ekşi sözlük'ün engel yemesi sonrası kulislerde aktif olarak konuşulan konu. zall'ın entari başı 10 artı oy desteği bağlaması, bir derdim var diyen mültecilere ayrıcalık tanınması gibi konular da gündemde.
sonrasında hızım düştü diye ağlayan tiptir. z kuşağı harbi bilmiyor bu işleri. aylar sonra adam aklıllı bir entari yazmak zoeunda kaldık. çoğu site bu şekilde yassahlanıyor.
dns değiştirmek bu işin ilacıdır. bilmeyenlere de anlatalım:
dns dediğimiz şey aslında bir adresin hangi ip'de barındığını sorguladığımız sunucu. ben eksisozluk.com a gircem dediğimde önce bu serverlardan sorgulanır ip adresi, sonra da tarayıcı "bak şu ip adrrsinde şu domaini göster bana" der, çünkü aynı ip adresinde birden fazla site barınabiliyor.
varsayılan olarak mesela ttnette telekom dnssi, turknette kendi dnsleri falan olmak üzere otomatik atanıyor modem bazında, bilgisayarınız da bu bilgiyi kendisi çekiyor.
burda devlet babanın yediği nane şu: sizin servis sağlayıcınız devlet baba ne derse onu yapmakla yükümlü. böyle yasaklarda devlet baba diyor ki "bu adres için gelen sorguları ya kabul etme ya da bizim siteye yönle". böylece ya hata ekranı alıyorsunuz, ya da "yassah gardaş" temalı açık mavi arkaplanlı bir siteye gidiyorsunuz.
gelelim çözüme: cloudflare dns. diğer servisler de olur ama en sağlamı bu şu an.
1- modemden dns adresinizi değişebilirsiniz. google ile de öok rahay bulabilirsiniz. aşşırı Türkçe modem arayüzleri bunu isim sunucusu falan olarak da çevirmiş olabilir.
3- "uğraşamam abi app yok mu" derseniz https://1.1.1.1/ burdan uygulama kurabilirsiniz. yine windows linux afyon android macos platformlarında çalışır. VPN mantığıyla çalışır ama sadece DNS işi yapar, WARP kapalı olduğu sürece hızınız pinginiz falan değişmez.
eskiden kafa dağıtmak için kullandığımız sosyal medya artık intiharın kıyısında olan insanların intihar etmemek için sebep aradıkları, diğer anonim kişilerden medet umduğu bir yere dönüştü.
artık zaman geçirmek, hayattan uzaklaşmak ve kafa dağıtmak için açıp video izlediğinizde, "insanlar ne demiş acaba, ek bilgi var mı" diye yorumlara baktığınızda dahi son birkaç beyin hücresi de can çekişen insanlarla karşılaşıp sinir küplerine biniyorsunuz.
sosyal medyaya girmeyeyim, çıkıp hava alayım dediğinizde erkek kadın dinlemeden tecavüz eden, yankesicilik yapan, hatta öldüren bir güruhla karşı karşıyayız. istanbul'un en kalabalık yerinde dahi göz göre göre bok yoluna gitmeniz ve bu adamın iktidar yanlısı olduğu için salınması işten bile değil.
"oyun oynayayım bari" dediğinizde, okul harçlıkları biriktirilerek alınan ps1 devrinin geçtiğini ve asgari ücretin 6 katı olan oyun konsollarını görüyoruz. bilgisayar toplasan yine bu meblağları ödeyeceksin. konsol alsan zaten kurdan dolayı oyun aldığınızda o ay yiyip içmemeniz gerekiyor.
zaten morali ve yaşamaya dair isteği kalmamış bir türk gencinin dersine odaklanıp kimseye hayırlı olması beklenemez. diğerleri de zaten tuzu kuru elemanlar.
öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, ülkedeki gençlerin %90'ı kaçıp gitmek istiyor.
ama bu gençlerin %95'i kaçıp gidemeyecekler.
çünkü kaçıp gidebilecekleri yerler sadece avrupa ve amerika. diğer ülkelerde hayatları çok değişmeyecek.
kaçıp gitmenin yollarından biri yüksek lisans, ama puanınız yetse bile şu anki döviz kurlarıyla orta halli bir aileden gelen bir gencin hayallerini kovalaması imkansız.
iş teklifi almanız diğer bir yol. kendinizi yıllarca geliştirip gençliğinizi bu çöp yığınında heba etmeniz gerekecek ama. 30-35 yaşlarından sonra belki.
Avrupa'daki da kullanılan, (bkz: danimarka) ibadethanelerin işletme maliyetlerini, bireyin kendi seçimi ile karşılaması durumudur.
Bu adamlar napmışlar?
Mesela kiliseye kaydın var. Her ay maaşından bir yüzde kesiliyor ve bu kilisenin hesabına yatıyor. Tüm görevlilerin maaşı, elektrik, su, doğalgaz, domestos gibi giderleri bununla ödeniyor.
inanmıyor musun?
Çıkıyorsun kardeşim kilise kaydından, paran cebinde kalıyor, kimse de senin bira alırken ödediğin %75 vergi ile milletin çocuğunu toğupundan tutarak suya bandırmıyor.*
Ha napıyorlar? Kilisenin papazı millete "bu kayıttan çıktı len mq" diye anlatıyor.
Acilen Türkiye'ye gelmesi gereken bir uygulama bu. 10 metrede bir cami açılan güzel ülkemizin camilerini de cemaati kalkındırsın. Bana ne abi.
Diyanet de burdan alsın payını, sapık sapık fetvalar yayınlayıp benim vergimle mercedes'inde keyif çatıyorlar, ben de oturmak izlemek zorunda kalıyorum. Bana ne amk?
Milletin iradesine karşı bir harekete yönelik bir iddia. Kulislerde bu depremin ülkenin dünya lideri konumuna gelmemesi için ön hazırlıklarda bulunduğu öne sürülürken halk depremi fay hatlarının egsozlarına japon yapıştırıcı tıkayarak önleme planları yapıyor. Fesat adam Brüksel'den bildirdi. Söz sende Ankara stüdyosu.
Tek ateş kaynağının çakmak olduğunu düşünürsek, o bitmiş çakmakla bin türlü takla atılıp ateş yakılmaya çalışılır, ama sigara bitince saf çaresizlik...
insanoğlunun tüm zamanlarda yaptığı ahmaklıklar top 10 listesinde dördüncü sıradan yerini alan eylem.
Evet arkadaşlar, 2020'yi suçlayınca sizin bir bok beceremediğiniz gerçeği değişmiyor, yeteneksiz bir aptal olduğunuz gerçeği de değişmiyor. Hayatınızda kötü giden her haltı başka bir kişiyi ya da şeyi suçlayarak tolere etmeye çalışmayın boşuna. isa'nın doğuşundan 2019 kez 365 gün geçmesi sizin hayatınızı sikip atmadı, uluslararası anlaşmalar, hükümetler ve teknoloji sizin hayatınızı bitirdi. Ve tabi tembelliğiniz ve beceriksizliğiniz.
Ha bir de edebi olsun, cool görüneyim diye yapanlar var bunu. Onların amlarına koyayım, ağzınızdan çıkan şey size mantıklı geliyor mu? Tamam söz sanatı hede hödö ama siz 2020'ye sövünce çok aptal görünüyorsunuz be.
Bir Türk bayramı. 21 aralıkta kutlanır, yani en uzun gecede. Tanrı Ülgen'in yerden göğe kadar uzanan bir ağacın tepesinde yaşadığına ve günleri düzenlemeyle uğraştığına inanılır. Türk mitolojisinde gece ve gündüzün sürekli savaş içerisinde olduğu düşünülür. En uzun geceden sonra güneş daha fazla görünmeye başlar. Bu nedenle de bu gecede, insanların türediğine inanılan akçaçam ağaçları süslenir. Bu ağaçlar Türk mitolojisinde ölümsüzlüğü de temsil eder. Hıristiyanlıktaki noel ağacı süslemesinin de bu gelenekten alındığı düşünülmekte.
Bu ağaçların altında türkler geleneksel oyunlar oynar ve eğlenceler düzenler.
ve evet, bize açılan 101 derslerine giren hocalar anlatmış, videoların uzunluğuna dikakt ederseniz tabi ki gerçek derslerin yerini tutamaz ama destek ve bilgi tazeleme amaçlı izlenecek videolar bunlar daha çok. işin güzel yanı da soru çözümleri de var, bize yaptıkları gibi teoriyi gömüp bırakmıyorlar.