maksim gorki'ye sinir halinde edilen bir hakaret. lise yıllarından bir efsane, okuması gereken "ana" eserini okumayan arkadaşın fırçayı yedikten sonra sırasına otururken söylediğisözdür bu.. o anı kelimelerle ifade edemiyorum..
herkesin yapabileceği şeyleri hayata geçirdiği düşünülen kamu kuruluşudur. herkesin yanında orta düzey yaratıcı zihniyete sahip tanıdıkları bulunur, en önemli özellikleri eyleme geçmeleridir. tolkien, george lucas gibi amcalar bunlara örnektir. "100 metreyi 10 saniyenin altında koşmak nedir ki" diye soran günümüz gençliğinin zeka düzeyini açık eder. ünlemi severim..
(bkz: star wars fanı olacak kadar sıradan olmak)
toy piano alanında dünya lideri olan piyano üreticisi. türkiye'de bir temsilcileri yoktur, o güzelim küçük piyanoları ebay vasıtasıyla değerinin üç katı shipping bedeli ödeyerek alınır..
yann tiersen ile olan benzerlikleri esinlenmenin biraz daha ötesinde olan, modern oyuncaklı müziğin yeni temsilcilerinden isveçli grup. detektivbyrån diye yazılırlar ama sözlükte yazıp başlığı patlatmak istemedim.
jane austen'in dönemi iğneleyen ironik dilinin en iyi örneklerini sunduğu kitabıdır. 1999 ve 2007 yıllarında iki ayrı uyarlaması yapılmıştır. 1999 uyarlamasını henüz izlemesem de 2007 uyarlamasından uzak durulmasını tavsiye edebilirim.
John Fante'nin 1933 was a bad year kitabında tercih ettiği karakter ismidir. yarattığı ikinci karakter gibi gözükse de aslında işleyişi açısından bandini ile çok farkı yoktur..
(bkz: arturo bandini)