bir yazı yazacaksa kedi yazmalı, ben yazdım, benim yazım bu diyebilmeli insan. Sporu siyaseti veya insanların ne çektiklerine bakıp eleştirmemeli onu bizzat yaşamalı, çünkü eğer birisini vaya bir dünya görüşünü ya da ne biliyim her hangi bir ideolojiyi eleştirmek için senin karşı taraftan daha üstün yeteneklere ve daha çok bilgi birikimine ihtiyacın vardır. Kendini doldurmadan atılmamalı her yeme. Kendini geliştirmeli en iyisi olmalı dalında, arkeolog olsa bil en iyi arkeolog o olmalı onun adı geçmeli arkeolog denildiğinde. Bu dünya geçici ama yaptıkların kalıcıdır.:Boş insan gibi öldüğünde sadece çocukların hatırlamasın seni. Çoğu kişi üzülsün. 'Bir miras daha göçtü bu diyardan' denilsin senin için. inne ilâ rabbiker rucâ.( Muhakkak ki dönüş Rabbinedir.) Alak ...
Tarih geçmişlerin bilgisi değildir. Tarih bundan önce meydana gelmiş olaylar toplamı değildir. Tarih belli bir çağdaki bağımsız kültürleri, bağımsız medeniyetleri, bağımsız toplumları, belirli kavim, millet ve ırkları incelemek değildir. Hatta tarih farklı zaman ve devirler boyunca ortaya çıkan gerçekliklerin çeşitli değişim ve dönüşümleri hakkında bilgi de değildir. Tarih, örneğin edebiyat tarihi, bir yazar, şair veya sanatkârın tarihçi namına geçmişte var olan unsurları seçerek yarattığı ve kendi zevk, inanç ve ülküsüne göre belli bir şekil, yön ve mana verdiği şiir veya sanat değildir. Tarih, ibret aynası değildir. Tarih olmuş bitmiş bir şeyden bahsetmek değildir. Tarih şimdiki zamanı meydana getirmiş olan bir geçmiştir. Tarih, geleceğe doğru akış halinde olan bir harekettir; tarih insan türünün ömrüdür. Bir insan tekinin ömründe yaşadığı yıllar boyunca doğumundan şu ana kadar biçimlenip şahsiyet kazandığı bir gerçeklik olması gibi, insan türü de ömrü boyunca, yani yaşadığı tarih içerisinde şimdiki şekline erişmiştir. Dolayısıyla tarih mübalağacı olmaz; egzistansiyalistlerin diliyle söylersek; insan, tarihte mahiyet kazanan bir varlıktır.
Eski Türklerin Bozkırlar coğrafyasında at ve demir üzerine kurulu, kendilerine has bir kültür ortaya koydukları herhâlde bilinir. Fakat bu demirin ve atın mevcut olduğu her yerde böyle bir kültürün doğup gelişeceği manasına gelmez. Nitekim sonraki asırlarda, hem de aynı coğrafi bölge, her iki unsura sahip olan başka kavimler farklı kültür tiplerinde yaşamaya devam etmişlerdir. Çünkü bir kültürün meydana gelmesi için yalnız maddi imkân ve iktisadi faktörler etkili değildir. insan unsuru da bunda etkili olur. Bozkır kültürünü ortaya koyan Türklerin kedilerine has bir düşünce sistemi ve ahlak anlayışına sahiptiler.
Eski Türklere at, insan düşüncesini ve ruhunu okşayan iki beşerî imkân sağlamıştır: Biri, at üstünde insanın kendini başkalarından daha üstün hissetmesi, ikincisi atın hızı sebebi ile kısa zamanda istenilen yere ulaşabilme isteğinin tatmini. Bozkırlı Türkler tarihte bunları gerçekleştiren ilk topluluktur. Birincisi, yani üstünlük duygusu üniversel devlet anlayışının desteği ile eski Türkte, O. Menghin in ifadesi ile beylik gururu nu uyandırıyor, ikincisi de geniş ufuklara hükmetme arzusunu kamçılıyordu. Bunu gerçekleştirebilmek için ihtiyaç duyulan demir ise mevud idi.
NEDEN BEDiR'i ANLAMALIYIZ?
Biz Miladi olarak 1389 sene önce, Hicri olarak 1432 sene önce olmuş bitmiş bir savaşı konuşmayacağız. Amacımız sadece tarihte olan biten bir hadiseyi konuşmak olsa, belki o hadisenin büyüklüğünden dolayı bir şeylerden istifade edebiliriz, ama asıl alınması gereken derslerden ve mesajlardan mahrum kalırız. Mesele köklerimize müracaat ederek bugünümüzü ihya, yarınlarımızı inşa etme meselesidir. Mesele nostaljiye takılıp kalma değil, eskimeyen eskilerin ışığında, tarihe yeniden iz bırakma adına adım atma meselesidir. Mesele, melekleri imrendiren amellerin sahibi olan o bahtiyar insanların rehberliğinde yeniden bir kez daha melekleri geride bırakma, ahsen-i takvim çizgisine varma, yeryüzünün halifesi olarak yaratılan insanın kendine yakışır hayatları bir kez daha ortaya koyma mücadelesi verme meselesidir. Böyle bir amaç olursa eğer Bedir demenin bir anlamı olacak, böyle bir amaç olursa yaşadığımız zeminde yani 21. yüzyılda Bedir ashabından olma adına bir şeyler ortaya koyma noktasında bizi bu öğrendiklerimiz biraz olsun zorlayacaktır."
ne olursa olsun uçakla 6 vesaitte elazığa gitme en uzun yolculuklardandır
Saw- Elazığ
elazığ-adana
Adana-Saw
Saw- Esenboğa
esenboğa-Elazığ
bunlar sadece elazığ' a gitmek için yapılmıştır. Ah bu hava şatları
çakılı çivisi yoktur. çünkü konar- göçer bir halktır. tarihe bakıldığı zamanda hiçbir konar- göçer halkın yazısı yoktur. o sebepten yerleşik bir halk olan çin yıllıkları kullanılmaktadır efendim.
çakılı çivisi yoktur. çünkü konar- göçer bir halktır. tarihe baakıldığı zamanda hiçbir konar- göçer halkın yazısı yoktur. o sebebten yerleşik bir halk olan çin yıllıkları kullanılmaktadır efendim.