father and son body and soul
317 (vizyon sahibi)
on birinci nesil silik 37 takipçi 251.27 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    hayalara top çarpması

    13.
  1. çin işkencesi...

    zamanında kulüpte oynuyoruz. hani genciz yaşımız toy o vakitler. 10-12, 12-14, 14-16, sonra da yıldızlar diye tanımlanan bir klasmandayız. dedim ya yaşımız çocuk. 13 yaşındayım o zamanlar. ama mahallede forsumuz o biçim. öyle böyle değil. niye mahallede forsumuz var çünkü bizler kulüpte futbol oynuyoruz şekle bak.

    hayal etsene yaşıtların sokaklarda top oynarken sen hem sokaktasın hem kulüpte. yemin ediyorum kızlar bile farklı bakıyordu bizlere. okulda bile yaklaşımları farklıydı. vayy be.

    neyse uzatmayayım. biz böyle artistiz, farklıyız ya. büyükler bizi mahalle maçlarına alımışlardı günün birinde. bir pozisyon oldu defansa geldim ve ben mi defansa geldim yoksa o top mu beni defansa getirdi bilemiyorum. hatırlamıyorum o kısmını... tanrım fecahat. çektiğim acıyı anlatamam. nereden baksan olduğum yerde 10 takla atmışımdır. en son hatırladığım beni saha kenarına işetmeye götürmüşlerdi... işeyebiliyorsa sorun yok hesabı... vay amk.

    allah muhafaza...
    3 ...
  2. akvaryumdaki balıkları görünce ne diyorsunuz

    4.
  3. "naber lan şerefsiz"

    bu bende klasik. şirketin oradaki köpekleri de "şerefsiz" diye çağırıyorum. alıştı hepsi. ne zaman denk gelse biri "naber lan şerefsiz" diyorum deli gibi kuyruk sallıyor kerata. öyle şiddetli öyle heyecanlı sallıyor ki götü başı ayrı oynuyor.

    gariban işte besleyen ele hep bir şükran sunma çabaları.
    2 ...
  4. beyazıt öztürk

    918.
  5. kendi hatası yüzünden boktan bir duruma düşen şovmen. hatalı. her şeyden önce madem programında bir şey yaşadın ve bir şey yaptın. yaptığının arkasında duracaksın. dik duracaksın yahu. bu kadar basit. hee yok dik duramıyorsan eğer adamı böyle eğip bükerler. sen de anca böyle yayını yarıda bırakırsın.

    dik duramayıp bir de sırf birilerine yaranmak için ana haber bülteninde özür dilersen hiç kusura bakmayacaksın adamı bozuk para gibi böyle harcarlar. lamı cimi yok...

    ben polis çocuğu değilim misal ama babamın bana tek mirası tek bir cümlesi olmuştur;

    "hayatta hep dik dur, eğilip bükülme. bu hayat duruşun olsun senin"

    keşke sen de dimdik durabilseydin. artık ağızınla kuş tutsan ne fayda.

    oysa ben bir beyaz show hatırlıyorum bundan seneler önce. belki 15 sene belki 10. gayet güzel keyifli kahkahalar dolu bir programdı. hatta o programa iktidarda olan partiden bir bakan ya da milletvekili bağlandı telefonla ve hatırladığım kadarıyla dedi ki;

    "....... ....... ........ teşekkür ediyoruz size beyazıt bey insanlarımızı güldürdüğünüz, eğlendirdiğiniz ve moral verdiğiniz için"

    beyaz durur mu yapıştırmıştı cevabı;

    "rica ederim sayın bakanım/vekilim sizler ağlattıkça bizler de güldürmeye çalışıyoruz"

    bunun gibi bir diyalog geçmişti. araştıran bulabilir youtube amcadan.

    sözün özü şu beyaz kendi kendine etti. yazık da etti.
    2 ...
  6. pkk mı türk askeri mi

    4.
  7. şehit saçmalığı

    13.
  8. saçmalık diyenlerin ya da böyle bir kutsal kavramı saçmalık olarak nitelendirenlerin vatan dedikleri topraklar nereler acaba hakikaten merak ediyorum ben?

    hayır tamam bu tiplerden kimse vatanseverlik beklemiyor. beklenti "gölge etme başka ihsan istemez" seviyesinde. ama illa bu tipler sürekli pompalarlar bunu şehitlik saçmalık falan. molla zihniyetinden farksız, istiklal harbi döneminde kubilay'ı şehit eden, izmir'de hasan tahsin'i öldüren yunan askerlerinden farksız bu zihniyet. aynı hiçbir fark yok.

    şehitler var ya hani saçma bulunan o kutsal kavram...
    bu vatanın temelidir temeli. bu ülke onların anafartalar'da, çanakkale'de, anadolu'da akan kanlarıyla bu vatanın temeli üzerinde yükseldi. o taşıdığın türkiye cumhuriyeti nüfus cüzdanı bu sayede var. saçmalıkmış bak hele!?

    sonra vatansız dediğimizde biz suçlu oluyoruz. daha da yazarım da eşeğe laf anlatmak vatansıza anlatmaktan daha kolay.

    şehitler nurlanmış, gaziler onurlanmış vatan evlatlarıdır. allah hepsinden razı olsun.
    4 ...
  9. hadi hadi sevgilin vardır senin

    26.
  10. bu boktan cümle hep de sevgilisi olmadığı zaman sorulur insana amk!

    al işte yine murphy yasaları...
    4 ...
  11. aşk

    12962.
  12. hayatın olmazsa olmazı. karanlık gecelerin sabahı, kalbin ritm dengesini arttıran yegane güzellik. büyüyünce sevgiye dönüşür ki o da en güzeli.

    benim için jazz ile beraber olmazsa olmazdır.

    https://www.youtube.com/watch?v=cmbSCtl6XVI
    0 ...
  13. ölümü beklemek

    52.
  14. ne güzel demiş nazım;

    Ne ölümden korkmak ayıp,
    ne de düşünmek ölümü.

    lakin... gelmiyor azizim gelmiyor. azrail dediğin sipariş almıyor rezervasyon denen kavramdan zaten bihaber zat-ı muhterem. işin kötüsü bir üst mahkemeye de taşıyamıyoruz konuyu!

    + bizim bir ölüm işi vardı mümkünse ötanazi onu bi şeyapsaydık
    - ....
    + pardon ölüm işi demiştim ama...
    -...

    diyoruz ama kapı duvar. ne mümkün? ben bu şartlarda daha fazla kendisiyle muhatap olamayacağım açıkçası. çok kırıldım. ulan hiç bir şey bilmiyorsan bir rüyaya gir, karabasanlık yap, balkondan falan atlat di mi? yok ama... paşamızın keyfi gelmedi. daha da muhatap olmam. açık ve net.
    2 ...
  15. kuruyan dudaklar seni heceler

    1.
  16. muhteşem bir aşk cümlesi. modern zamanlarımızda böyle aşk dolu cümlelerimiz yok ilişkilerimizde. ne acı. orhan gencebay'ın güzide eseri ümit şarkısının bir bölümünde geçer şöyle ki;

    Kuruyan dudaklar seni heceler
    Geçmiyor aşk dolu sensiz geceler
    Yalnızlık bahtımın dinmez yarası
    Seversen bitecek bu işkenceler...
    2 ...
  17. doğru senin gönlünde başkasının dilinde değil

    1.
  18. müthiş güzel bir cümle. çok derin, çok anlamlı. anlayabilene tabi. eee bu arada söyleyen de önemli nihayetinde. öyle ya bazen kalbinin sesini dinlemeli insan. hepimiz bir şekilde yaşamışızdır bu tereddütü. duygusal patlamalarımız, aşklarımızın başlangıcı belki bitişi, adrenalin ve heyecan zirvelerimizin başlangıcı belki de sona ermesinin gerekçesidir bu cümle.

    ya dinleriz ya da umursamaz mantıkla hareket ederiz. sonuç ya hüsran ya da mutluluk.

    hakikaten hangimiz "doğru senin gönlünde başkasının dilinde değil" cümlesini hatırlayarak iddaa'dan yatmadı ki. hep kupon yatınca kendi kendimize "şerefsizim içimden bu geçmişti" demedik mi?
    1 ...
  19. cem uzan

    892.
  20. afilli hırsız. kendisi tam bir dolandırıcıdır. zira imar bankası faal oldığu dönemde bankacılık dışında her türlü üç kağıdı yapıyorlardı. bankacılık adı altında. zaten zenginliklerine zenginliği de o dönemde kattılar.

    duydum ki bu ara gençlik kolları hareketlenmiş. ak parti'nin alternatifi biz olucaz gibi bir fikirleri var sanırım. hırsızın alternatifi başka bir hırsız. al birini vur ötekine.

    ölümü gördük mü ki biz? birileri bize inatla sıtmayı dayatıyor?
    0 ...
  21. ajdar anık

    977.
  22. bu adamdaki özgüven bende olsa obama'yı siktir eder donald trump'ın götüne parmak atıp amerika'nın başkanı olurdum.

    ajdar budur.
    3 ...
  23. atatürk orman çiftliği

    85.
  24. atatürk orman çiftliği... atatürk'ün türk milletine mirası idi... vasiyetinde de vardır...

    atatürk henüz hayattayken çok ağır eleştirldi, olmaz dediler, burası çorak arazi buradan verim alınamaz dediler. atatürk ne yaptı? dinlemedi buraya bu yapılacak dedi. bir sürü çaba bir sürü uğraş sonunda o verimsiz denilen arazide çiftlik yükseldi, gürbüzleşti, verimsiz ve çorak denilen toprak bereket kustu bildiğin. olayın teferruatı internette mevcut çok yüzeysel yazdım. köşe yazarlarının da konuya dair geniş kapsamlı yazıları var. merak eden araştırıp okuyabilir.

    demem o ki; onlarca yıldır devrimleri inkar edilen, ön görüleri bir bir çıkan türk milletinin yobazlığın tüm karanlığında el feneri olan ve yol gösteren atatürk'ün müthiş ön görüleri sayesinde var olmuştu çiftlik. ve aynı atatürk türk milletine miras bırakmıştı.

    bugün içinde bulunduğu durum ortada.

    daha ne denilebilir ki?
    7 ...
  25. en az 2 yıl daha görevdeyim

    5.
  26. kendisine sormak lazım.
    neyin görevi? hangi görev?
    kime hizmet ediyorsun birader sen?
    amacın nedir?
    milliyetçi hareketin şu anki durumu ne? nerede bu hareket?

    ya bi siktirgit allasen. dinozor oldun çakıldın partinin başına. tayyip'ten tek farkı tayyip ülkenin diktatörü, bu da mhp'nin diktatörü milliyetçi harekete tek bir katkısı yok. olmadı. varsa söyleyin bilelim.

    defol git de gerçekten vatansever, milliyetçi insanlar geçsin partinin başına. senin gibi rantçı. özde tek adamcı sözde milliyetçi rant severlerden kurtulsun parti.

    parti içi muhalefete bile göz yummayan sen mi savunacaksın demokrasiyi?
    2 ...
  27. sigaranın yararları

    316.
  28. erken öldürür. en büyük yararı budur. he bir de alkolün en büyük yancısıdır. birlikte iyi giderler. başka da bir yararı yoktur.

    karizmaya karizma da katar ama o da anca belli kişilerde işte;
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/939438/+
    2 ...
  29. selvi boylum al yazmalım

    210.
  30. an itibari ile (bu cümleyi de hiç sevmem amk) televizyonda izlediğim türk sinemasının efsane filmi. defalarca izlenilmesine rağmen her defasında aynı etkiyi yaratan muhteşem eser. oyunculuk, senaryo, karakterler tek kelime ile müthiş.
    0 ...
  31. küçük emrah

    141.
  32. tam dayaklık bir karaktere sahiptir kendisi. öyle böyle değil. bir yaşadığı hayata bir de diğer oğluna yaşattığı hayata...

    çocuk en son bursa'da bir pastanede çalışıyordu yanılmıyorsam. ara sıra medyaya oğlumla güzel iletişimimiz var fotoğrafları vermekle babalık olmuyor tabii.
    1 ...
  33. 60 bin liralık arabayı uçurumdan atan adam

    7.
  34. "açıkçası rahatlamış, deşarj olmuş"

    beyimize bak hele. cahil adam parayı bulunca böyle oluyor işte. sorsan oturduğu mahallede o arabanın farı fiyatına meteliğe kurşun atan insanlar vardır. tamam paran var, tamam görgüsüzsün, planlamış, programlamış sıfır arabayı haşat etmeyi koymuşsun kafaya amenna para senin araba senin bize bir bok yemek düşmez.

    iyi de güzel kardeşim birilerine de bir faydan olsaydı keşke bunu yaparken. hepimizin etrafında fakir fukara insanlar var. böyle bir görgüsüzlüğe ne gerek vardı? deşarj olmak istiyorsan bunu çok daha ucuz yollardan yapabilirdin zaten.

    elbette biz bilemeyiz belki de kendisi fakire fukaraya da destek oluyordur. yargısız infaz gibi yaklaşmış olmayayım ama öyle bile olsa fuzuli gereksiz ve fazlaca masraflı bir şov olmuş bu. görgüsüzlük ve cehalet başka da bir şey değil.
    2 ...
  35. serap eser

    392.
  36. dünyalar güzeli bir genç kızdı. direnemedi öldü. nasıl direnecekti ki zaten onca yanığa?

    daha önce vücudunuzda 1. derecede yanık oldu mu bilmiyorum. benim oldu. aynı anda vücudumun birden fazla yerinde. 21 gün yattım. tarifsiz bir şey o ölü deri kokusu.

    demem o ki bu dünyada yanarak öldü serap. üstelik de katili terör örgütü mü yoksa devlet mi hala belli değil.
    5 ...
  37. diyanetin fetvayı internet sitesinden kaldırması

    4.
  38. diyanet'in kimlerin tarafından ne şekilde yönetildiğinin alenen ispatıdır bu. zihniyetinize sıçayım ben sizin. rezil insanlar. biri çıkar hayvanat bahçesi müdürüyken tübitak'ın başına geçer, diğeri çıkar çocuk tacizcisiyken gider önemli bir kurumun başına geçer üstelik de bu kuruma çocuklarımız emanettir... hakikaten mide bulandırıcı be.

    yahu neresinden tutsak elimizde kalıyor arkadaş. sen büyüksün yarabbi...

    geçenlerde bir akit yazarı yazmıştı sanırım "para, kadın ve lükse açtık" temalı bir yazıydı. şimdi bunlar aç oldukları şeylere sahip oldular. kültürsüz ve cahil zenginlerde bu tarz sapık eğilimler olur. gözlemleyin bunu. ensest de olur, pedofili de olur.

    ama asıl şuna dikkat çekmek istiyorum. bunlar her konuda uzun zamandır "ölümü göster sıtmaya razı et" hareket tarzını benimsemiş vaziyetteler. bu milleti hakikaten uyuşturuyor. sosyal medyada bizler tepki vermesek diyanet o açıklamayı kaldırır mıydı?

    kaldırmazdı dostlarım. kaldırmazdı. bir adım öteye giderdi.

    aynı diyanet'in başı elinde belge, bilgi yokken fetö cumhurbaşkanımızı zehirlemek istedi demedi mi? dedi.

    gazetecilik hasan tahsin'lerden... hasan karakaya'lara...
    diyanet işleri başkanlığı da... nereden nereye...

    yahu islam dini aydınlıktır, ilimdir, bilimdir tüm islam alimlerine bakarsak bunu görürüz. bunu içki içen, oruç tutmayan, namaz kılmayan ben biliyorum da bu ülkenin diyanet işleri başkanı neden bilmiyor?

    aç oku islam bilginlerini, islam alimlerini. en azından cehaletin körelsin be adam. mercedes'le gömülmeyeceksin arada bunu hatırla. ikimizde o sırat köprüsünden geçeceğiz ben dimdik geçerim de bakalım sen yanında tayyip olmadan nasıl geçeceksin?
    0 ...
  39. hiç gelmeyecek birini beklemek

    689.
  40. sevilen şarkının vurucu cümlesi

    4524.
  41. Kaç zamandır yüzüm traşlı
    Gözlerim şafak bekledim
    Uzarken ellerim kulağım kirişte
    Ölümü özledim anne.
    Yaşamak isterseken delice
    Ah.. verebilseydim keşke
    Yüreği avcunda koşan herbir anneye
    Tepeden tırnağa oğula
    Ve kıza kesmiş
    Bir ülkeye armağan
    Düşlerimle sınırsız
    Diretmişliğimle genç
    Şaşkınlığımla çocuk devrederken sırdaşıma
    Usulca açıverdi yanağımda tomurcuk
    Pir sultan'ı düşün anne, şeyh bedretinn'i
    Börklüce'yi, torlak kemal'i
    Insanları düşün anne
    Düşün ki yüreğin sallansın
    Düşün ki o an güneşli güzel günlere inanan
    Mutlu bir yusufcuk havalansın..

    Yani benim güzel annem
    Ala şafağında ülkemin yıldız uçurmak varken
    Oturup yıldızlar icinde kendi buruk kanımı içtim
    Ne garip duygu şu ölmek
    Öptüğüm kızlar geliyor aklıma
    Bir açıklaması vardır elbet giderken dar ağacına.
    Geride masa üstünde boynu bükük
    Kaldı kağıt kalem.
    Bağışla beni güzel annem
    Oğul tadında bir mektup yazamadım diye
    Kızma bana.
    Elleri değsin istemedim
    Gözleri değsin istemedim
    Ağlayıp koklayacaktın
    Belki bir ömür taşıyacaktın koynunda.
    Yaşamak ağrısı asıldı boynuma
    Oysa türkü tadında yaşamak isterdim.
    Ölmek ne garip şey anne
    Bayram kartlarının tutsaklığından aşırıp bayramı
    Sedef kakmalı bir kutu içinde
    Vermek isterdim çocukların ellerine
    Sonra, sonra benim güzel annem
    Damdan düşer gibi vurulmak isterdim bir kıza
    Gecenin kıyısında durmuşum
    Kefenin cebi yok
    Koynuma yıldız doldurmuşum
    Koşun çocuklar koşun
    Sabah üstüme üstüme geliyor
    Kısacası güzel annem
    Bir çiçeği düşünürken ürpermek yok
    Gülmek umut etmek özlemek
    Ya da mektup beklemek
    Gözleri yatırıp ıraklara.
    Ölmek ne garip anne
    Artık duvarları kanatırcasına tırnağımla
    Şaşkın umutlu şiirler yazamayacağım
    Mutlak bir inançla gözlerimi tavana çakamayacağım
    Baba olamayacağım örneğin
    Toprak olmak ne garip şey anne.
    Ölmek ne garip şey anne
    Uçurumlar ki sende büyür
    Dağlar ki sende göçer
    Ben bayrak derim çiçek derim
    Çam diplerine açmış kanatlarını kozalak derim
    Gül yanaklı çocuğa benzer
    Yinede oğlunu yitirmek kim bilir ne garip şey anne
    Her kavgada ölen benim
    Bayrak tutan çarpışan
    Her kadın toprağı tırnaklayarak
    Doğurur beni
    Özlem benim kavga benim aşk benim
    Bekle beni anne.
    Bir sabah çıkagelirim
    Bir sabah anne bir sabah
    Acını süpürmek için açtığında kapıyı
    Adı başka sesi başka
    Nice yaşıtım
    Koynunda çiçekler
    Çiçekler içinde yeni bir ülke getirirler.

    içinden bir cümle çıkarıp alayım istedim ama ne mümkün. her cümlesinde çok derin yusuf hayaloğlu var. müsaade etmiyor ki çekip alayım.

    yine de denedim...

    "Kefenin cebi yok
    Koynuma yıldız doldurmuşum
    Koşun çocuklar koşun
    Sabah üstüme üstüme geliyor"

    "baba olamayacağım örneğin"...

    sevgili dostum bakardicola uyardı sağolsun. şiir aslında nevzat çelik'e aitmiş. bilmiyordum öğrenmiş oldum. buyrun madem;

    "Beni burada arama anne
    Kapıda adımı sorma
    Saçlarına yıldız düşmüş
    Koparma anne
    Ağlama

    Kaç zamandır yüzüm tıraşlı
    Gözlerim şafak bekledim
    Uzarken ellerim
    Kulağım kirişte
    Ölümü özledim anne
    Yaşamak isterken delice

    Bugün görüş günü
    Günlerden salı
    Islak
    Sarı bir yağmur
    Ülkemin neresine bakarsa ay
    Orada yitik bir anne ağlıyor
    Sen aralıyorsun yağmuru
    Acıdan sırılsıklam alnına siper edip elini
    Sonra bir umut koşuyorsun
    Yüreğin avcunda
    ısırırken
    çırpıntı gözlerini
    (ah verebilseydim keşke
    yüreği avcunda koşan
    herbir anneye
    tepeden tırnağa oğula
    ve kıza kesmiş
    bir ülkeyi armağan
    koşma anne
    birdenbire batacak olan
    düş denizinde yarattığın umut sandalıdır
    oysa benim için gece
    ışık hızıyla koşan
    kısa ve soğuk bir zamandır
    bu yüzden boğuk seslerle geldiler bir şafak
    uykusuz
    yorgun
    ve korkak

    sanırım baytardı
    yüreğimin depreminde rihter ölçeği çatlarken
    ölebilir raporu veren beyaz önlüklü doktor
    boşver hipokrat amca
    üzülme ne olur
    sen de anne
    sen de üzülme
    hücremin dört bir köşesinde el ayak izlerimi
    ciğerlerimde yırtılan bir çığlıkla hazır beklediğim
    ve korkunç bir sabırla birbirine eklediğim
    korkak kahraman gecelerimi
    düşlerimle sınırsız
    diretmişliğimle genç
    şaşkınlığımla çocuk devrederken sıradakine
    usulca açılıverdi
    yanağımda tomurcuk

    pir sultan'ı düşün anne
    şeyh bedrettin'i
    börklüce'yi
    torlak kemal'i düşün anne
    hala kanaması nedendir faşizmin göğsünde
    utangaçlığı bile vuramadan yanaklarına yasının
    onsekizinde ölümüne pervasız yürüyen
    ince bilekli çıplak ayaklı tanya'nın
    deniz'i düşün anne
    her mayıs şafağında uzun
    uzun döverken darağaçlarını
    ve o şafaktan doğma
    onbir yaşını çiğneyip yürüyen çocukları
    insanları düşün anne
    düşün ki yüreğin sallansın
    düşün ki o an
    güneşli güzel günlere inanan
    mutlu bir yusufçuk havalansın

    sıcak omuzlar değerken omzuma
    buz üstünde yürüdüm yıllar boyu
    bayraklar ve türkülerle
    kopunca memelerinden o mükemmel yaşama

    kurşunlar sıktılar alnıma
    açık alanlarda ağır
    kartalların konup kalktığı
    yalçın kayalardan biriydim
    ölüp dirildim yeniden
    güneşli güneşsiz akşamlarda

    mutlu yarınlar adına
    özgürlük adına ekmek adına
    üstüne vardım kuyruğu kanlı itlerin
    dirilip dönmesin diye hiroşimalar
    tahtadan atların boynuna çıplak
    ölümlerle yatmasın diye çocuklar
    aç gözlerle bakmasın diye çocuklar
    kardeşlik adına
    havadaki kuş denizdeki balık adına
    yürüdüm yıllar boyu

    dönüp bakmadım arkama
    ıraktı gözlerim çok ırak
    izim kalır mı bilmem yürüdüğüm yolda
    kalsa da silinir gider
    yalnızca bir ağıt gibi çakılır
    ardımca gelenlere gözlerimi yaktığım yer

    tören adımlarıyla ölmek
    ne garip şey anne
    kanlı karanlık bir oyunda baş oyuncuyum
    bütün gözler üstümde

    sürüyor gecenin karnında şafağa bakan oyun
    masa üstünde üşüyen bir sigara
    yanında küçücük bir cam bardak
    içinde rengi bu gecenin
    cılız titrek bir kibrit
    kağıt kalem
    sandalye
    geride flu
    yağlı
    büküm büküm bir ip
    ve çingene kuralına uygun
    değişmez dekoru mudur
    idam mahkumunun

    kırılacak cam mışım gibi davranıyorlar
    yüzlerinde zoraki çatılmış bir hüzün
    oysa birazdan boynumu kıracaklar
    pul pul dökülecek yaz siyasi eylül'ün

    ben ölümü asıl az ötede titreyen
    çingenenin kara killi ellerinde gördüm
    anladım ki küllenen sigaradır
    soğuyan bir bardak çaydır benim ömrüm

    yani benim güzel annem
    alacaşafağında ülkemin
    yıldız uçurmak varken
    oturup yıldızlar içinde
    kendi buruk kanımı içtim

    ne garip duygu şu ölmek
    öptüğüm kızlar geliyor aklıma
    bir açıklaması vardır elbet
    giderken darağacına

    geride
    masa üstünde boynu bükük kaldı kağıt kalem
    bağışla beni güzel annem
    oğul tadında bir mektup yazamadım diye kızma bana
    elleri değsin istemedim
    gözleri değsin istemedim
    ağlayıp koklayacaktın
    belki bir ömür taşıyacaktın koynunda

    usul adımlarla yürüdüm ömrümü
    karşımda kurum kurum-laşan darağacı
    (tarlakuşu korkmaz ki korkuluktan
    ökse de olsa dört bir yanı)
    birdenbire acıdı boynum
    gelecekler var birbiri ardınca genç
    yakışıklı

    ne olur işçi kadınım
    az yumuşak dik
    şu kefenin yakasını

    yaşamak ağrısı asıldı boynuma
    oysa türkü tadında yaşamak isterdim
    çiçekleri kokmak ırmakları akmak
    yaz boyu çobanaldatanlara aldanmak
    su başlarında aylak sektirmek kavalımı
    sonra bir çocuğun afacan bacaklarında
    anavarca kayalıklarına tırmanmak isterdim
    o güzel günleri görenler arasında
    bir soluk ben de yaşamak isterdim
    bir de luvr müzesinde seyretmek gizliden
    öperken siya-u jakond'u tebessümünden
    işte o an saçlarından yakalamak dolunayı
    bir de yirmibeş kilometreden görebilmek
    nazım'ın gözleriyle pırıl pırıl moskova'yı

    ölmek ne garip şey anne
    bayram kartlarının tutsaklığından aşırıp bayramı
    sedef kakmalı bir kutu içinde
    vermek isterdim çocukların ellerine
    sonra
    sonra benim güzel annem
    damdan düşer gibi
    vurulmak isterdim bir kıza

    künyemi okudular
    suçumuz malum

    gecenin kıyısında durmuşum
    kefenin cebi yok
    koynuma yıldız doldurmuşum
    koşun çocuklar çocuklar koşun
    sabah üstüme
    üstüme geliyor
    yanlış mı duydum yoksa
    erkenci bir horoz mu ötüyor
    keskin bir acı bilenmiş
    gitgide yaklaşıyor sonum

    iri sözlerim yoktu söyleyecek
    usulca baktım yüzlerine
    bin yıllık iskeletleri çatırdayarak
    göçtü ayaklarının dibine

    korkutamadılar beni anne
    avlunun ortasında çatık bir kaş gibi duran
    darağacı
    bir zaman rüzgarda
    saçını tarayan telli kavak değil mi
    boynumdaki kemendi bir öğle sonu bükerken o kız
    sarı sıcak sevdasını düşünmedi mi
    söyle anne
    o çingene
    bir çiçek bahçesi kadar sıcak sokağımızdan
    bağıra çağıra geçen bohçacı kadını
    sevmedi mi çılgınca

    kurulmuş tuzaklar yok artık yolumda
    işkenceler zindanlar hücreler
    savunmak yok mutlu tok bir yaşamı
    açlık grevlerinde beynimi bir sıçan gibi kemiren
    mideme karşı
    kısacası
    bir çiçeği düşünürken ürpermek yok
    gülmek umut etmek özlemek
    ya da mektup beklemek
    gözleri yatırıp ıraklara

    ölmek ne garip şey anne
    artık duvarları kanatırcasına tırnağımla
    şaşkın umutlu şiirler yazamayacağım
    mutlak bir inançla gözlerimi tavana çakamayacağım
    baba olamayacağım örneğin
    toprak olmak ne garip şey anne
    ceplerimde el yerine balyoz taşırken
    korkunç bir merakla beklerken kurtuluş haberlerini
    ve yüreğimin ırmakları taştı
    taşacakken
    ölmek ne garip şey anne

    uçurumlar ki sende büyür
    dağdır ki sende göçer
    ben yaprak derim çiçek derim
    çam diplerinde açmış kanatlarını kozalak derim
    gül yanaklı çocuğa benzer
    yine de
    oğlunu yitirmek kim bilir
    ne garip şey anne

    beni burada arama anne
    kapıda adımı sorma
    saçlarına yıldız düşmüş
    koparma anne
    ağlama
    kırıldıysa düş evinin kapısı
    bütün kırık kapıların çağrılışıyım
    kızların yanaklarında çukurlaşan
    biten başlayan aşkların ortasındayım
    her kavgada ölen benim
    bayrak tutan çarpışan
    her kadın toprağı tırnaklayarak doğurur beni
    özlem benim kavga benim aşk benim
    bekle beni anne
    bir sabah çıka gelirim

    bir sabah anne bir sabah
    acını süpürmek için açtığında kapını
    umarım kurtuluş haberleriyle dönmüş olur
    çam ve kekik kokuları içinde acı yüzlü çocuklar
    o zaman nasıl indirilmişlerse şen şakrak
    öylece kalkar uykudan şalterler
    dişleyip tükürmeden sigaralarını
    türkü tadında giyinirken işçiler

    bir sabah anne bir sabah
    acını süpürmek için açtığında kapını
    adı başka sesi başka nice yaşıtım
    koynunda çiçekler
    çiçekler içinde bir ülke getirirler
    başlarını koymak için yorgun dizine
    sen hazır tut dizini anne
    o mükemmel güne

    Nevzat ÇELiK
    2 ...
  42. yaşa nuri öztürk

    7.
  43. çok daha ön plana çıkması gereken islam bilgini. hakikaten özellikle bu dönemde kendisinin çok daha ön planda yer alması lazım. zira sahip olduğu islam ilmine ve aydınlıkçı islam felsefesine bu ülkenin çok uzun zamandır ihtiyacı var. hoca bir şekilde bir şeyler yapıp sahneye çıkmalı tabir-i caizse...

    zira onun alimliği ve islam ilmiyle ekranlarda yer alması diğer zibidilerin ortadan silinmesini sağlar. bu ülkenin ihtiyacı olan şey onun gibi alim ve aydınlıkçı din bilginlerinin varlığı.

    bak bu entryde "aydınlıkçı islam felsefesi" diye bir kelimeler grubu var. biz bugün bu dönemde böyle kelimeleri bir arada kullanma gereği duyuyoruz. oysa islam dediğin din direk bilimle eşgüdümlüdür. dönüp bakarsak tarihimize islam tarihinde göreceğimiz tek gerçek bilimdir.

    işte gerçek islam budur.
    1 ...
  44. gecenin sözü

    6832.
  45. (bkz: kandırıldık) fetö tarafından...
    (bkz: kandırıldık) malum çözüm süreci boyunca güneydoğu'da pkk'nın silah ve mühimmat depolaması. yolları tuzaklaması falan...

    (bkz: eşek değilim) ben. zira aynı çukura iki kere düşmem.
    1 ...
  46. satın alınan gereksiz şeyler

    19.
  47. kesinlikle evcil hayvanlar bu sınıflamaya girmez. giremez. girmemeli. evcil hayvanlar satın alınmaz. sahiplenilir. ve sahiplenildiğinde de sonuna kadar ortak bir yaşam kurulur. taa ki taraflardan biri göçüp gidene kadar.

    evcil hayvan sahiplenip sonra sokağa bırakan tiplere kuruluyorum ben de arkadaş. bakamayacaksan, ilgilenemeyeceksen sahiplenme amk. ne diye yiyemeyeceğin yarrağın altına yatarsın ki?

    neyse salon erkeği çizgimden saptım. ağzımı bozdum yine...

    evcil hayvanlar dışında ki bir sürü ıvır zıvırdır bunlar.
    2 ...
  48. hayatın acımasız gerçekleri

    19.
  49. ölüm...

    en acımasız gerçek. bununla sınanacağız hepimiz. en acımasız tarafı ise en sevdiğiniz, hayatımda olmazsa olmaz dedikleriniz, sevdiceğiniz, eşiniz, anneniz, babanız belki kardeşiniz belki ağabeyiniz ya da ablanız sizden önce ölecek. onların ölümlerine tanık olacak buz gibi soğuk bir morg'dan alınmış bedenini buzdan da soğuk olan o üzerinde dolaştığınız toprağın altına gömeceksiniz.

    o tabutu omuzladığınız zaman fark edeceksiniz "bu dünyada daha ağır hiç bir şeyin olmadığını" omuzunuz çökecek. o ağırlığın altında. adımlarınız yavaşlayacak. nefesiniz sıklaşacak. ve sonra birisi sizin yerinize omuz verecek o tabuta. bir süre arkasından yürüyecek o tabuta bakacaksınız. sonra o tabut açılacak. kefene sarılı çok kısa süre önce sarıldığınız, sesini duyduğunuz o bedenin mezara konuluşunu izleyeceksiniz. sonra elinize lanet bir kürek verecekler. elleriniz titrerken toprak atacaksınız o mezara. sonra mezar kapanacak. herkes evine gidecek. kapkaranlık gecenin sonunda tavana bakarken bulacaksınız kendinizi. alabildiğine eksik, alabildiğine yarım ve yüreğiniz alabildiğine kanar halde.

    sonrası mı...

    sonrası yok. sonrası kopuk bir film.
    3 ...
  50. şaka maka on ikinci nesilin yine gelmemesi

    3.
  51. zall belli ki ilk 11'i tamamladım diyor. bize de bu nesil ihale kaldı amk!

    şikayet etmiyorum. zaten zall'ı 2 gündür kum çuvalına döndürdüler sosyal medyada. gelen geçen yükleniyor çocuğa. vurmayın lan yazıktır.

    o değil de o entry'i silmeyecektin boss. dik duracaktın cetvel gibi dümdüz. niye sildin ki?
    4 ...
  52. türk bilim insanlarının yapay kan üretmesi

    5.
  53. çok çok önemli bir haberdir bu.

    eskişehir anadolu üniversitesi ve eskişehir osmangazi üniversitesi'nin çalışmaları sonucunda başarılı sonuç alınmış. ve yapay kan ülkemizde de üretilmiş. bu gerçekten çok çok önemli bir başarı.

    allah kimseyi acil durumlara düşürmesin hastanede kan bekleme stresini kimseye yaşatmasın. işte bu yüzden çok önemli bir başarı bu. acil durumlarda kan grubu fark etmeksizin ihtiyacı karşılayacak çünkü. daha önemli bir şey olabilir mi?

    ülkede güzel şeyler de oluyor.
    2 ...
  54. bademcik ameliyatı

    29.
  55. basitliğini anlatmak için şöyle bir benzetme yapıyorum; en ağrısız en acısız diş çekiminizi düşünün bu ameliyat o'nun 100'de 1'i kadar değil.

    öncelikle bademcikleriniz senede 4'ten fazla kere şişiyor ve sizi rahatsız ediyorsa ki ediyor bu durumda artık işlevlerini yerine getiremiyorlar. kimi doktorlar 4 değil de 6 derler. aynı şey bence. bu durumda yapmanız gereken şey ameliyat hazırlıkları.

    senede birkaç defa bu boğaz sıkıntısını yaşamaktansa bir kere ameliyat olun ve kurtulun. ameliyat süreci çok basit. hastaneye yatıyorsunuz, ameliyat oluyorsunuz ve ertesi sabaha evinize dönüyorsunuz. bende işleyen prosedür buydu. 1 gün sıcak soğuk yeme demişlerdi ama eve geldiğimde çorba içmiştim. sıcak sıcak. bir de mercimek çorbasıydı pul biberi de basmıştım ki öyle böyle değil...

    sonuç müthiş bir memnuniyetim var bu ameliyattan dolayı. boşa işkence çekmektense aldırıp kurtulmak en iyisi. ama elbette kıstas belli en az 4 kere sorun çıkarmalı bu afacanlar.

    ameliyat hakkında ve sonrasında "bademcikleri aldırmak zararlıdır, onlar mikropların gelmesini engelliyor" diyen teyzelere şunu demek lazım; teyzem bunlar kendileri mikrop üretiyor şiştiklerinde....

    aldır kurtul kardeşim. şartların uygunsa. burada tecrübe konuşuyor.
    2 ...
  56. pkk lıların kendi aralarında türkçe konuşması

    5.
  57. ortak dilleri türkçe zaten bu ibnelerin. bir istatistik yapılsa ki belki yapılmıştır benim bilgim yok ama bu ibnelerin içinde kürtler, rumlar, azınlık olarak türkler ve yoğunlukla ermeniler olduğu biliniyor zaten. bu ibneler asala biter bitmez başlamadı mı ben mi yanlış biliyorum? bunca çeşit olunca tabi ortak dil ingilizce olacak değil ya.
    2 ...
  58. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük